Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Antikçağın Zihinsel ve Fiziksel Eğitim Alanları: Gymnasium (Jimnasyum)

Jimnasyum (gymnasion) kelimesi, Yunanca çıplaklık anlamına gelen «gymnos» kelimesinden türemiştir; çünkü tüm egzersizler ve sporlar yalnızca erkek üyeler tarafından çıplak gerçekleştirilmekteydi.

1 11.378

Gymnasium, başlangıçta sportif aktiviteler için kullanılan Yunanlara ait bina iken, zaman içinde eğitim ve felsefik tartışmalar için kullanılan bir mekân halini almıştır. Helenistik dönemde gymnasiumlar, hem mimarî hem de işlevsel olarak epey standart hâle gelmişler ve o dönemdeki genç erkeklerin fiziksel ve genel eğitimlerinde önemli rol oynamışlardır. Bu gymnasiumlar, Yunan dünyasının önemli bir ögesi hâlini almış; sonrasında Romalılar tarafından alınmış ve nihayetinde Roma hamamlarına dönüşen devasa çok amaçlı komplekslere evrilmişlerdir.

GYMNASİUMUN KÖKENLERİ

Jimnasyum (gymnasion) kelimesi, Yunanca çıplaklık anlamına gelen «gymnos» kelimesinden türemiştir; çünkü tüm egzersizler ve sporlar yalnızca erkek üyeler tarafından çıplak gerçekleştirilmekteydi. Bilinen en eski gymnasiumlar M.Ö. 6. yüzyıla dayanmaktadır ve bir akarsuya veya başka bir su kaynağına yakın bir yerlerde kurulan, ağaçlarla gölgelenen bir toprak alandan oluşan basit yerlerdir. Bu gymnasiumlar, tapınak bölgelerinin bulunduğu, özellikle Delphi, Olympia ve Nemea gibi yerlerde yaygın olarak bulunurdu.

Gymnasium, genç Yunan erkeklerin (ephebeia) savaş dönemlerine hazır duruma gelmeleri için eğitim almaları ve bedenen formlarını geliştirmeleri amacıyla özel bir alan yaratma ihtiyacından oluşturulmuş olabilir. Savaşta piyade olarak yer alır; dolayısıyla ağır bronz zırhlar giymek ve büyük bir bronz kalkan taşımak zorunda kalırlardı. Diğer bir görüş ise, gymnasiumların yalnızca aristokratlar için ayrılmış olduğunu ve erkeklerin, alt tabakadan olan köylü sınıfına karşı sosyal ve fiziksel üstünlüklerini göstermek amacıyla geldiği mekânlar olduğunu savunmaktadır.

En fazla yapılan sporlar, güreş, koşu, boks, engel atlama, diskli spor ve jimnastik idi. Bu sporlar ritmik bir müzik ile beraber yapılırdı. Savaş için yararlı olan sporlar, okçuluk, cirit atma, zırhlı mücadele ve mancınık kullanma idi. Bu sporlar, bir antrenör veya Yunan Olimpiyatlarında deneyim kazanmış olan daha yaşlı bir paidotribe tarafından yönetilir ve izlenirdi. Aleiptes, sporculara masaj yapma ve yağlama görevini yerine getirirdi. Her yıl müsabakalar da düzenlenirdi, Hermaea adı verilen bu festivalde jimnasyum üyeleri meşale yarışlarına katılır ve üç farklı kategoride yarışırlardı, bunlar; kuvvet (euexia), disiplin (eutaxia) ve dayanıklılık (phioloponia) idi.

«EN FAZLA YAPILAN SPORLAR, GÜREŞ, KOŞU, BOKS, ENGEL ATLAMA, DİSKLİ SPOR VE JİMNASTİK İDİ. BU SPORLAR RİTMİK BİR MÜZİK İLE BERABER YAPILIRDI.»

GYMNASİUMUN EVRİMİ

Gymnasiumlar yalnızca tapınak bölgelerinin ve spor müsabakaları ile ünlü olan bölgelerin bir ögesi değildi, aynı zamanda sıradan şehirlerde de varlık göstermekteydi. Örneğin Atina’da Platon’un Akademisi ve Aristoteles’in lisesinde birer gymnasium bulunmaktaydı. Bu özellikleriyle görülmektedir ki, gymnasium yalnızca spor yapılan ve genç erkekler için bir mekân olarak değil, aynı zamanda tüm yaştan erkekler için ve vatandaşların günlük konuları tartışarak boş vakitlerini değerlendirecekleri bir mekân olarak varlık göstermiştir. Böylelikle entelektüel gayretin de merkezi haline gelmiş, hatta bu özelliğiyle neredeyse kurulma amacı olan spor faaliyetlerinin bile önüne geçmiştir. Klasik dönemde Atina’da, gymnasiumlar aslına bakılırsa dönemimizin modern üniversitelerine benzerlik göstermektedir; üyeler dersleri ve konuşmaları dinleyebilmekteydi. Helenistik dönemde, gymnasiumlar yine değişikliğe uğramış ve daha çok ortaöğretim okulları seviyesine evrilmiştir; ancak hiçbir zaman, genç erkeklerin günlük egzersizlerini gerçekleştirdikleri fiziksel amacını kaybetmemiştir.

Gymnasiumun, özellikle Platon’un diyaloglarında olmak üzere, birçok edebi kaynakta bahsi geçmektedir. Ünlü filozof, gymnasiumu Yunan toplumundaki kilit ilişkilerin geliştiği yer olarak tanımlamaktadır. Bu ilişki, genç erkek (eromenos) ile genç adamın (erastes) dost olduğu; sonrasında da daha genç olan tarafın yaşlı olan taraftan özel eğitim alarak, hayat tecrübelerinden faydalandığı bir ilişki idi.

