Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

21. Yüzyılın En Büyük Keşfi Olabilir: Bosna Piramitleri

Bosna Piramidi Projesi’nin yarattığı tartışmaların yanı sıra, Bosna Piramidi Vadisi’ni diğer arkeolojik alanlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi de burasının dünyanın en açık arkeolojik sit alanı olması.

0 31.565

Dr. Semir Osmanagiç’in girişimleriyle kurulan Bosna Güneş Piramidi Vakfı çalışmalarına başlamasının 15. yılını kutluyor. 2020 kazı sezonu için umut vadeden dernek; bir yandan Bosna Güneş Piramidi ile Bosna Ay Piramidi vadilerinde, Vratnica Tümülüsü’nde ve Ravne3 Tünelleri’ndeki arkeolojik çalışmaları sürdürürken öte yandan yeni keşfedilen Ravne4 Tüneli üzerinde de çalışmalarını sürdürmeyi planlıyor.

Bosna Piramitlerinden bir kesit

2005 yılında, Bosna doğumlu antropolog Dr. Semir Osmanagiç tüm dünya basınına yaptığı açıklamalarda; Bosna’nın küçük bir kasabası olan Visoko yakınlarındaki tepelerin esasen birer tepeden ibaret olmadıklarını, insanlık tarihinin toprak altına gömülmüş ve unutulmuş piramitleri olduklarını söyledi. Piramitlerin en büyüğü olan Bosna Güneş Piramidi’nin en az 300 m. boyunda olduğu tahmin edilmektedir. Bosna Güneş Piramidi’nden 190 m. daha kısa olmasına karşın Bosna Ay Piramidi bu uzunluğuyla büyük Gize Piramidi’nden 50 m. daha uzundur.

Osmanagiç’in yaptığı açıklamalar birçok olumlu-olumsuz eleştirileri de beraberinde getirdi. Dünya’nın bu en eski piramitlerine duyulan sonsuz heyecanın ve coşkunun yanı sıra bu açıklamalardan tatmin olmayanlar da vardı. Özellikle akademik çevreler Osmanagiç’in yaptığı açıklamaların herhangi bir bilimsel araştırmalara dayanmamasını ileri sürerek temelsiz buldular

Eşkenar üçgen oluşturan Güneş (kuzeybatı), Ay (doğu) ve Ejderha piramitlerinin (güney) doruklarını gösteren Bosna Piramit Vadisi’nin topoğrafik haritası

İlk Gözlemler ve Anlatılan Hikâyeler

Dr. Osmanagiç’in dünya basınına yaptığı ilk açıklamalarda piramit hipotezi çeşitli gözlemlere dayanıyordu. Visoko’ya yakın bölgedeki bir dizi tepenin üçgen yüzlerle dört taraflı olması ve bu üçgen yüzlerin köşelerinin ve eğim açılarının düzenli olması gibi.

Gezegenimiz üzerindeki birçok piramit ve megalitik yapı gibi, bu ‘tepelerin’ de kuzey-güney ve doğu-batı doğrultusunda keskin hatlara sahip yüzeyleri olduğu görülüyor. Bu piramit benzeri tepelerden en büyüklerinin (Güneş, Ay ve Ejderha) yeryüzünde mükemmele yakın bir eşkenar üçgen oluşturduklarını görüyoruz. Öte yandan Güneş ve Ay Piramitleri’nin göreceli konumu ve yükseklikleri, yaz başlangıcını (Gündönümü) ve yaz ortalarına geçişi işaret eden bir takım gölgelerin oluşmasına neden oluyor.

Fotoğraflar Bosna Güneş Piramidinin, Bosna Ay Piramidinin üzerine düşen gölgesini gösteriyor

Semir Osmanagiç’in yaptığı bu fiziksel gözlemlerin yanı sıra kendisine yerel halk tarafından anlatılan hikâyeler de mevcuttu. Yaşlılar çocukken Visoko tünellerinde nasıl oyunlar oynadıklarından bahsediyorlardı. Bu tünellerin girişleri zamanında Yugoslavya hükümeti tarafından mühürlenerek kapatılmıştı. Dünyada bilinen tüm antik piramitler ile yeraltı geçitleri ve boş galeriler arasındaki ilişkiyi bilen Dr. Osmanagiç, anlatılan bu hikâyelere kulak verecek ve anlatılan bu tünelleri yeniden keşfetmeye niyetlenecekti.

2006: Kazı Çalışmaları Başlıyor

2006’dan itibaren Dr. Osmanagiç, tartışmalı piramit hipotezini destekleyecek ampirik kanıtlar elde etmek amacıyla Bosna Piramitleri araştırmalarını kendi kendine finanse edecekti. Uydular, jeo-radarlar, sismik araştırmalar ve topoğrafik analizler kullanılarak, ilk çalışmalar için toplam beş alan belirlendi. Daha sonra bu alanlar Güneş, Ay, Ejderha, Sevgi Piramitleri ve Toprak Ana Tapınağı olarak adlandırıldı. İlk kazılar bu beş arkeolojik alanda yoğunlaştırılırken; arkeoloji, jeoloji, jeofizik gibi alanında uzman kişiler tarafından çalışmalar yerinde incelendi.

