Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

İlk Çin Hanedanı: Shang Hanedanı

Çinlilerin en erken tarihinden farklı olarak, Sarı Nehir’in doğusuna ve Çin’in kuzeyine şehirler kuran Shang hanedanına ait arkeolojik kanıtları vardır. Bu sebeple, tarihçiler Sarı Nehir’i medeniyet olarak kabul ederler.

0 2.181

Xia hanedanının son ve itibarını kaybetmiş hükümdarı Jie’nin büyük fazilet ve bilgi sahibi olan Shang Tang tarafından yıkılmasıyla, Çin’de Shang hanedanı kurulur. Xia gibi, Shang hanedanı da nihayetinde zayıflar ve son kral Di Xin’in zalim yönetimiyle sona erer. Jiang Ziya, Shang hanedanı M.Ö 1046 yılında Muye Muharebesi’nde bozguna uğratır. Di Xin, saraydaki bütün hazinesini etrafına toplayarak sarayı ateşe verir ve intihar eder. Di Xin, tarihte Kral Zhou olarak da bilinmektedir.

Çinlilerin en erken tarihinden farklı olarak, Sarı Nehir’in doğusuna ve Çin’in kuzeyine şehirler kuran Shang hanedanına ait arkeolojik kanıtları vardır. Bu sebeple, tarihçiler Sarı Nehir’i medeniyet olarak kabul ederler. Çinliler, diğer büyük medeniyetlere nazaran Tunç Devri’ne daha geç girmiştir. Çinlilerin tunç madenini ilk defa işlemesi yaklaşık olarak M.Ö 2000 yılına dayanır (Mezopotamya’daki buluşundan yaklaşık bin yıl sonra). Ayrıca, Shang hanedanı arkasında çok sayıda tarihi yazılı kaynak bırakmıştır.

Bu kayıtların çoğu geleceği görmek için kullanılan “fal yazıtları”dır. Kemiğe önce soru, sonra da cevabı yazılırdı, ardından ise cevap gerçekleşirdi. Örneğin, “Kralın erkek çocuğu olacak mı? (Soru), “Evet” (Cevabı), “Cevap Gerçekleşir” (Sonuç). Aynı zamanda bu kemiklerde hanedan kralların isimleri yer almaktadır ve Batılı tarihçilerce mit olduğuna inanılan Shang tarihindeki Çinliler ile ilgili rivayetlerin tamamen doğru olduğunu ispatlar niteliktedir.

Shang, sırayla bir başkent tarafından yönetilen şehir devletlerini yönetmiştir. Hangi şehrin başkent olacağı belli olmazdı; her ne zaman iktidar düşse bağımsız şehir devletlerinden birisi başkent olurdu. Kralın bir nevi baş rahip olması, askeri aristokrasinin lideri olması ve ekonomiden sorumlu olması diğer şehirlerde yaptığı hizmetin burada da aynı olduğunu gösterir. Shang şehirleri sürekli savaş halinde olurlardı. Şehirler bazen bir savaştan çıkıp diğerine girerlerdi ama bu savaşların tamamı şehirleşmenin olmadığı Çin’in kuzeyinde yapılırdı.

Shang Hanedanının Kültürü ve Dini

İlgili Yazılar

Shang medeniyetinin eşsiz bir yönü de yazıyı icat etmeleridir. Shang hanedanının neredeyse bütün yazılı kayıtları bambu şeritlerine kaydedildiği için ortadan kaybolmuştur. Ancak tunç ve kemik üzerine yazılan yazıtlar günümüze kadar ulaşmıştır. Dolayısıyla, ilk Çin yazısına ilişkin örnekler elimizde mevcuttur. Yazı sistemi köken olarak resim yazılarıydı, yani, kelimeler, kelimenin anlamına oldukça benzeyen resimlerle gösterilirdi. Örneğin, “güneş” resmi güneşe çok benzerdi. Bu resim yazısı, nihayetinde bizim bildiğimiz, daha karmaşık bir kavramsal yazı haline gelmiştir. Çin tarafından kullanılan yazı, görünür bir biçimde resim yazısının izlerini hala taşıyan çağdaş yazı sistemlerinden birisi olma özelliğini korumaktadır.

Kazısı yapılan Yinxu’nun kraliyet sarayında, doldurulan toprak temeller ve platformlarla birlikte, Fairbank’in “çimento kadar sert” dediği büyük, taş sütun ayakları bulunmuştur. Sarayın yakınında depo olarak ve de hizmetçiler için kullanılan yeraltı mağaraları vardı. 1976 yılının baharında, Yinxu’daki mezarın keşfedilmesi örselenmemiş ve hatta kaliteli malzemelerle döşenmiş bir Shang mezarını ortaya çıkarmıştır. 200’ü aşkın tunçtan yapılmış ayin tası ve Lady Fu Hao’nun adına yazılmış yazıtlar sayesinde, arkeologlar 170 ila 180 Shang fal yazıtında tasvir edilen Kral Wu Ding’in savaşçı eşinin mezarına tesadüfen ulaşmıştır.

Shang’lar “Shang Ti” veya “Lord on Hight” dedikleri bir figüre taparlardı. Bu yüce tanrı, kendinden daha az ehemmiyetli olan güneş, ay, rüzgâr, yağmur ve diğer doğal güçler ve yerlerin tanrılarına hükmederdi. Ayrıca Shang-Ti, maddi dünyaya hükmetmesinin yanı sıra insan ilişkilerini de düzenlerdi. Zhou hanedanının bu çift yönlü işlevi, daha soyut bir figür olan “Tian”a veya “Cennete”e atfedilebilir. Dahası, Shang’lar atalarının öldükten sonra cennete gittiklerine ve orada da ailelerine ve soyundan gelen kimselere ilgi göstermeye devam edeceklerine inanırlardı.

Dolayısıyla, aile ve akrabalarla ilgili yükümlülükleri de devam ederdi. Kişinin akrabalarına karşı olan görevlerinde başarısız olması, ailenin üzerine her türlü musibeti getirebileceğine inanılırdı. Shang-Ti’den akrabalara tüm bu ilahi ve yarı ilahi figürler kurban edilirdi. Ancak, verilen kurbanların sıklığı veya niteliğiyle alakalı yeterli bilgi yoktur. Zhou hanedanında, Shang-Ti için verilecek kurbanı yalnızca kral seçebilirdi; Shang-Ti’nin, Shang krallarının “yerel tanrı”sı olma ihtimali bir hayli yüksektir. Shang-Ti’ye adanan kurbanlarla ilgili rahatsız edici bir diğer gerçek ise insanların da kurban edilmesiydi; kral öldüğü zaman, köleler ve savaş esirleri yüzlerce insan tarafından kurban edilirdi. Saray veya tapınak inşası için kurban edilenlerin sayısı ise daha azdı.

Çeviri: Emre Alkın

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More