Narcissus: Kibir Nasıl Şeytani Olabilir?
Çok erken yaşlarında bile Narcissus iki şeyde rakipsizdi: Göz kamaştırıcı doğal güzelliği ve bir de… doğru kelime ne idi? Ah evet!- narsizm.
Çok erken yaşlarında bile Narcissus iki şeyde rakipsizdi: Göz kamaştırıcı doğal güzelliği ve bir de… doğru kelime ne idi? Ah evet!- narsizm.
Kendini sevme ya da kibir, ya da nasıl adlandırmak isterseniz. İşte bu, Narcissus’un özdeşleştiği ölümcül kusur.
Ne var ki, kişiliği düşündüğümüzden daha karmaşıktı. Gagasıyla tüylerini temizleyip, çalımla dolanan bir tavus kuşundan ziyade daha karanlık ve kirli bir yaratıktı.
Don Giovanni, Dorian Gray ve Jay Gatsby gibi çekici, acımasız ve kaprisli görünen Narcissus işlediği suçların yol açtığı zararlardan dolayı cezasını çekti.
Hera tarafından başkalarının kelimelerini tekrarlamakla lanetlenen Echo adındaki geveze bir peri Narcissus’a delice aşıktı. Onu ormana kadar takip edip romantik bir ortam tasarladı fakat Narcissus, ona “Seninle asla beraber olmadan öleceğim” dedi.
Reddedilmiş zavallı peri boğazı düğümlenerek sadece “Benimle uzan” diye rica etti.
Narcissus, onu yavaş yavaş parçalanıp geriye sadece sesi kalana dek derenin içinde çürümeye terk etti.
İşte o, hayatını böyle yaşadı. Onu sevmeye kalkanlar hiç düşünmeden kenara atıldı, elbette kibarca bir şekilde de değil.
Başka bir durum ise, en hevesli taliplilerinden Ameinias’a bir kılıç göndermesi idi.
Sevgisine karşılık vermeyen aşkının evine geldi ve intikam tanrılarına çağrıda bulunarak merdivenlerde kendini öldürdü.
Ameinias’ın dualarına karşılık veren ve Narcissus’a, asla kavuşamayacağı derin bir aşka düşürerek onu lanetledi.
İlgili Yazılar
Thespia Donacon’da, su içmek için mükemmel, berrak bir ırmağın kenarında durdu ve suda kendi yansımasını gördü.
Gördüğü yakışıklı genci öpmeye ve ilgilenmeye çalışırken akabinde bir hata yaptığını fark etti. Fakat olan olmuş, Narcissus kendine aşık olmuştu.
Sonunda saatlerce havuza bakmak için eğildi. Ovidius’a göre, bu şekilde; yani asla kavuşamayacağı ve bırakamayacağı sevgilisinin gözlerine hapsolarak öldü. Böylece o da, Echo gibi hiçbir şeyi kalmayana dek eksilerek yok oldu.
Bununla birlikte, Parthenius’un daha önceki bir ifadesinde, Narcissus’un kendini acı ve işkence ile tükettiğini gördüğü yazmaktadır.
Daima sadece kendini sevebileceği ve tek gerçeğin bu olduğu düşüncesi gittikçe keskinleşti ve karşılıksız aşkın mantıksız deliliği onu ele geçirdi.
Çaresizlik içinde, Narcissus mükemmel şekilli göğsüne hançerini sapladı.
Onu gören Echo, kendi güzelliğiyle böylesine lanetlenmiş bir aşkın peşinde olmanın ne kadar boş olduğuna dair methiye söyler.
Kanla ıslanmış zeminden beyaz nergis ortaya çıktı. Bundan sonra, bu bitkiden,
zevk ve acıya neden olan hem iyileşen hem de zarar veren özelliklere sahip bir merhem yapılabildiği söylendi.
Narcissus’tan geriye kalan tek şey ise, tehlikeli ve uyuşturucu olduğu ölçüde baştan çıkarıcı da olan güzel bir çiçekti.
Çeviri: Ayşegül Atalay
Kaynak
classicalwisdom