Bosna Güneş Piramidi’nin kuzey cephesinde yapılan arkeolojik kazılar, günümüz betonlarından daha güçlü yapay jeopolimerden oluşan blokları ortaya çıkardı

Yüzey kazılarının yanı sıra, uluslararası alanda uzmanlaşmış birkaç üniversite bölümü tarafından jeokimyasal ve malzeme analizine tabi tutulan numunelere karotlu sondaj da gerçekleştirildi. Elde edilen sonuçlar, malzemenin yapay bir konglomera jeopolimeri olduğunu ve doğal taş gibi görünse de, esasen bölgeye has jeolojik malzemeye benzemeyen kimyasal ve mekanik özelliklere sahip olduğunu gösterdi.  Mukavemet testleri sonucunda ise malzemenin hem bölgede bulunan konglomeralardan hem de günümüz betonundan bile daha güçlü olduğu anlaşıldı.

Toplanan bulgular Osmanagiç’in ilk hipotezini doğrular nitelikteydi. Evet, bu tepeler yalnızca basit birer tepeden ibaret değildi. Ya doğal görüntüleri piramitleri andıracak şekilde törpülenmişti ya da tarihin hiç yazmadığı antik bir uygarlık tarafından modern bilimin bilmediği yöntemler kullanılarak inşa edilmişlerdi.

Rusya Doğa Bilimleri Akademisi Schmidt Enstitüsü’nden Prof. Dr. Khavroshkin ve Prof. Dr. Tsyplakov, Bosna Güneş Piramidi’nin sismik ölçümlerini, Büyük Gize Piramidi’nin sismik ölçümleriyle karşılaştırdılar.

Zaman İçinde Kaybolan Yeraltı Tünelleri Keşfi

Çalışmaların ilk aşamasının başlamasından kısa bir süre sonra, Dr. Osmanagiç, daha sonra ‘Ravne Tünelleri’ olarak adlandırılacak olan yeraltı tüneli ağlarına ulaşan bir açıklık buldu. Bu açıklık Bosna Güneş Piramidi’nin yaklaşık 2,5 km kuzeybatısındaydı. Çalışmalar sırasında giriş kapısı hâlihazırda yerel halk tarafından da biliniyordu, ancak önemsiz küçük bir mağara girişi olduğu sanılıyordu. Daha yakından incelendiğinde, mağaranın arka tarafında Dr. Osmanagiç doldurulmuş bir geçit olduğunu fark etti.

Bosna Güneş Piramidi’nin dijital görüntüsü
Ravne Tünellerinin kazılmış ve keşfedilmiş bölümleri

Ravne Tünelleri girişindeki geçitlerin keşfi, Dr. Osmanagiç’in küçük mağarayı kazmasıyla başladı. Ortaya çıkan şey, yerel tarihçiler de dâhil olmak üzere herkes için şaşkınlık vericiydi. Söz konusu birkaç tünele açılan basit bir kapı değildi. Bugün binlerce metreye uzandığı bilinen tüm tünel ağı, gevşek moloz malzemeyle doldurulmuştu. Bu işlem yakın tarihte gerçekleşmiş olamazdı zira öyle olsaydı yerel halkın şahitliğinde gerçekleşmiş olurdu ve bir şekilde kayıt altına alınırdı.

Birkaç metrelik kazılardan sonra Osmanagiç farklı yönlere uzanan çok sayıda içi dolu geçitler keşfetti. Bu geçitlerin bağlantı noktaları taş duvarla örülmüştü. Osmanagiç ve ekibi sert kayaların içinden geçen bu geçitlerin ve daha sonra içlerinin doldurulmasının doğanın işi olmadığını ancak bilinçli ve amaçlı olarak yapıldıklarını düşünüyorlar.

Ravne tünellerinde Osmanagiç, taş duvar ile dolu bir geçide işaret ediyor.(Sol üst) Ravne tünellerinde 50’den fazla taş duvarlardan biri belirlendi(Sağ üst).Ravne Tünelleri’ni tıkayan molozların temizlenmesi.(Sol alt) Megaseramik blok K2, 8 ton ağırlığında olduğu tahmin ediliyor. (Sağ alt)

Çalışmalar devam ettikçe daha fazla tünel molozlardan temizlendi ve böylece yüzlerce metreyi bulan tünel ağları ile daha ilgi çekici keşifler ortaya çıktı. Birden fazla geçidin birleştiği büyük galeriler ve üzerlerinde Proto-Runik yazılar olan şekilli taşlar keşfedildi. Şu anda K1, K2 ve K3 mega seramik bloklar ve yumurta şekilli Monolit olarak bilinen devasa megalitik bloklar da ortaya çıkarıldı.

