Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Büyük Seyahat Rehberi Listesi – 3. Bölüm

Listemizi uzman tavsiyelerine, anket sonuçlarına ve sezgilerimize dayanarak, ihtişam sırasına göre hazırlayıp cesurca bir adım attık. Gezegenimizin birbirinden güzel yerlerini siz de bizlerle birlikte keşfe çıkın. Keyifli Okumalar.

Partenon, Atina'daki Akropolis'in zirvesinde bulunmaktadır
0 1.233

Bolivya’daki Salar de Uyuni tuz gölünden, Fas’taki en ünlü meydanın kalabalığına kadar, son derece dikkat çekici, ağzı açık bırakan manzaraları bir araya getirerek bir gezi fırtınası estirmeye devam ediyoruz.

Antik manzaralar mı görmek istiyorsunuz? Sorun değil. Yoksa yalnızca doğal güzellikleri mi? İşte en iyi seyahat listemizle karşınızdayız. Umarım pasaportunuzda boş birkaç sayfa kalmıştır, çünkü onlara ihtiyacınız olacak…

21- Yosemite Ulusal Parkı, ABD

Tünelden çekilmiş Yosemite Vadisindeki El Capitan (solda) ve çam ormanı

Yosemite Ulusal Parkı dünyanın en dayanıklı kayalarına ev sahipliği yapıyor olabilir mi? Dağlardan dökülen sayısız şelalenin bulunduğu, devasa sekoyaların gökyüzüne izlerini bıraktığı ve genellikle kamp alanlarında ayıların gezdiği bir yerdir bu park. Ama Yosemite’nin göz bebeği tartışmasız ki kayalıklarıdır.

Baktığınız her yerde topraktan çıkan saf granit tepeleri görebilirsiniz.  Half Dome, Yosemite Vadisini kuşatmaya çalışan uçsuz bucaksız bir kaya dalgası gibi durmakta ve El Capitan’daki vadiye girişi denetleyen korkunç bir nöbetçiye benzemektedir.

22- Dubrovnik Surları, Hırvatistan

Birçok kişi Dubrovnik’in surlarını, ünlü televizyon dizisi Game of Thrones’daki King’s Landing olarak bilmektedir.

Game of Thrones’da King’s Landing için bir mekân olarak kullanılan Dubrovnik’in surları, genellikle sahnelerde kullanılan kanlarla doludur. Fotoğraf makinesinin pan tekniği ile hareket etmesiyle, dağların masmavi Adriyatik Denizine yaptığı çıkıntıya, demirlenmiş gemilerin direkleri üzerinde yükselen kulelere ve yeşil Dalmaçya adalarına şahit olacaksınız. Dairesel yürüyüş rotası üzerinde 12.-17. yüzyıllarda inşa edilmiş ve asla zarar görmemiş Avrupa’nın bu en göze çarpan kale duvarlarını keşfedin.

23- Salar de Uyuni, Bolivya

Bolivya’daki Salar de Uyuni’nin ayna gibi olan yüzeyi beyninizde bazı oyunlar oynayabilir

Palacio de Sal’da duvarları yalamak kesinlikle yasaktır. Tuzdan inşa edilen bu otel, herkesin duvarlarını yalamasına izin verseydi, muhtemelen şu an çoktan yok olmuştu. Ayrıca tuz kalbiniz için de zararlıdır, bu yüzden bize güvenmelisiniz.  Duvarlar, zeminler, tavanlar, mobilyalar, hatta heykeller… Hepsi sadece tuz. Bu otelde bir milyondan fazla blok vardır.  Ve manzara… O da tuzdur.  Bolivya’nın gezegenin en büyük tuz gölüne ev sahipliği yaptığı Salar de Uyuni’ye hoş geldiniz.

Bu 10.582 kilometrekarelik alanda gerçekten görülecek hiçbir şey yok, bir ufuk bile… Ama hiç bu kadar gerçeküstü bir şey göremezsiniz. Özellikle de yüzeyde bir su tabakası olduğu zamanda bir tur atarsanız, zeminin bir aynaya dönüştüğünü görürsünüz ve beyniniz bunu gökyüzünün ortasında geziniyormuş gibi algılar.

