Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Birinci Mithridatis Savaşı ve Lucius Cornelius Sulla’nın Roma’daki Rolü

VI. Mithridates geniş arazileri fethederek büyük bir Pontus Krallığı kurdu. Babasından da küçük bir prensliği miras olarak aldı.

0 5.925

Birinci Mithridatis Savaşı (MÖ 89-85) VI. Mithridates- Pontus Kralı (120 -63 BC).

Babası V. Mithridates idi annesinin kökeni ise Seleukos’a dayanmaktaydı. VI. Mithridates enerjik ve çok yetenekliydi biriydi. Büyük bir fiziksel güce sahipti, ancak sistematik bir eğitimi yoktu. Bununla birlikte, Mithridates birçok farklı dil biliyordu ve Helenistik kültürün en iyi temsilcilerini biliyordu. Doğanın tarihi hakkında çeşitli yazılar yazdı. Bunun yanında batıl inanç, ihanet ve zulüm gibi bazı karakteristikleri de vardı. VI. Mithridates geniş arazileri fethederek büyük bir Pontus Krallığı kurdu. Babasından da küçük bir prensliği miras olarak aldı. Karadeniz’in doğu kıyısında bulunan Colchis’i fethetti ve MÖ 2. yüzyılın ortalarında Kırım’da güçlü bir İskit Krallığı yükseldi.

İskit Krallığı’na karşı verilen mücadelede Chersonesus Şehri, VI. Mithridates tarafına ve ayrıca Bosporan Krallığı’na (Spartocid hanedanının son temsilcisi) geri döndü. Bosporan kralı, egemenliğini VI. Mithridates’e bıraktı. Daha sonra kölelerin Saumat yönetimindeki ayaklanmasını bastırdı. Bundan sonra VI. Mithridates İskitler, Trakyalılar ve Bastarnalarla ittifak yapmıştır. Yunan şehirleri ve Bosporan Krallığı ona tahıl, para ve ordu verdi. VI. Mithridates, Kapadokya ve Suriye’ye karşı savaşta ona yardımcı olan Ermeni kralı Tigranes ile de ittifak yapmıştır. Bununla birlikte, Orta Asya ve Batı Asya bölgesi üzerindeki genişleme, Romalıların direnişiyle karşılandı. Her ne kadar Lucius Cornelius Sulla Kilikya’ya hâkim olsa da Kapadokya Krallığı’nın bağımsızlığını tekrar kazandı. Sulla, Kapadokya Krallığı’ndan ayrıldıktan sonra VI. Mithridates, Kapadokya ve Bithynia’da yeni krallar seçti.

O zamanlar, daha önce Sicilya’daki kölelerin isyanını bastıran Konsolos Manius Aquilius, bu krallıklarda politik durumlara sebep oldu. VI. Mithridates buna karşı çıkmadı, çünkü o anda Roma ile savaşmak istemedi. Ancak Manius Aquilius ilk hamlesini yaptı ve Bithynian Kralı, VI. Mithridates’e karşı savaş başlattı.

VI. Mithridates’in direnişi Roma müdahalesinin sebebiydi ve ona karşı ilk Roma savaşı MÖ 89’da başladı. Bithynian ve Roma birlikleri VI. Mithridates tarafından mağlup edildi. Daha sonra, Asya’daki Roma eyaletine girdi. Midilli halkı, kaçmaya çalışan Manius Aquilius’u VI. Mithridates’e teslim etti.

Pergamon Krallığı’ndaki yarım asırlık yönetimde Romalılar yerel halkın nefretine maruz kaldılar. VI. Mithridates bu nedenle kurtarıcı olarak kabul edildi. Efes’te, kendisini Asya’nın babası ve kurtarıcısı olarak karşılayan heyet geldi. Oradan, yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak, Küçük Asya kentlerinde yaşayan tüm Romalılar ve İtalyanların imha edilmesini emretti. Bir günde 80.000 kişi ölmüştü. Bununla birlikte Yunan şehirleri serbest bölge olarak kabul edildi ve 5 yıl boyunca şehirler tüm vergilerden muaf tutuldu.

VI. Mithridates Yunanistan’da ordu ile birlikte gitti. Atina’da, bir filozofun desteğiyle (Aristion) Atina hükümdarı oldu. Burada demokratik uygulamalar yapıldı ve zengin insanların çoğu kasabadan ayrıldı. M. 88’de, Romalılar aynı zamanda önemli doğu bölgelerinde güç kaybına karşı mücadelede başarı oldu.

İlgili Yazılar

Roma’da Birinci Mithridatis Savaşı Sırasında Görülen Sosyal Mücadele

Senato, Sulla’yı bir ordu komutanı olarak görevlendirdi. Demokratik sosyal tabakalar bu karara karşı çıktılar. MÖ 88’de, popüler kent ve şövalyeler tekrar birleşti. Bu fırsatı kullanan Gaius Marius kendisini Roma ordusunun komutanı olarak ilan etti ve ayrıca Publius Sulpicius Rufus ile bir anlaşma yaptı.

Ulusal Meclis, Gaius Marius’un komutan olması gerektiğine karar verdi; Ancak Sulla bu karara katılmadı. Üst düzey memurlar iç savaşı engellemeyi başardılar, ancak Sulla hala kendi sözleriyle Roma Cumhuriyeti’ni tiranlıktan kurtarmak istediği için Roma’ya yöneldi. Gaius Marius ve Publius Sulpicius, kölelerin Sulla’ya karşı savaşa girmelerini de istiyorlardı, ama boşuna idi. Sulla, Roma’nın diktatörü oldu. Gaius Marius yenildi ve Afrika’ya kaçtı. Hükümetin kurulmasından sonra, Lucius Cornelius Sulla Sulpicius’un önerdiği yasaları yürürlükten kaldırdı. Ayrıca Senato gücü arttırıldı (üye sayısı 300 kişi arttı) ; kıdemli askerlerin çıkarına yeni koloniler kuruldu.

Gaius Marius’un Roma’ya Geri Dönüşü ve Marius Taraftarının Zaferi

MÖ 87’de, Konsül Lucius Cornelius Cinna, Sulla’ya bağlılık yemini etmişti ve bundan sonra Sulla Doğu’da daha fazla şeyler yapmaya karar verdi.

Sulla Roma’yı terk ettikten sonra, Marius taraftarları açlık ve sonra veba yeri haline gelen Roma’yı teslim etti. Köleler serbest kaldılar ve tıpkı iyimserlerin ordusunda görev yapan askerler gibi, Marius taraftarlarının yanına gittiler. Senato ayrıca Marius taraftarlarına bırakıldı ve Roma onlara teslim oldu. 13 Ocak’ta MÖ 86, Marius öldü. Bu süre zarfında Sulla komutanlık görevinden alındı. Konsül Lucius Valerius Flaccus, Doğu’daki savaş için seçilen yeni komutandı. Sulla’nın yasaları kaldırılmış ve yeni vatandaşlar 35 kabileye bölünmüş, ayrıca borcun kısmi olarak kaybedilmesi söz konusuydu. Capua’da yeni bir koloni kuruldu ve ayrıca bozuk bir monetalis daha yeterli monetalis ile değiştirildi. Şövalyeler’in halkı bu değişiklikle en fazla kazananlar oldu. Bu şövalyeler, Marius taraftarlarının asıl desteği idi. Senatörler arasında hala birçok Sulla destekçisi vardı, bu yüzden müzakerelerin Sulla’nın geri dönüşü ile ilgili başlamasının nedeni de budur.

Çeviri: Cansu Kaplan

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More