Dünya Üzerinde Yapılmış En Gizemli 10 Keşif
Güneş kapısı, devasa ölçülerdeki antik bıçak, 2 milyar yıllık nükleer reaktör ve milyonlarca insanın yaşadığı yer altı şehirleri... Yazımız içerisinde daha fazlasını bulabilirsiniz.
Gezegenimizin tarihi gizemlerle dolu. Ne kadar araştırırsak o kadar da gizem ortaya çıkar. Arkeologların ve bilim insanlarının her şeyi anlamak için çok çalışmalarına rağmen geçmiş hakkında az şey biliyoruz.
Kitapları çok satan yazar Graham Hancock’un da dediği gibi bizler unutabilen bir türüz.
Bunun kanıtı, inançlarımızı ve eski uygarlıkların yeteneklerini sorgulayan sınırsız keşiflerdir.
Bu makalede dünya üzerinde yapılmış ve tarihe meydan okuyan bazı keşifleri açıklayacağız.
SACSAYHUAMAN
Şüphesiz Sacsayhuamán gezegendeki en inanılmaz antik kentlerden biridir. Peki neden? Nedeni sadece yapının tarihinden değil aynı zamanda yapımında kullanılan büyük taşlardan kaynaklanır.
Kusursuz işçiliği ile bilinen bu yapının günümüzde bile nasıl yapıldığı hala anlaşılamamaktadır.
Sacsayhuaman’daki taşların bazıları öyle mükemmeldir ki, iki taşın arasından bir kağıt bile sığmaz.
GÜNEŞİN KAPISI
Güneşin Kapısı, Bolivya’da bulunan en gizemli şehirlerden biri olan Tiwanaku’da yer alır ve megalitik taş ya da kemer olarak bilinir.
Arkeologlar bu antik kentin büyük bir imparatorluğun merkezi olduğuna inanırlar.
Eski Güney Amerika uygarlıkları ile ilgili pek çok şey bilmemize rağmen, araştırmacılar hala antik kentteki bazı çizimlerin ne anlama geldiğini bilmemektedir.
Bazı uzmanlar tasvirlerin astrolojik açıdan değerli olduğunu düşünürken, diğerleri bunların başka dünyaya açılan bir kapı olduğunu düşünürler.
LONGYOU MAĞARALARI
Longyou Mağaraları bu dünyanın dışındadır.
Bu mağaraların 2000 yaşında olduğuna ve insanlar tarafından kazılan en büyük mağaralardan biri olduğuna inanılır.
Araştırmacılar mağaraların büyüklüğü karşısında şaşkına dönmüşlerdir.
Dünyanın dört bir yanından gelen arkeologlar, mühendisler, mimarlar, jeologlar bu yapay mağaraların nasıl ve nerede yapıldığını anlamaya çalışmışlar fakat hiç kimse bu mağaraların gizemini çözememiştir.
YONAGUNI SU ALTI ŞEHRİ-JAPONYA
Bazı yazarlar Yanaguni’nin buzul çağı öncesinde yaşamış olan bir medeniyetin geride bıraktığı bir anıt olduğunu düşünürler.
Bu antik kalıntılar skuba eğitmeni olan Khachiro Arataki tarafından kazara keşfedildi.
Pek çok yazar gibi bazı su altı arkeologları da bu eski yapının son yıllardaki en önemli keşiflerden biri olduğunu söylerler.
Yonaguni’nin keşfi birçok bilimsel teoriyi yeniden sorgulatır.
Bu oyulmuş kayanın 12.000 yıl önce çöktüğüne inanılır, bu zaman Mısırlılar’ın piramitleri inşa etmesinden bile öncesine gider.
Arkeoloji ve bilim, hiçbir gelişmiş medeniyetin buzul çağı öncesi var olmadığını, bu yüzden böyle karmaşık bir şeyi yapamayacaklarını söyler.
MOHENJO-DARO
Mohenjo Daro yerleşim yeri birçok eski astronot teorisyen tarafından uzaylılarla temasın en iyi örneklerinden biri olduğuna inanılır.
İlgili Yazılar
Bu şehrin tahribatı arkeologlar ve uzmanlar tarafından uzun yıllardır sır olarak kalmıştır.
