Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kolezyum Hakkında Bilmeniz Gereken 8 Gerçek

Diğer antik tiyatrolardan farklı olarak, oval biçimli ve desteksiz amfitiyatro bir Roma icadıdır ve şüphesiz Kolezyum bunun en eşsiz örneğidir. Gizemlerle dolu Kolezyum hakkında merak ettiğiniz tüm bilgileri bu yazımızda bulabileceksiniz.

0 19.238

Diğer antik tiyatrolardan farklı olarak, oval biçimli ve desteksiz amfitiyatro bir Roma icadıdır. Taçtaki mücevher gibi gösterişli Roma mimari örneği olarak, şehrin kalbinde 180 fit (55 m) yükseklikte Kolezyum, yüksek eliptik basamaklarla ayakta duruyor. Bu basamaklarda kana susamış izleyiciler, kusursuz koreografik yapay savaşları, egzotik hayvan geçitlerini ve onların acımasız kıyımlarını ve hatta efsanevi korkunç gladyatör dövüşlerini izliyorlardı. Ancak bu ahlaksız ve şatafatlı antik gösterilerden daha fazlası var bu büyük arenada. Öyleyse, daha fazla uzatmadan, tek-tek Kolezyum hakkında bilmediğiniz sekiz ilginç gerçeği inceleyelim.

Önemli İstatistikler-

Eliptik olan planda, çevresi yaklaşık 500 m. (1,640 ft) olan Kolezyum, 6 dönümlük (24, 000 m2)  taban alanı ile 189 metre ( 615 ft) uzunluğunda ve 156 metre ( 510 ft) genişliğindedir. İç kısım aynı şekilde oval olan Kolezyum 87 m. uzunluğu ( 287 ft) ve 55 m. eni (180 ft) ile her bir basamağın tüm etrafı 5 m. (16 ft) yüksek duvarla çevrelendikten sonra oturma basamakları başlıyor. Daha önce bahsettiğimiz gibi, bu katmanlar 180 fit uzunlukta (55m.) yükseltilmesinden dolayı İtalyan amfitiyatrosunun toplam hacminin büyüklüğü 1,320, 000 metreküp veya 47 milyon kübik fit’e çıkmıştır. Bu yüzden, en yoğun gösteriler sırasında Kolezyum’un 80,000 insanı taşıyor olabilmesi şaşırtıcı gelmesin.

Şaşırtıcı Gerçekler-

1- İmparator İçin Değil, Roma Halkı İçin Zafer Anıtı Olarak Yapılan Kolezyum

Bazı tarihçiler, Kolezyum’un acımasızca bastırılan Büyük Yahudi İsyanı (M.S.70) sırasında (veya başlangıçta adı ‘Amphitheatrum Flavium’ olarak bilinirdi) Kudüs’te İkinci Yahudi Tapınağı’nın yağmalanmasından alınan ganimetlerle finanse edildiğine inanır.

Her halükârda, imparator Vespasian dönemi boyunca, onun çok horlanan selefi Nero’nun kendine düşkün projelerinin aksine halkın değerlerini göstermek için bu büyük girişim için çok çaba harcandı.  Devasa arena için seçilen bu sembolik (ve ayrıca elverişli) bölge daha önce Nero’nun kişisel hevesiyle yapılan şaşırtıcı şekilde gösterişli Altın Ev’in ( Domus Aure ) bir parçası olan yapay bir göldü.

Sonuç olarak, bahçeler ve köşkler ile birlikte geniş componendlerin çoğu M.S. 69’lı yıllarda gladyatör okulları gibi anıtsal yapılar ve diğer ek yapılara alan açmak için yerle bir edildi. Muhteşem amfitiyatrosu (M.S. 64 Büyük Yangın felaketinden sonra ) ile Roma vatandaşları memnun edilip ve hatta onurlandırıldıklarında beri büyük arazi ıslah projeleri politik işler yönünden harikalar yarattı. Birçok bakımdan, Kolezyum’da Roma askeri zafer törenleri kutlanıyordu ama bu kez imparator ve liderlerin mutat seçilen kutlamaları yerine Roma halkının saygınlığı kutlanıyordu.

2- Yine de ‘Kolezyum’ Adını, Nero’nun Sinirli Niteliklere Sahip Olduğu İddia Edilen Heykelinden Alıyor

Kolezyum ismi büyük amfi tiyatronun çok yakınında duran Nero’un devasa heykelinden alıyor olması, olayların beklenmedik yönde gelişmesidir. Çünkü ironik bir şekilde Nero ölümden hala intikam alıyor gibi gözüküyor. Tarihçiler Amphitheatrum Flavium veya Amphitheatrum Caesareum yerini alan bu meşhur isimin M.S. 10. Yüzyıl’da yaygınlaştığına inanıyor. İşin tuhaf yanı, amfi tiyatronun inşa süresince Vespasian heykelin büyük kısmına zarar vermedi.  Sadece heykelin başını aynı zamanda güneş tacı olan Apollon’un başı ile değiştirmeyi tercih etti. İyi bir şekilde heykelin ana gövdesi Orta çağa kadar ayakta kalırken, daha sonra gelen imparatorlar baş kısmını değiştirmeye devam ettiler ve şehir efsanelerinde makul bir şekilde yer aldı.

