Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Eskiçağ Bakırı Üzerine Çözülemeyen 10 Antik Gizem

Bakır binlerce yıl dünya ekonomisinin başlıca materyaliydi. "Bakır mumyası, Atlantis bakırı, buzadamın bakır baltası ve bakır mürekkebi" sadece bilinenlerden bazıları. Daha fazlası ve detaylarını yazı içerisinde bulabilirsiniz.

1 16.243

Bakır insanların kullandığı ilk metallerden biridir. Yaklaşık olarak M.Ö. 5000 yılında başlayan Bakır Çağı veya Kalkolitik dönemi, Neolitik Çağı’nın ilkel taş teknolojisinden metal delisi Bronz Çağı’na köklü bir geçişine tanıklık etmiştir. Bakır binlerce yıl dünya ekonomisinin başlıca materyaliydi.

En bol tarih öncesi metal kalıntılarından olan bakır alaşımları arkeologlara antik geçmişin kapılarını aralar. Yumuşak bir metal olan bakır, silahlar için pek uygun olmamasına rağmen mücevher ve süslemeler için idealdi. Bunun içerisine uygarlığın hikâyesini kazıdık.

10- Bakır Parşömenin Kayıp Hazinesi

14 Mart 1952 yılında bir arkeolog tarafından keşfedilen esrarengiz Bakır Parşömen’in Kumran Mağaraları’nın Ölü Deniz Yazmalarına tam bir tezat teşkil etmektedir. Materyal, yazar, yazı, dil ve stilin hepsi bunun 3. Mağaraya parşömen ve papirüsten yapılmış diğer 14 eserden farklı bir tarihte eklendiğini öne sürmektedir. Profesör Richard Freund’a göre Bakır Yazma ‘’muhtemelen en eşsiz, en önemli ve anlaşılmaz olanıdır.’’

1955’te paslanmış yazmayı açamayan araştırmacılar içeriğine ulaşmak için yazmayı parçalara ayırmak zorunda kaldılar. İçeriğindeki dil Ölü Deniz Yazmalarınkindeki dile neredeyse hiç benzerlik göstermiyordu. MS. 25 ve 100 yılına dayanan bakır yazmalar, efsanevi hazinelerin bulunabileceği 64 yerin listesini barındırıyor. Günümüz parasıyla bir milyon dolardan fazla değere sahip devasa altın, gümüş, sadaka kapları zulaları ve papaz cüppelerinden söz eder.

Tarihte Hiç Var Olmamış 10 İkonik Şey

9- Andean Maskesi

2005 yılında Argentine Andes’te La Quebrada’daki köylüler Kolümbiyan öncesi Güney Amerika’da metalürjinin tarihini yeniden yazan bir antik bakır maske keşfettiler. Toplu mezarda bulunan bakır maske, milattan önce 1414 ve 1087 tarihleri arasına dayanmaktadır. Maske 18cm uzunluğunda, 15 cm genişliğinde ve 1 cm kalınlığındadır. Delikler ağız, burun ve gözler için bir açıklık sağlamaktadır. Kenarlardaki ek delikler ise maskenin bir insanın yüzüne takılmasına olanak sağlamaktadır.

Araştırmacıların aktardığına göre 3000 yıllık maske Andes’teki bakır kalıntıların kasıtlı olarak şekillendirilip üretilmesinin zamanını geriye itiyor. Arkeologlar ölü maskenin metalinin Hualfin Vadisi’nden geldiğine inanıyorlar. Keşiften 69 kilometre uzakta yer alan Catamarca şehrindeki bu vadi şu anda büyük bir bakır kaynağına ev sahipliği yapmaktadır. Yerel kaynağın verildiği uzmanlar, bakır dökümlerinin bağımsız olarak Arjantin ve Peru’nun And Dağları’nda ortaya çıktığını varsayarlar.

