Avrupa’nın en cezbedici ülkesi desem kimse karşı çıkamaz herhalde. Karşı konulamayan mutfağı, hayranlık uyandıran mimarisi, iç açıcı manzarası ve eşi benzeri görülmeyen sanat eserleriyle İtalya’da görülecek ve yapılacak o kadar çok şey var ki bir an durup soluklanmanız gerekebilir.
İtalya’ya ilk defa gidecekseniz büyük ihtimalle yapılacak ve görülecek şeyleri, ulaşım olanaklarını araştırmak isteyeceksiniz. Sizler için bu harika ülkeye yapacağınız ilk seyahatte dikkat etmeniz gereken şeyler sıraladık.
İtalya’nın En İyileri
Zamanınız kısıtlı mı? O zaman en önemli üç şehir, Roma, Floransa ve Venedik’le başlayın. Ülkenin kalbi olan bu üç şehrin tadını çıkarmanız için bir hafta yetecektir.
Görkemli Roma
Roma bir günde inşa edilmedi, o yüzden bu şehri bir günde bitiremezsiniz. En azından iki ya da üç güne ihtiyaç duyacaksınız. Bu sayede muazzam Kolezyum’u, 2000 yıllık Pantheon’u, Palatino Tepesi’ndeki saray kalıntılarını, Kutsal St. Peter Bazilikasını ve sanat eserleriyle dolu Vatikan Müzesi’ni ziyaret edebilir, İspanyol Merdivenleri’nde fotoğraf çekinebilir, Trevi Çeşmesi’ne bozuk para atıp dilek dileyebilir, daracık sokaklarda alışveriş yapabilir ve gelip geçen insanları izleyebilirsiniz.
Sanat ve Şarapla Dolu Şehirler: Floransa ve Toskana
Floransa’da geçireceğiniz iki günde Uffizi Galerisi’ndeki eşsiz sanat eserlerini inceleyebilir, Duomo Katedrali’ndeki freskleri hayranlıkla izleyebilir ve Michelangelo’nun Davud heykelinin her bir ayrıntısını gözlerinizle görebilirsiniz. Aynı zamanda lüks Via de’Tornabuoni’de alışveriş yapabilir ve Floransalıların favorisi Piazza della Signoria’da aperetivo’ların (aperatif) tadına bakabilirsiniz.
Chianti kırsalında nefes kesici manzaralarıyla ünlü çiftlik evlerinden birinde kalın. Üzüm bağlarının göz alabildiğince uzandığı tepelerde Romanesk kiliseleri izleyin. Dört bir yanınızı üzüm bağları kaplayacak. Örneğin sıra dışı Antinori’de, şarabın kalitesi ileri teknoloji mimari yeniliklerle buluşturuluyor. Gotik eserlerle bezeli Siena’ya yapacağınız günübirlik gezi, İtalyanların binaları sanat eserine dönüştürebilme yeteneği karşısında ağzınız açık kalacak.
Büyüleyici Venedik
Eşsiz ve tam anlamıyla muazzam bir şehir olan Venedik’in tadını çıkarabilmeniz için birkaç güne ihtiyacınız olacak. Gondol ya da vaporetto (deniz otobüsü) ile Büyük Kanal’da tura çıkın, Palazzo Ducale’nin her yerini dolaşın, hazinelerle dolu San Marco Bazilikası’nı keşfedin. Venedik mimarisinin ihtişamını fotoğraflamak isterken kameranızın hafızasını doldurabilirsiniz, bizden söylemesi. Rialto Pazarı’nda yerel halkın arasına karışın, cicheti (Venedik’e özgü atıştırmalık yiyecekler) ziyafeti çekin ve 400 köprü, 150 kanalın arasında kaybolun.
Diğer Güzellikler
İtalya ile yaşadığınız aşkın bitmesini istemiyor musunuz? O zaman birkaç hafta daha ayırarak diğer dolce vita güzelliklerinin tadını çıkarabilirsiniz.
Baştan Çıkaran Napoli; Sıra Dışı Pompeii
Yolları çakıllı olsa da her zaman göze güzel görünmese de Napoli zaman ayırmaya değer bir şehir. UNESCO dünya mirası listesinde olan bu şehir de yaşam sevinciyle dolacaksınız. Arkeoloji Müzesi’ndeki Greko- Romen sanat eserlerini ve Certosa e Museo di San Martino’da Napoli’ye özgü Barok örneklerini görmeden dönmeyin. Daha sonra da şehir kalıntılarını ziyaret etmek için Pompeii’ye, körfezi gören aktif bir volkanı yakından inceleyebilmek için Vezüv Dağı’na günübirlik gidebilirsiniz.
İlgili Yazılar
Milano ve Göller Bölgesinin Güzellikleri
Büyük şehirleri ve efsanevi manzaraları görmeden dönmek istemiyorsanız sizi İtalya’nın kuzey batısına alalım. Milano’da gününüze Gotik Duomo Katedraliyle başlayıp, Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği resmini gördükten sonra kapanışı, La Scala’da operayla yapabilirsiniz. Trenle kısa sürede ulaşabileceğiniz Maggiore Gölü’nde şatafatlı sarayların ve abartılı bahçelerin süslediği Borromean Adalarını ziyaret edebilirsiniz. Veya göz alıcı Como Gölü’nde birkaç gün geçirerek göl kenarındaki kokteyl barlarında, gösterişli villalarda eğlenebilir, eski moda sürat tekneleriyle tura çıkabilir ve karlı dağların masmavi suyla buluştuğu gölde gözleriniz bayram edebilir.
