Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Mısır Dışında Bulunan 10 En Etkileyici Mumya

Mumyaları düşündüğümüzde birçoğumuzun aklına hemen Mısır gelir. Fakat insanlar bütün kıtalarda binlerce yıldır, ölülerinin bedenlerini muhafaza etmenin yollarını buluyor.

1 9.583

Mumyaları düşündüğümüzde birçoğumuzun aklına hemen Mısır gelir. Fakat insanlar bütün kıtalarda binlerce yıldır, ölülerinin bedenlerini muhafaza etmenin yollarını buluyor. Buna doğal koşullarca “kazara” mumyalanmış insanların sayısını ekleyin ve mumyaların sadece piramitlerde değil, neredeyse her yerde bulunabileceğini göreceksiniz. Aşağıdaki mumyalar, her ne kadar muhtemelen onları okulda öğrenmemiş olsanız da etkileyiciden büsbütün acayibe sıralanıyor.

10- Spirit Mağarası Mumyası

Spirit Mağarası Mumyası, Nevada Fallon yakınındaki Spirit Mağarası’nda keşfedildi. 1940’da Sydney ve Georgia Wheeler, hoş olmayan bir olay şanslı bir keşfe yol açtığında, bölgedeki kuru mağaraları araştırıyor ve kazıyorlardı. 1940 Ağustos’unda uğursuz bir günde, Sydney bir çıngıraklı yılandan kaçarken bileğini incitti ve çift yakındaki bir mağaraya sığındı. Mağaranın sadece 67 eser değil, aynı zamanda hasır örme tüle sarılmış iki ceset içerdiğini gördüklerinde günleri hızla aydınlandı. Bir beden mağaranın sıcağıyla iyi korunmuştu. Vücut yaklaşık 45-55 yaşında bir erkeğe aitti. O zamanlar, 1.500 yıl önce öldüğü tahmin edildi ve Nevada Devlet Müzesi’nde depoya alındı. 1994’e kadar, modern teknoloji mumyanı gömülme tarihinin 9,145 yıl öncesi olduğunu-ki bu onu Kuzey Amerika’da bilinen en yaşlı mumya yapıyordu- tespit edemedi. Bu, Fallon Paiute-Shoshone kabilesinin kalıntıların kendilerine iade edilmesini talep etmesiyle, Spirit Cave Mummy’nin kalıntılarına kimin sahip olması gerektiği konusunda büyük bir tartışma yarattı. İnanılmaz bir şekilde, mumyanın genom sıralaması, modern Amerikan Yerlileri ile yakın akraba olduğunu kanıtladı. 22 Kasım 2016’da kalıntılar teslim edildi.

9- Tollund Adamı

Bir başka “kazara” oluşan mumya, Tollund Adamı olarak bilinir, 1950’lerde Danimarka’da keşfedilmiştir. 40 yaşlarında olduğu tahmin edilen mumya, asitli ve oksijensiz koşulların vücudunu ve iç organlarını iyi durumda tuttuğu bir turba bataklığında korunmuş olarak bulundu. Başlangıçta bunun yakın zamanda öldürülen yerli halktan birinin cesedi olduğuna inanılıyordu. Ancak daha sonra 2.000 yıl önce öldüğü tespit edildi. Uzun yıllar boyunca, büyük bir gizem, Tollund Adamı’nın ölüm koşullarını çevreledi. Bununla birlikte, öyle görünüyor ki, 1950’lerde otopside belirlenen ölüm nedeni doğruydu: Tollund Adamı asılmıştı. Boynunun etrafında ip izleri bulundu ve 2002’deki adli incelemede, dilinin dışarıda olduğu keşfedildi ki bu asıyla ölümlerde yaygındır. Gövde bataklıktan çıkarıldıktan sonra çürümüş olsa da kafa dikkatlice korundu. Silkeborg Müzesi’nde vücudun bir kopyasına eklendiğini görebilirsiniz.

8- Xin Zhui

Xin Zhui’nin (diğer adıyla Lady Dai) mumyalanmış kalıntıları, antik Çin’deki Han hanedanının soylu bir üyesine aitti.MÖ 163’te yaklaşık 50 yaşında öldü. Mezarı 1971’de, Changsha yakınlarında bir hava saldırısı sığınağı inşa etmek için yapılan kazı çalışmaları sırasında keşfedildi. Bedeni 1000’den fazla değerli nesneyle dolu özenli ve cömert bir mezar odasında keşfedildi. Xin Zhui’nin keşfi önemliydi çünkü o Çin’de bugüne dek keşfedilmiş mumyalar içinde en iyi korunmuşlardan biridir. Aslında, cildi hala esnek ve kasları o kadar iyi durumda ki eklemleri hala bükülebiliyor.

Ana organları ve dolaşım sistemi de mükemmel durumda. Hatta bilim adamları damarlarından az miktarda kan almayı ve kan grubunu belirlemeyi de başardılar: A grubu. İnanılmaz bir şekilde, kirpikleri ve burun kılları bile bozulmadan kalmıştır ve hala belirgin parmak izleri vardır. Bu nedenle Xin Zhui’nin kadavrası, Hunan Müzesi’ndeki araştırmacılar tarafından hala insan bedenlerini korumak için mükemmel bir yol bulmak için kullanılıyor.

