Arşimet (Archimedes of Syracuse): Zamanın Ötesinde Antik Yunan Deha
Basit makinelerin babası, ünlü Archimedes vidasından tutunda su saatine kadar kaldıraç konseptini ve bileşik çarkı tanıtmıştır. Aynı zamanda, sapan, demir el ve ölüm ışını gibi savaşta kullanılan araçlar tasarlamıştır. Archimedes icatları fiziksel dünyaya uygulamış ilk matematiksel fizikçilerden biridir.
Archimedes (Arşimet) antik dünyanın en büyüklerinden biri olarak düşünülen Yunan matematikçi, bilim adamı, mekanik mühendisi ve bir mucitti. Basit makinelerin babası, ünlü Archimedes vidasından tutunda su saatine kadar kaldıraç konseptini ve bileşik çarkı tanıtmıştır. Aynı zamanda, sapan, demir el ve ölüm ışını gibi savaşta kullanılan araçlar tasarlamıştır. Archimedes icatları fiziksel dünyaya uygulamış ilk matematiksel fizikçilerden biridir.
ARCHIMEDES’IN HAYATI: SYRACUSE VE İSKENDİRİYE
Milattan önce 287 yılında Sicilya Adası’nda bulunan Syracuse’de dünyaya gelen Archimedes Phidias isimli astronotun ve matematikçinin oğludur.
İskenderiye, Mısır ve Yunanca eğitimi dışında ailesi, çocukluk hayatı ve okulu hakkında oldukça az bir bilgi bulunmaktadır. İskenderiye geri kalan hayatını sürdürmek için Syracuse’ya dönmeden önce Öklit öğrencileri ve ünlü Yunan matematikçi ile öğrenim gördü.
Milattan önce 3.yüzyılda, Syracuse ticari, sanat ve bilim merkeziydi. Eski Yunan biyografi yazarı Plutarch Syracuse’da iken Archimedes’in II. Kral Hiera’ya hizmetini sunduğunu söylemektedir. Kral ve oğlu Gelon ile ilişkisinden dolayı Archimedes üne kavuştu.
Archimedes vidası gibi II. Kral Hiero dönemi boyunca yapılan icatların en iyilerinden biridir. Bu aygıt Archimedes tarafından geliştirilen alçak seviyedeki suyu yüksek seviyeye çıkarmak için kullanılmıştır. Bu cihaz bir ucu kolla döndürülebilen spiral ile boş bir tüpten oluşmaktadır. Tüpün alt ucu gövdeye yerleştirildiğinde, kol döner, su tüpe taşınır.
SAVAŞ SYRACUSE’YA GELİR VE ARŞİMET’İN İCATLARI ŞEHRİ KORUR
Pön Savaşları sırasında Roma ve Kartaca arasında bulunan Syracuse, Roma ilerlemesi konusunda haklı çıktı. Şehir içindeki Kartaca yanlısı gruplar Roma’ya karşı Kartaca’ya destek oldular. Çok geçmeden Roma ordusu şehri yok etme umudu ile Syracuse’ya yola çıktı.
Arşimet dahice icatları ile Romalıları geri püskürtmeye yardımcı oldu. Uzun mesafe atış yapabilen ve düşman gemilerine yapılan saldırıda kullanılabilen sapan ve mancınık gibi askeri mekanizmalar ile şehir duvarlarını güçlendirdi. Bu silahlar savaşta kullanıldı ve yaklaşık 3 yıl boyunca Syracuse’ın Romalılara direnmesine olanak sağladı.
Arşimet tarafından icat edilen ve şehrin kuşatması sırasında Roma gemilerine karşı kullanılan en ünlü makinelerinden biride taş atma vinci oldu. Bir platforma oturtulmuş döner bir kirişten oluşan, bir ucunda denge ağırlığı olan (büyük bir taş) ve diğer ucunda bir ip asılıydı. Düşman gemisi duvara yaklaştığında, cihazın işleticileri denge kirişini döndürerek yükün duvardan geçmesini sağlayan vinci serbest bırakıyor. Yük, geminin üzerine geldiğinde halat ciddi hasarlara neden olur diye kesildi.
