Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Ermenistan’da Antik Roma Eseri: Garni Tapınağı

Günümüzde, bu tapınak Ermenistan’da Greko-Romen mimarisine ait ayakta kalabilmiş tek yapıdır. Ayrıca bu tapınak, Ermenistan klasik döneminin ve Yunan ve Roma Uygarlıkları ile arasındaki derin tarihi bağın önemli bir simgesi olarak görülür.

0 2.994

Ermenistan’ın Kotayk bölgesinin Garni köyünde bulunan Garni Tapınağı (Ermenice: Garnu tacar) Ermeni güneş tanrısı Mithra’ya (Mihr) adanmış bir tapınaktır. 1. yüzyıl ortalarında inşa edilen tapınak, 4. yüzyılda Ermenistan’ın Hristiyanlığı benimsemesinden sonra pagan tapınaklarının yerle bir edilme süreciyle birlikte 1679 yılındaki çöküşüne kadar sayısız istila ve depremi büyük ölçüde atlatmıştır. 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında yapılan sürekli kazıların ardından, Garni Tapınağı 1969-1975 yılları arasında yeniden inşa edildi. Günümüzde, bu tapınak Ermenistan’da Greko-Romen mimarisine ait ayakta kalabilmiş tek yapıdır. Ayrıca bu tapınak, Ermenistan klasik döneminin ve Yunan ve Roma Uygarlıkları ile arasındaki derin tarihi bağın önemli bir simgesi olarak görülür.

TARİHÇE

Garni Tapınağı, Geghama Dağları’nı ve Ararat Ovası’nı gören bir tepenin üzerinde oldukça stratejik bir konumda yer almaktadır. Erivan’ın 30 km (19 mil) uzağında bulunan tapınak, Azat Nehri’ne 11 km (7 mil) uzaklıkta ve Artaşat’a çok uzak olmayan Geghard Manastırı’na oldukça yakındır. Bu yer, tarih öncesi çağlarda iskân edilmiştir, ayrıca M.Ö. 8.-6. yüzyıllar arasında Urartular tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığına dair kanıtlar vardır. Garni Tapınağı ile ilgili az sayıda tarihi kayıt olmasına rağmen tapınağın M.S. 70-80 yılları civarında Kral I. Tiridates’in emriyle inşa edildiği teorisi muhtemeldir. Bu görüş, Ermeni tarihçi Movses Khorenatsi’nin tapınağın 3. yüzyılda ilk Hristiyan Ermeni kralı III. Tiridates tarafından yaptırıldığını savunduğu görüşe tezattır. Diğer akademisyenler ise bu yapının bir tapınak değil, Garni ile Küçük Asya’daki birçok anıt mezar arasındaki mimari benzerliklere dayalı olarak, 2. yüzyılda yaşamış Romalılaşmış Ermeni krallarından birine ait bir mezar olduğunu iddia etmektedir.

Ermenistan tarihinde I. Tiridates, 66 yılında İmparator Nero’yla görüşmek için Napoli ve Roma’yı ziyaret etmesiyle bilinir. Arsak Krallığı’nın kurucusu I. Tiridates yetenekli bir diplomat, inançlı bir Zerdüştçü ve sanatseverdi. Romalı tarihçi Tacitus, I. Tiridates ‘in Roma’ya ilişkin her konuya ilgi duyduğunu belirtmiştir. (Tacitus, Yıllıklar 15.5) Tiridates‘in Greko-Romen kültüre maruz kalmasının ve ilgisinin temelinde annesinin Yunan olması ve kendisinin de çok iyi derecede Yunanca bilmesi yatıyordu.

1945 yılında Garni Tapınağı’nda Martiros Saryan tarafından bulunan Yunanca yazıt, tapınağın kurucusunun ve orayı himaye edenin I. Tiridates olduğunu belirtse de yazıt farklı şekillerde de okunup yorumlanmıştır. Vrej Nersessian’ın yorumuna göre yazıtın çevirisi şu şekildedir:

Güneş tanrısı Tiridates -Ermenistan’ın kabul görmüş kralı- hükümdarlığının 11. yılındayken Mennieay hazarapet[1] (binbaşı), Amateay ise sparapet (general, komutan) iken, tapınağı ve zapt edilemez kaleyi inşa ettirdi.

Garni Tapınağı’nı çevreleyen alan, antik ve orta çağda kraliyet garnizonu ve askeri karargâh olarak kullanılmıştır. Bu alan daha sonra 4. yüzyılda Roma hamamları, 7. yüzyılda ise dört apsisli kilise ve tek nefli kilise ile çevrelenmiştir. Garni’nin geç antik çağda yazlık saray olarak kullanıp kullanılmadığı konusuna dair tartışmalar sürmektedir. Araştırmacılar, burada harç yerine yekpare taşlar kullanarak uzun surlar inşa edildiği konusunda hemfikir; bu surların M.Ö. 1. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Garni Tapınağı’nın yanında birçok haçkar[2] bulunmaktadır. Ayrıca tapınağın yakınlarında I. Argişti’nin hükümdarlık zamanına dayanan Garni ve çevresinin fethine ilişkin Urartuca çivi yazısıyla yazılmış bir yazıt da yer almaktadır.