7- La Doncella

1999’da Arjantin’deki Llullaillaco Dağı’nın tepesinde, genç bir kızın mükemmel şekilde korunmuş bedeni bulundu. La Doncella (“Genç Kız”) olarak bilinen kız, iki daha küçük çocuk, bir kız ve bir erkekle birlikte bağdaş kurmuş pozisyonda keşfedildi. Onların bedenleri şimdiye kadar bulunan en iyi korunmuş mumyalardı; rakım nedeniyle iyi durumda muhafaza olmuşlardı ve gerçek şu ki dağın zirvesinin buzlu şartlarınca dondurulmuşlardı. La Doncella’nın ölümünü çevreleyen koşullar trajiktir.

500 yıl önce bir İnka kurban ayininin parçası olarak öldüğüne inanılıyor. Çocuklar bazen onları dağların tepesinde donarak öldüren önemli ayinlerin bir parçası olarak kurban edilirlerdi. Kulağa ne kadar korkunç gelse de bu bir onur olarak kabul ediliyordu, ve sadece en asil çocuklar için ayrılmış bir konumdu. La Donacella’nın başının şekli, geleneksel baş sargıları tarafından değiştirildiğinden gerçekten asil olduğunu gösteriyor. Vücudunda çok miktarda alkol ve koka yaprağı da bulundu.

6- Vladimir Lenin

Vladimir Lenin Ocak 1924’te öldü, ancak bedeni hala Moskova’nın Kızıl Meydan’ında piramit şeklindeki bir mezarda sergileniyor. Devrimci lider vücudunun gömülmesini talep etmişti; bu yüzden sadece geçici olarak sergilenmesi gerekiyordu. Her ne kadar bedenle ne yapılacağı sorusu her seferinde ortaya çıksa da Lenin şimdilik sergilenmeye devam ediliyor. Bilim adamları tarafından dikkatle izlenen beden, çürümeyi önlemek için hava geçirmez bir cam muhafazada ideal bir sıcaklık ve nemde tutulur. Esrarengiz bir şekilde, Lenin’in bedenini muhafaza etmek için kullanılan yöntem bir devlet sırrı olarak sınıflandırılmış. Bununla birlikte, bilim adamları, sürecin tüm vücut organlarını çıkarmayı, damarlara mumyalama sıvısı enjekte etmeyi ve vücudu yaklaşık altı ay boyunca mumyalama sıvısına batırmayı içerdiğini ortaya koydu. Rusya’da Lenin’in cesedini sergilemenin doğru olup olmadığı konusundaki görüş ayrılığı nedeniyle, gömülmeden önce mozolesinde ne kadar süre kalacağı belli değil.

İlgili Yazılar

5- Rosalia Lombardo

Muhtemelen listemizdeki en üzücü hikayelerden biri Rosalia Lombardo’nun hikayesidir. 1920 yılında Palermo’da sadece iki yaşında zatürreye kurban giderek öldü. Babası Mario Lombardo, yetkili biriydi ve o kadar kederliydi ki, ünlü mumyalayıcı Alfredo Salafia’yı küçük cesedini korumakla görevlendirdi. O kadar iyi korunmuştur ki sıklıkla “Uyuyan Güzel” olarak anılır.

Vücudu Palermo’daki Capuchin katakomplarındaki bir cam tabutta tutulur. Rosalia’nın mumyası, gözlemciler gün boyunca çeşitli anlarda gözlerinin açılıp kapandığını iddia ettiklerinde ürkütücü bir ün kazandı. Hatta göz bebeklerinin hala parlak mavi pigmentasyona sahip olduğu söylenir.

Ancak bu korkutucu iddia çürütüldü. Etkinin, gözlerinin aslında yarı kapalı bir durumda olduğu için katakomp pencerelerinden gelen değişken ışık tarafından yaratıldığı anlaşılmıştır.

4- Ukok Prensesi

MS beşinci yüzyıldan kalma Ukok Princess, dövmelerin sizinle birlikte yaşam boyu—ve ötesinde de —kaldığını gösteriyor. Kalıntıları, Sibirya’nın dondurucu koşullarınca muhafaza edilmiş olarak bulundu ve altı atla çeviriliydi. Gerçek bir prenses olmasa da bu neredeyse kesinlikle yüksek statüde bir kişi olduğunu gösteriyor. Cesedinin yanında yiyecekler ve süs eşyaları da bulundu ve bazı tanıklar bir kap kenevir bile olduğunu söylüyor. İç organları çoktan gitmiş olsa da kemikleri ve derisinin bir kısmı kalmıştır. İnanılmaz bir şekilde, kadının her iki kolundaki karmaşık dövmeler güzel bir şekilde korunmuştur. Bunlar, hayvanların ve efsanevi yaratıkların ayrıntılı imgelerini gösterir. Bu dövmelerin, ailevi bağlantıları gösteren, insanların kimliklerinin önemli bir parçası olduğu düşünülmektedir. Ayrıca ölümden sonra faydalı olmaları amaçlanmış ve bireylerin öbür dünyada birbirlerini bulmalarına yardımcı olacağına inanılmış olabilir. Bunun yerine, cildi gömüldüğü battaniyedeki pigment tarafından lekelenmiştir.

