Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Antik Dünyanın Bilinmeyen Altın Anahtarı: Mitoloji

Mitolojiler, sanılanın aksine sadece tanrılardan, onların kavgalarından ya da çeşitli dini ritüellerin gerçekleştirildiği efsanelerden ibaret değildir. Mitolojileri anlamak tarihi anlamanın yarısıdır.

0 5.113

Genellikle insanlar mitolojileri, zamanı geçmiş efsaneler ve inanışlar olarak değerlendirir ve bu sebeple üzerinde çok fazla anlam aramazlar. Bu düşüncelerinin haksız olduğunu söylemek tabi ki de yanlış olurdu. Ancak, dünyada var olmuş ve var olacak her şey gibi bu konunun da ayrıntısına inildiğinde altında yatan hazinenin farkına varmamak da bir o kadar yanlış bir düşünce biçimidir. Mitolojiler, sanılanın aksine sadece tanrılardan, onların kavgalarından ya da çeşitli dini ritüellerin gerçekleştirildiği efsanelerden ibaret değildir. Mitolojileri anlamak tarihi anlamanın yarısıdır. Tarih ve mitoloji birbirinden kopmaz bir şekilde bağlanmış bir ikilidir. Mitolojiler, Antik Dünya’yı anlayabilmemiz için bize verilen büyük bir fırsattır. Bu yazımda da size mitolojilerin antik ve bilinmeyen dünyalarda ki değerini anlatacağım.

Mitolojiler, bize ait olduğu toplum hakkında çok fazla bilgi verir. Yani o dönemde yaşayan bir insanın gözünden o dünyayı görmemizi sağlar. Örnek olarak dünyada en çok bilinen mitoloji olan Yunan-Roma mitolojisinden birkaç örnek vereceğim.

Bildiğiniz üzere Roma Krallığı, Cumhuriyeti, İmparatorluğu ve Yunan devletleri Akdeniz iklimi çevresinde bir nevi büyüyüp gelişmişlerdir ve sonunda ölmüşlerdir. Yunan mitolojisi olarak bilinen mitoloji aynı zamanda Roma mitolojisi olarak da bilinir. Romalılar bir devlet halinde yükseldiklerinden beri Yunan kültürü içindedirler. Ancak daha önce bahsettiğim gibi mitolojiler toplumun kimliğini de çok açık bir şekilde bize belirtmektedir. Romalılar, Yunan tanrılarını kendi topraklarına sokmaya başladıklarından beri içlerinde bir huzursuzluk oluştu ve bir değişikliğe gittiler. Yunan dininin omurgasını tutarak kendi efsanelerini yazdılar. Tanrıların isimlerini değiştirdiler ve bunun gibi yüzlerce küçük değişikliğe uğrattılar. Bu durum, Romalıların baştan beri var olan kibir ve kendini farklı görme kimliğinin açık bir göstergesidir. Daha sonra insanlar aralarında hem bir fark olduğunu gördüler ama ikisi de aynı iskeletteydi. Bu yüzden buna Roma-Yunan Mitolojisi dediler.

Efsaneler ve tanrılar tarafından konuyu ele alırsak Yunan-Roma Mitolojisinin bize anlatacağı daha çok şey vardır. Tanrıların acımasızlığı bu iki Akdeniz devletinin karakteristik özelliklerinden biri haline gelmiştir. Yöneticilerin bu kadar ılıman bir iklimde zalim olmaları da buna güzel bir örnektir. Tanrıların bir konuda karar vereceği zaman Olympos’ta toplanmaları ve hep bir ağızdan ortak karar alma çabaları demokrasinin Yunan kültürü içinde doğmasına sebep olmuştur. Aynı şekilde tanrıların ölümlü canlılara duyduğu başta aşk olmak üzere birçok duyguyla bağlanması, başlarına birçok şey gelmesi ve sonunda takındıkları aşırı duygu yüklü halleri dilden dile dolanan bir efsane dahi olsa şiir, heykel ve müzik gibi bir çok sanatsal ruhun temelini atmıştır. İklim konusunda da Yunan-Roma Mitolojisinin sahip olduğu Akdeniz iklimi dilden dile yayılan efsanelerde bile yerini korumayı başarmıştır.

İlgili Yazılar

Bir diğer örneğimiz dünya üzerinde 2. En çok bilinen mitoloji olan İskandinav ya da yaygın adıyla Viking mitolojisi.

Bildiğiniz üzere İskandinav bölgesi dünyanın diğer hiçbir bölgesine benzemeyen bir iklim yapısına sahiptir. Başta bu ilk olarak gözümüze çarpmaktadır. Bu soğuk iklimin sahipleri olan Vikinglerin sahip olduğu inanış olan İskandinav mitolojisi aynı sahip oldukları iklim gibi karanlık ve soğuk bir ortama sahiptir. Genelde diğer mitolojilerden daha acımasız tanrılara sahip olan bu toplumun davranışları da buna göre değişmiştir. Tarih kaynaklarına adlarını MS. 800 ile 1060 yılları arasında yaptığı faaliyetlerle ‘’Viking Çağı’’ olarak anılmasını sağlamıştır. Tabi ki bu faaliyetler genelde yağma, yıkma ve işgal etme gibi zarar verici faaliyetler olmuştur.

İskandinav mitolojisi’nde bolca gördüğümüz haksız yere gasp etme, cinayet işleme, arkalarından iş çevirme gibi olaylar mevcuttur. Bu olaylar Vikinglerin toplum yapısına sıçramış ve birçok insanın başta kardeş kanına bulanmasına ve kendisini taht kavgalarının içinde bulmasına, ailenin diğer üyeleriyle birlikte aynı veya farklı klandan insanların kanların dökmesine sebep olmuştur.

Başlıca şu iki büyük mitoloji ile de görülebileceği üzere mitoloji bizlere sandığımızdan çok daha fazla şey anlatmaktadır. Yaşamadığımız dünyaların atmosferlerini solumamıza sebep olmuştur. Kısaca başlıkta da dediğim gibi mitoloji Antik Çağ’ın bilinmeyen altın anahtarıdır…

Yazı: Can Gülebağlan

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More