Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Koronavirüs Salgınıyla Alakalı 10 İlginç Bilgi

Bu yazımızda işin ciddi tarafından çok konu ile ilgili biraz daha enteresan ve şimdiye kadar pek ilgilenilmemiş olan merak uyandırıcı bilgilere odaklanacağız. Bizce mutlaka okumanız gereken bir yazı.

0 4.459

Yeni bir yılla birlikte gelen olağan iyimserlik 2020’de uzun sürmedi. İran ve ABD çatışmasının tetiklediği potansiyel bir dünya savaşı tehdidi ile gerçek bir koronavirüs salgını arasında yaşanan son birkaç ay gergin zamanlar yaşattı. Geçirdiğimiz bu gergin ve korkutucu dönemde internet söylentiler ve yanlış bilgilerle dolu gibi görünüyor ve bu yanlış bilgilerin yarattığı tepkilerde azımsanamayacak durumda.

İlk yanlış anlaşılmayla başlayalım. Koronavirüs COVID-19 olarak adlandırılmaz. Bunun yerine, COVID-19, virüsün neden olduğu hastalığın adıdır. Bu virüs SARS-CoV-2 (şiddetli akut solunum sendromu koronavirüs 2) olarak adlandırılmıştır. AIDS ve HIV gibi düşünün. AIDS hastalığın adıdır. HIV, AIDS’e neden olan virüstür.

Ancak bu yazıda işin ciddi tarafından çok konu ile ilgili biraz daha ilginç ve şimdiye kadar pek ilgilenilmemiş olan merak uyandırıcı bilgilere odaklanacağız.

Corona Bira Markası Bu Salgından Olumsuz Etkilendi

Bu ünlü marka için kesinlikle şanssızlık! Corona bira logosunun üzerinde bir taç var. “Korona” kelimesi İspanyolca ve Latince “taç” anlamına geliyor. Tesadüfen, koronavirüs de adını virüs parçacıklarının yüzeyinde bulunan taç benzeri sivri yapılardan almıştır. [1]

Bazı insanlar yeni virüsü ilk duyduklarında, kafaları karıştı hatta bazıları bu virüsü Corona bira markasıyla ilişkilendirmiş bile olabilir. Hatta ve hatta virüsün bira içerek yayıldığına inanmış olabilirler. Çeşitli kaynaklar farklı sonuçlar bildirdiği için bu yanlış inancın biranın satışları üzerindeki etkisinin ne olduğunu söylemek şu an için mümkün değil.

https://twitter.com/JG_Report/status/1233801196810297344

Tweet Çevirisi:

1 İçki içen Amerikalıların % 38’i artık @corona almayacaklarını söylüyor.

2 Bira içen Amerikalıların % 16’sı, #Corona birasının #coronavirus ile ilişkili olup olmadığı konusunda kafası karışık. Ayrıca @ YouGov’un Corona bira değerlendirme puanı 75’ten 51’e düştü.

Bir İngiliz pazar araştırma şirketi olan YouGov’a göre, Corona birasının buzz skoru – markanın popülaritesinin bir ölçüsü – 2020’nin başından beri 75’ten 51’e düştü.

Virüs Tehlikesini İlk Açıklayan Bilim İnsanı Covid-19 Nedeniyle Öldü

Koronavirüs sanki kendisi ile ilgili her tanığı ortadan kaldırmaya çalışıyor gibi. Virüs ile ilgili ilk bilgileri veren, Li Wenliang, COVID-19 ile enfekte olmasının ardından hayatını kaybetti. Wuhan Merkez Hastanesinde çalışan Çinli bir doktor olan Li’nin, ortaya çıkan bu virüsün tehlikeleri hakkında sesini yükselten ilk insan olduğu biliniyordu.

30 Aralık 2019 gibi erken bir tarihte Li, sağlık görevlilerini bir salgın olasılığı konusunda uyardı. Bunun üzerine hükümetin durumu halının altına süpürme politikasına uygun olarak Çin polisi ona “yanlış yorumlar yapmayı” durdurmasını tavsiye etti.

