Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Karnak Tapınağı: Antik Mısır Kompleksinin Tarihi ve Yeniden İnşası

Dudak uçuklatacak rakamlarla ifade edersek, tüm kompleksin net büyüklüğü, tamamını içine alacak şekilde, 200 dönüm ya da 1,2 milyon metrekareyi kaplayacak, ya da bir başka deyimle 220 Amerikan futbol sahasını içine alabilecek boyuttadır!

0 5.974

Eski Amun, Mut ve Honsu üçlüsüne adanmış antik Karnak Tapınağı çevresi, iki bin yıldan uzun (MÖ 21. yüzyıldan MS 1. yüzyıla kadar) süren bir “sürekli” inşa süreci nedeniyle, dünyadaki devâsa dini yapılar içinde en büyüklerden biri (veya en büyüğü) olarak kabul edilir. Dudak uçuklatacak rakamlarla ifade edersek, tüm kompleksin net büyüklüğü, tamamını içine alacak şekilde, 200 dönüm ya da 1,2 milyon metrekareyi kaplayacak, ya da bir başka deyimle 220 Amerikan futbol sahasını içine alabilecek boyuttadır!

Temsili Karnak Tapınak Kompleksi

Bu devâsa inşa alanında, sadece Amun’un kutsal alanı bile 61 dönümlük bir alanı kaplar, tüm dünyadaki dini yapılar içinde en büyük odaya sahip ünlü Büyük Hipostil Salonu 54.000 metrekarelik bir alanı ile yer almaktadır. Şunu da ilave etmek gerekir ki Karnak Tapınak Kompleksi, eski Mısırlılar için sembolik anlamda önem taşıyordu ve Karnak, Ipet-isu – “en seçkin yer” olarak adlandırılıyordu. Bu nedenle, devâsa alan yaklaşık 2.000 yıl boyunca bir hac merkezi olarak hizmet vermiş ve bu vesile ile hayranları ana tapınağa ve yakınındaki kutsal göle yoğunlaşmıştır.

Kaliforniya Üniversitesi- Los Angeles’ın (UCLA) Dijital Karnak Projesi (link için tıklayın), eski Mısır tarihinin bu büyüleyici bölgesine ışık tutmayı ve böylece muhteşem Karnak kompleksinin tarihi mirası ve genişliğini, herkesin, öğretmenlerden öğrencilere kadar tüm takipçiler ve meraklıların daha kolay erişebilecekleri bir platforma taşımayı amaçlıyor. UCLA, bu olağanüstü yeniden inşa projesi konusunda şu açıklamalarda bulundu;

Bu [yukarıda sözü edilen] amacın bir parçası olarak, öğrencilerin yepyeni bir görünümde ve hanedanın inşa ettirdiği, değiştirdiği ve daha sonra yapılanlarla üzerini kapattırmış olduğu yıkılmış yapıların izinden giderek, tüm dönemleri ayrı ayrı izleyebilecekleri şekilde tapınağın bir 3D Sanal Gerçeklik modeli oluşturuldu. Bu modele, orijinal videolar ve haritalardan başka, öğrenciler ve öğretmenlerin dijital ve görsel olarak dinamik bir platformda güvenilir bilgi alabilmeleri için Eski Mısır bilimcilerin konu ile ilgili makale ve inceleme yazıları da eşlik etmekte.

Karnak Tapınak Kompleksi’nin Tasarım Elemanları

Karnak Tapınak Kompleksinin Gelişim Aşamaları

İnşaatın İlk Aşaması (M.Ö. 21. yüzyıl – 16. yüzyıl)

Mısır’ın birçok önemli antik bölgesi gibi Karnak bölgesi de, geçmişi Eski Krallığa kadar giden ve Amun-Ra’nın (MÖ 21. yy civarı) onuruna dikilmiş bir sütundan oluşan ilk anıtla birlikte dini bir bölge olarak biline gelmekteydi. Bunu, Mentuhotep II (kuzeydeki kralları devirip Mısır’ı Teb hanedanının yönetiminde yeniden birleştirmekten sorumlu kral) tarafından, Dayr el-Bahri sahasındaki Karnak’ın karşısında, nehrin diğer tarafında inşa ettirilen anıt  mezar kompleksi izledi.

Amun-Ra Tapınağı ve Hipostil Salonu
İlgili Yazılar

Her halükârda, Karnak sahasında bilinen ilk tapınak, Orta Krallık döneminde Senusret I (MÖ 1971-1926) tarafından yaptırılmıştır. Yapı, tanrı Amun’a adanmıştır ve mimari tarzı muhtemelen, nehrin karşı tarafındaki anıt mezar kompleksinden etkilenmiştir.  Ardından gelen krallar, bu nüve yapıya eklemeye devam etmiş ve böylece bu muazzam sahanın genişliği kademeli olarak artmıştır.

