Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kleopatra Gerçekten Güzel Miydi? İşte Arkeolojik Kanıtı

Şüphesiz onun efsanevi güzelliği, iki güçlü Roma lideri Sezar ve Mark Antony’i baştan çıkarmasına da kısmen dayanmaktadır. Fakat dış görünüşü nasıldı? Kleopatra’nın eşi benzeri olmayan güzelliğine dair somut kanıtlar mevcut mudur? Bakalım tarihi ve arkeolojik kanıtlar bizlere ne söyleyecek?

3 20.958

Genelde kısaca Kleopatra olarak bilinen VII. Kleopatra, İsa’nın doğumundan önceki yüzyılda Mısıra hükmetmişti.

Önümüzdeki iki bin yıl ve daha fazla süre boyunca Kleopatra, büyüleyici güzelliğiyle, çekici ve cazibeli tasvir edilmesinin sayısız sanat eserine ilham kaynağı olmasıyla ve onun ismi kullanılarak çok sayıda modern güzellik salonunun ortaya çıkmasıyla da meşhur olacaktır.

Şüphesiz onun efsanevi güzelliği, iki güçlü Roma lideri Sezar ve Mark Antony’i baştan çıkarmasına da kısmen dayanmaktadır. Fakat dış görünüşü nasıldı? Kleopatra’nın eşi benzeri olmayan güzelliğine dair somut kanıtlar mevcut mudur? Bakalım tarihi ve arkeolojik kanıtlar bizlere ne söyleyecek?

Kleopatra’nın Tasviri

Kleopatra’nın hükümdarlığından iki asır geçtikten sonra, Roma’da Cassius Dio isimli bir tarihçi Kleopatra’yı insanın baktıkça bakasının geldiği “güzelliğin ötesinde bir kadın” olarak tanımlamıştır. Fakat Yunan tarihçi Plutarch, Diodan neredeyse iki yüzyıl önce “Kleopatra’nın güzelliği yalnızca eşsiz değil aynı zamanda onu görenlerin feleğini şaşırtacak kadar da çarpıcıydı” demiştir. Elbette bunların hiçbiri modern görüşler olmadığını göz önünde bulundurursak, birine daha fazla inanmak için hatta ve hatta ikisine de inanmak için ortada hiçbir sebep yoktur.

Artık Kleopatra’ya atfedilen gerçek sayılabilecek hiçbir eser kalmamasına rağmen antik paraların üzerinde onun çeşitli resimlerini görmek mümkün. Bu resimlerde Kleopatra her yerde görülebilecek ortalama bir dış görünüşe ve kemerli bir burna sahip, aynı zamanda da erkeksi olarak tasvir edilmiştir. Fakat antik dünyada bozuk paraların siyasi propagandanın güçlü bir parçası olarak görüldüğü de göz önünde bulundurulmalıdır. Kleopatra’nın erkeksi özelliklere sahip şekilde tasvirinin, kendisinden önceki erkek hükümdarlara yani Batlamyuslara (Ptolemies) benzetilmesi, gerçek bir benzerliği yakalamak amacıyla değil, daha çok genç bir kraliçenin hakimiyetinin tanınmasına yardım etmek amacıyla yapılmıştır.

İlgili Yazılar

Kleopatra Fiziksel Güzellikten Daha Fazlasıydı

Aynı zamanda antik güzellik anlayışlarının günümüz modern Batı dünyasından tamamen farklı olduğunu da unutmamak gerekir. Örneğin; güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit, antik Yunan tasvirlerinde sürekli gaga burunlu dolgun bir kadın olarak gözükmektedir ki  günümüz dünyasında yaşasaydı bu kadına kilo vermesi ve burun estetiği yaptırması gerektiği tavsiye edilecekti! Eğer güzellik gerçekten onu gören kültürün gözlerindeyse, Kleopatra’nın güzel olup olmadığını sormak saçma olacaktır.

