İlk Çin İmparatorunun Gizli Mezarı Hala Açılmamış Bir Hazine Olarak Duruyor

Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang’ın mezarı, bütün zamanların en büyük arkeolojik keşiflerinden biri olmasına rağmen, büyük ölçüde mühürlenmiş ve keşfedilmemiş kaldığından dolayı arkeologlar ve tarihçiler için gizemini hala koruyor. Mezar ve içindekilerinin müthiş ve bir o kadar da tuhaf tarihi, mühürlenmiş ve binlerce yıl boyunca bitki örtüsünün altında gömülü kalmıştır.

Roma Cumhuriyetinin Kartacalılar ile savaşa girmesinden dolayı M.Ö 218’den sonraki 20 yıl Akdeniz’de bir istikrarsızlık dönemiydi. Buna karşın bu dönem Uzak Doğu için bir hayli istikrarlıydı çünkü Savaşan Devletler Dönemi’nin kaosundan birleşmiş bir Çin ortaya çıkmıştı. Qin Shi Huang, Çin’in ilk hanedanlığını kurmak amacıyla savaş halindeki yedi devleti birleştirmekten sorumlu olan kişiydi. İlk Çin imparatoru, ölümden sonraki yaşamla olduğu kadar hayatla da takıntılıydı. Qin Shi Huang, ölümsüzlük iksirini ararken, aynı zamanda mezarını inşa etmekle de meşguldü.

Antik Çin Yazılarımızın Tamamına Ulaşmak İçin Tıklayınız

Binlerce ahşap plaka üzerine yazılı eski metinlere dair 2017 yılında yapılan bir araştırma, imparatorun gücünün ve sonsuza kadar yaşama isteğinin boyutunu ortaya koyuyor. Bu eser, İmparator Qin Shi Huang’ın ülke çapında ölümsüzlük iksiri arayışına yönelik olarak emrini ve buna ilişkin yerel yönetimlerden gelen yanıtları da içermektedir. “Duxiang” adında bir köy, köyde mucizevî bir iksir bulunamadığını bildirdi, bununla birlikte arayışın devam edeceğine dair imparatora güvence verdi. “Langya” adındaki başka bir yer ise, “uğurlu bir dağda” bir bitki bulduğunu ve bunun da işe yarayabileceğini iddia etti.

Aslında Qin Shi Huang Çin’in ilk imparatoru olmadan önce imparatorun mezarının inşasını başlanmıştı. Qin Shi Huang, henüz 13 yaşındayken Qin tahtına çıkmış ve hemen sonra ebedi istirahat yerini inşa etmeye başladı. Qin Shi Huang, büyük çaplı bir inşaatın başlayacağı Çin’i başarılı bir şekilde birleştirdiği ve sonrasında ise ülke genelinde toplam 700.000 insan gücünü komuta ettiğinde tarih MÖ 221’di. Şensi eyaletinin Lintong bölgesindeki mezarın tamamlanması 38 yıl sürmüş ve ancak imparatorun ölümünden yıllar sonra bitirilebilmiştir.

Asya Kıtası Arkeoloji Haberlerine Ulaşmak İçin Tıklayınız

Qin Shi Huang’ın mezarının inşası ve özellikleri, Han hanedanı tarihçisi Sima Qian tarafından yazılmış Büyük Tarihçinin Kayıtları’nda bulunmaktadır. Bu kaynağa göre, Qin Shi Huang’ın mezarında yüz kadar görevli için saraylar ve manzaralı kulelerin yanı sıra çok sayıda nadir eserler ve hazineler bulunuyordu. Ek olarak, Çin’in iki büyük nehri, Yangtze Nehri ve Sarı Nehir, civa kullanılarak mezarda simüle edilmiştir. Ayrıca nehirler büyük denize akacak şekilde mekanik olarak düzenlenmiştir. Nehirler ve bölgenin diğer özellikleri mezarın tabanında temsil edilirken, tavanı harika takım yıldızlarla süslenmiştir. Böylece, Qin Shi Huang, sonraki yaşamda bile imparatorluğunu yönetmeye devam edebilecekti. Mezarı korumak için, imparatorun zanaatkârlarına mezara giren herhangi birisine ok atacak tuzaklar yapmak amacıyla eğitim verilmiştir.

Qin Shi Huang’ın cenazesi, oğulları olmayan son imparatorun cariyelerinin ölüm emrini veren oğlu tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu, sonraki yaşamda Qin Shi Huang’a refakat sağlamak için yapılmıştır. Cenaze merasimleri bittiğinde, iç geçit kapatıldı ve mezardaki bütün ustaları tuzağa düşürmek için dış kapı indirildi. Bununla amaç, mekanik tuzakların işleyişlerinin ve mezarın hazinelerinin bilgisinin açıklanmamasını sağlamaktı. Son olarak, bitkiler ve bitki örtüsü mezara yerleştirilmiş ve böylece bir tepeye benzetilmiştir.

Qin Shi Huang’ın mezarıyla ilgili yazılı bir kayıt, imparatorun ölümünden yaklaşık bir asır sonra zaten var olsa da, 20. yüzyılda yeniden keşfedilmiştir. (Fakat geçmişte mezarın soyulup soyulmadığı bilinmemektedir.) 1974 yılında, Lintong bölgesindeki kuyuları kazan bir grup çiftçi, yerden gerçek boyutlarında Terra Cotta savaşçıları çıkarttı. Bu, bütün zamanların en büyük arkeolojik keşiflerinden birinin başlangıcıydı. Son kırk yılda, yaklaşık 2000 Terra Cotta savaşçısı ortaya çıkarıldı. Bununla birlikte, bu savaşçıların 6000 ile 8000’i Qin Shi Huang ile birlikte gömülü olduğu tahmin edilmektedir. Dahası, Terra Cotta ordusu sadece buzdağının görünen kısmı çünkü imparatorun mezarı hala kazılmamıştır.

Terra Cotta Ordusu Aslında Bize Ne Anlatıyor?

Qin Shi Huang’ın mezarının yakın bir zamanda açılması pek muhtemel değil. Başlangıç için, Sima Qian’ın da bahsettiği gibi mezarda bubi tuzakları var. 2 bin yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen bu tuzakların kurulduğu günkü kadar etkili olarak işlev göstereceği iddia edilmektedir. Dahası civa, uygun bir koruma olmadan mezara giren biri için inanılmaz derecede ölümcül olacaktır. Daha da önemlisi, şuan ki teknolojimizin yeraltı kompleksinin büyüklüğüyle ve kazılan eserlerin korunmasıyla başa çıkmak için yeterli olmayacağı gerçeğidir. Örneğin, Terra Cotta savaşçıları önceden parlak bir şekilde boyalıydılar, ancak havaya ve güneş ışığına maruz kalmaları boyaların hemen kabarıp dökülmesine neden oldu. Daha ileri teknolojik gelişmeler sağlanıncaya kadar, arkeologların Çin’in ilk imparatorunun mezarını açma riskini göze almaları muhtemel değildir.

Antik Sırlar ve Gizemler Yazılarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz

Çeviri: Ömer Ateş