Antik Dünyanın En Büyük Monolitleri
Monolitler (taş anıtlar ya da dikilitaşlar) dünya çapında etkileyici yapılar yaratmak için kullanılmış olan dik yapılardır.
Monolitler (taş anıtlar ya da dikilitaşlar) dünya çapında etkileyici yapılar yaratmak için kullanılmış olan dik yapılardır. Bu büyük yapılar kendi başlarına ya da bir grubun parçası olarak (taş daireler, tapınaklar ya da mezarlar vb.) görülebilir.
Monolitlerin oluşumu çoğunlukla Neolitik çağlarda gerçekleşmiş ve Tunç Çağı’na kadar devam etmiştir. Monolitler genellikle topraktan yontulmuş ve atalarımızın onurlandırmaya layık bulduğu kutsal yerleşim yerlerinde yükselmişlerdir. Büyüklükleri önemli ölçüde değişmiştir fakat genellikle düzensiz, kare gibi ve çoğunlukla tepeye doğru daralan şekilleri vardır.
Eski Mısırlı dikilitaşların günümüze kadar varlığını sürdürdüğü biliniyor. Ayrıca “Bitmemiş Dikilitaş” Aswan’daki taş ocağında kısmen yontulmuş şekilde bulundu. Eğer dikilmiş olsaydı, dünyanın en yüksek megaliti olurdu. Bu dikilitaşlar artık dünya çapında dağılmış durumda ve bunların yarısından azı Mısır’da bulunuyor.
Çoğu antik dikilitaşın kraliyet üyelerinin geçişini işaretlemek için kullanıldığı söylenir. (Örneğin Karnak Dikilitaş, Kral Thutmose I ve Axum Stella, Sheba Kraliçesi ile ilişkilendirilir). Er Grah’ın büyük dikilitaşı bile Neolitik dönemden kalma önemli bir kahraman ya da krala layık bir mezar işaretçisi olduğu öne sürülen bir antik mezarın yanına inşa edilmiştir.
Piramitlerin ve dikilitaşların önceden gözden kaçan gün doğumu ve gün batımı gibi astronomik fenomenlerden esinlenildiği söylenir: Burçlar ışığı ve güneş sütunları.
Çeviri: Esra Kılıççıoğlu