Eski Mısır’da Muska Yapmanın Önemi
Mısır hayatını en çok etkileyen sihirli şeylerden biri, korunma amacıyla takılan küçük nesneler olan sihirli muskalardır. Bu, ayrıca kelimenin antik Mısır kökenidir. Başlangıçta, bu şeylere "koruyucular" gibi isimler veriliyordu. Farklı amaçlar için farklı hedefleri olan birçok muska mevcuttu.
Mısır hayatını en çok etkileyen sihirli şeylerden biri, korunma amacıyla takılan küçük nesneler olan sihirli muskalardır. Bu, ayrıca kelimenin antik Mısır kökenidir. Başlangıçta, bu şeylere “koruyucular” gibi isimler veriliyordu. Farklı amaçlar için farklı hedefleri olan birçok muska mevcuttu.
Horus’un Gözü
Horus’un Gözü, tüm muskaların en popülerlerinden biriydi. Genellikle Horus’un doğaçlama tanrısı olan Horus’un gözünü temsil eden boyun etrafında takılan küçük bir nesneydi.
Horus, kötü amcası Seth ile bir savaşta savaştı ve onu öldürmeye çalıştı, ancak başaramadı. Bunun yerine onu dövdü. Ancak savaş sırasında Horus’un gözü çıkarıldı. Şimdi bu göz, yazma tanrısı olan ve aynı zamanda sihir tanrısı olan Toth tarafından sihirli bir şekilde yeniden oluşturuldu ve sağlığın bir işareti haline geldi. Bu, bir doğanın gözünün karakteristik işaretlemelerini temsil eder.
Doğa tarihi müzesinde bir doğana bakarsanız, bu sihirli muskada gözün parçalarının gerçekten dikkatli bir şekilde yeniden üretildiğini göreceksiniz. Horus’un Gözü’nün başka bir temsili vardır ve bu da sağlık işareti haline gelmiştir – bugün reçetelerde görülen eczacının “Rx” işaretidir.
Eczacının “Rx” işareti aslında Horus’un Gözü’nün bir parçasının bozulmuş bir şeklidir. Orta Çağ’da Horus’un Gözü, sağlık işareti türüne dönüştü ve sonunda eczacılar tarafından “Rx” haline getirildi. Bu nedenle Horus’un Gözü, sağlık sembolümüz haline geldi. Bu, yaşayanlar ve ölüler tarafından giyilen şeylerdi
Popüler Yengeç Taşı
Tüm sihirli muskalar arasında en yaygın olanı yengeç taşıydı ve binlercesi bulunurdu. Yengeç taşı, oyulmuş bir böcektir. Böcek kelimesi eski Mısır’da bir kelime oyunuydu, “kheper” olarak telaffuz edilirdi. Bu iki şeyi ifade ederdi – birincisi “böcek” anlamına gelirken, diğeri “var olmak” anlamına gelirdi. Dolayısıyla boynunuzda bir böcek taşırsanız, var olurdunuz. Bu, sürekli varlığı temsil ediyordu.
Yengeç taşıyla ilgili başka bir şey ve Mısırlıların yengeçlere ve böceklere ilgisi kötü biyolojiyle ilgilidir. Mısırlılar biyolojide gerçekten de çok iyi değillerdi. Yengeçlerin erkek ve dişi olmadan ürediğine inanırlardı. Onlara göre yengeçlerin sadece dişi veya belki sadece erkek olduğunu düşünüyorlardı. Bunun nedeni, yengeçleri – aynı zamanda scarabeus sacre olarak da adlandırılan gübre böceği – gübre toplarını önlerinde ittiklerini gördüler. Dişi, gübre topunun içine yumurtalarını bıraktığı için yumurtaları çıktığında yiyecekleri olacaktı ve bu, ufuk boyunca itilen büyük bir disk gibi görünüyordu. Bu çok özel bir hayvan olduklarını düşündüler, bu yüzden yengeç kutsal hale geldi.
Mısır’da yengeç taşı kutsal bir nesne haline geldi ve birçok farklı anlam taşıdı. Özellikle bu taşı takmak, kişinin sürekli olarak varlığını sürdürmesini ve korunmasını simgeliyordu. Aynı zamanda Mısırlılar için sembolizmi derindi ve farklı dönemlerde farklı anlamlar yüklediler.
Yengeç taşının bu kadar yaygın olmasının nedenlerinden biri, Mısır’da çok sayıda insan tarafından kullanılmasıydı. Hem zenginler hem de sıradan insanlar bu amuleti giyiyordu. Taşıyan kişinin güvenliğini ve yaşamının devamını koruyacağına inanılıyordu.