Bu peygambervari kehanetlerden birini de 8. yy. da yaşamış İngiliz keşiş Aziz Muhterem Bede tarafından ortaya atıldı. Aziz Muhterem Bede “Nero Heykeli ( Colossus)  ayakta durduğu sürece, Roma’da duracak, eğer heykel yok olursa Roma’da böylece yok olacak ve bundan sonra dünyanın geri kalanı bunu takip edecek” iddiasını ileri sürdü. Her şeye rağmen, heykel nihayetinde orta çağda yıkıldı. Muhtemelen değerli bronz metalinden faydalanmak için heykel yok edildi.

3- Kolezyum Harç Kullanılmadan Traverten Taşı ve Tüften Yapılmıştır

Mühendislik yeteneklerinden dolayı kendileri ile gurur duyan Romalılar için Kolezyum ustalıklarıyla övünmelerine hizmet eden muhteşem bir başyapıttı. Bu amaçla, yapının tamamı kireçtaşı çeşidi olan ve doğal olarak kaplıca suları ile biriken 100.000 üzeri hacimli kübik traverten taşı ve tüften inşa edilmiştir. Mimarlar unsurları birlikte tutabilecek 300 ton daha fazla demir mengeneler tercih etmek yerine bu kaya blokları harç olmaksızın yerine yerleştirdi. Ne yazık ki, çoğu duvarı, amfi tiyatron büyük iç duvarlarının halini gösteren günümüz Kolezyum’un dış profili ile beraber çökmüş durumdadır.

Kolezyum’un aşınması ve çökmesi hakkında konuştuğumuzdan beri yapımı incelenen Kolezyum’un kalıntıları paradoksal olarak yüksek mühendislik seviyesini etraflıca ortaya koyuyor. Aslında, yıldırımdan kaynaklı büyük yangınlar ve bir dizi depremi kapsayan birçok doğal felaket yapıyı etkiledi fakat yapının büyük kısmı gururla Roma’nın ortasında hala ayakta durarak şaşırtıcı olmaya devam ediyor. Bu amaçla, M.S. 6.yy’dan önce en az altı büyük onarım projesi ile Kolezyum’un varlığının ilk 400 yılının her yüzyılında birden fazla tadilat girişimi gerçekleştirildi.

4- Kolezyum’un Gelişmiş İç Tasarımı Hem Kalabalığa Hem de Hayvan Kontrolüne Göre Düzenlenmiştir

İlgili Yazılar

Kolezyom’un temel mühendislik değerinden yani mahir iç yerleşim planın aynı oranda dikey mimari yeteneğe denk gelmesinden sıkça bahsettik. Bu bağlamda dairesel yapı, erişim noktaları ve koridorları şaşırtıcı derecede çağının ilerisindedir. Mekânsal düzenleme kalabalığı kontrol edecek şekilde düzenlenmiştir. Böylece amfi tiyatro kolaylıkla kendi kendine işleyen bir makine gibi 50,000 üzerinde tezahürat yapan izleyiciyi yönetebiliyordu. Stadyumda sosyal statülerine dayalı ayrılan izleyicilerin oturma düzenlerinden sosyal statüleri tahmin edilebiliyordu. Örneğin senatörler, equites, plepler ve fakir alt kesim ayrı ayrı yerlerde otururlarken, daha kesin sınırlarla ayrılmış sosyal gruplar olan eğitmenleri ile küçük erkek öğrenciler, yabancı mevki sahipleri ve izinli askerler kendilerine ayrılan özel yerlerde otururlardı.

Yine de Kolezyum’un bilinen cazibesi olan vahşi hayvanların düzenli kontörlü tartışmasız daha önemliydi. Fotoğrafta yer alan bu yer (aşağıdaki son paragrafta)  hayvanların ve gladyatörlerin yer aldığı girift çift katlı tüneller ve kafeslerle meşhur hypogeum’umdur. İzleyicilere, Ridley Scott’un Gladyatör’ filimindeki gibi sinematik tarzda gösterilen etkileyici bir tasarımı olan asansörler aracılığıyla arenanın üst katına getirilerek izleyicilere sunulurdu. Aynı zamanda Hypogeum üstü açık amfi tiyatroyu gerdirilmiş geniş brandalarla kapatmak amacıyla da kullanılırdı. Özellikle bu iş için görevlendirilen gerçek denizciler tarafında bu detaylı sistem; brandalar, halatlar ve oyuklar çalıştırılıyordu.

