Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Geç Antik Dönem Akdeniz Ekonomisinde Kuzey Afrika’nın Yeri

Akdeniz, Roma İmparatorluğu için ekonomik odak noktasıydı. Roma orduları, Roma Cumhuriyeti’nin başlangıcından itibaren bu denizlerde bir imparatorluk kurdu.

0 1.230

Akdeniz, Roma İmparatorluğu için ekonomik odak noktasıydı. Roma orduları, Roma Cumhuriyeti’nin başlangıcından itibaren bu denizlerde bir imparatorluk kurdu. M.S. 200 yılına gelindiğinde de Akdeniz hala geniş imparatorluk topraklarını birbirine bağlayan kanaldı. İmparatorluğun en büyük şehirleri denizin kenarında kurulurdu ve gemilerle denizi kullanarak karadan geçmeye oranla daha kısa sürede karşıya geçilebiliyordu.

İnsanları, bilgiyi ve eşyaları getiren gemilerin arasında Kuzey Afrika’dan gelenler de vardı. Bu bölge, imparatorluğa getirdiği mallar özellikle de tahıl, köle, zeytin ve çömlek ile Akdeniz ekonomisinde özel bir yere sahipti. Kuzey Afrika’nın Vandallar’a karşı olan mağlubiyeti Roma ekonomisini her ne kadar etkilese de ekonomi Akdeniz için önemini yitirmedi. Afrika monolitik bir imparatorluk olmasa da farklı devletler arasında değişen bir biçimde ticari akışına devam etti.

Geç Antik Dönemde Kuzey Afrika

Afrika’nın Roma Piskoposluğu tarafından tanımlanan haliyle Kuzey Afrika, Cebelitarık Boğazı ile Trablusgarp’a ya da günümüzdeki adıyla Libya’ya kadar olan bölgedir. Kabaca günümüz Tunus bölgesine tekabül eden Afrika vilayetinin başkenti olan Kartaca, Akdeniz’in en büyük şehirlerinden biriydi. Kuzey Afrika, M.Ö. 2. yüzyılda Kartaca’nın fethi ile İmparatorluk için önemli bir vilayet olmuş bu önemi de M.S. 3. yüzyılda daha da arttırmıştır. M.S. 3. yüzyıl Roma İmparatorluğu için krizler dönemiydi; imparatorlar yükselip düştü, iç savaşlar şiddetlendi ve işkence yaygındı.

Pek çok Roma vilayeti bu savaşlardan ve ekonomik gerilemelerden zarar gördü. Kuzey Afrika ise kıyasla pek zarar görmemişti. Bölgenin M.S 3. yüzyıldaki iç çekişmelerle yalnızca iki bağlantısı vardı. Septimius Severus bu bölgeden gelmişti ancak hükümdarlığı M.S. 235 yılında başlayan kaosu erkene çekti. Taht talipleri I. Gordian ve II. Gordian imparatorluk heveslerinin kursaklarında kaldığı Kartaca Savaşı’nı kaybettiler. Kuzey Afrika büyük ölçüde sonraki yüzyıl savaşlarından kurtulmuş oldu. Kuzey Afrika, diğer bölgelerde orduların toprağa, halka ve tarıma verdiği zarar yüzünden ekonomik durgunluk yaşadığı bu dönemlerde bolca miktarda üretim yapmaya devam etmeyi başarmıştır. Ek olarak 4. yüzyılda korsanlığın az olması da ticarette ve liman erişiminde avantaj sağlamış ki bu da Kuzey Afrika’ya ve Akdeniz’deki ticaret yollarına oldukça faydalı olmuştur.

Afrika üretimi amphoralar

Kuzey Afrika, Geç Antik Çağ döneminde tüm Akdeniz’de ticaretini yapmak için bol miktarda zeytin üretimi yapmıştır. Zeytinin anavatanı bu bölge olmasa da buraya Doğu’dan getirilmiştir. Kuzey Afrika bu bitkinin yetişmesi için ideal ortamın Kartaca çevresindeki sıcak ve nemli Akdeniz iklimi olduğu kanıtlamıştır. Roma İmparatorluğu döneminde zeytin kişilerin beslenmelerinde önemli bir yer tutmaktaydı. Zeytinyağının bugün Akdeniz diyetinde olduğu gibi o dönemde de Roma İmparatorluğu için de oldukça önemliydi. Buna ek olarak zeytinyağı lambalar için de kullanılırdı. Zeytinyağı hem görece kolay taşınabilirdi hem de bozulmaya yatkın değildi. Bu özellikler Güney Galya gibi zeytin üretiminin çok olmadığı yerler başta olmak üzere Batı Akdeniz’e ihracat yapmaya olanak tanıdı.

