Ölümcül Salgınlar Hakkında 8 Komplo Teorisi
Şu sıralar neredeyse dünyanın her yerinde bir salgın bitmeden diğeri başlıyor. Üstelik bu salgınlar geniş çapta paniğe ve günlük hayattaki aksamalara neden oluyor. Biz de ölümcül salgınlar hakkında olası 8 komplo teorisini sizler için derledik.
Şu sıralar neredeyse dünyanın her yerinde bir salgın bitmeden diğeri başlıyor. Üstelik bu salgınlar geniş çapta paniğe ve günlük hayattaki aksamalara neden oluyor.
Örneğin, koronavirüsünün aniden yayılmasının ardından dünya genelinde yüzlerce uçuş iptal edildi. Hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla zorunlu izolasyon süreleri uygulandı, 1 kişide virüs belirtisi görüldüğü için 6000’den fazla gemi yolcusunun karaya ayak basmasına izin verilmedi. Bunun dışında, sağlık çalışanlarının kafasını kaldıracak zamanı yokken bir de türlü komplo teorileri ortalıkta dolanıyor. Biz de ölümcül salgınlar hakkında 8 komplo teorisini sizler için derledik.
8- HIV/AIDS
HIV salgını tarihteki en korkunç hastalıklardan biri olarak görülüyor. Çıktığı zamanlarda, doktorlar bunun ne tür bir salgın olduğunu, nasıl yayıldığını ve nasıl tedavi edileceğini bilmiyorlardı. Bugüne kadar 32 milyondan fazla insan HIV/AIDS hastalığından dolayı hiçbir tedavi göremeden yaşamını yitirdi. Hastalığın gerçekleri hakkında insanları bilgilendirmek için büyük çaba gösterilmesine rağmen, komplo teorileri geniş bir alana yayıldı.
1999’da Kaliforniya’da kapı kapı dolaşarak yapılan bir anket, katılımcıların yaklaşık %27’sinin HIV/AIDS’in federal hükümet tarafından siyahi insanlara karşı bir silah olarak üretildiğine inandığını gösterdi. ABD’de 2005 yılında yapılan bir telefon anketine göre ise katılımcıların %20’sinden fazlası hala AIDS’in “siyahi vatandaşlardan kurtulmak için üretildiğine” inanıyor.
2004 yılında, Latin Amerikalıların %55’i ABD hükümetinin elinde HIV aşısının olduğunu fakat bunu halka açıklamadıkları konusunda emindi.
1999-2008 yılları arasında, Güney Afrika başkanı Thabo Mbeki HIV/AIDS hastalığını ısrarla inkar etti. Ardından, hastalığı tedavi etmek için gerekli antiretroviral ilaçlar sağlamak yerine, patates ve pancar gibi bitkisel ilaçları teşvik eden bir sağlık bakanını göreve getirdi. Bu da dolaylı olarak 360.000’in üzerinde insanın HIV virüsü sebebiyle doğru tedavi alamadan hayatını kaybetmesine yol açtı.
7- Sıtma
2019’da Burundi’de bir sıtma salgını çıktı ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki Ebola virüsü kadar insanın ölümüyle sonuçlandı. Salgın ülke nüfusunun yarısını etkiledi ve Ocak ve Temmuz ayları arasında yaklaşık 1.800 kişi bu hastalıktan hayatını kaybetti. Genel olarak, bu süre zarfında yaklaşık altı milyon sıtma vakası kaydedildi. İsimsiz kalmak isteyen bir yetkiliye göre, Burundi Hükümeti, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden henüz 1 yıl geçmediği için ve vatandaşlar devletin sağlık politikasının başarısız olduğunu düşünmesinler diye olağanüstü hal ilan etmedi.
Sanki bu yeterince korkunç değilmiş gibi tabi ki sıtma tedavisi çabaları hakkında birkaç komplo teorisi var. Örneğin, Gana Sağlık Servisi 2019’da sıtma aşısını ülkeye getireceğini açıkladığında aşının sıtmayı iyileştirmeyeceği, bunun Afrika’daki nüfusu azaltmak amacıyla üretildiğine dair söylentiler yayılmaya başladı.
6- Dang Humması
2019’da Fildişi Sahilleri (Côte d’Ivoire) ve Réunion Adası ile birlikte birçok Afrika ve Orta Doğu ülkesinde dang humması başladı ve en yüksek enfeksiyon oranlarının kayda geçtiği duyuruldu.
