Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Bir Fincan Çay ile Dünyayı Keşfedin

Bergamot aromalı Early Grey'den, Japonya'nın Matcha, Tayvan'ın Bubble Çayına... Zengin aromalarla demlenmiş hepsi birbirinden güzel bu leziz içeceklerle dünyayı keşfetmeye hazır mısınız?

0 1.037

Bergamot aromalı Early Grey’den, Japonya’nın Matcha, Tayvan’ın Bubble Çayına… Zengin aromalarla demlenmiş hepsi birbirinden güzel bu leziz içeceklerle dünyayı keşfetmeye hazır mısınız?

Sıcaklıklar düşmeye devam ederken, hepimiz bavullarımızı toplayıp dünyayı gezmek için adeta gün sayıyoruz. Soğuk kış gecelerinde çoğumuz kanepelerde battaniyelerimize sarılmış durumdayız. Öyleyse niçin bir fincan çayın keyfini uluslararası sınırların ötesine geçmek için kullanmıyoruz?

Elinize bir fincan çay alın ve kendinizi çayın kokusuyla ve tadıyla uzak diyarlara doğru bırakın. Bu yazımızda sizlere birbirinden farklı çayların tadını keşfedebileceğiniz bir liste hazırladık.

  • Early Grey, İngiltere

İkindi çayı dünya üzerinde en çok Londra’da yaygındır. Saatler öğleden sonra 5’i vurduğunda bunun tek bir açıklaması olabilir: Tatlı ya da tuzlu çeşitli atıştırmalıklar eşliğinde içilen sütlü siyah çay nam-ı diğer, Beş Çayı. Bir gelenek haline gelen bu ikindi çayı ritüeli 1840’lara dayanır. Akşam yemeği vakti gelene kadar açlığı gidermek için bir küçük ara öğün olarak düşünülmüştür. Bugün bile gençler ve yaşlılar şehrin en güzel ve ünlü çay evlerinde dinlenerek arkadaşları ve aileleriyle vakit geçirirler. Tüketilen en popüler çaylardan biri olan Early Grey ise siyah çay yaprakları ile bergamot esansının lezzetle buluşmasının en güzel sonucudur.

  • Bubble Tea, Tayvan

Tayvan’ın başkenti Taipei’de ve ülkenin diğer tüm şehirlerinde çay basit bir içecekten çok daha fazlasıdır. Otantik bir sanat biçimi, her öğüne damgasını vuran bir ritüelin ana konusudur. Zaman içinde farklı biçimler ve farklı tatlar alan gerçek bir özveri ürünü… İşte size Bubble Tea. İnci çayı ya da baloncuklu çay olarak da adlandırabileceğimiz bu çay son zamanlarda tüm dünyada bir trend haline geldi. Yenilebilir tapyoka incilerinden yapılan ve pipetle tüketilen tatlı soğuk bir çay çeşididir. Bu renkli ve lezzetli içecek, Tayvan’ın tarihi ve yeniliği akıllıca birleştirerek eski gelenekleri nasıl canlı tuttuğunun en güzel örneğidir.

  • Rooibos, Güney Afrika

Hoş ve hafif bir tada sahip olan Rooibos, Güney Afrika’dan evlerimize gelen en güzel lezzet. Tek başına aroması bile dünyanın en büyüleyici topraklarından birinin tüm doğal unsurlarını zihnimizde canlandırmamıza yetiyor. Mineral ve C vitamini bakımından zengin olan bu demleme çay tam anlamıyla bir susuzluk giderici. Cape Town şehrinin kuzeyindeki Cederberg dağları yerlileri tarafından tüketilen bu çay, lifi kırılan, öğütülen ve yaklaşık 8 saat mayalanmaya bırakılan küçük bir çalıdan elde ediliyor. 8 saatin sonunda, elde edilen ürün açık havada güneşte kurutuluyor. Bir fincan Rooibos çayı ile Güney Afrika’ya hiç bu kadar yakın olmamıştınız.

  • Yeşil Çay, Çin

Çin, çay yapraklarının ilk kez keşfedildiği yerdir. Ülkenin güney kesimlerinde 3. yüzyıla dayanan bu içecek ilk olarak buharla pişirilen çay yapraklarının bir havanda dövülmesi ve sonrasında pirinç, zencefil, tuz, portakal kabuğu, çeşitli baharatlar, süt ve bazen de soğan ile beraber kaynatılmasıyla hazırlanırdı. Dünyanın en iyi yeşil çayı olarak kabul edilen Long Jing meyvemsi tadı ve kavrulmuş yapısıyla bilinir. Şimdilik kapalı gözlerle deneyimlediğiniz bu tat, gelenekleriyle bin yıllık zengin bir medeniyetin özelliklerini ortaya çıkarmaktadır.