Cinque Terre Limanı ve Tepeleri
Cinque Terre Milli Parkı’nda teraslarda bulunan üzüm bağları, dik yürüyüş yollarının içinden geçen tepelerin yamacına dizilmiş. Kasabalar, restoran ve barların sıralandığı küçük limanların içine inşa edilmiş. Feribotlar ve vızır vızır çalışan trenler beş kasabayı birbirine bağlıyor. Tepelerde yürüyüş yapmak, denizde yüzmek, havayı içinize çekip biraz olsun rahatlayabilmek için buraya iki- dört gün ayırmanız gerekecek.
Yeme İçme
Bölgesel mutfakların çeşitliliği tek başına İtalya’ya ziyaret etme nedeni. Bistecca alla fiorentina (Floransa’ya özgü T şeklinde kemiği olan biftek); Po ovasında yetiştirilmiş pirinçten yapılan kremalı risotto; Elba Nehrinden çıkan, zeytinyağlı ve limon rendesiyle pişirilen ızgara balık; Napoli’nin arka sokaklarındaki kafelerde espresso eşliğinde tatlı; Roma’da fırından yeni çıkmış sıcacık pizza al taglio (dilim pizza) ziyafeti. Ayrıca tarihi mahzenlerde muhafaza edilen ya da üzüm bağlarının hemen yanındaki restoranlarda sunulan Brunello, Chianti, Prosecco, Montepulciano ve Soave şaraplarının tadını hayatınız boyunca unutamayacaksınız.
Konaklama
Göl kenarındaki kamp alanları, dağ evleri, manastırlar, hosteller, ailelerin işlettiği oteller, antika eşyalarla dolu saraylar, gözlerden uzak villa ve şarap bağlarıyla çevrili içinde havuzu olan çiftlik evlerinden istediğinizi seçebilirsiniz. Tabii fiyatlar da aynı şekilde çeşitlilik gösterecektir. Yaz aylarından, Noel Dönemi ve Paskalya Bayramından önce rezervasyonunuzu yaptırın çünkü bu dönemlerde fiyatlar artar. Yerel festivaller de fiyatı aynı şekilde artırır ve sezon dışı dönemlerde pazarlık yaparak da daha az para ödeyebilirsiniz. Yaz döneminde bazı yerler asgari kalma sürenizi öğrenmek isteyebilir.
Yolculuk
Büyük ve küçük şehirler arasında iç hatlar, feribot, tren ve otobüs bağlantıları iyi durumda. Yol üzerinde unutulmaz manzaralarla karşılaşmak için ise araba kiralamayı düşünebilirsiniz. İtalya’da yollar, autostradas (ücretli otoyollar) , bölgeler arası otoyollar ve strade locali’den (toprak ve haritada bulunmayan yollar) oluşuyor.
Trenle ulaşımsa daha yavaş olan regionale ve Inter City (daha hızlı, daha az durağı var) hatlarından ileri teknoloji ve yüksek hızlı alta velocita hatlarına göre değişiklik gösteriyor. Yüksek hızlı trenler, kısa mesafede çok işe yaramasa da uzun mesafede yolculuk süresini yarı yarıya azaltır ancak bilet fiyatları daha pahalıdır. Bir hattan bilet alıp başka bir hattı kullanmaya kalkarsanız hemen orada ceza ödemek (yaklaşık 50 euro) durumunda kalırsınız. Bunu önlemek için peronlarda bulunan sarı makinelerde biletinizi onaylatın.
Tavsiyeler
- İnsanları selamlarken ellerini sıkmayı ya da her iki yanaktan da öpmeyi ve buongiorno (iyi günler) veya buona sera (iyi akşamlar) demeyi ihmal etmeyin. Sesleneceğiniz zaman sadece ilk ismi kullanın.
- Restoranların 2-3 euro tutarında hizmet ücreti (coperto) vardır. Hizmet dahil değilse küçük miktarda bahşiş bırakmanız yüzleri güldürebilir.
- Dini bölgeleri ziyaret ederken omuzlarınızı, gövdenizi ve kalçanızı kapatacak kıyafetler giyerek saygınızı gösterin. Şortlar ve sandaletler deniz için uygun ola da şehirde dolaşırken hem şık hem de rahat kıyafetlere ihtiyaç duyabilirsiniz. Yürüyüş ayakkabısı almak parke taşlı sokaklarda ve yokuş tırmanırken işinize yarayacaktır. Ayrıca şapka, güneş kremi ve gözlüğü almayı da unutmayın.
- Turistik yerlerde çoğu insan İngilizce konuşsa da kırsal bölgelerde ve Roma’nın güneyinde birkaç kelime bilmek, konuşma kılavuzu ya da telefon uygulamasıyla dolaşmak yararınıza olacaktır.
Çeviren: Sinem AYAN
Kaynak
Lonely Planet