3- John Torrington

Zavallı John Torrington, gömüldüğünüz koşulların sizi kazayla nasıl mükemmel bir mumyaya dönüştürebileceğinin bir başka örneğidir. 22 yaşında kurşun zehirlenmesine kurban gittiğinde Kuzey Kutup Dairesi’ndeki Franklin Keşif Gezisi’nde üçüncü sınıf bir görevliydi. Tundra’nın buzlu şartlarında üç arkadaşının yanına gömüldü. 1980’lere gelindiğinde, kazıcılar, kalıntıları kazma zamanının geldiğine karar verildiğinde oldukça büyük bir şoka kapıldı. Tabutları açtıklarında, buz bloklarıyla karşılaştılar. Buzlar çözüldüğünde, John Torrington ve kötü talihli eşlikçilerinin mükemmel şekilde korunmuş yüzlerinin kendilerine baktığını keşfettiler. Tek bozulma dudakların ve göz kapaklarının hafifçe buruşmasıydı. Yüzünün bazı kısımları mavi olmasına rağmen, bu onun öldüğü dondurucu koşullardan kaynaklanmıyor.

2- Azize Bernadette

Nispeten modern bir başka mumya olan Saint Bernadette, Viktorya döneminde Fransa’da büyüdü.

Bir ergen olarak Bernadette, Meryem Ana’nın Lourdes’de sayısız vesileyle kendisine göründüğüne tanık olduğunu iddia etti. Orada bir mabet inşa edildi ve güya alandaki memba suyundan kaynaklandığına inanılan bir dizi mucizevi iyileşme başladı. Bu mucizelerin birçoğu o zamandan beri çürütülmüş olsa da, bugüne kadar birçok insan Lourdes’teki su tarafından iyileştirildiğini iddia etti. Bernadette’in kendisi 1879’da tüberkülozdan öldü ve bir azize haline getirildi. Bedeni hiç yoksa üç vesileyle çıkarıldı ve kilise tarafından “bozulmamış” olduğu söylendi. Başka bir deyişle, bazı çürüme alanları olmasına rağmen oldukça iyi mumyalandı. Mezardan çıkarmalar sırasında neredeyse kesinlikle daha fazla bozulmaya katkıda bulunan bedeninin kazara kötü saklanmasının da iyi muhafaza edilmesine yardımı olmadı. Bu nedenle, çürümenin en kötü kısmını gizlemek için yüzünün ve ellerinin bir balmumu tabakasıyla kaplanmasına karar verildi. Yine de Nevers’deki Saint Gildard Şapeli’nde görülebilir.

1- Atacama ‘Uzaylı’ Mumyası

Belki de listemizdeki tüm mumyaların en tuhafı olan küçük Atacama “uzaylı” mumyası en trajik hikayelerden birine sahip. Kalıntılar sadece 15 santimetre (6 inç) uzunluğundadır ve Şili Atacama Çölü’nde bulunmuştur. Görünüşte insan benzeri olmasına rağmen, küçük mumyanın, olağandan daha az kaburgası ve kendine özgü, koni biçimli kafatası gibi çeşitli dramatik şekil bozuklukları vardı. Bu, kökenleri hakkında çılgın spekülasyonlara yol açtı, birçok insan bunun uzaylı yaşamın kanıtı olabileceğine inanıyor.

Bununla birlikte, Atacama mumyasının genlerinin incelenmesi, alışılmadık ve çarpıcı görünümüne neden olan genetik anormallikleri olan bir insan kız çocuğu olduğunu göstermiştir. Ne yazık ki, muhtemelen ölü doğmuş bir fetüs olduğu anlaşılıyor ve 55 yıl önce öldüğü tahmin ediliyor. Hikayesinin üzücü bir sonu olmasına rağmen, genlerini inceleyerek öğrenilen bilgilerin gelecekte genetik koşulları olan diğer insanlara yardımcı olabileceği umulmaktadır.

Çeviri: Zeynep Şenel Gencer

Kaynak Listverse

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

1 yorum
  1. Kulbak Bilge diyor

    Nolan Güzelini mumyadan saymamışlar.Bende zaten bu makaleyi bilimsellikten uzak görüyorum.Yüz yılı bulmamış magazinel üne sahip saçmalıkları mumya diye koymuşlar.Şu bir gerçek ki Türk Tarihinin derinliği ve zenginliği o kadar aşikar olmaya başladıki artık saklıyamıcaklar.Toprak ana bağrını açtıkca Türk Tarihinin bütün tarihleri çevrelelediğini görecekler.(ki bu saklanıyor zaten ehilleri biliyor)

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More