5- Havyanlar Geyik, Yaban Öküzü, Timsah ve Devekuşu Gibi Egzotik Türlerden Oluşuyordu

Gergedanlar, su aygırları, zürafalar, berberi aslanları, hazar kaplanları, timsahlar, devekuşları, Avrupa bizonu ve filler gibi egzotik hayvanlardan oluşuyordu. Teknisyenler, mimarlar ve hatta ressamlar tarafından titizlikle yapılan ağaçların ve ormanların doğal bir görünümü olan senkronize bir sahne arkası ile bazı yabancı hayvanlar arenada sunuluyordu.

Birkaç antik yazar aynı zamanda bir anlatıda tanımlandığı gibi su dolu seyyar bir arenada gerçek savaş gemilerini kullanılarak deniz savaşlarının sahnelenmesinden bahseder. Çoğu tarihçinin hayal gücü gibi anlatılara kuşku ile yaklaşmasına rağmen bazı tarihçiler ise bütün suyu tahliye edebilen arenanın merkezi eksenin alt kısmında yeraltı bir kanal olabileceğini fikrini ileri sürer.

6- Ortaçağ Boyunca, Kolezyum Kale, Mezarlık ve Hatta Konut Kompleksi Gibi Başka Amaçlar İçin de Kullanıldı

6. yy.dan sonra, M.S. 523 yılında kaydedilen son hayvan dövüşleri ile birlikte Kolezyum yavaş yavaş kullanılmaz oldu. Orta çağ zamanlarına kadar uzanan yüzyıllarda, arena geniş bir mezarlık alanı olarak kullanılmış olabilir. Aynı dönem boyunca, Kolezyum’un mahzenlerin oturma basamaklarının altında çok sayıda düzenlemelerle mahzenler, sıra kemerler ve alkovlar hatta bazıları yerleşim için kira bedelli alınarak konut ve çalışma atölyeleri olarak kullanıldı.

6. yy.ın başlarında, Frangipani ailesi (Roma’dan güçlü bir baron ailesi) Kolezyum’un kontrolünü ele geçirip müstahkem bir kaleye dönüştürdüler. Takip eden yıllarda, simgesel taşları illegal şekilde yerinden sökülerek kilise, konak, hastane gibi yakın binalarda kullanıldı. Ancak muhtemelen amfi tiyatroyla ilgili en tuhaf plan (hal böyleyken muhtemelen en insaflı) bölgedeki serbest kalan hayat kadınlarının istihdam edilmesi için anıtsal yapının yün fabrikası olarak kullanılmasına dair V. Papa Sixtus kararıydı. Bir asır sonra, Kardinal Altieri amfi tiyatronun boğa güreşi için bir stadyum olarak kullanılmasını emretti ama bu öneri şehrin seçkinleri ve asilleri müdahalesinden dolayı devam etmedi.

7- Bu Tarz Vakaların Olduğuna Dair Hiçbir Delil Olmamasına Rağmen Kolezyum Hristiyan Şehitlerinin Anısına Kutsandı

13. yy’ın sonunda Kolezyum kilisenin mülkiyeti oldu. Ve son olarak, 1774’de (veya 1749’da) XIV. Papa Benedict amfi tiyatroyu büyük bir karar vererek uluyan Romalı kalabalığın önünde şehit olarak ölen (güya) ilk Hristiyanları anısına kutsal bölge ilan etti. George Bernard Shaw’s oyunu Androcles ve Aslan eseri gibi sonraki edebi eserlerde bile bulunan paralellikler den beri Kolezyum’un Hristiyanlık şehitleri ile ilişkilendirildi.

Ne yazık ki, tarihsel delillerde büyük amfi tiyatro ve dini şehitliğin erken örnekleri (Circus Maximus olayında olan güvenilir dokümanlara rağmen) arasında bir bağlantı bulunmadı. Bu tartışmalı iddialara rağmen, günümüz ziyaretçiler muhtemelen 18. asır boyunca arenada gömülmüş olan haçları hala bulabiliyorlar.

8- Dünyanın Herhangi Bir Yerinde Ölüm Cezası Hafifletildiğinde Kolezyum’un Rengi Değişir

Tarihsel kanıtlar en parlak döneminde amfi tiyatronun içinde sıradan suçlular, masum hayvanlar veya profesyonel gladyatörlere kadar gerçekleşen korkunç katliamın kapsamını gözler önüne seriyor.  Bu amaçla 2000’den beri son yıllarda, idam cezasına karşıt olarak Kolezyum sembol olarak seçildi. Bu harekete karşı bir iyi niyet jesti olarak, dünyanın herhangi bir yerinde ölüm cezası hafifletildiğinde veya idam cezası feshedildiğine yetkililer Kolezyum’un rengini gece beyazdan altın rengine çevirirler. ABD’nin Yeni Meksika eyaletinde idam cezası sistemini kaldırıldığı Nisan 2009’da keskin bir aydınlatmanın dikkat çekici bir örneği olacaktı.

Çeviri: Derin Emrehan

Kaynak realmofhistory

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More