Antik Mısır’ın Kadim Nefes Kitabı’nın Yeniden Doğuşu
Son zamanlarda Amerikalı bir profesör, ölümden sonraki yaşama dair inanılmaz anlayışları ortaya çıkaran Mısır'ın meşhur antik kitabı Birinci Nefes Kitabı'nı ilk defa analiz etti.
Son zamanlarda Amerikalı bir profesör, ölümden sonraki yaşama dair inanılmaz anlayışları ortaya çıkaran Mısır’ın meşhur antik kitabı Birinci Nefes Kitabı’nı ilk defa analiz etti. Öldükten sonra bize ne olacağı konusu her zaman hararetle tartışılan bir konu olmuştur. Yanıt olarak, hiçlik ve çoklu-evrenler arası sonsuz yolculuklar şeklinde değişen düşünceler mevcut. Bizler bugün bu soruyla uğraşıp duralım, antik Mısırlılar ruhun sürekliliğinden o kadar eminlerdi ki, ölümden sonraki yaşama yapılan yolculuğun tamamını ayrıntılı olarak planlamışlardı ve zamana karşı koyarak bugüne kadar gelebilmiş ruhsal haritalardan biri de “Nefes Kitapları” olarak bilinen Mısır kitabıdır.
Bir Zamanların Popüler Mısır Kitabı, Ölümden Sonraki Yolculuğu Planlıyor
“Nefes Kitapları”, Batlamyos hanedanı (M.Ö. 332-30) ile Mısırlı Roma (M.Ö. 30-M.S. 640) dönemlerine ait antik Mısır cenaze edebiyatının bir derlemesinden oluşmuştur. Bu fevkalade çalışmalar, ölünün, ölümden sonraki yaşamında var olmaya devam etmesini sağlamak için özel olarak tasarlanmıştı. Bu bağlamda, “nefes” sözcüğü, merhumun bu yaşama ait olup, ölümden sonraki yaşamda sınırsızca deneyimlemek istediği her şeyi mecazi olarak ifade etmektedir. Mısır Nefes Kitapları’nın birden fazla kopyası bulunmaktadır.
24 Mayıs 1894’te, Doğal Tarih Saha Müzesi, Amerika’nın ileri gelen iş adamlarından Edward E. Ayer’den, Papirüs FMNH 31324 adlı eseri teslim aldı. Ayer, Avrupa seyahati sırasında bu meşhur Mısır kitabını müze için satın aldı. Papirüs FMNH 31324, “Nefes Kitapları“nın bugünkü bilinen kopyalarından biridir.
Yakın geçmişte, Şikago Üniversitesi Araştırma Arşivleri bölümü başkanı Profesör Foy Scalf, Yakın Doğu Araştırmaları Dergisi’nin Ekim sayısında Birinci Nefes Kitabı incelemesini yayınladı. Söz konusu Mısır kitabı, ilk defa bu seviyede incelenmişti. Scalf’ın çalışması, Mısırlıların ölümden sonraki yaşam için hazırlıklarına dair, bugüne kadar asla bilinmeyen detayları ortaya çıkarmaktadır.
Antik Mısır’da Ölümün Sihir ve Tılsımlarına Dair Yeni Kavrayışlar
Birinci Nefes Kitabı’nın, ölünün başının altına konması hedeflenirken, İkinci Nefes Kitabı ise ayaklarının altına yerleştiriliyordu. Profesör Scalf’ın incelediği Birinci Nefes Kitabı’nın bu kopyası, bir inek Tanrı’nın bir mabet üzerinde duruşu gibi sahnelerle resmedilmişti. M.Ö. 125 yılından ünlü bir mitolojik sahnede ise silah taşıyan üç tane koruyucu melek görülmektedir: çakal-başlı bir figür, insan-başlı bıçak tutan bir figür ve timsah-başlı topuz tutan bir figür.
Profesör Scalf´ın çalışması, Birinci Nefes Kitabı’nın köklerini ortaya çıkarmayı amaçlıyordu. Bu amaçla, kitabın daha eski olan “Ölüler Kitabı’ndaki tılsımların seçimiyle başlayan “titiz bir yorumlama süreci” ile oluşturulduğunu saptadı. Söz konusu “Düzeltilmiş Metin”, Batlamyos hanedanı papirüsünden 165 tane sihirli formülün, yeni bir kompozisyon şeklinde birbirine karıştırılmış halidir.
Bu demektir ki, daha önceki Ölüler Kitabı’nın tılsımları tek bir hikâyeye taşınmıştır. Bu hikâye, ölünün bütün tanrıların huzuruna çıkış hazırlığına odaklanmaktadır ve yazar tarafından “ölünün kutsallaşması” olarak tanımlanır. Birinci Nefes Kitabı’nın bu kısaltılmış sürümü, ölünün bedeninin parçalarının çeşitli tanrılar tarafından teşhis edilmesi ile son bulur.
Antik Mısır’ın Tılsımlı Sanatçılarının Peşinde
Yeni çalışmayı yayınlayan Profesör Scalf, Nefes Kitapları‘nın bu kopyasının Teb şehri nekropolünde (mezarlık civarındaki yerleşim) tasarlanıp birleştirildiğinden şüpheleniyor. Aynı yerde arkeologlar tarafından başka birkaç kopya daha bulunmuştu.
Birinci Nefes Kitabı‘nın bu kopyası oldukça yıpranmış durumda olduğundan, tarihlendirilmesi mümkün değildi. Ancak, Scalf’ın analizine göre, antik Mısır kitabı boyunca kullanılan gramer, sonraki evreleri ilginç hale sokan klasik Orta Mısırlı anlatışıdır.
Metnin tek bir yazar tarafından, yarıklı kamış kalem ile yazılıp resimlendirildiğini ve yazarın papirüs yapraklarındaki birleşimlerin üzerine yazdığını biliyoruz. Bu demektir ki, papirüs yaprakları önce tomar halinde bir araya getirilmiş ve daha sonra, yazıtlar uygulanmadan önce şekillere kesilmiştir.
Arkeoloji doğrusal değildir ve mükemmel işlenmiş bir sanat eserinde olduğu kadar eksik yönler, kusurlar ve hatalar ortaya çıkabilir. Scalf’ın söylemine göre, Birinci Nefes Kitabı her ne kadar belirgin yazıcı hatalarından arınmış olsa da, yazıcının hata yaptığı bazı örnekler de bulunmaktadır. Zamirlerin, hiyeroglif işaretlerinin ve kopyalama sırasının tekrarlandığı karışıklıklar mevcuttur. Scalf’a göre, daha eski kaynaklardan kopyalama yaparken bunlar normaldir. Tüm bu gözlemlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, Mısırlıların tılsımlı kitabının M.Ö. 1. yüzyılın ikinci yarısıyla, M.S. 2. yüzyılın başları arasında bir yerlerde oluşturulduğu söylenebilir.
Çeviri: Gamze Kamacı