Bilim adamları, virüsün sivrisineklerin içinde çoğalmasını engelleyen Wolbachia bakterisinin yardımıyla dang hummasıyla mücadele halindelerdi. Bu salgının en büyük taşıyıcısı olan Sarı Humma Sivrisineği, doğası gereği Wolbachia tarafından enfekte olmadığından, bilim adamları bu sivrisinekleri laboratuvar ortamında enfekte ediyorlar.
Dang humması salgınını durdurma yolundaki bu büyük çabaya rağmen, Wolbachia bakterisiyle ilgili komplo teorileri halen devam etmekte. En temel teori, dang humması salgınıyla savaşmak yerine, Wolbachia’nın insanlarda viral enfeksiyon olasılığını artırarak daha fazla sorun yaratıyor olması. Hatta Bill Gates’in Dünya’daki nüfus artışını durdurmak için Wolbachia’yı kullandığı hakkında garip bir teori bile söz konusu.
5- Nipah Virüsü
Nipah virüsünün domuz veya yarasa gibi meyveyle beslenen enfekte hayvanlardan geçtiği biliniyor, ayrıca insandan insana yayılabilen bir virüs. Belirtileri arasında ateş, baş ağrısı ve nefes almada zorluk sayılabilir. Virüsün komplikasyonları, nöbetlere ve beynin iltihaplanmasına yol açabiliyor.
2018’de Kerala’daki Nipah virüsü salgını 17 can aldı. Bunun ardından meyve yarasaları incelendi ve 10 Haziran 2018 bu hayvanların taşıyıcı olduğu doğrulandı. 4 Haziran 2019’da Kochi’de yeni bir vaka olduğu bilgisi alındı, fakat bu vakanın da iyileşmesiyle o zamandan beri yeni bir vaka bildirilmedi. Bununla birlikte, bu virüsün ilaç şirketlerinin satışlarını artırmak amacıyla çıkardığı bir “aldatmaca” olduğunu söyleyen iki komplo teorisyeni Haziran 2019’da tutuklandı. Ayrıca hükümetin ve bu şirketlerin “birlikte” çalıştıklarını da ima etmişlerdi. Polisler, o zamandan beri Nipah virüsünün meyve yarasalarından geçtiği hakkındaki bilimsel bulguların yalan olduğunu iddia eden diğer insanlara odaklandılar. Bu teorisyenler, insanların semptomları varsa hastaneye gitmemesi gerektiğini, bunun yerine beslenme şekillerini değiştirmeleri ve daha fazla su içmeleri gerektiğini söylüyorlardı.
4- H1N1 Domuz Gribi
İlgili Yazılar
2009 H1N1 grip virüsü (domuz gribi) salgınının dünya çapında 500.000’den fazla insanı öldürdüğü tahmin ediliyor. Öncelikle çocukları, genç ve orta yaşlılar bu virüsten etkilendi. Salgının 10 Ağustos 2010’da bittiği ilan edilirken, virüs her yıl mevsimsel grip virüsü olarak baş göstermeye devam ediyor.
Smashing Pumpkins grubun solisti Billy Corgan, Ekim 2009’da H1N1 virüsünün gerçek olduğunu kabul ederken, sıradan vatandaşları korkutma amacıyla “insan eliyle” üretildiğine inanıyordu. Ayrıca Corgan, Obama’nın ulusal acil durum ilanını şüpheli gördüğünü, bunun gereksiz olduğunu ve o zamanki durum için doğru olmadığını ortaya koydu. Bunun yanı sıra, aşı yapan hiç kimseye güvenmediği için bu virüse bağışıklık kazanmak adına herhangi bir takviye almayacağını söyledi.
Başka bir komplo teorisine göre ise, Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm insanlarda panik yaratmak için ilaç şirketleriyle birlikte çalıştığına yönelikti.
3- Zika Virüsü
Zika Virüsü ilk kez 2015 yılında Brezilya’da tespit edildi. Virüsün neden olduğu zika ateşi çok geçmeden Güneydoğu Asya ve Pasifik’teki adaların yanı sıra Güney ve Kuzey Amerika’ya da yayıldı. Salgın Kasım 2016’da sona erdi. Salgın sırasında Zika Virüsü ile ilgili endişeler arttı ve virüs anormal derecede küçük kafalarla doğan bebekler gibi ciddi doğum kusurlarına neden oldu. Bu da virüsün enfekte olan hamile kadınların karınlarındaki bebeklere de geçebileceği anlamına geliyordu.
