Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

İnsanoğlunun Yolculuğu: Afrika’dan Çıkış

Biz Homo sapiens, yani akıllı insanız. Alet tasarlayıp yaparız, anlaşılır konuşmayla iletişim kurarız, mantıklı düşünürüz ve önceden plan yaparız. Bu benzersiz beceriler bütün insan yolculuklarının ilki ve en tutkulusu olan bir süreçte, 100 bin yıl önceden başlayarak dünyayı mesken edinmemizi sağladı.

0 2.653

Biz Homo sapiens, yani akıllı insanız. Alet tasarlayıp yaparız, anlaşılır konuşmayla iletişim kurarız, mantıklı düşünürüz ve önceden plan yaparız. Bu benzersiz beceriler bütün insan yolculuklarının ilki ve en tutkulusu olan bir süreçte, 100 bin yıl önceden başlayarak dünyayı mesken edinmemizi sağladı.

Dişi soy çizgisinden kalıtımla geçen mitokondriyal DNA üzerindeki analizlere göre, köklerimiz yaşayan her insanda genleri bulunan bir ilksel Afrika topluluğuna dayanıyor. Homo sapiens 200 bin yıl kadar önce Sahra Çölü ‘nün güneyinde evrimle ortaya çıktı. Etiyopya’nın Omo Kibish ve Herto yöreler inde bulunan fosiller sayesinde, yeryüzünde varlık buluşumuzu sağlayan biyolojik gelişmelerin 150 bin yıl önce dolaylarında meydana gelmiş olduğunu biliyoruz.

İnsanlığın İlk Yolculuğu

Başlangıçta modern insanların yaşadığı alan, Sahra Çölü’nün güneyine düşen tropikal Afrika’yla sınırlıydı. Modern insanlığın yolculuğu avcı-toplayıcı küçük grupların 100 bin yıl önce Sahra üzerinden Nil Vadisi’ne ve ardından Güneybatı Asya’ya yönelmesiyle başladı.

Bu bilinçli bir keşif yolculuğu değildi. Sayıca muhtemelen birkaç yüzü aşmayan, küçük ve son derece hareketli insan toplulukları, yiyeceğin geniş bir alana yayıldığı kırlık bir kesimdeki varoluşa uyum sağlamıştı. Her topluluk sürekli bir yer değiştirme hali içindeydi. Oğullar babalarından ayrılıyor, kızlar topluluk dışında ebeveynler buluyor, insanlar kavgaya düşünce çekip gidiyor, herkes yıl boyunca çok uzun yollar kat ediyordu. Buz Çağı’nın son evresinde bu dinamikler ve modern insanların üstün uyum sağlama yeteneği, Homo sapiens ‘i neredeyse akla gelebilecek her türlü doğal ortama götürdü.

Güneybatı Asya’nın Yerleşime Açılması

lsrail’deki Kafze Mağarası’nda yapılan kazılardan, atalarımızın en az 90 bin yıl önce Güneybatı Asya’da yaşadığını biliyoruz. Orada arkaik Neandertallerden oluşan küçük bir topluluktan başka, yaklaşık 45 bin yıl boyunca sınırlı bir sayıda varlıklarını sürdürdüler. İki topluluk belki de ara sıra temasa girdi ama sonunda bölgedeki Neandertal soyu büyük olasılıkla 45 bin yıl kadar önce yok oldu.

Bu uzun süreli birlikte varoluş dönemi insana özgü alet takımlarında çarpıcı değişimlere ve anlaşıldığı kadarıyla insanın bilişsel becerilerinde keskin bir sıçrayışa sahne oldu. Günümüzden 50 bin yıl önce Güney batı Asya’da yaşayan modern insanlar daha etkili av silahları ve alet teknolojisi geliştirmişlerdi. Bu durum, başka buluşlarla birlikte modern insanların doğal, teknik ve sosyal bilgiler arasında bağlantılar kurmalarına olanak verdi.

Böylece kurulan çağrışımlar çok daha gelişkin sosyal ilişkileri ve özgelimi Orta ve Batı Avrupa’nın bazı örnekleri 30 bin yıl önceye kadar inen geç Buz Çağı mağara sanatında gördüğümüz bir görsel simgeciliğin gelişmesini getirdi. Homo sapiens’in daha arkaik insanlar karşısında artık bir rekabet üstünlüğü vardı ve modern insanlar 50 bin yıl önceden başlayarak Eskidünya boyunca hızla yayıldılar.