ARŞİMET’İN PENÇESİ
Benzer bir icat olan Arşimet’in Pençesi ‘’Demir El’’ olarak ta bilinir. Bir çeşit eski vinç olan bu aletin sonunda bir çengel bulunuyordu. Duvarların üzerine erişebiliyor, düşman gemilerini yakalayabiliyor ve onları kayaların üzerinde yok edebiliyordu. Arşimet’in Pençesi’nin söylenene göre kimsenin nasıl göründüğünü tam olarak bilmemesine rağmen Syracuse’ın savunmasında kullanıldığı söylenmektedir. Sonrasında Plutarkhos, Polybius ve Livy gibi Yunan ve Romalı tarihçiler yazılarında bu icattan bahsettiler. Plutarkhos’un Yaşamlarından Pençe’nin tanımı işte burada;
“Aynı zamanda Roma gemilerinin izini sürmek için duvarlardan kirişler geçirildi. Diğerleri yaylarda vinç tarzı demir pençeler ya da ağızlar tarafından ele geçirilirken, geminin arka tarafının üzerinde dik duruncaya kadar, karşı ağırlıklar aracılığıyla havaya çekilirdi ve sonra dibe dalmalarına izin verilirdi, ya da şehrin içinde yer alan vinçler vasıtasıyla döndürülürdü. Ve duvarların altından çıkıntı yapan dik uçurumlara ve kayalıklara çarparlardı”.
ARŞİMET’İN EN TARTIŞMALI VE KORKU VERİCİ İCADI : ÖLÜM RAYI
En tartışmalı ve korkutucu icatlarından olan ısı veya ölüm ışınıydı. Bazen ‘’dev ayna’’ olarak adlandırılan bu icat söylendiğine göre Syracuse’daki kayalıkların üzerindeki aynaları gün ışığını ahşap gemiler üzerine odaklamak için kullanılan ve alevler içerisinde yanmalarına sebep olan bir icattı.
Bu cihaz parabolde dizilmiş olan geniş bir bronz veya bakır kalkan dizisinden oluşmaktadır. Roma donanması yaklaştığında, göstergeler Arşimet’in bu silahı kullanarak düşman kadırgalarını ateşe verdiğini söylemektedir. Yine de bu ölüm ışınının tarihsel söylemleri çok sonraya kadar metinlerde ortaya çıkmadı, ve dönemin antik tarihçileri tarafından yorumlanmamıştır.
Arşimet’in savunma için yaptığı bu icatlar üzerinde tartışmalar yapmalarına rağmen, Plutarkhos, Polibios, Titus Livius gibi antik yazarlar gemileri ateşe veren aynaların kullanımından bahsetmemiştir.
Yanan ayna kullanan Archimedes’ten bahseden ilk kaynak Trallesli Anthemius tarafından MS 500 yılında, yaklaşık 700 yıl sonra yazıldı. On Burning-Glasses (Yakan Camlar) adlı tezinde güneş ışınlarını Roma gemilerini istila etmek amacıyla odaklamak için Arşimet’in parabolik bir aynayı nasıl kullanmış olabileceğinden bahsetti. Lucian (120-180 MS) ve Galen (130-200 MS), Arşimet’in yapay gemiler aracılığıyla Roma gemilerine ateş açtıklarını, ancak nasıl yapılacağını tam olarak belirtmediklerini bildirdi. 1100 yılında yazarlar Zonares ve Tzetzes, Syracuse Kuşatması adı verilen daha önceki bir çalışmadan (şimdi kaybedilen) ölüm ışınının kullanıldığını belirtti:
‘’ Marcellus (Romalı General) gemileri bir pruva atışı yaptığında, yaşlı adam (Arşimet) bir çeşit altıgen ayna yaptı. Aynasından, menteşeleri ve belirli metal plakaları ile hareket ettirilen aynı türden olan diğer küçük aynaları uygun mesafelere yerleştirdi. Hem yaz hem de kış aylarında öğlen güneş ışınlarının arasına yerleştirdi. Bununla yansıtılan ışınlar gemilerde dehşet verici çıranın tutuşmasına sebep oldu. Böylece yaşlı adam buluşları sayesinde Marcellus’u şaşırttı.’’