Belki de yapmamız gereken tek şey güzelliği salt dış güzellik kavramının dışına çıkarmaktır. Dio aynı zamanda Kleopatra’nın “harika bir sese ve herkesin onunla iyi olmasını sağlayacak kadar bilgiye” sahip olduğunu söylemiştir. Benzer şekilde Plutarch, Kleopatra ile olan sohbetinde Kleopatra’nın “karşı konulamaz bir cazibeye ve konuşmasının ikna ediciliği ve diğerlerine karşı tavırlarına bir şekilde nufüz eden kişiliğinin birleşimiyle de cazibesini artıran bir şeylere sahip olduğunu” vurgulamıştır. Plutarch, “ses tonunda bir tatlılık vardı ve birçok teli olan bir enstrüman gibi dilini, konuşmak istediği dile kolayca ve rahatlıkla döndürebiliyordu” diye yazmıştır.

Mesaj oldukça açık: Kleopatra’nın cazibesinin kaynağı, dış görünüşü değil, zekâsı, kişiliği ve anlaşılan ses tonuydu. Sezar ve Antony’nin onunla ne kadar derinden ilgilendiğini göz önünde bulundurduğumuzda, seksi genç bir vücuttan çok daha fazlasının söz konusu olduğunu görebiliriz. Ne de olsa ikisi de ünlü kadın avcılarıydı ve yalnızca cinsellik için Kleopatra ile ilgilenmeyeceklerdi.

Muhtemelen Kleopatra’nın dış görünüşü bir sonraki kadından ne çok ne de az çekiciydi ama zekâsı, cazibesi ve cesaretiyle antik dünyanın yalnızca bu iki adamını büyülememişti aynı zamanda ardından gelen yüzyıllar boyunca tüm dünyada ortak bir Kleopatra tasviri yaratmıştı. İnsanlık tarihindeki en meşhur güzelliğin, dış görünüşten değil kişilikten ileri gelmesi, bizim salt dış güzelliğe olan takıntımız için önemli bir ders olabilir.

Çeviri: Nurhan İrem KIZILER

Kaynak heritagedaily

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

3 Yorumlar
  1. Pınar Akın diyor

    Kraliçe Kleopatra hakkında gerçek dışı yalanlar yazmaktan vazgeçin. Kraliçe, can ve mal güvenliğini sağlamak için farklı ve çirkin birinin görüntüsünü yaymak zorunda kalmış olan son derece soylu olan masum bir kızdı. O, gerçekte o kadar ulaşılmaz güzellikte yaratılmıştı ki heykelini Venüs’ ün Tapınağı’na koydurdu. Çünkü Büyük İskender’i eşsiz dehasıyla eğitmiş ve evlat edinmişti. Uzaylı, efsanevi Venüs, Kleopatra’nın ta kendisiydi. Sürekli ölümcül biçimde yaralandığı için tarihte ilk kez kendi icatlarını kullanarak piramitleri tasarlayıp, yaptırmıştır. Onun dindar biri oluşu ve olağanüstü özellikleri sebebiyle heykel ve ikonalarını yaptırdığı tapınaklara koymuşlardır. Kraliçe Kleopatra o kadar güzel yaratılmıştı ki onun duasıyla bir tavuskuşu onun başına konarak adeta bir taç gibi orada uzun süre kalmıştır ve tüm çabalara rağmen oradan gitmemiştir. Ona ait olan kendi tasarladığı takılarını bir sandığa koyup ona vermek istemişler ancak güvenliği olmadığı için bunu ertelemek zorunda kalmıştır.

    1. Sercan diyor

      Vay vay karı şıyırmış ve gerçekten inanmış , venüs ‘ün kendiymişte , o kadar ulaşılmaz yaratılmışta, uzaylı efsanevi Venüs ‘ün kendisiymişte .

      Ne yiyon , sabah akşam ya ..

      Bunu yazan Pınar , entel takılır .

      Seni okutan hocanın taaa .

      1. Pınar Akın diyor

        Ben, kaynak kitaplar hazırlanırken kendisine danışılan, doğru sözlü olarak bilinen bir bilirkişiyim. Ancak benim üstün ve soylu şahsıma, dil uzatan çirkef mahluk, cehaletin dibinde sürünen adi biri olmaktan öteye geçemez, üstüne üstlük bir de lanetlenir ki akılsızlığın sonu budur.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More