Afrika Çömlekçiliği

Garum ve çömlek gibi pek çok diğer ürün de Kuzey Afrika’da üretilip Akdeniz’in çevresinde satılırdı. Balıkçılık hem ticaret için hem de fermente edilmiş balık ezmesinden yapılan bir sos olan Garum için önemliydi ve üretilip pek çok limana taşınırdı. Garum Akdeniz diyetinde özellikle de taze et ve balık sürekli bulunamadığından protein kaynağı olarak çokça tercih edilirdi.

Afrikalı köleler

Çömlekçilik gibi zanaatların da ticareti yapılırdı. Afrika kırmızı astarlı seramikleri oldukça popülerdi ve Roma İmparatorluğu topraklarında bulunan en yaygın seramiklerdendi. Arkeologlar bu seramiklere İmparatorluğun büyük şehirlerinde rastladıkları gibi küçük vilayetlerde de bu seramiklerle karşılaştılar. Seramik popülerliğini uzun süre korudu ve Kuzey Afrika’nın Bizans yönetiminde olduğu M.S. 7. yüzyıla dek ticareti yapıldı.

Ayrıca Kuzey Afrika’dan getirilip Roma İmparatorluğunun tamamında köle ticareti de yapılmaktaydı. Köle ticareti M.S. 200-500 yılları arasında gözle görülür bir gelişme göstermemiş de olsa hala Akdeniz ekonomisinin önemli bir parçasıydı. Köleler Kuzey Afrika’nın yerli kabilelerinden ele geçirilebilir ve Akdeniz çevresinde işçi, hizmetçi ya da eğlenceler için ticaretleri yapılırdı. Kuzey Afrika köle ticareti için tek ya da en önemlisi olmasa da etkili bölgelerden biriydi.

Kuzey Afrika’da üretilen mallardan en önemlisi tahıl özellikle de buğdaydı. Afrika vilayeti toprakları hem çok verimliydi hem de bol miktarda buğday üretimi yapmak için gerekli iklime sahipti. Roma, halkı besleyecek miktarda tahıl üretemediği için Kuzey Afrika ile bu açıdan özel bir ilişkisi vardı. Augustus’un hükümdarlığı döneminde Roma topraklarına birkaç yüz bin insanı içine alabilecek büyüklükte yerler eklendi ve bu topraklar M.S. 5. yüzyıla kadar korundu.

İlgili Yazılar

Afrika vilayetinin imparatorluk için belirli bir görevi vardı ki bu Roma’ya tahıl sağlamaktı. Mısır ve Afrika’dan tonlarca arpa ve buğday Roma halkının beslenmesi için filolara yüklenirdi. Bu tahılların bir kısmı şehrin en fakir kesimine ücretsiz verilirdi. Bu ticari ilişkiler Roma’yı ayakta tutarken onu aynı zamanda Kuzey Afrika’nın tahıl gemilerine bağımlı hale getirdi.

Vandallar’ın Gelişi

Bu ilişkilerin önemi M.S. 4. yüzyılda giderek arttı. Mısır’dan gelen tahıl gemileri dümenlerini M.S. 330 yılında kurulup hızla gelişen Konstantinapolis’e doğru çevirmişti. Bu da Kuzey Afrika’yı tahıl sağlanmasında temel konuma getirdi. En uç vilayet olan Kuzey Afrika uzun süre işgalci barbarlardan korundu ancak 429 yılında Vandallar bu bölgeye geldi. 439 yılının sonuna kadar Kartaca ve bölgenin geri kalanı Vandallar tarafından ele geçirildi. Bunun Roma ekonomisine hızlı ve ciddi bir etkisi oldu.

