Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Avcılıktan Yerleşik Hayata: Neolitik Devrim Dünyayı Nasıl Değiştirdi?

Tarıma geçiş mi daha büyük toplulukların oluşmasına sebep oldu yoksa büyük toplulukların varlığı mı tarıma geçişi zorunlu kıldı?

0 27.485

Neolitik Devrim – diğer bir deyişle Tarım Devrimi- konusundaki arkeolojik varsayımlar, konuyla ilgili araştırmaların ilk kez 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmasından bu yana önemli ölçüde değişikliğe uğramıştır. Büyük nüfus artışlarını da beraberinde getiren, avcı-toplayıcı gruplardan tarım toplumuna geçiş, yaklaşık 12.000 yıl önce gerçekleşmiş gibi gözüküyor. Ancak tarım toplumuna geçişe tam olarak neyin sebep olduğu hala net bir şekilde bilinemiyor. Tarıma geçiş mi daha büyük toplulukların oluşmasına sebep oldu yoksa büyük toplulukların varlığı mı tarıma geçişi zorunlu kıldı?

Neolitik Yerleşimciler

Çeşitli bitki ve hayvanların evcilleştirilmesinden önce de, insanoğlunun, avcı-toplayıcı kimliğiyle yerleşik düzende yaşadığı halihazırda biliniyor. Ancak, tarıma geçişin esas nedeni tam olarak net değil.

Giderek yaygınlaşan bir kanıya göre; tarımı benimseme baskısı, önceki büyük kalıcı yerleşimlerin varlığından kaynaklanmıştır. Bu görüş,  Antik Yakın Doğu’da tarıma geçisin, büyük yerleşimlere sebep olduğu şeklindeki geleneksel görüşün tamamen tersidir.

Tarıma geçmeden önce de, avcı-toplayıcı kimlikleriyle yerleşik düzende yaşayan insanlar

İklim Değişikliği Tarım Devrimi’ni Tetikledi Mi?

Tarımın neden geliştiğine dair yapılan ilk açıklamalardan biri iklim değişikliğiydi. V. Gordon Child’in hipotezine göre, Levant[1] Bölgesi’ndeki su havzalarının kuruması, insanların hayatta kalmak için kendi besinlerini yetiştirmeyi öğrenmelerini gerektiren bir yiyecek kıtlığı yarattı.

İklim değişikliğiyle ilgili temel sorunlardan biri; günümüzden yaklaşık 11.000 yıl önce, Pleistosen Çağı sonlarına doğru, iklim henüz önemli ölçüde değişmeye başlamamışken, tarımın gelişmesinin zaten başlamış olmasıdır. Bitki ve hayvanların evcilleştirilmesinden hemen önce, Levant’taki insanlar günümüzden 11.500 yıl önce, erken bir “proto-tarım” biçimi uyguluyorlardı. Bu proto-tarımcılar, yabani tahıl ürünleri hasat ederek, vahşi hayvanları evcilleştirmeye çalışıyorlardı. Tarım ve hayvancılık yolundaki ilk adımlar…

Yine de, bitki ve hayvan evcilleştirilmesinin, iklim değişikliğine bir cevap olduğu kesin olarak ortaya konamamaktadır.

Levant’ta iklim değişmeden önce tarım zaten gelişmişti. Tarımın yükselmesindeki başlıca faktörlerin çevresel olmaktan ziyade, sosyal faktörler olması çok daha mümkün görünüyor. Son arkeolojik kanıtlar, günümüzden 23.000 yıl kadar önce, yerleşik köylerin varlığını gün yüzüne çıkardı. Bu erken yerleşmeler gerçek tarım toplulukları değil, sadece birkaç avludan oluşan avcı-toplayıcı köylerdi. Yine de yarı-kalıcı ve onlardan önce gelmiş olan yerleşimlerden daha büyüklerdi.

Neolitik Çağ’dan kalma bir tahıl öğütme taşı

Yerleşik Hayata Tarımla mı Geçtik?