Bir kez daha, tüm bu keşif ve bulgular Dr. Osmanagiç’in 2005 yılında ortaya attığı tarih öncesi Bosna Piramitleri hipotezini destekleyen nitelikteydi.

Aldatmaca Olabilir Mi?

Elbette Osmanagiç’in ortaya koyduğu tüm nesnel kanıtlar tarihçileri ve bilim insanlarını ikna etmeye yeterli değildi. Hatta çoğu eleştirmen Dr.Osmanagiç’in tepeleri gizlice piramit şekline getirdiğini ve söz konusu tünelleri kendi başına açtığını dile getirecek kadar eleştirilerinde ileri gittiler.

İlgili Yazılar

Avrupa Arkeologlar Birliği, Bosna Piramitleri için ‘’bilinçsiz halka yönelik yapılan bir aldatmaca’’ tanımını kullanırken, İngiliz Arkeoloji Enstitüsü ise      ‘’ iyi tasarlanmış bir plan’’ yakıştırmasında bulundu. Mısır Eski Eserler Bakanlığı geçmiş dönem bakanlarından Dr. Zahi Hawass, bu gelişmelerden ülkesinin turizminin olumsuz etkileneceğini düşünmüş olacak ki Dr.Osmanagiç’i halüsinasyon görmekle suçladı.

Fizikçi Slobodan Mizdrak (solda) ve elektroteknik mühendisi Goran Marjanoviç (ortada), Bosna Piramitleri Vadisi’ndeki yapılardan kaynaklanan elektromanyetik ve ultrasonik emisyonları ölçmek için gelen birkaç bağımsız araştırmacı.

Tüm bu uç noktalardaki eleştirilerin yanı sıra daha makul eleştiriler de yapıldı. Örneğin tüm bu tünellerin Yugoslav ordu eğitiminin bir parçası olduğu görüşünde hemfikir olanlar vardı. Alanında uzman olmayanların görüşü ise bu tünellerin altın aramak için açıldığı yönündeydi. Ancak kayaçlarda yapılan incelemelerde ekonomik değeri olan herhangi bir minerale rastlanılmamıştı.

Konu hakkında yeterli bilgisi olmayan insanları yanlış yönlendirmek amacıyla zaman içerisinde Bosna Piramitlerini ‘’sahte-arkeolojik keşif’’ olarak tanımlayan birçok web site kuruldu. Ancak Dr. Osmanagiç’in şahsına saldırmaya, fikirlerini eleştirmeye hazır bir yığın insan varken; elde ettiği sonuçlara ve bulduğu kanıtları doğrudan eleştiren çok kimse çıkmadı.

Dünyanın En Açık Arkeolojik Sit Alanı

Bosna Piramidi Projesi’nin yarattığı tartışmaların yanı sıra, Bosna Piramidi Vadisi’ni diğer arkeolojik alanlardan ayıran en önemli özelliklerden birisi de burasının dünyanın en açık arkeolojik sit alanı olması. Örneğin Mısır’daki sit alanlarında Ejiptolog ekipleri haricinde araştırma yapılması neredeyse imkânsızken, Bosna Piramidi Vadisi araştırma yapmayı bekleyen herkese açık durumda.

Soldaki fotoğraf, üzerinde yatay enerji alanları olan doğal bir tepe. Sağdaki fotoğraf Bosna Güneş Piramidi. Görüldüğü üzere Bosna Güneş Piramidi üzerindeki doğal enerji alanları yaklaşık 90 derece daha eğri.

2010 yılından beri, Bosna Piramitleri’nin elektromanyetik ve arkeoakustik özelliklerini araştırmak için bağımsız araştırmacılar Visoko ‘ya gelmekte. İngiltere, Finlandiya, İtalya, Hırvatistan ve Sırbistan’dan gelen uzmanlar her biri farklı ekipman ve metodoloji kullanarak Bosna Piramitleri tarafından üretilen emisyonları tespit edip ölçtüler. Yaptıkları ölçümler ve araştırmalar; Bosna Güneş Piramidi’nin zirvesinden yayılan elektromanyetik enerjinin stabil bir ışık huzmesi yarattığını ve ultrasonik frekanslarda eşlik eden bir ses ürettiğini ortaya koydu.

Bosna Piramit Vadisi’ndeki biyolojik enerji alanlarını tespit etmek amacıyla polikontrast fotoğraflar çekildi. Çekilen fotoğraflarda Bosna Piramitlerinin elektromanyetik alanları nasıl etkilediği ortaya çıktı. Aynı fotoğraf tekniği kullanılarak alınan görüntülerde, Bosna Piramitleri’nin enerji özelliklerini doğal yeryüzü şekillerinden açıkça ayıran farklı bir elektromanyetik alan şablonu görülüyor.

