Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

İskenderiye’nin Yeniden Fethi

İskenderiye’nin yaklaşık bir milyonluk nüfusu kraliyet sarayının batısında, Serapeum ve liman arasında çok sayıda ticari binanın ve konutların yer aldığı sokaklarda yaşardı. En tepede yer alan Serapeum, büyük ölçüde Yunan etkisinde olmakla birlikte Mısır’ın yerli tanrısı Osiris’e adanmış uluslararası bir hac merkeziydi.

0 972

Büyük İskender, Suriye’de Pers ordusunu yendikten ve Tyre ve Gaza kentlerini yakıp yıktıktan sonra, MÖ 332 kışında Mısır’a geldi. Mısırlılar bu olayları dikkatle izlemiş ve Nil kıyılarında görünen Makedonyalı generale karşı direniş göstermemişlerdi. İskender muhteşem bir komutandı. Aynı zamanda Yunan uygarlığını doğu ülkelerine yaymayı düşlüyorlardı. Böylece Nil Deltası’nın batı ucundaki dar kıyı bölgesine çıktığında burada Hellenistik kültürün parlak bir örneği olmasını umduğu bir kent kurdu. Kurduğu kente (alçak gönüllü davranarak kente İskenderiye adını vermişti) onun rüyalarında bile gerçekleşemeyecek hayallerinin ötesine geçti. Yeni kent kısa sürede büyüyerek Doğu Akdeniz’in ticari ve entelektüel başkenti oldu. Kente Arabistan’dan, Doğu Afrika’dan ve Hindistan’dan ticaret malları akıyordu. Akdeniz ve uzak ülkelerden göçmenler geliyordu. Filistin’den gelen çok sayıda yerleşimciyle birlikte İskenderiye, dünyanın en fazla Yahudi nüfusuna sahip kenti oldu. İskender öldükten sonra Mısır’ı ele geçiren generali Ptolemaios’un torunları yeni başkentlerini saraylar, anıtlar, hamamlar ve tapınaklarla donattılar.

Savaşta Büyük İskender

Makedonya kralları, Ptolemaiosların ilkinden on üçüncüsüne dek kesintisiz olarak kadim firavunların tahtına oturdu ve İskenderiye’den Mısır’ı yönettiler. Kararnameler çıkardılar ve yerli halktan vergi topladılar ancak Mısır uygarlığının parçası olmak için bir çaba göstermediler. İskenderiye’yi yalnızca Nil boyunca yapılan keyfi geziler ve yurtdışındaki savaşlar için nadiren terk ettiler ve yalnızca diğer Yunanların arasına karıştılar. İskenderiyeliler ele avuca sığmaz bir halktı. Savurgan Ptolemaiosları hiç sevmez, onlara “Şişko” ve “Piç” gibi lakaplar takarlardı.

Roma’nın dar ve çarpık sokaklarının aksine İskenderiye, ızgara şeklinde planlanmış geniş yolları ve dama şeklindeki mahalleleriyle düzenli bir kentti. Kent, kuzeydeki Akdeniz kıyısına ve güneydeki acı Mareotis Gölü’ne dek kilometrelerce uzunluğunda bir alanı kapsıyordu. 30 km’yi aşan uzunluktaki bir kanal, Nil’in taze sularını kent surlarının içine taşırdı. Caesar’ın kaldığı limana bakan kraliyet bölgesi kentin doğu kısmındaydı ve muhteşem bir sinagoga sahip Yahudi mahallesine komşuydu. Kraliyet sarayının bulunduğu mahallede Büyük İskender’in mezarı ve göz alıcı İskenderiye kütüphanesi ve müzesi vardı. Kütüphane son yıllarda kötü durumda olmakla birlikte bir zamanlar yarım milyon değerli el yazmasına ev sahipliği yapmıştı. Bununla birlikte müzede hala çağın en büyük bilginleri yaşıyordu. Burası modern anlamda bir müze değildi, bilim adamları ve yazarlar için bir araştırma ve öğrenme merkeziydi. Gün içinde etkileyici bir salonda, öğrenciler ve ziyaretçiler için ders verilirdi. Akşamları ise bilgece ve zekice konuşmaların yapıldığı akşam yemekleri ve içkili toplantılar düzenlenirdi.

İlgili Yazılar

İskenderiye’nin yaklaşık bir milyonluk nüfusu kraliyet sarayının batısında, Serapeum ve liman arasında çok sayıda ticari binanın ve konutların yer aldığı sokaklarda yaşardı. En tepede yer alan Serapeum, büyük ölçüde Yunan etkisinde olmakla birlikte Mısır’ın yerli tanrısı Osiris’e adanmış uluslararası bir hac merkeziydi. Osiris’ten şifa ve tavsiye umanlar, Ptolemaiosların para akıttığı bu muazzam tapınak kompleksine giderlerdi. Kıyıdan yaklaşık bir buçuk kilometre uzaklıkta yer alan Pharos Adası, limanı ikiye ayıran bir yolla İskenderiye’ye bağlıydı. Adanın batı ucunda 90 metreden daha uzun olan meşhur İskenderiye Feneri vardı. Fenerin ışığı, Akdeniz dünyasının dört bir yanından gelen gemilere yol gösterirdi.

Not: Bu yazı Philip Freeman’in yazmış olduğu Kronik Yayınları’ndan çıkan Julius Caesar isimli kitabın içerisinden alınmıştır.

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More