Roma ve İtalya’ya yapılan besin tedariki ciddi bir şekilde etkilendi. Artık tahılın kontrolü Vandallar’ın eline geçmişti. Ancak Vandal istilası Kuzey Afrika’yı daha çok markete açtı. Her ne kadar yeni yöneticileri olsa da bölge, Akdeniz ekonomisinden bir anda çıkamayacak kadar ekonominin temelindeydi. Vandallar bölge topraklarını yeniden bölmüş de olsa topraklar hala üretken ve elverişliydi. Modern çalışmalar Vandal hükümdarlığında da kırmızı astarlı seramiklerin ticaretinin devam ettiğini söylüyorlar.

Batı Roma İmparatorluğu’nun tahıl üretiminde birinci bölgesi olmasının yanı sıra Kuzey Afrika aynı zamanda en varlıklı bölgeydi. Bölge vergi açısından da Batı Roma İmparatorları için iyi bir gelir kaynağıydı ve bu Bizans İmparatorluğu döneminde de devam etti. 3. yüzyılda yaşanan krizlerden aldığı minimum hasar sayesinde bu zenginliği ve topraklardaki bereketi özellikle de imparatorluğun diğer yarısıyla kıyaslandığında korumaya devam etti. Vandallar bu bölgeyi ele geçirdiğinde zaten ekonomisi zor durumda olan Batı Roma İmparatorluğu vergi gelirlerini de kaybetmiş oldu.

Kartaca, zenginliğini yanı sıra Roma ve Vandal döneminde darphane olarak da hizmet vermekteydi. Roma İmparatorluğu’ndaki en büyük darphanelerden biri Kartaca’daydı ve Akdeniz çevresinde üzerinde ‘’Karthago’’ yazan sikkeler bulundu. Vandallar sonrasında kendi para birimleri olan bronz sikkeler ürettiler. Ek olarak özellikle 455 yılında Vandallar’ın Roma’yı yağmalaması sonucunda ciddi miktarda bir zenginlik oluştu.

Kartaca’nın ele geçirilmesinden sonra Vandal korsanlığı Yunanistan’ı etkileyecek kadar Akdeniz’e yayılmıştı. Kuzey Afrika ise Vandal krallığını kalbi olarak bu korsanlıktan etkilenmemişti ve gemileri hala Akdeniz’in pek çok limanında ticaret yapabiliyordu. Gemiler fırtına riski ve korsanlar sebebiyle kıymetli ve riskli yatırımlardı ancak Vandal korsanlarının hükümdarları olması Kuzey Afrika gemilerinin güvenli yolculuk yapmasına yardımcı oluyordu.

SONUÇ

Kuzey Afrika, Roma İmparatorluğu için oldukça önemliydi. Zenginliği zeytin, balıkçılık, seramik ve buğday gibi pek çok alandan geliyordu. Aynı zamanda İmparatorluğa tahıl sağlamada da çok önemli bir konumdaydı. Bölge, özellikle İmparatorluğun batı kesiminin mali durumunu korumada da önemliydi. Kuzey Afrika’nın ticaret alanı kırmızı seramiklerin Galya ve Konstantinapolis’de bulunmasından da anlaşıldığı üzere Akdeniz’e ve Roma İmparatorluğuna yayılmıştı. Roma altını sikkesi olan ‘solidi’ sınırlı sayıdaki darphanelerden biri olan Kartaca’da basıldı ve Akdeniz çevresinde çeşitli yerlerde bulundu. Buranın Vandallar tarafından ele geçirilmesinin ise güç kaybeden Roma için ciddi sonuçları oldu.

Vandalların bu istilası Kuzey Afrika’yı tamamıyla Akdeniz ekonomisinden çıkarmadı. Malların ticareti devam etti ve her ne kadar istilada topraklar zarar görse de tarım durmadı. Kuzey Afrika hem Geç Antik Çağ hem de Vandal döneminde Akdeniz ekonomisi için önemli bir yere sahipti. Vandal istilasıyla Kuzey Afrika her ne kadar Akdeniz ekonomisindeki önemini yitirmemiş de olsa bu ilişkiler yeniden tanımlanmış ve bölgenin diğer ekonomik sistemler içerisindeki rolünü değiştirmiştir. Bölge hala Akdeniz ekonomisinin önemli bir bileşeniydi sadece artık Roma İmparatorluğunun bir parçası değildi.

Çeviri: İrem Oltan

Kaynak ancient.eu

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More