Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Doğu’nun Pompei’si: 4000 Yıl Önce Büyük Çin Depremine Yakalanan Kurbanların Son Anları

Pompei'deki insanlar volkanik toz ve çamur örtüsüyle korunmuşken, Lajia'dakilerin iskelet kalıntılarında ise, bütünüyle korkunun izleri vahşi bir biçimde göze çarpıyor.

Bir çocuğu kucaklayan kadın
0 50.653

Çin’in Yukarı Sarı Nehir bölgesi Qinghai ilinde yer alan Lajia topluluğunu vuran depremin kurbanları, Lajia Kalıntıları Müzesi’nde gösterime sunuldu. “China People Daily” gazetesine göre, dehşet içinde bir araya sıkışmış kurbanlar, küçük çocukları korumak için sarmalayan kadınlar, vb. sahneler, ziyaretçilerin gözlerini yaşartıyor.

M.S. 79 yılında, Vezüv yanardağının patlamasıyla ortadan kalkan Roma kenti Pompei’nin kurbanları gibi, Lajia’daki binada bulunanlar da, ani ve acımasız bir ölümün izleri ile muhafaza edildiler. Pompei’deki insanlar volkanik toz ve çamur örtüsüyle korunmuşken, Lajia’dakilerin iskelet kalıntılarında ise, bütünüyle korkunun izleri vahşi bir biçimde göze çarpıyor.

Bu felaket, bir depremin tetiklediği çamur kayması nedeniyle oluşmuştu. Kayma, Bronz Çağ’a ait bir yapıyı, içindeki her şeyle birlikte ezmişti. Yapı, içinde yaşayanların hayatta kalma umuduyla sığınacak yer aramış olduğu bir aile konutuydu. Duvarlardan birine dayalı olarak, bir kadın ile muhtemelen erkek bir çocuğun kalıntıları bulunmuştur. Kadının kolları çocuğu sarmalarken, kafatası yukarı bakmaktaydı. Üst katta, başka bir kadın ve çocuk benzer şekilde durmaktaydı. Diğer bir duvarda ise, bir yetişkine sıkıca sarılan iki çocuk iskeleti uzanmaktaydı.

Bir Pompei kurbanının alçıdan kalıbı, halen yüzünü buruşturmuş görünüyor

Buradaki insanlar, Çin’in Bronz Çağı’ndan Qija kültürüne aittir. Yani kalıntıları 4000 yıl önceye dayanır ki, depremin de M.Ö. 2000 civarında bölgeyi vurduğu anlamına gelmektedir.

Pompei’de bu yılın başlarında, annesine sarılmış 4 yaşındaki bir çocuğun kalıntıları sergilenmiştir. Burada, ziyaretçilerin hassasiyetini etkileyecek iskeletler yoktur, antik kül ve çamur ile taşlaşma vardır.

Pompei, Volkanik Akıntı olarak bilinen, çok hızlı hareket eden, aşırı sıcak bir gaz ve kaya bulutu tarafından vurulmuştu. Sürati saatte 450 mil (700 km/saat)’e kadar ulaşabiliyordu ve Vezüv’ün daha önceki uyarılarını dikkate almayan, çoğunluğu çiftçi insanların ani ölümü anlamına geliyordu. Hareket edip yayılırken zemini kaplayan akıntı iki bölümden oluşuyordu: Daha ağır kayalar ve parçalardan oluşan tabansal akıntı ve onun üzerinden uçuşan sıcak kül bulutu. Fransızca bir terim olan “nuéeardente” (kor haline gelmiş bulut), bu durumu açıklamaya tamamen uygundur. Tabansal akıntı, önündeki herşeyi yıkarken, kül bulutu da havadaki her şeyi aniden yakıp kül ediyordu. Vezüv’ün hiddetinden zarar gören tek şehir Pompei değildi, Herculaneum da, çevresindeki bir sürü kırsal villa ile birlikte yıkıma uğramıştı.

İlgili Yazılar
Pompei kalıpları: Bir anne ve çocuğun son dakikalarını gösteren, zamanda donmuş halleri

Vezüv’ün püskürmesiyle kaç kişinin öldüğüne dair tahminler değişik olmakla birlikte, bu sayı 10.000-25.000 arasında bir yerlerdedir. Çoğunluğu, limanda korunaklı bir nokta veya depolarda kapalı bir alan bulmaya çalışan kazazedelerdi. Diğerleri ise, çok geç kalmakla birlikte, son kalan gemi ve teknelere sürünerek ilerlemeye çalışırken, pek çoğu da kurtuluş için tanrılarına dua etmek üzere evlerine kaçmışlardı.

Küçük erkek çocuk ve annesi, günümüz arkeologları tarafından “Altın Bilezik Evi” olarak adlandırılan ev içerisinde bulunmuştur. Bu ev, geniş bahçeli, duvarları fresklerle süslenmiş ve varlıklı bir aileye aitti. Yaklaşık 300 derece sıcaklıktaki kül bulutu, bunların tamamını dakikalar içinde kömürleştirmişti.

Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi’nden Stefania Giudice, “2000 yıl önce meydana gelmiş olsa bile, bir erkek çocuk, bir anne veya bir aile olabilirdi. Bu sadece arkeoloji değil, insan arkeolojisidir” diyor.

Talihsiz Lajia kasabası, şimdilerde “Doğu’nun Pompei’si” olarak adlandırılıyor. Bölge, antik Çin uygarlığının beşiklerinden biri olduğundan, büyük bir arkeolojik öneme sahip.

Bir çocuğu koruyan kadın, Lajia Kalıntıları Müzesi

Bölgede bulunan insan yapımı eşyalar arasında aynalar, taş bıçaklar ve kehanet için kullanılan fal yazıtları yer almaktadır. Lajia sakinleri ilk olarak 2000 yılında bir yeraltı konutunda bulunmuştur. Bu konutun daha sonra lös topraktan bir mağaranın zemini olduğu ve yapının hem ev, hem de mağaralardan oluştuğu anlaşılmıştır. İnsan yapımı eşyalardan biri, buğday unundan yapılmış, Çin’deki en eski iğne olma özelliğine sahiptir. Kasabanın ortasında yer alan kurbanlık kürsüde ise, etrafı yeşim taşından çeşitli malzemelerle çevrili olarak rahibin mezarı yer almaktadır.

Çeviri: Gamze Kamacı

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More