Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Bir Diktatör Olarak Julius Sezar ve MÖ 44 Mart Ortası

Sezar, yüksek rahip olarak, Roma dininin başkanıydı. Heykeli, tapınaktaki tanrı heykellerinin yanına konmuştu ve kendisine ilah deniyordu. Genellikle zafer kazananların giydiği mor renkli kaftanlarıyla her yerde görülüyordu.

Julius Caesar'ın öldürülmesi- Ressam Vincenzo Camuccini yorumu, M.S. 1798 civarı.
0 3.607

Pompey’in destekçilerini yendikten sonra Sezar, Demokratik Populares Partisi’nin lideri olarak Roma siyaset sahnesinde ortaya çıktı. Sezar, bedava tahıl dağıtımının miktarını düşürdü. Buna rağmen, ondan boşuna radikal reformlar bekleyen avam tabaka arasında, hayatının sonuna kadar oldukça popüler kalmayı başardı. Ancak, rakiplerinin alt tabakada çok fazla arkadaşı olduğundan, avamların desteği Sezar için yeterli değildi. Bu yüzden, eski İtalyan belediyelerine ait halk arasında destekçileri vardı. İç savaş sırasında, eski İtalyan halkının çoğunluğu onun tarafındaydı. Sezar’a verilen bu destek, belediyelerdeki girişimcilerle olan müşteri ilişkilerine dayanmaktaydı. Buna rağmen, Sezar’a oldukça muhalif olan gruplar da bulunmaktaydı.

Sezar, taşra halkının yönetici gruplarını kendisine çekmeye gayret etti. Bu nedenle, Roma vatandaşlık haklarını sadece bireylerle değil, şehirlerle de cömertçe paylaştı. Cisalpine Gaul belediyeleri ondan Roma vatandaşlık haklarını aldı.

Roma vatandaşlığı imtiyazı, bazı İspanyol şehirlerine olduğu kadar, Gaul’un yeni fethedilen bazı bölgelerine de verildi.  Latin hakları da yaygındı ve Narbonne Gaul’un çeşitli şehirlerine, birçok İspanyol bölgeye, Sicilya şehirlerine ve bazı Afrika şehirlerine verilmişti. Çeşitli eyaletlerde (ve Doğu’da) koloniler kurdular. Bütün bu önlemler, Sezar’ın eyaletlerdeki destekçilerinin sayısını arttırdı (ancak, siyasi anlamda fazla etkileri yoktu).

Sezar’ın Diktatörlüğü

Sezar’ın mutlak iktidarı, geleneksel cumhuriyetçi biçimler- diktatör unvanı – ile ifade ediliyordu. Sezar, ilk olarak M.S. 49 yılında İspanya’dan döndükten sonra diktatör olarak atandı. Daha öncesinde Konsül olarak seçilmiş olduğundan, tüm sınırsız güçleri kendisine geri verildi. Pharsalus savaşından sonra, belirsiz bir süre için diktatör atandı. Thapsus savaşından sonra ise 10 yıllığına diktatörlüğü elde etti. En sonunda, M.Ö. 44 yılında Senato kendisine “perpetuum” (daimî) olarak yaşam boyu diktatör unvanını verdi. M.Ö. 48 yılında, yaşam boyu Tribunicia potestas (sulh hakimi yetkisi) elde etti ve M.Ö. 46’da, praefectura morum (ahlak kuralları başkanı) oldu. M.Ö.63 yılında ise Sezar, yüksek rahip olarak seçildi. Kendisine pater patriae – vatanın babası – unvanı verildi. Sezar’ın, en yüksek savaş ve barış Yasası ve Sulh hâkimi adaylarını atama yetkisi vardı. Ayrıca, hazine de emrine amadeydi. Sezar, Senato’yu yeniden düzenledi ve Senatörlerin sayısı 900’e çıkarıldı. Sezar, gücünü en yüksek devlet kurumlarının teslimiyetiyle sınırlamayarak, iktidarına dini yönden de haklı gerekçeler bulmaya çalıştı.

Sezar, yüksek rahip olarak, Roma dininin başkanıydı. Heykeli, tapınaktaki tanrı heykellerinin yanına konmuştu ve kendisine ilah deniyordu. Genellikle zafer kazananların giydiği mor renkli kaftanlarıyla her yerde görülüyordu. M.Ö. 44 yılının başlarındaki Lupercalia kırsal festivali sırasında, Marcus Antonius, kalabalık tiyatronun orta yerinde, Sezar’ın başına kraliyet tacı takmaya teşebbüs etti. Ancak Sezar, göze çarpacak biçimde tacı çıkardı ve bu hareket kalabalıkta büyük tezahürat ile karşılandı.

İlgili Yazılar

M.Ö. 44 Yılının Mart Ortası

60 senatör dışında Sezar’a karşı olan komplocular şunlardı: Gaius Cassius Longinus, Marcus Junius Brutus ve Decimus Junius Brutus. Suikast, oldukça ayrıntılı bir biçimde özenle hazırlanmıştı. Suikastçılar, Sezar’ın öldürülmesinden hemen sonra eski düzenin iyileştirilmesine sıra geleceğini düşünüyorlardı. Yani, senatörlerden oluşan aristokrasi devri sahneye geri dönecekti. Komplocular, suikastın tarihinin Mart’ın ortası (15 Mart) olmasına oy birliğiyle karar verdiler. Roma dilinde “Ides of March” şeklinde yer alan tanımdaki   ” Ide”, ayın ortasını/yarısını işaret etmektedir. Suikastın yeri, Senato’nun oturum planladığı Pompey’s Curia’ydı. Hemen yanında ise, herhangi bir duruma karşılık silahlı gladyatör takımı ve köleler bulunuyordu. Sezar, kendisine karşı düzenlenen komploya dikkatini çekmek için birisinin verdiği mektubu açmadı. Etrafı suikastçılarla çevriliydi ve içlerinden biri, erkek kardeşinin genel af ile bağışlanmasını istedi. Sezar, bağışlamayı reddetti ve bıçaklar ve hançerler ile bıçaklanarak öldürüldü ve cesedi Pompey’in heykelinin önüne devrildi.

Çeviri: Gamze Kamacı

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More