Li’nin talihsiz ölümünden sonra Çin halkının büyük bir kısmı anlaşılır bir şekilde üzgündü. Bu üzüntü, “Wuhan hükümeti Dr Li Wenliang’a bir özür borçlu” ve “konuşma özgürlüğü istiyoruz” hashtaglerinin Çin sosyal medya sitesi Weibo’da trend olmasını sağladı. Çin hükümeti her iki hashtag’i de sansürledi.[2]

Bu son tartışma sadece Çin yetkilileri ve halkı arasındaki zor ilişkiye yeni bir bahane yarattı. 2019’da, Anakara Çin ile Hong Kong arasındaki gerilim, Hong Kong’un hükümetin politikalarına karşı direnmesi nedeniyle bir kırılma noktasına ulaşmıştı.

Bu konudaki orjinal tweet ve habere aşağıdaki bağlantılardan göz atabilirsiniz.

Li Wenliang: Coronavirus death of Wuhan doctor sparks anger 7 February 2020 from BBC News https://t.co/94IxKPNnrj

— Zhang Fei ?? (@ZhangFei4321) March 7, 2020

Korona Virüs Erkekler İçin Daha Öldürücü

Çinli bilim adamları, erkeklerin ve kadınların aynı şekilde koronavirüs tarafından aynı şekilde enfekte olduklarını ortaya koydular. Ancak Çin’deki ölümler, erkekler için yüzde 2,8 oranında, kadınlar için yüzde 1,7 oranında gerçekleşti, bu da erkeklerin virüsle enfekte olduklarında ölme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu istatistiklerin her iki grupta da enfeksiyon oranına bağlı olarak değişebileceğini göz önünde bulundurarak gelecek yeni bilgilerle bu oranların revize edilebileceğini de unutmamak gerekiyor.[3]

Şu anda, cinsiyet kaynaklı ölüm oranı farklılığının en olası nedeni, bilim adamlarının zaten bildiği bir şeye bağlanabilir: Kadınların bağışıklık tepkisi erkeklerden daha güçlüdür.

Bunun kesin nedeni hala bilinmemekle birlikte, ya kadınlarda daha yüksek östrojen hormon seviyelerine ya da her kadının bir erkekte bulunan tek X kromozomuna kıyasla iki X kromozomuna sahip olmasından kaynaklandığına inanılmaktadır.

Her iki faktör de bağışıklığa katkıda bulunuyor olabilir. Bu farklılığın evrimsel nedenlerle ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor çünkü kadınlar çocuk sahibi olmak ve onları beslemek için uzun süre sağlıklı kalmak zorundadır.

COVID-19 Şu Ana Kadar SARS’tan Daha Fazla İnsanın Ölümüne Neden Oldu

Bu yazının kaleme alındığı günlerde bu yeni salgında yaklaşık ücüncü aydayız (25 Mart). Panik olmamızı sağlayacak gerçek nedenlerimiz var mı peki?

İlk bakışta, olabilir gibi görünüyor. Mutlak anlamda, Wuhan gribi, 2000’lerin başında başka bir koronavirüs suşunun neden olduğu SARS’dan (ciddi akut solunum sendromu) daha fazla insanı öldürdü. Ancak, yüzdeler farklı bir hikâye anlatıyor.

Bu yazı itibariyle 101.906 kişi COVID-19 ile enfekte oldu ve ve 3.465 kişi öldü.[4] Öte yandan, 8.098 kişi SARS ile hastalandı ve 774 kişi öldü. Şimdiye kadar, COVID-19’un toplam ölüm oranı yüzde 3.4 iken SARS’tan ölüm oranı yüzde 9.6 idi.

Tabii ki, COVID-19’dan her ölüm çok fazla. Ancak bu hastalıkla ilgili önemli bir endişe, ne kadar kolay ve sinsice yayılabileceğidir. Enfekte bir kişinin 1,8 metre (6 ft) yakınındaysanız, risk altında olduğunuz kabul edilir. Bu, herhangi bir metroyu kirlenme için potansiyel bir sıcak nokta haline getiriyor.

Ayrıca, bir kişinin semptom geliştirmesi iki hafta sürebilir. Bu, bu da yeni virüse neredeyse soğuk algınlığı kadar kolay yakalanmaya neden olur, bu nedenle COVID-19 çok daha fazla kişinin ölümüne neden olmakta.