24- Bagan, Myanmar

Bagan’daki manzarayı etkileyen Pagodalar

Bu listede bazı mekanlar akıl almaz büyüklükleriyle, diğerleri ise göz kamaştırıcılığıyla bir yer kazanırlar.  Fakat Bagan, her iki açıdan da şu an bu listede bulunan bir istisnadır. Machu Picchu ya da Angkor gibi bir solukta bahsedilebilecek dini bir yer olan Bagan, İravadi Nehrinin kıyısında 2200 Budist pagodasını bulunduran bir yerdir.

Büyük ölçüde 11. ve 13. yüzyıllar arasında tapınak yapan krallık hanedanı tarafından inşa edilen pagodalar, tüm şekil, boyut ve renklerde bulunmaktadır. Bazıları Shwezigon pagodası gibi gün batımında uhrevi bir altın misali ışıldarken, bazıları ise Ananda Tapınağı gibi uzun, sakin Buda heykellerine ev sahipliği yapmaktadır. Shwesandaw pagodası da dahil olmak üzere birkaçı, tüm Bagan manzarasını yani gölge veren ağaçlıklar ve yemyeşil arazilerle harmanlanmış tapınaklar manzarasını gören sekilere sahiptir. Ve hatta neredeyse çalılar arasında görünmeyen daha birçok yer var: ziyaretçilerin ayak sesinin günlerce duyulmadığı yerler.

25- Giza Piramitleri, Mısır

Giza Piramitleri: Dünyanın en eski turistik merkezi

Neden Piramitler zirveye daha yakın değil? Sonuçta onlar dünyanın en eski turizm merkezi ve gerçekten hayranlık uyandıran şeyler. Büyük Giza Piramidi, dünyanın en uzun yapısı olarak 3800 yıllık bir geçmişe sahipken, yolun hemen aşağısında dünyanın en eski ve en büyük heykellerinden biri olan Sfenks bulunmaktadır.

Listede nispeten düşük konumda bulunmaları ise üzerinden çok zaman geçmesi sebebiyle olabilir. Kahire’nin büyümesinde önemli role sahip olan Piramitler, sözde rehberler ve seyyar satıcılar için çekici olmaya devam ediyor. Dünya standartlarındaki birçok turistik mekân, sunulan harikaları anlatmanın ve göstermenin iyi bir yolunu bulmuşlardır.

26- San Marco Meydanı, İtalya

Venedik’in San Marco Meydanı
İlgili Yazılar

Endişelenme. Florian Kafesindeki garson seni gördü. Sadece siz son derece pahalı bir kahveyi sipariş etmeden önce tatlı vaktini kendisiyle ilgilenmeye ayırıyor.  Bunu şu şekilde düşünün: İtalya’nın en eski kafesinde, yani zengin Eski Dünya soylularının ve edebiyatçıların Büyük Turu esnasında kutlama yaptıkları yer olan Avrupa’nın en ünlü kamusal alanındasınız.

Napolyon 1797’de istila ettiği Meydanı ‘Avrupa’nın çizim odası’ olarak adlandırmıştır ve Küçük Onbaşı bile muhtemelen Venedik çayını beklemeye koyulmuştur. Bu ünlü saat kulesine sabırsızlıkla bakmak ise manasızdır. Camerieri (garsonlar) hiç kimse için acele etmiyor, bu da size çevre alanlarda içmek için zaman tanıyor.

27- Viktorya Şelaleleri, Zimbabve

Victoria Şelalelerinin havadan görünümü

Diğer şelalelere büyük bir saygı duymakla beraber, bu sadece dopdolu sudan ibaret değildir. Bu, şelalelerin muhteşem manzarası olmadığı anlamına gelmemektedir. Zimbabve veya Zambiya’dan bakılıp bakılmadığı fark etmeksizin bu sonu gelmez dalga, bir diğerinden sonraki dikkat çekici manzaranın sırılsıklam etmesine sebep olur ve sesiyle kulakları patlatır.