Son arkeolojik araştırmalar, yarı-kalıcı topluluklardan, kalıcı yerleşmiş topluluklara giden sürecin son 15.000 ila 20.000 yıl arasındaki yavaş gelişimini göstermektedir. Bu araştırmalar, büyük kalıcı yerleşimlere yol açan şeyin tarımdan ziyade, başka şeyler olabileceğini gösteriyor. Yani genel kanının aksine, giderek daha büyük yerleşmiş toplulukların ortaya çıkması, tarımın gerekliliğine yol açmış olabilir.

İlgili Yazılar

İklim muhtemelen bir rol oynamıştır. Örneğin, Pleistosen’den Holosene geçiş, çevreyi daha az zenginleştirmiş olabilecek iklimsel değişimlere yol açmıştır. Bu da, Levanten topluluklarını tam ölçekli tarım ve hayvancılığı benimsemeye zorlamıştır, çünkü yiyecek arayarak ve proto-tarım yaparak, artık yerleşik hayat düzenlerini daha fazla sürdüremeyeceklerdi. Tarımın yükselişinin nedeni, var olan büyük yerleşmiş toplulukları korumak olabilirdi.

Kültürel Bir Sebep Mi?

Bu başka bir soruyu gündeme getiriyor: Eğer yoğun nüfuslu yerleşimlere tarım devrimi yol açmadıysa, bu yerleşimlere ne sebep oldu? Neden tarım, modern insanın ortaya çıkmasından 100.000 yıl önce ortaya çıkmadı? Bazı arkeologlar tarafından önerilen bir olasılığa göre, insanın kültürel evriminde, daha büyük kalıcı toplulukların oluşmasını kolaylaştıran bir şey oldu. Bu da Tarım Devrimi’ni tetikledi.

İlk çiftçiler

Nüfus Artışı ve Sosyal Karmaşıklık

Nüfustaki artış zorunlu olarak sosyal karmaşıklıkta bir artışa neden olur. Örneğin biraz daha modern zamanlara bakacak olursak; birbirleriyle ilişkisi olmayan insanlar büyük topluluklar halinde birlikte yaşamaya başladıkları zaman, çatışmaların hafifletilmesi için mahkeme binaları, polis teşkilatları ve diğer üçüncü tarafların varlığı gereklidir. Sonuç olarak, üçüncü taraf kurumlar gibi daha büyük bir sosyal karmaşıklık, belirli bir boyutun ötesinde olan grupların sürdürülebilir olması için oldukça önemlidir.

Medeniyetin Şafağı – Mısır ve Kalde (1897)
Bir uygarlığı inşa etmek ve çatışmaları önlemek için üçüncü taraf kurumlar gereklidir

15.000 yıl öncesine kadar yoğun nüfuslu yerleşim yerlerinin mevcut olmaması mümkün görünüyor. Çünkü insanlar, grubun parçalanmasına neden olabilecek, birbirleriyle ilişkisi olmayan bireyler arasında bir iletişim kurmamış ve bu sebeple üçüncü taraf kurumlarını henüz geliştirmemişlerdi.

Günümüzden 70.000 ila 100.000 yıl kadar önce, en eski sanat eseri Afrika’da ortaya çıktı ve daha sonra Avrasya’ya ve sonunda Avustralya ve Amerika’ya yayıldı. Buna neyin sebep olduğu çok açık değil ancak Homo Sapiens’in fiziksel görünümü değişmeden önce zihinsel bir aydınlanma yaşadığı varsayılıyor. Daha önce arkeolojik kayıtlarda yer almayan sanat eserleri ve gelişmiş araçlar üretebilmeleri bu şekilde açıklanıyor.

İnsanların daha büyük sosyal gruplara girmelerine ve bu nedenle büyük, kalıcı yerleşimler kurmalarına imkân sağlayan benzer bir şeyin 15.000-20.000 yıl önce gerçekleşmiş olması oldukça muhtemel görünüyor.

MÖ 1422-1411 yılları arasında evcilleştirilmiş sığır ve Mısırlılar

Her ne olursa olsun, yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki; tarım ve hayvancılık insanoğlunun hayatına girdiğinde, yerleşim yerlerinin büyüklüğündeki ve sosyal karmaşıklıktaki artış çoktan başlamıştı.

[1] Levant: Lübnan ve Suriye’yi de içine alan, sınırları kesin olmayan coğrafi ve tarihi Doğu Akdeniz Bölgesi.

Çeviri: Gürkan Çimen

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More