Çin’de Bulunan Kafatası İnsan Kökenini Baştan Yazıyor
Bundan önce, Homo Sapiens kalıntıları için kabul edilen en eski tarihin Etiyopya’daki Omo Kibish alanında 195.000 ve yine Etiyopya’daki Herto’da 160.000 yıl öncesine dayandığı söylenmişti
Türümüzün kökenlerinin tartışan çoğu insan Homo Sapiens’in yaklaşık 200.000 yıl önce Afrika’ya dayanabileceğini öne sürer. Ancak, artan bulguların sayısı bu yaygın inanışta bir kusur olabileceğini öne sürer. Çin’den toplanan 260.000 kafatasının son analizi hikayeyi yeniden yazmaya yardım ediyor.
Bundan önce, Homo Sapiens kalıntıları için kabul edilen en eski tarihin Etiyopya’daki Omo Kibish alanında 195.000 ve yine Etiyopya’daki Herto’da 160.000 yıl öncesine dayandığı söylenmişti. Ancak yeni araştırma olayların çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Aslında farklı insan popülasyonları arasında genel olarak kabul edilenden daha fazla karışım olduğu ve insan atalarının 200.000 yıl öncesine kadar Avrupa’da yaşadıkları görülmüştür.
>>> İnsanı Maymunlardan Ayıran Özellikler Nelerdir
‘’Dali kafatası’’ 1978’de Çin’in Shaanxi eyaletinde bulunduğunda araştırmacılar, onun bir Homo Erectus’un çoğunlukla el değmemiş bir kafatası olduğuna inanmışlardır. Ancak American Journal of Physical Anthropology (Fiziksel Antropoloji Amerikan Dergisi) ‘deki bir yayın, günümüz Çin’indeki Buzul Çağı Homo Sapiens’inin bir örneği olduğunu öne süren daha güncel bir araştırma sunmuştur. Beijing’teki Chinese Academy of Sciences(Çin Bilim Akademisi)’dan Xinzhi Wu, bu fiziksel özelliklerin Homo Sapiens DNA’sını Homo Erectus’la en çok paylaşılanlar olduğunu ortaya koymuştur.
Texas A&M University (Teksas Tarım ve Mekanik Üniversitesi) araştırma yardımcı yazarı Sheela Athreya Mail Online’a şu sözleri aktardı:
‘’Bu şaşırtıcıydı çünkü Dali’nin sadece diğer Çin numunelerine özellikle de Homo Erectus’dan öncekiler ve Homo Sapiens’den sonrakilere benzer özellikler göstermesini beklemiştik. Ancak araştırma, hepsi ilk Homo Sapiens olarak sınıflandırılan Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz Bölgesi’nden bu fosillere daha çok benzer olmalarıyla sonuçlandı.’’
>>> Evrim Hakkındaki Tüm Merak Ettikleriniz Bu Linkte
Özellikle güncel makalenin yazarları Dali kafatası hakkında şunları yazmışlardır:
‘’Dali kafatası Çin Homo sapiens kökeninde daha merkezi bir rol oynayan popülasyonu temsil ettiği görülüyor. […] Çin’deki Buzul Çağı popülasyonlarının belirli zamanlarda yerli menşeler içerisindeki izole edilmiş evrim değişimleri periyodu tarafından şekillendirildiğini ve yerli soylar arasındaki gen akışı ya da Doğu ve Batı Avrasya ve diğer zamanlarda Afrika, farklı zamanlarda farklı bölgelere farklı kapasitelerde yapılmış katkılarla sonuçlanmıştır.’’
Kafatasının Homo erectus’a ait olduğu ilk öngörüsü, büyük ölçüde kalıntıların çok eskiye dayanmasındandı. Ancak, Fas’da 300.000 yıldan 350.000 yıl öncesine dayanan diğer insan kalıntılarının güncel yayını, araştırmacıların Dali kafatasını yeniden incelemelerine sevk etmiştir. Newsweek’in belirttiğine göre, Dali kafatasının Homo eretus’dan ziyade Homo erectus’ta daha yaygın olduğu fikri onlarca yıllardır süregelmektedir, ancak ana akım bilim insanları tarafından sürekli imkansız olduğu için reddedilmektedir.
>>> Güncel Antropoloji Haberlerine Buradan Ulaşabilirsiniz
Ancak Dali kafatasının yeni analizi ve Fas’a özgü Homo sapiens kalıntıları sadece yaygın görüşten ziyade insan kökenleri üzerine daha geniş bir perspektiften bakmaya teşvik etme konusunda birbirini destekliyor. Texas A&M University’den Sheela Athreya’nın New Scientist’e şu sözleri aktarmıştır ‘’ Ben gen akışının çok yönlü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden Avrupa ve Afrika’da görülen özelliklerin bazıları Asya’da meydana gelmiş olabilir.’’
İlk insan kalıntıları ve Fas’tan eserlerin incelenmesi aynı zamanda kalıntıların yeniden değerlendirilmesiydi. Ancient Origins’in daha önce belirttiği gibi bu keşif, türlerimizin kökenleri için Doğu Afrika’nın Büyük Rift Vadisi etrafındaki alanda genel araştırma yapmayı yeniden düşünmemiz gerektiğini öne sürer. Dali kafatası araştırma alanını daha da genişletiyor.
Bunlar insan evrimi araştırmaları için heyecan verici zamanlar çünkü yeni analiz teknikleri, insan etkileşimleriyle ilgili daha fazla detay sağlayarak ve en eski atalarımızın olası göç güzergahlarını keşfederek kökenlerimizle ilgili alternatif hipotezlere kapılar açıyor.
>>> İnsanlığın Kökeni Hakkında Yazılara Buradan Ulaşabilirsiniz
Çeviren: Esra Demirezen