Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kapadokya’da Hz. Meryem’in Gülen Yüzü Eşliğinde; Gümüşler Manastırı

Gümüşler Manastırı’nın orta avlusunda temizlik ve kazı çalışmalarında 17 mezar ortaya çıkarılmıştır. Bu mezarlar Manastırdaki rahip rahibe ve yetim çocuklara ve kilise babalarına ait oldukları akla gelmektedir.

0 3.784

Gümüşler Manastırı, Orta Kızılırmak bölümünün güneydoğusundaki Niğde ili merkezinde bulunan Gümüşler kasabasında bulunmaktadır. Bölgemiz Kapadokya’yı şekillendirip bugün ki haline getiren ana unsurların başında hiç şüphesiz bölgedeki sönmüş volkanik dağlardır. Bu dağlar ise başta Hasan Dağı, Melendiz Dağları, Göllü Dağ ve Erciyes’tir.  Tarih öncesi dönemlerde aktif halde olan bu dağlar püskürttükleri magmalarla kendi oluşumlarını sonrasında ise bölgenin yeryüzü şekillerini oluşturdular. Bölge tamamen volkanik karakterli tüf kayalık alanlardan oluşur.

Anadolu’nun dünya arenasına sunduğu eşsiz ve zengin kültür ve medeniyetin ortaya çıkması, gelişmesi ve sunulmasının baş aktörleri (hiç kuşkusuz bu kadim toprakların sahipleri olan) Anadolu insanıdır.  Anadolu insanı ortaçağ Kapadokya’sında savunmasına yönelik imkansızı başararak uçsuz bucaksız yer altı şehirlerini yapmışlardır. Kapadokya Bölgesi’ndeki bu yer altı şehirlerinde, çokça manastır yapısı ve kaya oyma kilise yapıları ve mezarlar yer almaktadır. Kapadokya Bölgesi’nin önemli bir parçası olan Niğde İlindeki Gümüşler Manastırı bölgesinde korunaklı ve büyük ölçekli bir yapı kompleksi olması açısından tek örnektir.

Gümüşler Manastırı ortaçağ dönemi yerleşim merkezlerinden uzakta dikkat çekmeyen korunaklı yapıdaki büyükçe bir kaya kütlesi oyularak yapılmıştır. Dıştan oluşacak saldırılara karşı sığınaklar ve dehlizlerde belirli aralıklarla dışarıdan açılması mümkün görünmeyen kapı sistemleri bulunmaktadır. MS 8-12. yüzyıllarda kitlesel olarak savunma ve korunma amaçlı kullanılan manastır yapısı daha sonraki dönemlerde kilisesi harici diğer yapıları depo ahır vs. şekilde çeşitli işlevlerde de kullanılmıştır.

Manastır içerisinde işlevi tespit edilmemiş dehlizler, odalar, salonlar, mutfak, depolar, fırın ve küçük buğday öğütme mekânları vb. üniteler vardır. Bu ünitelere tırhaz taşlı kapılardan açılan dehlizler ile geçişler sağlanmaktadır. Yapının büyük bölümü hala toprak altındadır. Manastır silsilesi tam manasıyla açılırsa manastıra ait çokça farklı mekân ve belki yeni kilise şapel gibi dini mekânlara da ulaşılacaktır. Gümüşler Manastırı’nın orta avlusunda temizlik ve kazı çalışmalarında 17 mezar ortaya çıkarılmıştır. Bu mezarlar Manastırdaki rahip rahibe ve yetim çocuklara ve kilise babalarına ait oldukları akla gelmektedir.

Avlunun doğu-batı kuzeyinde yer alan kaya oymalarında çeşitli işlevlerde kullanılmış bölümler yer alırken, avlu satıhlarında başta gamalı haçlar ve bitkisel geometrik duvar süslemeleri dikkat çekicidir. Avlu kuzey kısmından kiliseye ulaşılmaktadır. Kilise kapalı Yunan haç planlı, üç apsisli olup iki niş ve naosun batısında beşik tonozlu girişler tespit edilmiştir. Kilise’nin duvar resimleri oldukça ince işçilikle işlenmiştir.

İlgili Yazılar

Ana apsis de yer alan üç şeritli işlemelerde en üst kısımda tahtta oturan İsa sağında iki melek, İncil yazarların sembolleri ile Desis sahnesinde yer alan Meryem ve Havariler, alttaki şeritte ise Kayserili Büyük Basileios Nysa’lı Gregorios, Nizians’lı Gregorios yer almaktadır.

Narteksin üzerindeki duvarlarında av sahnelerine ve konusunu kutsal kitap İncil’den alan çeşitli kompozisyonlarına yer verilmiştir. Yan sol apsis içerisinde boydan kucağında çocuk İsa olan Meryem resmi dikkatleri üzerine çekmektedir.  Buradaki gerek çocuk İsa gerekse de Hz. Meryem resimlerinde tebessümlü bakış hali dikkat çekmektedir. Bu tebessüm bakış orijinal yapılmış ise Anadolu’da bu şekilde (tebessüm) tasvir edilen çocuk İsa ve Hz. Meryem anlayışı sadece burada görülmesiyle özel bir hal almaktadır.

Manastır ören yeri statüsünde olup Niğde ilinde yerli ve yabancı ziyaretçi rekorunu elinde tutmaktadır. Niğde ve bölge turizmi açısından çekim merkezi olan Gümüşler Ören yeri   1973 yılında sit alanı kararına verilerek turizme açılmıştır. Kapadokya bölgesinde görülmesi gerekli en önemli beş ören yerinden birisidir. Kapadokya bölgesine gelen ziyaretçilerin Gümüşler Ören yerini mutlaka görmeleri gerekir.

Halil ÖZKAN

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji Bölümü

E-mail: halilozkan051@gmail.com

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More