Fakat eğer kuru mevsimde gelirseniz bu gerçekleşir: yağmurlu mevsimde ziyaretiniz daha da ıslak ve gürültülü olacaktır.

Mosi-Oa-Tunya’yı (Gürleyen Duman) farklı kılan şey, şelaleleri gördükten sonra sizlere sunulan harika etkinliklerin fazlalığıdır.  Zambezi Nehrine yapılan vahşi yaşam gezileri ve fil, gergedan ve manda oldukça pahalı olaylar arasındadır.

28- Akropolis, Yunanistan

Partenon, Atina’daki Akropolis’in zirvesinde bulunmaktadır

Barbar yenilikçiler ve açgözlü turist ordusunun yanı sıra çeşitli saldırılara uğraması, yağmalanması, talan edilmesi, kuşatma altına alınması ve Gotlar, Hristiyanlar, Persler, Venedikliler ve Romalılar tarafından ateşe verilmesi göz önüne alındığında, Akropolis’ten geriye kalan bir şey olup olmadığı merak konusudur. Ama evet, geriye kalan bir şey var.  Ağırlıklar

M.Ö. 5. yüzyıla ait üç tapınaktan biri olan Partenon’un, Atina Odeonunun ve Dionysos Tiyatrosunun kalıntıları arasında yürürken, zaman içinde yolculuk yapmak için bir Tardis’e ihtiyacınız yoktur.

29- Versay Sarayı, Fransa

Versailles Sarayı, Fransız kraliyet savurganlığını gösteren bir anıt

Dünyada kaç tane mekânın 700 odası, 2153 penceresi, 67 merdiveni, 800 hektarlık bir bahçesi, 2100 adet heykeli ve 11 km’lik bir yolu döşemek için yeterli resmi vardır? Bu, Versay Sarayından başka bir yer olamaz. Ve belki de bu yapının aşırı büyüklüğünden daha büyüleyici olan şey, her tuğlaya ve baroka, yumurta ve ok şeklinde oyulmuş pervazlara kadar yayılmış gösterişli zenginliğidir.

Fransız ‘Güneş Kral’ XIV. Louis 17. yüzyılda babasının Paris’teki mütevazı av köşkünü, 6000 yalaka saray adamına ev sahipliği yapan anıtsal bir saraya dönüştürdü. 1682’den 1789’daki Fransız Devrimi’ne kadar burası, krallığın siyasi başkenti ve kraliyet mahkemesinin yeriydi. Bugün UNESCO Dünya Mirası koruma alanındadır. Bu kraliyet mekânı, ışıltılı Fransız kraliyet tarihini, bu kraliyet kapılarının ardında yaşanan komploları, aşkları, entrikaları, gizli sevdaları ve hainlikleri anımsatmaktadır.

30- Jemaa el-Fnaa, Fas

Jemaa el-Fnaa pazarında kalabalık bir yiyecek durağı

Eşit ölçülerde kalabalık ve büyüleyici olan Jemaa el-Fnaa, Marakeş’in atan kalbi konumundadır. Bu ana meydan, orta çağlardan beri gelişmekte olan çember oyununun, halqa’nın (sokak tiyatrosu) ve hikayat’ın (sözlü hikaye anlatımı) merkezidir. Gün boyunca işportacıların, kına dövme sanatçılarının ve oldukça güvenilmez diş hekimlerinin oluşturduğu bir ayak takımı ile birlikte falcılar ve yılan oynatıcıları, kaldırımda kol gezmektedir. Güneş battıktan sonra meydan, kısmen bir sirk ve müstehcen vodvil sahnesi ve kısmen açık hava konseri olan bir mashupa ve kargaşaya dönüşür.

Unesco, Jemaa’yı 2001 yılında ‘Dünya Mirasının Başyapıtı’ ilan etmiştir. Tütü giydirilmiş maymunlar ve kadın kıyafetleri giyen dansözler hakkında hikaye anlatan için bir anlatıcı ya da izleyici kalabalığını hipnotize eden bir Gnaoua müzisyeni aradığınızda bunun neden olduğunu anlayacaksınız.

Çeviri: İrem Kızıler

Kaynak Lonely Planet

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More