Helenistik döneme kadar, gymnasium epey gelişmiş ve uğrak bir kuruluş haline gelmişti. Bunun sebeplerinden biri, Helenistik dönemde yeni yerler fetheden ve yeni şehirler kuran hükümdarların, bu elde ettikleri yeni bölgelere Yunan izleri bırakmak istemeleri ve çeşitli Panhelenik Oyunlar’a atlet göndererek başarı elde edip saygınlık kazanma amacı gütmeleriydi.

İlgili Yazılar
Nemea Hmamı

Helenistik dönemdeki gymnasium, şehir tarafından işletilir ve atanmış bir yönetici (gymnasiarch) tarafından yönetilirdi. M.Ö. 2. yüzyıla ait Beroia’dan kalan dikili taşta bu kişinin görevleri detaylı olarak anlatılmıştır. Gymnasium yöneticisi genel kayıt işleri ve gymnasiumun muhasebesinden sorumluydu ve aynı zamanda para cezası kesme ve kuruluştaki kurallara uymayan üyeler için kırbaçlanma gibi fiziksel cezalandırmalar uygulama gücüne sahipti. Bu dikili taşta aynı zamanda gymnasiuma kimlerin katılabileceği –30 yaşın altındaki erkek bireyler- ve kimlerin katılamayacağı -köleler, azat edilmiş köleler, erkek seks işçileri, içkici kimseler, akıl sağlığı yerinde olmayan kimseler ve fiziksel olarak uygun olmayan (apalaistroi) kimseler- belirtilmiştir. Kadınlar bu listede yer edinmemiştir, ancak katılamayacakları bahsedilmeye gerek olmayacak kadar açıktır.

GYMNASİUMUN MİMARÎSİ

M.Ö. 3. yüzyıla kadar, büyük bir mimarî kompleks halini alan gymnasiumu yönetici denetlemekteydi. Asıl egzersiz yapılan bölüm, sıra sütunlu (stoa) yapılar ile çevriliydi, oturmak ve konuşmak için de bir alan bulunuyordu. Böylece sütunlu avlu (peristilyum) oluşturulmuş, adını özellikle güreş için tahsis edilen bir alan olan palaistraya vermiştir. Sonrasında ise jimnasyum (gymnasion) ve palaistra sözcükleri zaman içinde eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Lavabolar, yağlama odası (elaiothesion), çeşmeler bulunan ve soğuk su akan banyolar, tapınaklar ve çalışma odaları bu kompleksin ayrılmaz parçaları haline gelmiştir.

Etraftaki bölgeye koşu parkuru (paradromis) gibi eklemeler yapılarak ilave spor faaliyetleri de eklenmiştir. Bazen aynı zamanda koşu alanını çevreleyen bir alan (xystos) da yaratılmış, atletleri kötü hava şartlarından koruma amacı güdülmüştür. Pergamon ve Priene gibi şehirlerde, Olympia’daki spor faaliyetleri bölgeleri gibi, yalnızca koşu için inşa edilmiş stadyumlar bulunmaktaydı. Pergamon’daki gymnasium, inşa edilen en büyük gymnasiumdu ve neredeyse 30.000 metrekarelik bir alanı kaplamaktaydı. Daha sonralarda inşa edilen gymnasiumlarda aynı zamanda gymnasiuma destek veren kişilere ait dekoratif oymalar ve heykeller de görülmüştür; örneğin, gymnasiumun bakımı için ve yöneticiler için maddi olarak destek olan şehirdeki önde gelen üyelerden biri olan Herkül gibi.

Sardes Gymnasiumu

ROMA DÖNEMİNDE GYMNASİUMLAR

Romalılar, gymnasium fikrini devam ettirmiş ve geliştirmişlerdir; aynı zamanda diğer öğrenme merkezleri olan ve egzersiz yapmak, yıkanmak ve öğrenmek gibi esas Yunan işlevlerine sahip devasa banyoları inşa etmeye de devam etmişlerdir. Daha geniş ölçekli olarak inşa edilen bu banyolar, şehir hayatının merkezi haline gelmiş ve buralarda sıcak banyolardan, yüzme havuzlarından, kütüphanelerden ve dekoratif sanatlardan faydalanılmıştır. Gymnasiumlar banyolardan ayrı olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir ve Romalıların dünyasında birçok yönden Yunan şehirlerinin kendi kimliklerini korumaları için önem teşkil etmiştir. Gymnasiumlar aynı zamanda Yunan kültürü savunucularından (philhellene) olan Hadrian ve Antoninus gibi imparatorların hükümdarlık dönemlerinde de desteklenmiştir. Bu kuruluş, elbette, bugün halen varlığını sürdürüyor. Entelektüel özelliği çok uzun zaman önce kayboldu, ancak her şeye rağmen başlangıçtaki amaçları da buydu- antik Yunanistan’ın zeytinliklerinde, yalnızca fiziksel amaçlar için ayrılmış özel bir alan.

Çeviri: Seçil Akın

Cartwright, Mark. “Gymnasium.” Ancient History Encyclopedia. Ancient History Encyclopedia, 09 May 2016. Web. 20 Feb 2019.

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

1 yorum
  1. Dr. Mert diyor

    elinize sağlık lezzetli bir yazı olmuş. okurken bitsin istemedim, teşekkürler 🙂

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More