2018 yaz kazı kampı sürecince Ravne3 tünellerinde çalışan gönüllü gruplar

2018-2019 Yılları: Daha Fazla Tünel Daha Fazla Eser

2018 yaz kazı sezonu sırasında gönüllülerin yardımı ile yapılan yeni keşifler sayesinde yerel belediye müzesi ve çalışanları da Bosna Güneş Piramidi Vakfı ile işbirliği içinde çalışmaya karar verdi. Bu ortaklık Bosna Piramit Vadisi’nde yapılan araştırmaların geliştirilmesi ve ortaya atılan tezlerin kabul görmesi açısından önemli bir adımdı.

Ravne tünellerinin bir kaç yüz metre yakınlarında yapılan yüzey kazılarında yeni yeraltı ağlarına açılan girişler keşfedildi. Tıpkı daha önce keşfedilen tünellerde olduğu gibi, bu tüneller de moloz yığınlarıyla doluydu. Tünellerin içini temizlemek ise yine gönüllü ekiplere kaldı. İki haftalık bir kazı işleminden sonra bu tünellerin içi de tamamen temizlendi.

 

Ravne 3 tünellerinde bulunan Orta Çağ’dan kalma bir çömlek (altta) ile Roma Dönemi Kelt motifli bronz kolye konektörü. (üstte)

Yeni galeriler ve tüneller arası geçitler ortaya çıkarıldı. 2019’un bahar ayını takip eden çalışmalarda bu bölümlerin arkeolojik açıdan zenginliği ortaya çıkarıldı. 2019 yaz sezonu boyunca, Ravne3 tünellerinden 3000’den fazla eser ve bulguya rastlanıldı. Çanak ve çömlek kalıntıları, takılar, madeni paralar, aletler ve litik eserler gün yüzüne çıkarıldı.

Belediye Müzesi’nde görevli arkeologlar yaptıkları tipolojik analizler sonucunda bulunan bu eserlerin Neolitik Dönem ile Roma ve Orta Çağ dönemlerine ait olabilecekleri kanısına vardılar. Öte yandan yine bu tünellerde araştırmacıların karşılaştıkları bir diğer husus da taş duvarlardı. Daha önceki ortaya çıkarılan tünellerdeki taş duvarlarla form ve materyal bağlamında karşılaştırıldıklarında, tüm taş duvarların büyük bir yeraltı ağının küçük parçaları olduğu ortaya çıktı.

En Az 6000 Yıllık

2019 yaz sezonu sonunda tamamlanan çalışmalar neticesinde hem yaklaşık tarihleme hem de kesin tarihleme metotları kullanılarak Ravne3 tünellerinin minimum yaşı belirlendi. Buna göre, taş duvarların kültürel tarihi tünellerde bulunan eserlerin kültürel tarihlerinden daha eskiydi. Jeolojik malzemenin radyometrik tarihlendirmesi de yapılarak Ravne3 tünellerinin en az 6000 yıllık olduğu belirlendi.

Ravne3 Tünellerinde iki odayı birbirine bağlayan bir geçit (solda) ile bulunan taş duvarlardan biri (sağda)

Özetle tüm bu elde edilen veriler sayesinde tünellerin ne Yugoslav ordusuyla ne de maden avcılarıyla alakalı olmadığı ortaya çıkarılmış oldu. Osmanagiç ‘in bu tünelleri kendi başına kazmış olabileceği iddiası da çürütülmüş oldu.

2019 kışında, Ravne Parkı’nın bakım ve peyzaj çalışmaları sürerken, Bosna Güneş Piramidi Vakfı çalışanları tünellere açılan başka bir girişe daha rastladılar. Bu tüneller içi boş başka tünellerin ortaya çıkarılmasına da sebep olurken şimdiye kadar Bosna Güneş Piramidi ’ne en yakın tüneller olması bakımından da önem teşkil ediyor.

Ravne4 Tünellerinin girişi büyütülüyor (sol üst), ilk bulunan odaya açılan birkaç içi boş geçit (sağ üst), bulunan yeni bir taş duvar (sol alt), küçük bir odaya açılan geçit (sağ alt)

Ravne4 Tünelleri’nin keşfiyle vakıf 2020 kazı çalışmalarının tüm önceliğini bu tünellere vereceğini açıkladı. Ravne4 tünellerinde şimdiye kadar sayısız yan geçit, galeri ve taş duvar olduğu gözlemlendi. Ayrıca bu yan geçitlerin çoğu güneye doğru yani dünyanın en büyük ve en eski piramidine, Bosna Güneş Piramidi’ne uzanıyor.

Çeviri: Gürkan Çimen

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More