Korona Virüs 2020’de Dünya Ekonomisini De Öldürecek

Küresel ekonomi de bir şekilde canlı gibi davranıyor ve 2020’ye çok kötü haber ve olaylarla başladı. Dünya Bankası’na göre, 2020’de küresel büyüme için ilk tahminler yüzde 2,5 idi ve bu 2019’da yaşanan kriz sonrası gerçekleşen düşük seviyenin biraz üzerinde.[5]

İlgili Yazılar

İşleri daha da kötüleştiren şey, koronavirüs salgınının, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olan Çin’i etkiliyor olması. Şubat 2020’de Çin’deki Reuters ekonomistler anketine göre, Çinli ekonomistler, ülkelerinin 2020’nin ilk çeyreğinde yıllık ekonomik büyümesinin bir önceki çeyrekte gerçekleşen yüzde 6,0 büyümeden yüzde 4,5’e gerilemesini bekliyorlar.

Bu düşüşteki en önemli etken Korona virüs salgını ve bunun hepimizi etkilemesi bekleniyor. Bununla birlikte, bu ekonomistler, salgının etkili bir şekilde kontrol altına alınması durumunda ekonomik büyümenin oldukça hızlı bir şekilde toparlanabileceğini tahmin ediyorlar.

Bir salgın ekonomiye nasıl bu kadar dramatik bir şekilde zarar verebilir?

İnsanlar şu anda virüse maruz kalmaktan korktukları için seyahat etme ve diğer hizmetleri kullanma eğiliminde değiller. Ancak, insanlar evlerinde karantina altında yaşarken Netflix ve diğer içerik- akış platformlarının gelirlerinde bir artış bekleniyor.

Bazı İnsanlar Coronavirüsün Bir Biyolojik Silah Olduğunu Düşünüyor

İnternetin olduğu her yerde komplo teorileri de oluyor. COVID-19 salgını, İnternet’teki insanlar tarafından (bir kaç kişi ve sayfa göz ardı edilirse) şaşırtıcı derecede olgun bir şekilde ele alınmıştır. Bununla birlikte, Wuhan dışında, özellikle Güney Kore ve İtalya’da yeni vakaların artması, bazı insanların bu durumla ilgili şüpheli bakışlar geliştirmesine neden oldu. Bu konuda ilk açıklamaları yapan doktorun gizemli ölümü de komplo teorisyenlerinin ekmeğine yağ sürdü.

Bu spekülasyonlar doğru olmadığı birçok bağımsız bilim insanı tarafından ifade edildi, ancak yine de bu teoriler birçok insanın dikkatini çekmiştir. Bir teoriye göre Çin, koronavirüsü bir silah olarak tasarladı. Virüs daha sonra tarımsal genişleme için yer açmak üzere serbest bırakıldı.

Politikacılar bile zaman zaman kendilerini bu komplo ateşine kaptırmış görüntüler veriyorlar. Örneğin, ABD Senatörü Tom Cotton da Çin hükümetini faullü oynamakla suçladı.[6]

Diğer Her Şey Gibi Virüs De Irkçılık Ve Politikanın Konusu Oldu

Wuhan gribi, Çin kaynaklı ilk salgın değildir. Herkesin bildiği gibi, SARS ve Asya gribi de orada başladı. Bu yeni salgının yarattığı korku ve belirsizlik üzerine Asyalılar ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla uğraşmak zorunda kalıyorlar.

Çin karşıtı düşünce son iki aydır giderek güçlenmekte. Bu tepkiler belki de anlaşılabilir ancak kesinlikle makul değil. Diğer uluslara yayılmanın çoğu, Asyalı olmayanların Çin’i ziyaret etmeleri ve ülkelerine dönmelerinden kaynaklanıyor. Yani yayılım genellikle Asyalılar aracılığı ile olmuyor.