Yengeç taşı aynı zamanda ölülerle ilgili ritüellerde ve definlerde kullanılırdı. Ölülerin göğe yükselmesini ve sonsuz yaşama erişmesini simgelemek için cesedin üzerine yerleştirilirdi.
Bu nedenle yengeç taşı, Mısır mitolojisi ve kültüründe büyük bir öneme sahipti ve hem yaşayanlar hem de ölüler için hayatın devamlılığını ve korunmayı temsil eden güçlü bir sembol olarak kabul edildi.
Bu nedenle, Mısırlılar’ın giymeyi sevdiği başka bir şey de yengeç taşlarıydı. Ayrıca bunları mühür yüzükleri olarak da kullandılar. Yengeç taşının alt tarafında, düz kısmında, adınızı oyabilir ve şarap kavanozunuzu mühürleyebilirdiniz. Böylece hizmetçiler içeri giremezdi.
İlgili Yazılar
Ankh Sembolü
Bir diğeri de herkesin bugün hakkında bilgi sahibi olduğu sihirli muskalar arasında yer alır. Ankh, Mısır çaprazı olarak bilinen ve yaşamı simgeleyen bir semboldür. Üst kısmında bir döngü bulunur ve ardından düzenli bir çapraz gelir. Yani iki kol yatay ve dikey olarak uzanır.
Şaşırtıcı olan, ankh’ın belki de tüm muskalar arasında en nadir olanı olmasıdır. Onları hiç bulamayız. Kazılarda hiç bulunmazlar. Genellikle tapınaklara resmedilmiş tanrıları görürüz, onları tutarlar ve firavunun burnuna dokundurarak ona yaşam verirler. Bu nedenle bu, tanrılara ayrılmış bir şey olabilir. Çünkü bir muska olarak çok nadir bulunur.
Ölüler İçin Djed Sütunu
Djed sütunu adlı başka bir tılsım daha bulunmaktadır. Bu genellikle oyulmuş küçük bir tılsımdır. Bir sütunu andıran ve üzerinde bazı çizgiler bulunan bir görünüme sahiptir.
Bu, tanrı Osiris’in omurgasını temsil eder ve bunu takmak, istikrar sağlar. Çünkü istikrarı size omurga verir. Üzerindeki çizgiler, gerçekten omurilikleri temsil eder.
Tılsımlardaki Temel Unsurlar
Tılsımın malzemesi de büyülü özelliklere sahip olduğu için eşit derecede önemliydi. Örneğin, Osiris’in omurgası olan djed sütunu en iyi şekilde kemikten oyulmuşsa daha etkili kabul edilirdi. Çünkü elbette ki Osiris’in gerçek omurgası kemikti. Bu yüzden fikir, ilişkilendirme ne kadar yakın olursa, omurgayı ne kadar çok anımsatırsanız, aynı malzemeden yaparsanız, o kadar işe yarayabileceğiydi.
Bu tılsımlar için benzer şekilde önemli olan bir diğer unsurlar renkti. Mısır’lılar, malzeme kadar renge de büyük ilgi gösterirlerdi. Örneğin, bazen kırmızı kanı temsil ederdi. Ve “Isis’in düğümü”, elbisesini bağlamak için kullandığı bir düğüm, her zaman kanla ilişkilendirilen kırmızı olmak zorundaydı. Yani sadece tılsım kendisi değil, aynı zamanda rengi ve malzemesi de önemliydi.
Antik Mısır’da Tılsımların Anlamı Hakkında Sık Sorulan Sorular
S: HORUS’UN GÖZÜ NEDİR?
Horus’un gözü, tüm tılsımlar arasında en popülerlerden biriydi. Genellikle Horus’un doğan tanrısı gözünü temsil eden boyun etrafında takılan küçük bir nesneydi. Horus’un gözü, sağlığın sembolü haline gelir. Dolayısıyla sağlıklı olmak istiyorsanız, Horus’un gözünü takardınız.
S: NEDEN BİR YUSUFÇUK TAKILIRDI?
Yusufçuk, oyulmuş bir böcektir. “Beetle” (böcek) kelimesi, antik Mısır’da “kheper” olarak telaffuz edildiğinde, hem “böcek” anlamına gelirken hem de “var olmak” anlamına gelirdi. Dolayısıyla, boynunuzda bir yusufçuk takarsanız, varlığınızı sürdüreceğinizi simgeliyordu. Bu, sürekli varoluş için kullanılırdı.
S: DJED SÜTUNU NEYİ TEMSİL EDER?
Djed sütunu, tanrı Osiris’in omurgasını temsil eder. Omurga size istikrar sağlar, istikrar kazandırır.
Çeviri: Büşra Eraltuğ