İlgili Yazılar

Asya ve Avustralya

O dönemde İskandinavya, Alpler ve şimdiki Kanada’nın büyük bir bölümü devasa buz tabakalarıyla örtülüydü. Kışların dokuz ay sürdüğü Avrasya’da geniş alanlar ağaçsız tundralarla kaplıydı. Deniz seviyesi şimdiki seviyenin 90 m kadar altındaydı; bu durum Sibirya’yı Alaska’ya bağlayan ve Güneydoğu Asya kıyılarının epey açıklarına kadar uzanan geniş kıta sahanlıkları yaratmıştı.

Homo sapiens’in Yakındoğu’dan Güney Asya’ya ne zaman göç ettiğini bilmiyoruz ama Hindistan’ın ırmak vadilerinde ve şimdi Güneydoğu Asya’nın açıklarında yer alan adalarda yaklaşık 50 bin yıl önce yaşayan modern insanlar vardı. Bunlar aşağı yukarı aynı sıralarda muhtemelen sallarla ya da kütükten oyulmuş basit kanolarla açık denizleri aşarak şimdiki Yeni Gine ve Avustralya’ya ulaştılar. Yaklaşık 35 bin yıl önce, güney uçtaki Tasmanya’nın soğuk ikliminde Taş Devri valabi [küçük kanguru] avcıları yaşamlarını sürdürüyorlardı.

Başka Homo sapiens toplulukları ılıman Doğu Asya’ya çoktan yerleşmiş ve belki de daha 35 bin yıl önce güneydeki daha sıcak bölgelerden kuzeye yönelmişlerdi. Muhtemelen ilk Amerikalılar’ın çok uzak ataları arasında yer alan bu insanlar hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.

Avrupa ve Avrasya

Küçük Homo Sapiens toplulukları yaklaşık 45 bin yıl önce Güneybatı Asya’dan Avrupa içlerine yöneldiler. Bunu izleyen 10 bin yıllık süreçte, kıtanın batı kesimine yerleştiler ve 30 bin yıl kadar önce yok olan yerli Neandertal topluluklarla uzun süre yan yana yaşadılar. Orta ve Batı Avrupa’nın geç Buz Çağı iklimine başarıyla ayak uydurdular, boynuz zıpkınlar ve soğuktan koruyucu çok katlı giysileri dikmek için gerekli olan iğneler gibi uzmanca eşyalar yaptılar. Küçük ve yuvarlak kafalı bu Cro-Magnon insanlarının geliştirdiği ayrıntılı tören düzeni 31 bin yıl önce ortaya çıkan mağara sanatına ve boynuzdan yapılmış zengin bezemeli nesnelere yansır.

Kuzey ve doğuda ise uçsuz bucaksız bir steptundra örtüsü Avrasya boyunca uzanarak Sibirya’nın kuzeydoğu kesimine kadar varmaktaydı. Şimdiki Ukrayna’ya ve Ural Dağları civarına 40 bin yıl önce yerleşen az sayıdaki modern insanın besin kaynağı avladıkları mamut ve başka kutup hayvanlarıydı. Buz Çağı’nın son evresinin yaşandığı 20 bin yıl kadar önce aşırı soğuklar bu toplulukların güneydeki daha sıcak ortamlara göç etmesine yol açtı. Ama tundra kuşağı boyunca insan yerleşimi 18 bin yıl önce tekrar başladı. O sırada Taş Devri avcı-toplayıcıları Sibirya’daki Baykal Gölü’nün çevresine ve ayrıca Moğolistan’ın çöllerine yerleşmişti. Az sayıda insan yaklaşık 27 bin yıl önce Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyini mesken edindi. Ama batı uçtaki insanlar gibi, onlar da büyük olasılıkla aşırı soğuk yüzünden geri çekildi. Sibirya’nın kuzeydoğu kesiminde donmuş Verkoyansk Dağları’nın doğusuna düşen bölge ardıllarınca ancak iklimin hafifçe ısınmasından sonra yerleşime açıldı.

Buz Çağı yaklaşık 18 bin yıl önce sona erdi ve dünya ısınmaya başladı. O sırada Homo sapiens’in Afrika’daki ilk yurdundan çıkarak yerleştiği alanlar çok daha geniş bir dünyayı kapsamaktaydı: Modern insanlar aşırı soğuklara, tropikal yağmur ormanlarına ve kıraç arazilere başarıyla uyum sağlamıştı. Ama bu olağanüstü yolculuğun sonraki faslı ancak Buz Çağı’nın ardından, ilk göçmen insan topluluklarının Sibirya’dan Alaska’ya ve ıssız kıta Amerika’ya geçişiyle yaşandı.

Not: Yazı “Tarihteki Yetmiş Büyük Yolculuk” isimli kitabın bir bölümünden derlenmiştir.

Derleyen: Tolga Candur

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More