Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Nuh ve Büyük Tufan Mitolojileri

Tanrılar yıkım getirmesine rağmen insanlar felaketlerden dolayı kendilerini suçladılar. Jeremiah gibi peygamberler insanları davranışlarını değiştirmeleri konusunda uyardı; aksi halde insanlar yok olacaktı.

0 4.083

İncil’de (24.37-39), İsa geleceği “çağın sonu” ile ilişkilendirilen Nuh’un zamanlarıyla karşılaştırdı. Eski Ahit’teki Yeşaya ve Ezekiel gibi, Nuh’ta tarihi bir şahsiyet olarak görülür.  Ancak Nuh gibi tarihi figürler çok daha eski mitolojilere dayanıyordu. Mesela Nuh Tufanı, en başta Gılgamış Destanı olmak üzere birçok eski Yakın Doğu kültüründe daha eski bir tarihle anlatılmıştır. Bu olayda önemli görünen şey: Eski tarihte ortaya çıkan ve medeniyetleri olumsuz yönde etkileyen doğal güçlerin neden olduğu felaket anıdır.

MİTOLOJİ, KÜLTÜR VE NUH RİVAYETİ

Tüm eski kültürler yaşamlarını ilahlarla çevrelemişlerdi. Tanrılar refah ve yıkım getirirdi. İstikrarlı doğal çevreye sahip medeniyetler, Nil’e sahip olan Mısırlılar gibi, daha rahat dini gelenekler geliştirme eğilimindeydi. Belki de aslen tarihsel bir figür olan Osiris popüler bir tanrı olarak düşünülüyordu. Mezopotamya bölgesindeki medeniyetler, öngörülemeyen nehir sistemleri de dahil olmak üzere, onlara pek de misafir olmayan çevre ile karşı karşıya kaldı. Burada dini gelenekler daha üstündü ve tanrılar daha az erişilebilirdi.

Nuh’un hikayesi, doğal afetler ile ilişkilendirilmiştir. Bruce Auster (US News & World Report, 29 Kasım 1999) “Bilim adamları, yaklaşık 7.500 yıl önce Karadeniz havzasını su altında bırakan, bütün şehirleri yok eden bir su baskınının olduğuna dair yeni kanıtlar bulduklarını yazıyor.’’ Bu gerçekler, 1999’da Columbia Üniversitesi bilim adamları William Ryan ve Walter Pitman tarafından yayınlanan benzer bir teoriyi desteklemektedir.

Tarihin bu noktasında büyük bir sel, Buzul Çağı’nın son on yıllarında buzun hızlı bir şekilde erimesinden sorumlu olarak düşünüldü. Olayın küresel doğası, Asya’nın Amerika’ya göç etmesinin sonucu olarak Bering Denizi bataklığını açıklamak için kullanılıyor. İlahiyat profesörü Alfred M. Rehwinkel, Nuh tufanı olarak düşünülen dünya değişikliklerinin, dünya eksenindeki bir kaymaya bağlı olabileceğini öne sürüyor.

TANRILARDAN ZİYADE İNSANLIK FELAKETLER İÇİN SUÇLANIYOR

İlgili Yazılar

Tanrılar yıkım getirmesine rağmen insanlar felaketlerden dolayı kendilerini suçladılar. Jeremiah gibi peygamberler insanları davranışlarını değiştirmeleri konusunda uyardı; aksi halde insanlar yok olacaktı. Örneğin, o dönem İsrail’de yaşayan insanların Tanrı’yı memnun edemediklerinden dolayı kırk yıl boyunca çölde dolaştıkları söylenir.

Bu rivayete göre Nuh haklıydı. Fazlasıyla uzun olan bu rivayet, insanoğlunun yozlaşmış ve kötü olduğu anlamına gelir; öyle ki, Tanrı onları yarattığı için pişmanlık duydu. Uygarlığın geri kalanının “lekelenmesine” neden olan şey bu kötülük idi. Bu uygarlığı açıklamak ve uygarlığın karmaşıklığını göstermek için Rehwinkel, Yaratılış rivayetinin açıklamalarını kullanıyor: “İnsan ırkının en başından beri buradayız; çiftçilik, sanayi, sanat ve icatlar, müzik ve şiir ya da medeniyetin ileri safhasında bulunan şeyleri gördük.’’

TUFAN MİTOLOJİLERİ VE SÖZLÜ ANTİK KÜLTÜR

Sözlü gelenek, geçmişte bir nesilden diğerine geçen çalkantı hikayelerini anlatır. Sonunda, bunlar, insanın tanrılarla olan ilişkisine odaklanan hikayeler olarak tarihe geçmiştir. Bu anlamda, en kötü senaryoları vurgulayan tufan hikayeleri, insan davranışlarını kontrol etmek ve insana kendi ölümlerini hatırlatmak için kullanıldı.

Çeviri: Cansu Kaplan

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More