Yeni Krallık Dönemi (M.Ö. 16 -11. yüzyıllar)

Kabaca MÖ 16 – 11. yüzyıl arasındaki (18., 19. ve 20. Hanedanların hüküm sürdüğü) döneme karşılık gelen Yeni Mısır Krallığı, genellikle imparatorluğun Eski Mısır eşdeğeri olarak görülür. Siyasi olarak, “imparatorluk”, güçlü Firavunların art arda başlattığı emperyalist politikalarla beslenmiş ve Mısır, askeri olduğu kadar ticari açıdan da zirveye ulaşmıştır. Sembolik olarak, Mısır’ın Yeni Krallığı, aynı zamanda “yabancı” Hiksoslar yönetimini (İkinci Orta Dönem) alaşağı eden yerel güç olarak da görülmüştür.

Tüm bu faktörler, aynı zamanda gelişmekte olan devletin dini ve mimari tarzına da yansımıştır. Bu kapsamda, binalar, yapılar ve anıtlar daha da muazzam biçimlere bürünmüş  ve bu “anıtsal” eğilim, Karnak Tapınağı Kompleksi’nde de görülmeye başlanmıştır. Sonuçta kompleks, Büyük Thebes Cezaevinden getirilip zorla çalıştırılan mahkumların yardımı ve ücretli tutulan duvarcı, zanaatkâr ve işçi topluluklarının çalışmalarıyla muazzam bir şekilde genişletildi. Kompleksin bu şekilde “genişletilmiş” olduğunu, daha önce yalnızca Amun üçlüsüne adanmış olan tapınak kompleksinin büyük kapalı alanı içinde Osiris, Isis, Ptah ve Horus gibi diğer Mısır tanrılarına da yer verilmesinden açıkça anlayabiliyoruz.

Yekpare sütunlara ait detay görüntü

Bu sürenin sonunda Karnak Tapınağı’nın büyük önemini yansıtan devâsa kompleks, muhtemelen yaklaşık 80.000 rahip çalıştırdığı ve aralarından bazılarının, firavun patronlarından bile daha zengin olduğu düşünülmektedir.

Final Gösteri (MÖ 11. yy – MS 4. yy)

Üçüncü Orta Dönem  (MÖ 11-6. yy arası), iç savaşlar ve Mısır’ın güneydeki Kush Krallığı tarafından devralınmasıyla Mısır devleti için karışıklık ve değişim zamanını işaret ediyordu. Bunu, Yeni Asur İmparatorluğu ve ardından Pers İmparatorluğu öncülüklerinde Asya’dan gelen istilalar izledi. Ne var ki, bu tür siyasi ve askeri müdahalelere rağmen Karnak Tapınağı Kompleksi mimari olarak genişlemeye devam etti – devâsa kompleksin etkisinde kalan Asurlular, tahrip olduktan sonra hemen yanıbaşındaki Teb şehrini yeniden inşa etmişlerdir.

MÖ 4. yüzyıl, ülkenin iktidar koltuğuna geri dönen yerli Mısırlı firavunlarının kısa süreli yükselişine tanık oldu. Bu süre zarfında, Filai Adası Tapınak Kompleksi‘nin yeniden canlandırılmasından sorumlu yönetici olan Nektanebo I (MÖ 380 – 362), Karnak bölgesine bir dikilitaş, bir sütun (tamamlanmamış) ve ayrıca tapınağı baskınlara karşı korumak amacıyla bir duvar inşa etti. Ancak, MÖ 4. yüzyılın sonlarında, İskender ve birinin Mısır’daki Helen Ptolemaios hanedanlığını kurmuş olduğu ardıllarının yükselişini görüyoruz. Şaşırtıcı bir şekilde, Ptolemaios yöneticilerinin çoğu hem yerli Mısır’dan hem de orijinal Helen ülkesinden kültürel unsurları birleştirmeye çalışmıştı. Ulaşılan bu “sentez”, Ptolemy IV’in, MÖ 3. yüzyılın sonlarında, Karnak Tapınağı Kompleksine yaklaşık Osiris’e ithaf edilen bir hipojen (yeraltı odası) eklemesine yol açmıştı. Bu son yapı, muhtemelen, bu büyük bölgedeki bilinen en son eklemeydi.

Karnak Tapınak kalıntılarının havadan görünüşü

Ptolemaios hanedanı, ne yazık ki  MÖ 30’da Kleopatra’nın (veya daha doğrusu Kleopatra VII’nin) ölümüyle sona erdi ve Mısır, bir eyalet olarak gelecekteki Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altına girdi. Karnak Tapınağı Kompleksi, MS 4. yy’ın sonlarına kadar ilgi odağı olmaya devam ederken, Amun Tapınağı da Kıpti Hıristiyanlarca dönüştürülerek kilise olarak kullanılmaya başlandı. Sonuçta kompleks, bir sonraki yüzyılda terkedildi, fakat görkemli duvarları ve devasa boyutları ile istilacılara ilham vermeye devam etti. 7. yüzyılda Araplar, “Karnak” kompleksini büyük müstahkem bir köy olduğunu düşündükleri için El-Ka-ranak‘tan türettikleri bu isimle anmaya başladılar.

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak realmofhistory

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More