Dang hummasına neden olan aynı sivrisinek türleri tarafından yayılan bu virüs, cinsel ilişki yoluyla da yayılabiliyor. Birçok ülke seyahat uyarıları yaptı ve hatta bazı ülkeler kadınlara hamilelik planlarını ertelemelerini tavsiye etti. Zika virüsü için hala aşı veya spesifik bir tedavi bulunmuyor, ancak semptomlar reçetesiz satılan ilaçlarla, bol bol dinlenip çok fazla sıvı almakla hafifletilebiliyor.
Bununla ilgili üretilen komplo teorileri arasında ise bu virüse aşıların, ot-kıranların ve hatta Bill Gates’in sebep olduğu iddiaları yer alıyor. Bir Reddit haberiyle başlayan tehlikeli bir teoride ise genetiğiyle oynanmış sivrisineklerin Zika virüsüne yol açtığı belirtilmişti. Sivrisinekleri kontrol altında tutmak, Zika virüsünden kurtulmanın tek yollarından biri olduğu için bunun gerçekten insanları yanlış yönlendiren bir teori olduğu söylenilebilir.
2- Ebola Virüsü
Tarihteki en yaygın salgın olan Ebola virüsü 2013-2016 yılları arasında gerçekleşti ve çoğunluğu Liberya, Sierra Leone ve Gine’de olmak üzere binlerce ölüm meydana geldi. Rakamlar yüzde yüz doğru değil çünkü vakaların yaklaşık %70’i hiç rapor edilmedi. Aralık 2013’te Gine’de ölen bir bebeğin virüsün ilk bulaştığı insan olduğuna inanılıyor.
Ebola salgını tartışmalı olarak tıbbi çabaların önüne geçen en fazla komplo teorilerine sahip salgın. Ebola’nın Afrika’da milyonlarca insanı öldürmek için bir çeşit biyolojik silah olarak üretildiğini iddia eden bir makalenin yanı sıra ünlü sanatçı Chris Brown bile Ebola’nın bir tür nüfus kontrolü olduğuna dair sosyal medyada paylaşımlar yaptı.
Başka bir teoride ise, Obama’nın kölelik yüzünden kendini suçlu hissettiği için ABD sağlık ekiplerini hayatlarını riske atma pahasına Afrika’ya gönderdiğini iddia etti.
Bunun dışında, Yeni Dünya Düzeninde bu virüsün seyahat engelleri koymak ve askeri kontrolü sağlamak için üretildiği hakkındaki teori de oldukça popüler.
1- Koronavirüsü
Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs hastalığı Antarktika hariç tüm kıtalara yayıldı. Hızla yayılmaya devam eden bu virüs hala etkisini sürdürüyor. Kısa bir süre önce iki yeni doğan bebeğe virüs bulaşmış olduğu bildirildi, bu da virüsün doğmamış bebeklere bile geçebileceğini düşündürüyor.
Koronavirüs salgını üzerindeki komplo teorilerini internette sıkça görebilirsiniz. Google, Twitter ve Facebook’un sahte haberlerin platformlarına yayılmasını önlemek için adımlar attığı söyleniyor.
Bazı bilim adamları virüsün yayılmasından yarasaları suçlu tutarken, bazı komplo teorisyenlerine göre ise bu virüs yarasa çorbasından dolayı bulaşmadı. Bu yanlış bilgi, yarasa çorbası içen Çinli bir kadının görüntülerinin sosyal medyaya sızmasıyla yayıldı. Ancak, görüntüler koronavirüs bulaşan olan bir kadına değil, 2016’da Palau’daki bir restoranda yemek yiyen bir blog yazarına ait.
Biyolojik silah teorisi, virüslerin güvenli bir laboratuvardan “çıktığını” belirten teorisyenlerle bir kez daha ortaya atıldı. Bazılar ise, Clorox veya Lysol’un virüsü öldüreceğini iddia ediyor. Fakat böyle bir şey mümkün değil, ne boğazınızı nemli tutmak ne de C vitamini takviyesi almak virüsün size bulaşmasını engellemez. Bazı insanlar enfekte olmuş kişilerin çamaşır suyu içmesi gerektiğini öne sürerken, diğerleri dondurma veya diğer süt ürünlerinden kaçınmanın enfeksiyonu önlemeye yardımcı olacağını iddia ediyor. Bu iddiaların hiçbiri doğru değildir ve uyulması gereken tek tavsiye ve öneriler sağlık uzmanları tarafından sunulan bilgilerdir.
Son olarak, yeterince felaketten suçlandığı yetmezmiş gibi sosyal medyada anti-vaxxers isimli bir kullanıcının teorilerine göre bu hastalık da Bill Gates tarafından üretildi.
Çeviri: Özge Sertbaş
Kaynak
Listverse