Gizemli Menkaure (Mikerinos) Piramidi
Firavunlar, kendilerini yüceltmek için, ölümden sonra hatırlanacakları, devasa ve görkemli inşa edilmiş piramitler, mezarlar ve tapınaklar yaptırdılar, ama bedenleri hiçbir zaman bu yapıların içinde yer almadı.
Firavunlar, kendilerini yüceltmek için, ölümden sonra hatırlanacakları, devasa ve görkemli inşa edilmiş piramitler, mezarlar ve tapınaklar yaptırdılar, ama bedenleri hiçbir zaman bu yapıların içinde yer almadı.
Piramitler, yaratıcısı bilinmeyen korkutucu yapılardır.
Hiçbirinde, ustaların veya yöneticilerin mezarlarına rastlanmadı ve tesadüfen bulunanlarınsa “yakın dönem” olduğu ortaya çıktı, yani Mısır’ın eski çağlarıyla hiçbir bağlantısı yoktu.
Eski Krallık taş piramitleri gerçekte kesinlikle birer “gerçek” mezar değillerdi. Daha öncekilerin yerini almak üzere 19. Yüzyılda ortaya atılan ve “Tombic Teorisi” olarak adlandırılan teoriye göre, piramitler tahıl depoları veya gezegenin kutsal ölçümlerinin saklandığı yerlerdi.
O halde, bu etkileyici devâsâ yapılar hangi amaçla yapıldı?
Aslında, hiç kimsenin, Giza Piramitleri konusunda en eski otorite olan Sir William Flinders Petrie’nin bile bir fikri yoktu.
“Güneydeki Meidum’dan kuzeydeki Ebu Ravaş’a kadar Mısır’ın, büyük piramitlerinde on milyonlarca taş bloğun kullanılmış olmasına rağmen, Büyük Piramit’teki bulunan, tek bir kırmızı hardal boyalı taş ocağı işareti dışında, hiçbir yerde, yapan ustaların isimlerinin kazınmış olduğu bir yerin olmaması”, sizce de çok garip değil mi? (Malkowski, Antik Mısır M.Ö. 39.000).
Bu tek taş ocağı işareti de, “muhtemelen Richard Howard-Vyse tarafından, bir başka arkeolog İtalyan Kont Caviglia ile rekabetinden dolayı kazınmıştı”.
Piramidin bir mezar olduğu iddiasına karşın, bir grup Mısır bilimci, piramitlerin yapılma amaçlarının hâlâ bir gizem olarak durduğunu kabul ederler.
Menkaure Gizemli Piramidi
Gize’deki ünlü üçlünün en küçüğü olan (diğer ikisinden 60 m daha kısa olan) 4,300 yıllık Menkaure piramidi, tadilatının tamamlanmasının ardından halka açıldı.
İlgili Yazılar
Menkaure (Mikerinos) Piramidinin bir kenarı 108 metre, yüksekliği 65 metreve eğimi 51 derecedir. Bu piramit, dördüncü hanedana mensup Firavun Menkaure’nin (M.Ö. 2530 – M.Ö. 2500) mezarı olarak hizmet etmek için inşa edilmiştir.
Bu piramitin de yaratıcıları kimlerdir, hiçbir bilgi yok, yani Menkaure hakkında fazla bir şey bilmiyoruz.
Boş bir bazalt lahit, tahtadan yapılmış bir antropoid tabut kapağı ve bazı kemikler keşfedilmiş, ancak, tabutla birlikte bulunan kemiklerin, erken Hıristiyanlık dönemine tarihlendirildiği ve Firavun dönemleriyle bağlantısının olmadığı anlaşılmıştır.
Fakat bazalt lahit Menkaure’ye ait olabilirdi.
Ne yazık ki Vyse’nin İngiltere’ye göndermek üzere teslim ettiği gemi İspanya açıklarında batmış ve lahit deniz kaybolmuş olduğundan, hiç kimse onu inceleme fırsatı bulamamıştı.
Lahdin Vyse tarafından boş bulunmuş olması gerçeği, firavun bedeninin mezar soyguncuları tarafından çalınmış olabileceğini düşündürmüştür.
Bu “çalınma iddiası”nın “kanıtı” sadece yerinde olmayan mumyalar ve mezardan çıkan eşyalar olmuştur. Piramitlerde herhangi bir bedene rastlanmamış olması, sayısız galerilerde, odalarda, koridorlar ve geçitlerde herhangi bir dekorun veya yazının bulunmayışı da yine birer kanıttır.
Aynı şey, Gize’nin üçlüsü için de geçerlidir. Piramitlerin duvarlarında firavunları öven tek bir kelime bile mevcut değildir.
Eski Mısır’ın öteki mezar yerlerinde, ölenler için ebedi yaşam yolunda vazgeçilmez olan ve ritüel büyüleri ve dualarla bağlantılı güzel süslemeler, resimler ve yazıtlar vardır.
Gize’deki üçlüde böyle bir şey yoktur, çünkü bu piramitler mezar olarak hizmet etmek için inşa edilmemişlerdir.
4. hanedanının altıncı hükümdarı olan Menkaure, Kefren’in onda biri büyüklüğünde bir piramit yaptırdı. Duvarları kireçtaşından olan diğer Büyük Piramitlerin aksine, Menkaure’nin piramidinde, alt katlar ve mezar odası daha pahalı, işlenmesi daha zor olan granitle kaplanmıştı.
Menkaure beklenmedik bir şekilde öldü ve çalışmalar durdu ve piramit kompleksi terkedildi. Ardından, Menkaure’nin vârisi, Eski Krallık döneminde Mısır’ın 4. hanedanının altıncı ve son firavunu olan Shepseskaf, kompleksi daha sonra kerpiç tuğlasıyla tamamladı.
Çeviri: Sinan Akbaytürk
Kaynak
Ancientpages