Arşimet’in ısı ışını prensipleri bugün anlaşılmaktadır ve dev aynasını modern teknoloji kullanarak çoğaltmak mümkündür. Muhtemelen, Arşimet hayatta olduğu zaman aynı prensipleri biliyordu, ama aslında böyle bir silah üretip üretemeyeceği farklı bir hikâye. İlginç bir şekilde, televizyon şovu Myth Busters, üç bölümünü 500 Büyük, düz, modern ayna kullanarak Ölüm Işını mitini test etmeye ayırdı. Her üç bölümde de mantıksız görüldü.
“ÇEVREMİ RAHATSIZ ETMEYİN”
Arşimet, MÖ 212’de Syracuse, Roma kuvvetleri tarafından ele geçirildiğinde 75 yaşında öldü. Efsane, bir Roma askeri ondan komutanıyla görüşmesini istediğinde bir matematik problemi üzerinde çalıştığını söyledi. Söylendiğine göre Arşimet’in bunu yapmayı reddetmesi, Arşimet’i olay yerinde öldüren askeri kızdırdı. Son sözlerinin “çevrelerimi rahatsız etme” olduğu bildirildi. Cicero, Arşimet’in matematiksel keşiflerini temsil eden bir küre ve bir silindir üzerinde durduğu söylenen Arşimet mezarını ziyaret etmeyi anlattı.
ARCHİMEDES PALİMPSEST
Birçoğu, Arşimet’in ölümünün altın bir matematik çağına son verdiğini söylüyor. Yazıları o zamanlar geometri üzerine kesin metinler olarak görülüyordu ve neredeyse dini bir yol gösterici gibi görüldü. Yunan matematiği Karanlık Çağlarla birlikte kademeli olarak azaldı ve matematiğe ilgi Rönesans’a kadar kayboldu.
Orijinaller uzun zaman önce kaybolmuş olsa da Arşimet yazılarının çoğu hayatta kaldı ve eserlerini nesiller boyunca aşağıya aktaran yazarlar tarafından kopyalandı. 10. yüzyılda Mekanik Teoremler Yöntemi adlı en önemli eserinin bir kopyası yapılmıştır.
Ancak, 1200’lerde bir orta çağ yazarı parşömenteni bitirdi ve 300 yıllık sayfaları bir dua kitabına dönüştürdü. Parşömenleri keserek düzeltti, metni sildi ve duaları kaleme almadan önce sayfaları doğru açıyla döndürdü.
“Palimpsest” olarak adlandırılan el yazması, Arşimet’in çalışmalarının yüzyıllarca okunmamış ve bilinmediği Orta Doğu’daki Yahudi çölündeki Mar Saba manastırında yeni hayatına başladı. 1998’de New York’ta açık arttırma ile satılmasına kadar tekrar kaybolmadan önce en iyisi 1906’da Konstantinopolis’teki bir kütüphanede gizemli bir şekilde tekrar ortaya çıkacaktı. Bugün bu kitap Archimedes’in iki eseri için hayatta kalan görüntüleme teknolojisi sayesinde artık tamamen okunabilen tek kaynaktır.
MODERN TARTIŞMA
Beklenmedik bir olay sırasında, Arşimet heykeli, bazıları tarafından uygunsuz ve ‘zevksizlik’ olarak kabul edildi. Az önce okuduğunuz gibi, Arşimet yetenekli bir matematikçi ve mucitti, sorun ne olabilirdi?
Tek Kelime: Çıplaklık
Heykelin İngiltere’nin Hampshire kentindeki bir köyde bulunduğu konusunda endişeler doğdu.’’ […] geceleri aydınlatılmaktadır ve bu yüzden hem College Lane’den aşağı doğru giden araçların sürücüleri için potansiyel bir dikkat dağıtıcı hem de bir kırsal alanda yine tamamen uygunsuz olduğunu düşünüyorum. Heykelin doğası (çıplak bir adam) bazılarına sanatı temsil ediyor gibi görünebilir, ancak başkalarına kötü de görülebilir.”
Bahse girerim Archimedes, görünüşünün bu kadar rahatsız edici olacağını asla tahmin edemezdi.
Çeviri: Gözde Yıldırım