And Dağlarının Zirvesindeki Eşsiz Kent Machu Picchu’yu Merak Ediyorsanız Bu Yazımız Tam Size Göre

8- Atlantis Bakırı

Mart 2015’te deniz arkeologları Sicilya açıklarındaki bir gemi enkazında 39 Atlantik bakır külçesi keşfini duyurdular. Plato’ya göre orichalcum bakırın kırmızı renkli bir çeşidiydi ve sadece altına ikinci addedilen uhrevi kızıllığını. İnsanların bileşimi üzerinde uzun tartışmalar yapmışlardır. Çoğu günümüz bilim insanları, bu bronzumsu alaşımın çinko, kömür ve bakırdan yaratıldığına inanmaktadır. Diğerleri ise orichalumunamber olduğunu öne sürmektedir.

Ne yazik ki 2600 yıllık Yunan gemisinde keşfedilen metal hakkında efsanevi hiçbir şey yoktur. Bu da tıpkı Kıbrıs’tan başlamış bakır sevkiyatı gibidir. Milattan önce 4000 yılından beri Kıbrıslı metalurjistler, orichalcum olarak bilinen çinko ve küçük demir ve nikel zerreleriyle bir alaşım içeren birçok bakır çeşitleri üretmişlerdir. Kararmaya karşı direnci ve dayanıklılığıyla mücevher ve süslemeler için oldukça değerlidir. Bu güne kadar Yunanca konuşan Kıbrıslılar hala bakıra oreichalkos olarak adlandırırlar.

Mutlaka Görmeniz Gereken 10 Antik Yerleşim

7- Uzun Menzilli Bıçak Ticareti

2016’da arkeologlar İsviçre’den antik bronz gereçlerin Akdeniz bakırı içerdiğini duyurdular. 3600 yıl öncesine dayanan bu aletler Bronz Çağı ticaretinin geniş etki alanını ortaya çıkarmaktadır. İskandinavların altın kadar değerli gördükleri kıymetli amberlerini bakır için takas etmiş olmaları muhtemeldir. İzotop analizleri, bu metalin Kıbrıs, Sicilya, Sardinya ve İber Yarımadası’ndan geldiğini ortaya koymuştur. Araştırmacılar, bu güney metal kaynaklarının İskandinav metalürji kökeni olarak hizmet ettiğine değil uzak kaynaklardan bir sızıntıyı temsil ettiğine inanırlar.

Günümüzde arkeologlar Bronz Çağı taş sanatında Akdeniz gemilerinin resimlerini keşfettiklerine inanıyorlar. Bohuslan’da antik gemiler olarak görülen yan yana Kıbrıs ‘’öküz derisi’’ ingotları yaygın bir taş boyama özelliğidir. Bu gemilere neredeyse her zaman büyük öküz resimleriyle eşlik edilirdi. Tesadüfi olarak bu Hititler ve Minoslarda da yaygın bir motifti. Aslında bu iri, boynuzlu hayvanların birçoğu Türkiye’nin güneyinde bulunan resimlerle yakından ilişkidir.

6- Laguna Bakır Yazı Plakası

1989’da Lumbang Nehri’nde beton için kum tarayan bir adam Filipinler’deki bilinen en eski yazılı belgeyi keşfetmiştir. Milattan sonra 900 yılına dayanan Laguna Bakır Yazı Plakası 20×30 ölçülerinde ince bir bakır levhayı gizlemektedir. Levhanın önemi asla gün ışığına çıkmamıştır. Onu bulan ve kar amacı güden adam bakır plakayı antikacılara satmıştır. Antikacının bunu satacak birini bulamadığı zaman antik belge araştırmacıların dikkatini çekmiştir.

1992’de Hollandalı antropolog Antoon Postma yazıyı deşifre etmiştir. Bu yazma Cava Adası’nda gelişen Eski Kawi ve Malay dillerinin bir karışımını kullanmaktadır. Bilim insanları uzun süredir 10. Yüzyıl Filipinlilerinin kültürel olarak Asya’nın geri kalanından izole edildiklerine inanmaktadırlar. Laguna Bakır Yazı Plakası, bölgedeki yabancı etkiyi kanıtlayarak bu görüşe doğrudan meydan okumaktadır. Plaka, özellikle Hindistan’da ortaya çıkan Saka takvimindeki 822 yılına aittir.

