Antik Yunan Dini ve Tanrıları
Yunan mitolojisinde, Tanrıların yanı sıra, olağan üstü özellikleri olan yarı-tanrı kökenli insanların idealize edildiği kahramanlar da ortaya çıkmıştı. Pek çok Yunan efsanesi, diğer uluslardan alınmış ve Yunanlar bu efsaneleri kendilerine göre geliştirmişlerdi.
Antik Yunanlar karanlık teolojik düşünceye oldukça düşkünlerdi. Daha çok efsaneleri seviyorlar ve kültler oluşturuyorlardı. Özel bir dini ideologları bulunmuyordu. Yunan dini, animizm ve demonizm gibi ilkel dinleri de içinde barındırmaktaydı. Antik Yunanlar hayvan, ağaç ve çeşitli suretlerdeki güçlere tapıyorlardı. Tanrılara insan suretini verdiklerinde ise, bundan önceki putlar, totemler, tapılan hayvanlar ve ibadet nesneleri tanrıların yoldaşları haline geldi (Athena baykuşla, Artemis geyikle, Poseidon deniz atıyla, Afrodit yunusla bütünleşmişti).
Aynı zamanda pek çok ağaçlık alan ve bitki de tanrıların sembolleri haline gelmişti. Dodona’daki Zeus Tapınağı, Delfi’deki Apollon Tapınağı, Atina’daki Athena’nın zeytin ağaçları, kutsal alanlar ve bitkiler arasındaydı.
Heredot, Homeros ve Hesiodos’un Yunan teogonisini oluşturduklarını ve her bir Tanrıya bir takma isim, rol ve karakter verildiğini söylemiştir. Hesiodos’un MÖ 8. yüzyıldan kalan Theogonia adlı kitabı, Yunan din ve efsanelerine ilişkin en eski ve en kapsamlı yazın bilgi kaynağıydı. Yunan mitolojisinde, Tanrıların yanı sıra, olağan üstü özellikleri olan yarı-tanrı kökenli insanların idealize edildiği kahramanlar da ortaya çıkmıştı. Pek çok Yunan efsanesi, diğer uluslardan alınmış ve Yunanlar bu efsaneleri kendilerine göre geliştirmişlerdi.
Yunan şehirlerinin ve diğer kültür merkezlerinin kendi dini bayramları bulunuyordu. Atina’da her yıl Panathenaea festivali, dört yılda bir de Büyük Panathanaea festivali kutlanıyordu. Atinalılar her yıl Thesmophoria (Demeter’in şerefine düzenlenen bir bayram) ve Dionysius festivallerini de kutlarken Spartalılar ve diğer şehirlerdekiler ise Apollon Karneios onuruna yapılan Carneia’yı kutluyorlardı.
Bazı yerel bayramlar kabile bayramları diğerleri de Antik Yunan bayramı haline geldi. Olympia’daki Zeus Bayramı; Delfi’deki ve Delos Adası’ndaki Apollo Bayramı; Korint Kıstağı’ndaki Poseidon ve Nemea’daki Herkül Bayramı gibi bayramların hepsi Antik Yunan bayramlarıydı. Bu bayramlar vesilesiyle, farklı yerlerdeki Yunanlar kutlama alanında toplanıyorlar ve çeşitli yarışmalar düzenliyorlardı.
KLASİK TANRILAR:
Zeus- göklerin ve şimşeklerin tanrısı, insanların ve tanrıların babasıdır. Her yerde, özellikle de Dodona ve Olympia’da Zeus’a tapınılırdı.
Hera- Zeus’un karısı ve tanrıların kraliçesidir. Kadınların, evliliğin ve ailenin tanrıçası idi. Antik Yunanlar Hera’ya oldukça sıkı şekilde tapıyorlardı. En eski ve en önemli tapınaklar Hera’nın onuruna inşa edilmişti. Kutsal hayvanları inek, aslan ve tavus kuşuydu.
Athena– Zeus’un kızı, gücün ve bilgeliğin tanrıçası olan Athena’ya, en çok Teselya, Arkadya ve Attika’da tapınılmaktaydı.
Demeter- Zeus’un kardeşi, tarım, sebze ve hasat tanrıçasıdır. Aynı zamanda mevsimlerle de ilişkilendirilirdi. Mutluluğu ve üzüntüsü (Persephone) mevsimlerin değişimine bağlıydı.
Apollo- Zeus’un oğlu, müziğin, sanatın, ışığın ve tıbbın tanrısıdır. Temel olarak ise ışık ve kutsal güneş tanrısıydı; ellerinde karanlığı yaratan bir yay ve okları vardı. Ana tapınağı Delphi’deydi. Sağlık ve iyileştirme ile ilişkilendirilse de, ikiz kardeşi Artemis ile insanlara hastalık ve veba getirebiliyordu.
Artemis- Zeus’un kızı, Apollo’nun kardeşi, hayvanların, yaban hayatının ve avcılığın tanrıçasıdır. Sembolü bir dişi geyik idi. Spartalılar adalet ve ahlakın koruyucusu Artemis Orthia tapınağında ibadetlerini ediyorlardı. En çok ise, dünyanın yedi harikasından birisi olan Artemis Tapınağı’nın inşa edildiği Efes’te Artemis’e tapınılıyordu.
Poseidon- Zeus’un kardeşi, denizin ve dünyanın tanrısıdır. Denizin derinliklerinde yaşıyordu. Silahı üç uçlu mızraktı. Öyle ki bu silahın çok güçlü olduğu, dünyayı sallayabileceği ve herhangi bir şeyi parçalayabileceği söyleniyordu! Doğa olaylarının yaratıcı gücü Poseidon’daydı ve deprem tanrısı da olarak bilinirdi.
Hermes- Zeus’un oğlu, tanrıların elçisidir. Aynı zamanda ölüleri yeraltına götürmekten de sorumluydu. Hermes’in tanrıların en hızlısı olduğu ve kanatlı sandaletler ile kanatli bir şapka taktığı söyleniyordu. Bunun yanı sıra zekâsı ve muzipliği ile de biliniyordu ve Zeus’a önemli kararlarında yardım ediyordu.
Ares– Zeus ve Hera’nın oğlu, savaş ve öfke tanrısıdır. Traklar Ares’e tapıyorlardı.
Afrodit– Zeus’un kızı, güzellik ve aşk tanrıçasıdır.
Hephaistos– Zeus ve Hera’nın oğlu, ateşin ve demirciliğin tanrısıdır. Afrodit ile evlidir.
Dionysos– bitki ve özellikle de şarap tanrısıdır.
Hades– Zeus’un kardeşi, yeraltının efendisi ve ölülerin hükümdarıdır. Hades ölüler alemini temsil ediyordu. Yunanlar yeraltı ırmaklarındaki merhumlara Hermes’in yol gösterdiğine; Hades Ülkesi’nde Kharoon’un Styx ırmağında ruhları taşıdığına ve Hades Ülkesinin kapılarında üç başlı köpek Kerberos’un durduğuna inanıyorlardı. Hades ülkesi karanlık, sessizlik ve bilinçsizlik ülkesiydi.
Çeviri: Buse Kamer Öztürk