Antik Mısır’da Mumyalama Esnasında “ağız açma” Ritüeli
Piramit metinleri gibi, gömü törenine ait metinlerde oldukça detaylı bir şekilde anlatılan bu durum, genellikle ekserebrasyon (beynin çıkarılması) ve eviserasyon (örn; iç organların çıkarılması) sonrasında ve nihai sargılamadan önce gerçekleşmiştir.
“Ağız açma” ölümden sonra hayatta kalma amacıyla ölünün hislerini yeniden harekete geçirmeyi amaçlayan, Antik Mısırlılar tarafından gerçekleştirilen mumyalama sürecinin önemli bir ritüeliydi. Piramit metinleri gibi, gömü törenine ait metinlerde oldukça detaylı bir şekilde anlatılan bu durum, genellikle ekserebrasyon (beynin çıkarılması) ve eviserasyon (örn; iç organların çıkarılması) sonrasında ve nihai sargılamadan önce gerçekleşmiştir. Floransa’da gerçekleştirilen 11. Uluslararası Antik Mısır Bilimcileri Kongresi’nde sunulan yeni bir çalışma, işlemin içerdiği vahşiliğin boyutunu gözler önüne seriyor. Yöntem, sık sık cesedin ön dişlerinden birkaçının kırılması ve yerinden çıkmasına neden olmuştur.
The Anatomical Record dergisinin güncel sayısında yayınlanan bu yeni araştırma, ölüyü onurlandırmak ve onu ölümden sonrasına hazırlamak için bir dizi karmaşık ve zaman alıcı adımdan oluşan hassas ve dikkate dayalı bir konu olan mumyalama hakkındaki eski inanışları çürütüyor. Bugüne kadar, “ağız açma”nın; tahnitleme sürecinde ölünün, ölümden sonra nefes alma, yemek yeme ve hatta konuşma yetisini yeniden oluşturmaya yardımcı olmak amacıyla yapılan zararsız bir ritüel olduğuna inanılıyordu. Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde Antik Mısır Bilimi uzmanlarından Mariam Ayad, durumu şöyle açıkladı:
Bu eylemler, ölünün nefes almasına, yemek yemesine, içmesine, duymasına ve görmesine, en nihayetinde ölümden sonrasında hayatta kalmasına olanak vermek için belirli bir formül ve efsunun ezberden okunmasıyla gerçekleştiriliyordu.
Mumya’nın ağzı, bıçak, peseshkaf ismi verilen kaşık şeklinde keski, demir keski vb. gibi birtakım özel aletler kullanılarak zorla açılırdı. Araştırma için, mumya uzmanı ve Zürih Üniversitesi Evrimsel Tıp Enstitüsü Müdürü Frank Rühli, İsviçre Mumya Projesi’nden 51 mumyayı incelemek için diş hekimi Roger Seiler ile birlikte çalıştı. Bununla birlikte, üniversitenin Antropoloji Enstitüsü ve Müzesi’nden 100’ü aşkın Antik Mısır iskeletini de inceledi. Rühli’ye göre, mumyaların CT (bilgisayarlı tomografi) taraması, ön dişlerin ölüm sonrasında örselendiğine, ölünün boğazının derin kısımlarında birçok kırık parçasına dair izler gösterdi. Araştırmacılar ekledi:
Tahnitleme ritüelini anlatan metinlerden, cerrahi tedavi ve dehidrasyon sonrasında, cansız bedenin sarılmadan önce yeniden temizlendiği ve kutsal yağın sürüldüğü öğreniliyor… Şu ana kadar göz önünde bulundurulmayan ön dişlerdeki kırıklar ve sökülmeler, mumyalama esnasında gerçek bir fiziksel ağız açma prosedürün gerçekleştirildiğine dair kanıt oluşturmaktadır.
Ritüelin detayları, 2.000’i aşkın yıl önce yazılan, Apis boğasının tahnitlemesini anlatan Antik Mısır eseri Apis papirusunda bulunabilir.Ölünün çenesinin güç kullanılarak açılmasının ardından, bir din adamı “elini ölünün ağzında erişebileceği kadar uzaklığa yerleştirirdi.” Koruma yağları ve reçine sürülen bez parçaları, mumyanın boğaz boşluğuna ve alt çeneye yerleştirilirdi. Rühli konuyla ilgili:
“Bu tahrifler, birçok vakada, Antik Mısır mumyalarında sıklıkla görülen diş kırılması ve sökülmesine neden olmuştur.” dedi.
Çalışmaya erişmek için The Anatomical Record dergisine ulaşın
Kaynak: : Discovery News
Haber Düzenleme: Aylin Akın