İlgili Yazılar

Günümüz Uzmanlarını Hayrete Düşüren 15 Antik Mühendislik Harikası

5- Çatalhöyük Bakırı

Bakır izabesinin kökeni hakkında ilk olarak düşünülenden daha azını bilmekteyiz. Onlarca yıldır arkeologlar Türkiye’nin Çatalhöyük sitesinin dünyanın en eski bakır üretimi ününü elinde tuttuğuna inanmışlardır. 8500 yıl öncesine dayanan Çatalhöyük bakır işçiliğinin tek köken noktası olarak görülmüştür. 40 yılı aşkın süredir, bakır izabesinin bir yan üretimi olan kömür kırıntısı izlerini alan boyunca keşfetmişlerdir. Ancak Çatalhöyük bakırının kazara yanmış olabileceğini ortaya çıkarmaktadır.

Kömür kırıntısı örneklerinin çoğunluğu sadece ‘’yarı fırınlanmıştı.’’ Cambridge Üniversitesi’nden Miljana Radivojevic bunun istem dışı, kazara bir bakır yanma olayı olduğunu belirmektedir. Dahası, araştırmacılar ilk olarak kömür kırıntısı olarak düşünülen şeyin bazısının aslında yanmış boya olduğunu keşfetmişlerdir. Günümüzde araştırmacılar bakır işçiliğinin dünya üzerinde farklı noktalarda bağımsız olarak geliştiğine inanmaktadırlar. Meslektaş araştırmacı bir kazıdan yarı eritilmiş siyah ve yeşil maddenin her parçasının metalürjik kömür kırıntısı olmadığı konusunda uyarmaktadır.

4- Buzadamın Baltası

1991’de dağcılar İtalya Avusturya sınırındaki Otzal Dağları’ndaki buzuldan dışarı çıkan Buzadam Otzi’yi keşfetmişlerdir. 5300 yıl öncesine dayanan Bakır Çağı’ndaki Otzi bir okla sırtından öldürülmüştür ve dünyanın bilinen en eski cinayet gizemlerinden biridir.

Haziran 2017’de araştırmacılar Otzi’nin dünyasına ilişkinin şaşırtıcı bir duyuru yapmışlardır. Otzi’nin bakır baltası ithal edilmiştir. Bıçağın izotop analizi, tarih öncesi genişletilmiş ticaret ağına dair ipuçları veren dünyanın en eski korunmuş Neolitik baltasında kullanılan bakırın Güney Toskana’dan geldiğini ortaya koymuştur. Araştırmacılar ilk olarak madenin Otzi’nin son alpin dinlenme yerinin 100 kilometre içerisinde çıkarıldığına inanmışlardır. Bunun bitmiş bıçak ya da sadece güneyden ithal edilen kaynak materyal olup olmadığı bilinmektedir. Otzi’nin neden yerli kaynak maden üzerine Toskan materyalini seçtiği hala gizemini korumaktadır.

İtalya’da Bulunan Ötzi Baltası Haberine Buradan Ulaşabilirsiniz

3- Eski Mısır Mürekkebi

Kasım 2017’de araştırmacılar Nature dergisinde eski Mısır mürekkebinin gizli elementinin bakır olduğunu ortaya koyan bir makale yayınlamışlardır. Kopenhag Üniversitesi’nden bir ekip MÖ 200 yılından MS 300 yılına kadarki papirüsleri incelemişlerdir. Örneklerindeki tüm siyah mürekkepler bakır içermekteydi. Bu, eski Mısır’da kullanılmış olan bakır esaslı mürekkebin ilk bulunuşudur. Örnekler zaman ve yer açısından önemli değişikler göstermemektedir ve mürekkep üretim tekniklerinin en az 300 yıl istikrarlı bir dönemi olduğunu öne sürmektedir. Kaynak materyalin, metalürjinin bir yan ürünü olduğu muhtemeldir.