4. yüzyılda Ermenistan, Hristiyanlığı benimsedikten sonra Garni Tapınağı III. Tiridates‘in kız kardeşi Prenses Khosrovdoukht’un çabaları sayesinde yıkılmaktan kurtuldu. O sıralarda Tiridates, Ermenistan’ın tüm antik pagan tapınaklarını yıkmaya gayret gösteriyordu. Stratejik önemi yüzünden, Romalılar, Persler, Araplar, Bizanslılar, Osmanlılar ve Moğollar Garni Tapınağı’nın bulunduğu bölgeye birçok kez akın etmiştir. Tapınağa saygı duyulmamıştır; günümüzde ziyaretçiler tapınağın duvarındaki Arapça yazıyı görebilirler.

Arapça yazı

1638 yılında Osmanlı- Safevî Savaşı (1623-1629) sırasında Osmanlılar bu bölgede yıkıma neden olmuşturlar. 1679 yılındaki yıkıcı depremin ardından, çöken ve harabeye dönen tapınak yüzyıllar boyunca kaderine terk edildi. 19. yüzyılın sonlarında, arkeologlar tapınağın bulunduğu yeri keşfetmişti. Nikoraios Mar, bir gün tapınağın eski haline döndürülebileceği umuduyla 1909-1911 yılları arasında tapınağın dağılan taşlarının toplanması ve muhafaza edilmesi konusunda ilk adımı attı. Ermenistan, Sovyetler Birliği kontrolü altındayken 1969- 1975 yılları arasında Alexander Sarhinyan, Garni Tapınağı’nın restorasyon sürecini yönetti.

MİMARİ

İlgili Yazılar

Garni Tapınağı, Ermenistan’da geriye kalan tek pagan tapınağı ve aynı zamanda ülkede klasik dönem mimarisine ait ayakta kalan son yapıdır. Platform üzerine inşa edilen tapınak, peripterostur[3] ve girişi kuzeye dönüktür. Yapı, Garni civarındaki taş ocaklarından çıkarılan bazalttan yapılmıştır. Tapınak, her biri 6,54 m (21.5 feet) yüksekliğinde 24 tane İon düzeninde sütundan oluşmaktadır. Bazı araştırmacılar, sütunların aslında Küçük Asya’dan getirildiğini ve günün yirmi dört saatini simgelediklerini belirtmiştir. Cella[4] 7 m (23 feet) yüksekliğinde, 8 m (26 feet) uzunluğunda ve 5 m (17 feet) genişliğindedir. Buraya ancak 20-25 kişi sığabileceği için, birçok tarihçi bu kısımda aslında bir heykelin – belki de güneş tanrısı Mithra/ Helios heykelinin- bulunduğunu öne sürmektedir.

İon sütunları

Mükemmel bir orantı dengesi, tapınağın güç ve uyum içindeki ihtişamını gözler önüne seriyor. Tapınak, Roma mimarisi tarzına göre görkemli bir şekilde süslenmiştir. Bazı mimari ögeler bazı heykel motiflerinde değişiklik gösterebilir, özellikle de aslan motifli olanlarda. Sütun başları tektir ve hiçbiri birbiriyle aynı değildir. Frizlerin[5] süslemesinde akuntus yaprağı[6] baskındır, bazen defne yaprağı, meşe yaprağı ve nar ağacıyla birlikte motifte yer alır.

Garni Tapınağı’nın yanındaki Roma hamamları tuğladan ve volkanik tüf taşından yapılmıştır. Bunlar, Roma İmparatorluğu ve Kafkasya’da bulunan geleneksel yerleşim planlarıyla uyuşmaktadır ve mitolojik sahneleri tasvir eden mozaikler ile ihtişamlı bir şekilde süslenmiştir.

Çeviri: Eda Nur Tosun

[6] Ayı pençesi, kenger.

[5] Eski Yunan ve Roma yapılarında taban kirişi ile çatı arasında kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla süslü bölüm, efriz.

[4] Tapınaklarda kült objesinin ya da tanrı heykelinin bulunduğu esas oda.

[3] Bir sıra sütunla çevrili tapınak.

[2] Üzerinde haç işareti bulunan mezar taşları, anıtsal taşlar.

[1] Antik çağlarda bin kişilik bölüğü kontrol eden liderin rütbesini belirten sözcük.

Wiener, James B. “Temple of Garni.” Ancient History Encyclopedia. Ancient History Encyclopedia.

Kaynak ancient.eu

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More