Çinli insanlara karşı yabancı düşmanlığı raporları yaygınlaşıyor. “Hey, virüs çocuk! Bizi enfekte etme “Vancouver’daki Çinli-Kanadalı bir öğrenciye bu şekilde bağırıldı. Başka bir örnekte, # ChineseDon’tCometoJapan hashtag’i Japon kullanıcıları arasında Twitter’da trend oldu. Öte yandan, Çin hükümetinin virüs hakkında açık olmaması veya açıkça yalan söylemesi, bu konuda tepkilerin artmasına neden oluyor.[7]

Koronavirüs İle İlk Karşılaşmada Hayatta Kaldıktan Sonra Bile Bağışık Değilsiniz

Yıldırım aynı yeri iki kez vurabilir mi? Evet, bu elektrik hatlarındaki aşırı gerilim koruyucularının var olma nedeni. Ne yazık ki, koronavirüs söz konusu olduğunda, aynı prensip geçerlidir.

Diyelim ki virüsü yakaladınız ve iyileşerek normal hayatınıza geri dönebildiniz. Artık bir probleminiz kalmadı, değil mi?

Hayır bu doğru olmayabilir. Son zamanlarda, Japon bir kadına ikinci kez COVID-19 teşhisi kondu. Kadın Osaka’da bir tur otobüsü rehberi, bu da etkileşimde bulunduğu kişi sayısı nedeniyle onu daha kolay enfeksiyona maruz bırakıyor.[8]

Bu haber korkutucu çünkü hastalığın potansiyel etkisini artırıyor. Ayrıca, etkili bir aşının geliştirilmesini daha az uygulanabilir hale de getiriyor. Bilim adamları hala koronavirüsün aynı kişiyi nasıl iki kez enfekte edebileceğini veya çift pozitif sonuçların başka bir açıklaması olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar.

Her Şey Yarasalar, Yılanlar Ve Hatta Karınca Yiyenler İle Mi Başladı?

Bu noktada, birçok insan yeni tip koronavirüsün en olası başlangıç noktasını duymuştur: yarasalar. Yabani hayvanların dış mekân pazarlarında satın alınabildiği ve yenilebildiği için Çin’in kendine özgü bir yerel mutfağı var. Bu yerel mutfak oldukça lezzetli (ve oldukça ürpertici) olduğu iddia edilen bir yarasa çorbasını da içerir.

Bilim adamları şu anda virüsü insanlara aktarmaktan hangi hayvanın sorumlu olduğunu belirlemeye çalışıyorlar, ancak hala emin değiller. Diğer iki potansiyel suçlu ise, yılanlar ve karınca yiyenler.[9]

Karınca yiyenlere aşina değilseniz, tehdit altındayken bir top gibi kendi içlerine kıvrılabilen pullu gövdeli sevimli memeli fotoğraflarından belki onları hatırlarsınız. Karınca yiyenlerin doğal yaşam alanları Asya ve Afrika’dır. Ancak bu yaratıklar tüm dünyada insanlar tarafından alınıp satılıyorlar, çünkü incelikli görünüşleri insanlara cazip geliyor. Eğer insanlar vahşi hayvanları kendi hallerine bırakırlarsa, tüm bu felaketin önlenebileceğini düşünmek aslında oldukça makul.

Virüs Tespit Eden Robot New York’ta Geziyor

Şubat 2020’nin başlarında New York’ta olsaydınız, Isaac Asimov’un I-Robot öyküsünden fırlamış gibi görünen bir figürle karşılaşmış olabilirdiniz. Bu sibernetik sağlık görevlisi Pennsylvania merkezli bir şirket olan Promobot tarafından yaratıldı. Droid parkların içinde ve çevresinde test edilmeye başladı.

152 santimetre uzunluğundaki robot, sokaklarda dolaşıp insanlara ateşleri olup olmadığını sorarak koronavirüs için tarama yapabiliyor. Bryant Park’ta robot, izin alınamadan yapılan bu denemeler nedeniyle hızlı bir şekilde yasaklandı.

Droid ile yolda karşılaşan bazı kişiler onu “sevimli” olarak nitelendirdi. Diğerleri bunun “aşırı” ve ürkütücü olduğunu ifade ettiler. (Sanırım bu robotun Pitbull şarkıları ile dans edebileceğini ve Beatles’ın şarkılarını söyleyebileceğini bilmiyorlardı.)

Promobot’un kurucusu Oleg Kivorkutsev, amaçlarını “İnsanlara virüsü anlatmaya çalışmak. . . [ve] soruna dikkat çekmek’’ olarak ifade etti”[10]

Çeviri: Özgür Yolcu

Kaynak Listverse

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More