Mısır mavisi bakır metalürjisinin yan ürünlerini kullanılarak ortaya çıkarılan efsanevi bir pigmenttir. Aynı zamanda kalsiyum bakır silikatı olarak da bilinen bu pigmentin en eski yapay pigment olduğu bilinmektedir. Bir mezar resminde bulunan en eski kanıt 5000 yıl önceki Ka-Sen hükümdarlığına dayanmaktadır. Mısır’a bakır esaslı mürekkeplerin ne zaman ve nereden geldiği ise gizemini korumaktadır.

Antik Mısır’ın Sıradan İnsanları Hakkında Bilinmeyen 10 Gerçek

2- Bakır Kozaları

1997 yılında Sırbistan’ın kuzey ucundaki arkeologlar, baştan ayağa bakır içine kaplanmış kozalanmış mumyaların bulunduğu 13. yüzyıl mezarlığını gün yüzüne çıkardılar. Zelenyi Yar’ın 34 mezarı doğal olarak korunmuş bir düzineden fazla mumyayı ortaya çıkarmıştır. Daha sonrasında 2015 yılında araştırmacılar o yerde bilinen ilk kasın ve bir bebeğin kalıntılarını yerini tespit etmişlerdir. Her ikisi de huş ağacı kabuğu ve tüylerinden gömü kozasına gizlenmişlerdi. Yetişkin kadın bakır levhalar içine örtülmüşken bebek ise bakır kazanı kalıntılarıyla örtülmüştür.

Zelenyi Yar’ı inşa eden gizemli kültürle ilgili çok az şey bilinmektedir. Mezarlığın kalıntılarının hepsinin ayakları Gorny Poluy Nehri yakınlarına işaret etmektedir. Erkeklerin kafataslarının bir çoğu ritüel önemi öne sürerek ezilmiştir. 10. ve 11. Yüzyıla dayanan Zelenyi Yar’daki bakır kâseler İran’da ortaya çıkmış olabilir. Bulgu, görünüşe göre bu izole yerin aslında kültürlerin bir kavşak noktası olduğunu öne sürmektedir.

1- Antik Lüks

Aralık 2017’de Amerika ve Sırbistan’danbir araştırma ekibi estetiğin bakır alaşımlarının gelişimden anahtar bir rol oynadığını duyurmuştur. Ekip bakır, teneke ve arsenikten oluşan alaşımlar için, günümüzde yılların geçmesiyle aşınmış bu antik alaşımların esas ihtişamlarını ortaya çıkarmak için bir renk kartelası geliştirmişlerdir.

2017 Yılının En Şaşırtıcı 10 Arkeolojik Keşfi

Tarih öncesi bakır alaşımlarda kullanılan bileşenler büyük ölçüde bilinmemektedir. Bakır, toprağın altına gömülmesinden yıllar sonra görsel çekiciliğine kaybetmektedir. Araştırmacılar, altın-bakır-gümüş alaşımlar için benzer renk kartelaları oluşturan modern mücevher tekniklerinden etkilenmişlerdir. Araştırmacılar antik Balkan bronzunun altın tonunun bölgedeki altın talebinden esinlenildiğine inanmaktadırlar. Ekip üyesi Miljana Radivojevic,  Balkanlardaki bu yeni alaşım üretiminin altın gibi aynı anda ‘’egzotik’’ altın tonu ya da onun en yakın imitasyonu talebiyle dikte edilmiş olabileceğinin oldukça muhtemel olduğunu dile getirmiştir.

Dergimizde Yayımlanan Diğer Listelere Buradan Ulaşabilirsiniz

Çeviren: Esra Demirezen

Kaynak Listverse

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

1 yorum
  1. Serkan Öztürk diyor

    Çeviren Esra Demirezen olarak belirtilmiş ama çok bariz bir şekilde google translate kullanılmış, hiç edit edilmemiş bile. berbat bir Türkçe, felaket anlam kaymaları. Makaleyi okunamaz noktaya getiriyor bu özensizlik.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More