Mezar içerisinde sürdürülen konservasyon çalışmaları 10 yıl gibi bir sürenin sonunda tamamlandı.
Los Angeles merkezli Getty Conservation Enstitüsü (GCI) ve Mısır Antik Eserler Bakanlığı tarafından yürütülen proje, 3000 yıllık mezarın duvar resimlerini stabilize etme, ziyaretçiler için daha kullanışlı ve dekoratif engeller koyma ve ilerleyen zamanlarda mezara zararı önlemek için yeni havalandırma sistemi kurmayı içeriyordu.
Egyptolog ve Mısır Antik Eserler Bakanı Zahi Hawass, “Koruma ve onarım, bu büyük medeniyetin miraslarını geleceğe aktarmak ve sonsuza dek yaşaması için önemlidir” dedi.
Tutankhamun, Mısır’ın Yeni Krallığı döneminde MÖ. 1341 yılında doğmuştur. Egemenliği 9 yaşında başlar çok gençken ölür.
İngiliz Egyptolog Howard Carter siteyi bozulmamış durumda bulduğunda Kral Tut’un mezarı 1922’de tüm dünyada yankı uyandırdı. Mısır’ın Krallar Vadisi’ndeki pek çok diğer kraliyet mezarı antik çağlarda yağmalanırken, Tutankhamun’un mezar odası girişi engelleyen çamur ve kayalar sayesinde bozulmadan duruyordu.
Carter ve ekibi 10 yıllık zamanını mezar içerisindeki eserleri temizleyerek geçirdi. Araştırmaların ardından site önemli bir turizm cazibe merkezi haline geldi.
Fakat bu yoğun ziyaretçi bazı sorunlarıda beraberinde getirdi. Mezarın içerisindeki kırılganlık çevreyi tehdit eden nem ve karbondioksit seviyelerinin artmasının yanı sıra içeriye taşınan tozda ciddi bir problemdir.
Restorasyon sırasında duvar resimlerinde mantar gibi büyümesinden korkulan gizemli kahverengi lekelerin araştırılması da başka bir konuyu içeriyordu.
Konservatörler, lekelerin mikrop olduğunu doğruladılar ancak uzun süre önce oluşmuşlardı. Carter 1922 yılında mezarı açtığından beri aslında yayılmamışlardı. Dahası, mikroplar boya katmanı içerisinde büyüdüğünden duvar resimlerine zarar vermemişti.
Kralın mezarı koruma halinde ve ziyaretçilere açık. Mezar içerisinde Tutankhamun’un annesinin mezarını da görebileceğiniz gibi tüm orijinal eserler sergilenmektedir.
Egyptolog Kent Weeks, yayımlanan restorasyonla ilgili bir videoda, “bu nesnelerin tümü arkeolojik bir kazının alanı tahrip etmesi sonucu açığa çıkarılmıştır ve kazma sürecinin ardından çok ciddi şekilde korunmalıdır” dedi ve “arkeolojik çalışmaların en önemli ayağını konservatörler oluşturmaktadır” diye ekledi.
Çeviri: Tolga Candur