Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kartaca: Batı Akdeniz’in Süper Gücüne Dönüşen Zengin Fenike Kolonisi

Kartaca’yı çevreleyen sağlam duvarlar, yer yer 13 metreye yükselir ve neredeyse 10 metre kalınlığındadır. Batıya doğru 3 paralel duvar inşa edilmiştir. Duvarlar yaklaşık 33 km boyunca uzanarak kenti çevreler.

0 14.149

Kartaca Harabeleri (Fenike dilinde ‘Kart-hadasht‘ olan adı “yeni şehir” anlamına gelir) Kuzey Afrika kıyılarında Tunus’un yaklaşık 18 km kuzeydoğusunda bulunur, modern konutlar ve güzel bahçelerle çevrilidir. Eski bir efsanenin bu yerle güçlü bir ilişkisi vardır; neredeyse 3000 yıl önce burada kurulan büyük Kartaca kentinin hikâyesini anlatır.

Bu güzel efsane, Kartaca’nın kuruluşunu Sur’un kralı Pygmalion’un kız kardeşi olan Fenike prensesi Elissa’ya (Dido) bağlar. Şaşırtıcı şekilde, bu hikâyenin çoğu tarihsel olarak doğru çıkmıştır.

Bir zamanların mamur Kartaca’sı

Kartaca Mitolojisi

Pygmalion kocasını öldürünce, Dido çocuklarını da alarak Kuzey Afrika’ya kaçmıştır.

Dido yolculuğuna devam edebilecek duruma gelene kadar geçici olarak sığınmak amacıyla Berberi kralı Iarbas’tan (veya Hiarbas) küçük bir toprak parçası talep eder, Iarbas bu talebi kabul eder ancak yalnızca bir öküz derisinin kaplayabileceği kadar toprak verecektir. Bu akıllı kadın öküz derisini öyle ince şeritler halinde kesmişti ki yakındaki bir tepenin etrafını sarmaya yetmişti – daha sonraları bu tepe Byrsa (‘deri’) olarak adlandırılmıştır.

Dido’nun Kartaca’yı kurduğu bu toprak parçasında yükselen yerleşime yerli Berberi halkının çoğu da katıldı. Hem Berberiler hem de yakında bulunan bir Fenike kenti Utica’dan gelenler şehrin inşasında çalıştırıldı.

Dido (Elissa) Kartaca’nın efsanevi kurucusu

Tarihi kayıtlara göre, Kartaca Fenike’nin ilk kolonisi olmasa da ilk günlerinde bile en büyük ve en ünlü kentiydi. Önemli bir siyasi ve ticari merkezdi, ancak Kartaca’nın kuruluş tarihini araştırmacılar sorgulamaktadır. Arkeolojik veriler, M.Ö. 8. Yüzyılın son çeyreğinden önceye işaret eden herhangi bir bulguya rastlanılmadığını – geleneksel kuruluş tarihinden bir tam yüzyıl sonrasını – göstermektedir.

Kartaca’nın konumu hem elverişli hem de güvenliydi: Akdeniz’e kolayca geçişe imkân tanırken şiddetli fırtınalara karşı korunaklıydı. Kent çok korunaklı ve kolayca savunulabilir durumdaydı.

Kartaca Harabeleri
İlgili Yazılar

Antik Kale, Byrsa, denize bakan alçak bir tepedeydi. En erken tarihlenen mezarların bir kısmı burada bulunmuştur; Byrsa bölgesi bir zamanlar Juno, Jüpiter ve Minerva’ya adanmış büyük bir tapınakla süslenmişti ve yakınında Asklepios’a adanmış bir tapınak vardı. Brysa alanında aynı zamanda, Kartaca’nın en iyi korunmuş Roma heykellerinin bulunduğu bir açık hava revakı vardır.

Kartaca’yı çevreleyen sağlam duvarlar, yer yer 13 metreye yükselir ve neredeyse 10 metre kalınlığındadır. Batıya doğru 3 paralel duvar inşa edilmiştir. Duvarlar yaklaşık 33 km boyunca uzanarak kenti çevreler.

Byrsa’nın yükseklikleri ayrıca güçlendirilmiştir; M.Ö. 146’da en son bu alan, Romalılara kaybedilmiştir.

Antoninus Kaplıcası, Kartaca

Pön Savaşları

Kartaca’nın yerleşim ve kamu binalarından kalıntı bulunamamıştır.

M.Ö. 3. yüzyılda kent gücünün zirvesine ulaşmıştır. Ancak yine aynı yüzyılda Kartaca, Roma’yla bir dizi savaşa girmiş ve 3. Pön Savaşı (Kartaca Savaşları olarak da bilinmektedir) sırasında M.Ö. 146’da kentin yıkılmasıyla savaşlar sonuçlanmıştır.

Birinci Pön Savaşı (M.Ö. 264 – 241) Kartaca’nın Sicilya adasının tamamını kaybetmesine neden olan büyük bir felaketti.

İkinci Pön Savaşında (M.Ö. 218 – 202) kendi topraklarında Romalılara saldırmak amacıyla Hannibal -tarihe geçmiş bir manevra olan – ordusunu ve filleri Alplerden geçirdi. Yıllarca muzaffer ordusunu bugün İtalya olarak bilinen toprakların her karışında yönetti. Hannibal, Roma lejyonlarını yaptıkları her savaşta bozguna uğrattı. Sonunda Romalılar Hannibal’i, barış müzakereleri bahanesiyle Kuzey Afrika’ya çekip ve onu ancak bu tuzakla yenebildiler.

Brysa’nın Pön Harabeleri, Kartaca

Üçüncü ve son Pön Savaşı (M.Ö. 149 – 146) Roma’nın Kartaca’yı tamamen yıkmasıyla sonuçlandı. Bu yıkıcı yenilgi, Kartaca’nın muhteşem görkemine son verdi. Kent bir kez daha kolonilerin barışçıl tarım merkezi konumuna ve deniz ticaretine döndü.
Onlarca yıl sonra Kartaca, bir Roma kolonisi olarak yeniden doğdu, daha doğrusu, Roma eyaleti “Afrika”nın başkenti olarak Roma’nın tahıl ambarı haline geldi ve İmparatorluğun yıkılmasına kadar bir başka parlak dönemini daha yaşadı. Tarih boyunca kent elden ele geçti. Romalılardan sonra, Bizanslılar geldi. 439 yılında Kartaca, 10 yıl kadar önce Kuzey Afrika’ya gelen Vandallar tarafından yağmalandı ve onların başkenti oldu. 534 yılında Belisarius’un Bizans ordusu tarafından tekrar ele geçirildi. 7. Yüzyılda bölgede Araplar hâkimiyet kurdu ve 16. Yüzyılda Kartaca Osmanlı İmparatorluğunun hâkimiyetine geçti

Çeviri: Elif Çağlıyan

Kaynak Ancientpages

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More