Mısır’ın Kraliçesi Nefertiti
Nefertiti bir firavunun eşi, bir dinin kurucusu ve kralı belirleyen kişi olarak su yüzüne çıkıyor ve daha sonra neredeyse tarih sahnesinden kayboluyor.
Nefertiti bir firavunun eşi, bir dinin kurucusu ve kralı belirleyen kişi olarak su yüzüne çıkıyor ve daha sonra neredeyse tarih sahnesinden kayboluyor.
Çocukluk ve Gençlik Yılları
Nefertiti “güzel kadın geldi” anlamına gelir. Ay adında bir askeri memurun kız kardeşi olduğuna inanılıyor (fakat bu bilgi hala doğrulanmadı) ve Ay sonradan firavun olacak, Tey ile evlenecek. Ay, sıradan bir insan olarak doğmasına rağmen, yükselerek firavun Akhenaten’in baş danışmanı oldu. Böylece Ay’ın güzel kardeşi Nefertiti firavun tarafından fark edilir ve hem kraliçe hem de eşi olması için Nefertiti’yle evlenir.
Mısır Kraliçesi
Nefertiti’nin Akhenaten’le (sonraları dördüncü Amenhotep olarak bilinir) evlendiği yılın M.Ö. 1350 civarında olduğuna inanılıyor. M.Ö.1339’da ise altı çocukları olduğu da biliniyor. Ayrıca firavunun Kiya adında başka bir eşinden de bir oğlu var ve Tutankhamun adındaki bu oğlu ileride bir firavun olacaktı.
M.Ö. 1346’da 4. Amenhotep, önceden bilinmeyen tanrı Aten’in tapınımını ortaya çıkardı. Bu ad bizzat güneş diskinin kendisine verilmişti. Nefertiti din devriminde önemli bir rol oynadı. Firavun kendi adına yeni bir şehir inşa etmeye başladı ve bir yıl sonra adını Akhenaten (‘Aten’in etkili ruhu’) olarak tanrısının şerefine değiştirdi. Böylece tanrıya olan sadakatini kanıtladı. Hükümdarlığının yedinci yılında yeni şehir tamamlanmak üzereydi ve taht Thebes’den taşındı. Kraliyetin dinine adanan Akhenaten şehri M.Ö. 1341’de tamamladı ve antik Mısır’ın en büyük tapınaklarından bazılarını içerdi. Nefertiti’nin gücü zamanla oldukça arttı. Firavunla birlikte olan iktidarından dolayı, Nefertiti’nin birçok tarihçi tarafından o dönemdeki dünyanın en güçlü kadını olduğu düşünülüyor.
Nefertiti’nin ön plana çıkması kısmen kocasının Aten’le olan takıntısından ve devlet işlerini ihmal ettiğinden dolayı olabilir. Kuzey sınırındaki Canaan’daki problemler ve Mısır’ın müttefikleri arasında olan savaşlar büyük ölçüde ihmal edildi. Bölgedeki sıkıntı firavunun Canaan’a taburlar yollamasıyla sonuçlandı. Bu sıkıntı bir salgına dönüştü, Akhenaten’ın yeni başkentinde birçok ölüme neden oldu ve tanrıların firavuna düşman olduğu inancı ortaya çıktı.
İlgili Yazılar
Tutankhamun İle Bağlantısı
Pharoah Neferneferuaten Akhenaten’in M.Ö. 1336 ya da 1334’de ölünce, Nefertiti hükümdar olmayı başardı. O zamanda, üvey oğlu Tutankhamun sadece dokuz yaşındaydı ve kraliçe Neferneferuaten adını aldı. Nefertiti’nin de tıpkı firavun gibi, Aten kültü tarafından terk edildiğine inanılıyordu. İnsanların ve güçlü rahiplerin gönlünü almak için başkenti Thebes’e geri taşıdı. Nefertiti kalan zamanını günümüzde Ankhasunamun adıyla bilinen kızını ve üvey oğlu Tutankhamun’a eski dinlerini öğretti ve Mısır’ı yönetmesi için onları hazırladı.
Tutankhamun’un krallık döneminin ilk yıllarında, Nefertiti’nin hala hayatta olduğuna ve onun üzerinde etkisi olduğuna dair bir teori var. Nefertiti gizemli bir şekilde tarih kayıtlarından kayboluyor ve M.Ö. 1336’dan sonra bir daha bahsedilmiyor. En yaygın teori ise o zamanlar Mısır’da yayılan veba salgını sırasında ölmüş olduğudur. Krallar vadisindeki mezarı hiçbir zaman tamamlanmadı ve ceseti bulunmadı. Kısaca Mısır tarihinde bir güç olmaktan çıktı ama onun hatırası heykellerde, kabartmalarda ve övgülerde yaşıyor.
Çeviri: Yusuf Utku Bostancı