  • Matcha, Japonya

Çay geleneğinin 12. yüzyılda ortaya çıktığı bir ülke Japonya. Yeryüzünün bu eşsiz coğrafyasında yerel ritüeli keşfetmek için bir lezzet yolculuğu yapmaya ne dersiniz? Kyoto yakınlarındaki Uji, ülkenin en eski Matcha üreticilerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor. Toz haline getirilmiş bu yeşil çayın inanılmaz faydalı özelliklere sahip olduğu hatta Batı dünyasının çay tiryakileri arasında bile oldukça popüler bir hale geldiği söyleniyor. Bir fincan Matcha Çayı ile güneşin doğduğu bu toprakları gezmeyi unutmayın.

İlgili Yazılar
  • Seylan Çayı, Sri Lanka

Hint Okyanusu’ndaki bu yeşil ada, dünyanın en büyük çay üreticilerinden biridir. Ülkenin orta kesimlerinde bulunan ılıman ve nemli iklim, çay yetiştiriciliği için ideal koşulları sağlar. Sri Lanka’da Seylan çayı üretimi için en önemli yerlerden biri, deniz seviyesinden yaklaşık 6.560 fit yükseklikte bulunan Nuwara Eliya şehridir. Sri Lanka’nın dağlık bölgelerinde muhteşem manzaralar eşliğinde ve parlak yeşil çay tarlaları boyunca trenle seyahat edin ve bir fincan Seylan çayının tadını çıkarın.

  • Yerba Mate, Brezilya

Sıcak veya soğuk olarak hazırlanabilen Yerba Mate çayı kafein, vitamin, mineral ve antioksidanlar açısından zengindir. Vücut ve zihin sağlığını geliştirmek gibi faydaları vardır. Güney Brezilya, Paraguay, Arjantin, Uruguay, Bolivya, Şili gibi ülkelerde Mate, geleneksel bir şekilde içi oyularak ve kurutularak şişe haline getirilen su kabaklarından elekli bir pipet (bombilla) yardımıyla içilirdi. Yerba Mate, Rio de Janeiro sahillerinde yaygın olarak tüketilmektedir. Soğuk ve çoğu zaman limon suyuyla içilen bu içecek, şehrin kültürel mirasının bir parçası haline geldi.

  • Iced Tea, ABD

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki soğuk çay kültürü 19. yüzyılın ortalarına dayansa da bu içeceğin popüler olması St. Louis’teki 1904 Dünya Fuarı’nda gerçekleşmiştir. Serinletici bu soğuk içecek, Amerika’da tüketilen çayın yaklaşık %85’ini oluşturur ve çeşitli şekillerde hazırlanabilir. Çay yaprakları, daha zengin bir aroma sağlamak için gece boyunca çok düşük ısılarda demlenmeye bırakılır. Buzlu çay genellikle bir dilim limon ile aromasız bir şekilde servis edilir. Böylece müşteriler kendi damak zevklerine göre çaylarını aromalandırabilirler. Ancak güney eyaletlerinde ise soğuk çayın aromalı bir şekilde servis edilmesi daha yaygındır.  Yaratıcı olun ve soğuk çayınızı farklı aromalarla renklendirin.

  • Gorreana, Azor Adaları

Azor Adaları’nın en büyüğü olan São Miguel adası, Avrupa’nın en eski ve tek çay tarlasını bünyesinde barındırıyor. Azor Adalarına ekilen ilk çay tohumunun 19. yüzyılda Brezilya’dan geldiği söyleniyor. Bugün São Miguel, tamamı organik olmak üzere yılda yaklaşık 33 ton siyah ve yeşil çay üretiyor. Üretimin küçük bir kısmı adada kalırken geri kalanı Avrupa ve Güney Amerika’daki çeşitli ülkelere ihraç ediliyor. Bu çay, dünyanın diğer bölgelerinde üretilen çaylara kıyasla biraz daha yumuşak bir tada sahip.

  • Nane Çayı, Fas

Fas kültürü ve nane çayı birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Nereye giderseniz mutlaka bir fincan nane çayı ikram edilir. Misafirperverliğin de en güzel ifadesidir. Nane çayı hazırlamak zaman alan bir ritüeldir, ancak ne kadar zaman alırsa alsın sonuç kesinlikle buna değer. Bu sıcak içeceği yapmak için, metal bir demlikte Çin’in yeşil çayı ve taze nane yaprakları şekerle birlikte kaynatılır. Sonrasında çay içilmeden önce bardaklara ve bardaklardan tekrar demliğe boşaltılır. Bu işlem çayın aroması hazır olana kadar birkaç kez tekrarlanır. Bir fincan nane çayıyla Kuzey Afrika’nın tüm havasını içinizde hissedeceksiniz.

Çeviri: Gürkan Çimen

Kaynak musement

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More