Eski astronot teorisyenleri, binlerce yıl önce uzaylı uygarlıkların dünya’ya geldiklerini ve şehri tahrip etmek için nükleer bomba kullandıklarını iddia ettiler.
Bu şehir, Hint arkeolog R.Banardzhi İndus Nehri kıyısında antik kalıntılar bulduğu 1992 yılında keşfedildi.
Yıkımın sebepleri ve orada yaşayan yerlilerin akıbeti ile ilgili sorular halen bir sırdır.
Bazı araştırmacılar, şehrin Tanrılar tarafından ‘gelişmiş nükleer silahlarla’ yıkıldığı varsayar.
DERİNKUYU YERALTI ŞEHRİ
Antik mühendisliğin inanılmaz marifetlerinden diğeri. Binlerce yıl önce, insanlar yüzlerce metre kazılan ve dünyadaki en büyük antik yeraltı şehirlerinden birini inşa etmişlerdir.
Bu inanılmaz yeraltı şehri, keşfedilmesinden bu yana mühendislerin ve arkeologların görüşlerine meydan okudu.
Bu yeraltı şehrinde birçok sır vardır. Hiç kimse geçidin nasıl ve niçin inşa edildiğini anlamamıştır.
Bazı yazarlar geçidin insanları sıcaktan, iklim değişikliklerinden hatta savaştan korumak için yapıldığı görüşünde olsalar da başka yazarlar amacının daha gizemli bir şey olduğunu düşünür.
DEV TAŞ KÜRELER
Bu küreler ilk başta muz ekimi için yol açmaya çalışan işçiler tarafından Güney Amerika’da 1930 yılında bulundu.
Güney Amerika efsaneleri taşlar içinde bulunan şeylerin inanılmaz bir hazine olduğunu söyler. Fakat bunlar tarihsel değerini anlayamayan insanlar tarafından tahrip edilmiştir. Kürelerin tahribatına rağmen kimse bir şey bulamamıştır. Benzer küreler Bosna Hersek’te de bulunabilir.
Hiç kimse bu dev kürelerin ne için yapıldığını açıklayamıyor.
14 MİLYON YAŞINDAKİ ARAÇ PARÇALARI
Dr. Koltypin’e göre yukarıdaki şekilde görülen izler 14 milyon yıl öncesine dayanır.
Rus jeologları tarafından belirtildiği gibi, bu gizemli izler 14 milyon yıl öncesine kadar gider ve bunlar ‘bilinmeyen antik medeniyet’e ait olan araçlardan kalmıştır.
Birçok araştırmacı bu gezegeni yöneten ilk medeniyet olmadığımıza inanır. Aslında, pek çok yazar bazı gelişmiş medeniyetlerin bu gezegeni önceden evleri olarak tanımladıklarını iddia ederler.
Dr. Koltpin ve birçok arkeoloğa göre, antik araba parçaları geçmişte gelişmiş uygarlıkların bu gezegende yaşamış olduklarının en iyi kanıtıydı.
2 MİLYAR YAŞINDAKİ DOĞAL NÜKLEER REAKTÖR
1972 yılında araştırmacılar Gabon’da bir dizi Doğal Nükleer Reaktör keşfi olduğunu doğruladılar. O zamandan beri, bilim insanları 2 milyon yıl önce bu nükleer reaktörlerin Gabon’da nasıl geliştiğini ve başka hiçbir gezegende meydana gelmediğini anlamaya çalıştılar.
Uzmanlar tarafından iddia edildiği gibi, Afrika’da bulunan uranyum parçaları nükleer füzyona maruz kaldı. Bilim insanlarına göre bu gizemli doğal nükleer reaktörleri enerji üretmek için yeteneğe sahipti.
SU ALTINDA KEŞFEDİLEN BÜYÜK BIÇAK
Bu gizemli şekil görüntü ile ilgili pek fazla bir şey bulunamadı.
Okyanusun bir yerinde üç dalgıç tarafından tutulan bir bıçak görüyoruz.
Bu görüntü sosyal ağlar üzerinden insanlar arasında yayıldı ve birçoğu belki on binlerce yıl önce devlerin dünya üzerinde yürüdüğü düşüncesine sahip.
Çeviri: Cansu Kaplan
Kaynak
Ancient-Code
Çok güzel bir yazı olmuş