1700 Yıl Sonra Dalgıçlar Tarafından Keşfedilen “Sezar’ın Batık Şehri”
İtalya'nın batı kıyılarının mavi suları altında on yedi yüzyıldan fazla bir süredir kayıp olan batık Sezar şehri, bölgeyi görüntülemelerine müsaade edilen dalgıçlar tarafından çekilen etkileyici yeni fotoğraflarla ortaya çıkarıldı.
İtalya’nın batı kıyılarının mavi suları altında on yedi yüzyıldan fazla bir süredir kayıp olan batık Sezar şehri, bölgeyi görüntülemelerine müsaade edilen dalgıçlar tarafından çekilen etkileyici yeni fotoğraflarla ortaya çıkarıldı.
Las Vegas’ın Antik Roma Versiyonu Napoli’de Yeniden Keşfedildi
O dönemden birçok tarihçinin dile getirdiği gibi, şehir lüks ve bol miktarda şarap ve olabilecek en yüksek hedonizmi içeren çılgın partiler ile eşanlamlı hale geldiğinde Baiae şehrinin, Birinci Yüzyıl Roma’sında Las Vegas’ın antik versiyonu olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Baiae, altın çağını yaşadığı zamanlarda, orada ölen Jül Sezar, Nero ve Hadrian gibi ünlü Roma Sezarları tarafından sık sık ziyaret edildi. Bu, Baiae’nin neden “Sezarların Batık Şehri” olarak anıldığına açıklık getirebilir.
Antik çağda, özellikle Roma Cumhuriyeti’nin sonlarına doğru- Pompei, Herculaneum ve Capri’den daha üstün olduğu düşünüldüğünde gözde bir tatil yeri olmasına rağmen, Baiae sonunda terk edilmeye mahkumdu. Nedeni ise kaçınılmaz bir şekilde volkanik aktivite sahil şeridinin 400 metre içeriye çekilmesine ve şu anda Napoli Körfezi olan yerin su altında kalmasına neden olduğu için şehrin çoğunun deniz altında kalmasıydı. Ancak Daily Mail, şehrin yeniden keşfedildiğini ve son birkaç yıldır orada hala sağlam olan birçok değerli hazineyi bulan dalgıçlara açıldığını yazdı.
Napoli yerlisi olan fotoğrafçı Antonio Busiello, siteyi fotoğrafladı ve yolların, duvarların, mozaiklerin ve hatta heykellerin zamanın tahribatına rağmen hayatta kalmayı başardığını fark etti. Daily Mail’in haberine göre, Busiello “Güzel mozaikler ve yeniden ortaya çıkan veya hala su altında kalan villalar, tapınakların bu bölgenin zenginliğini gösterdiğini ve yüzyıllar boyunca en önemli Roma şehirlerinden biri olarak kabul edildiğini dile getirdi. Genç Pliny burada yaşardı ve buradan, körfezin karşısında, Pompei ve Herculaneum’u yok eden MS 79 Vezüv Yanardağı patlamasına tanık oldu ve anlattı. ”
Tarihe Dalış
Daily Mail, alanın bir zamanların görkemli şehrinin kalıntılarını arayan dalgıçlar tarafından keşfedilişinin ilk olmadığını bildirdi. Bu nedenle, batık harikası ilk olarak 1940’ta bir hava fotoğrafında görüldü ve takip eden yıllarda dalış alanında çok sayıda eser keşfedildi.
2017’nin başlarında yayınlanan Roma’nın Batık Sırları adlı bir belgesel, dünyanın dört bir yanından tarihçiler ve bilim insanlarının da dahil olduğu su altı arkeoloğu Dr. Barbara Davidde tarafından gerçekleştirilen bir dizi dalışı kayıt altına aldı. Dalış kaşifleri, Roma’nın 150 mil güneyinde ve Pompei’nin 50 kuzeyinde yer alan şehirde dev villalar, inanılmaz heykeller ve çarpıcı mozaiklerin yanı sıra ısıtılmış kaplıcalar, Arnavut kaldırımlı sokaklar ve hatta bir nymphaeum çeşmesi (abidevi antik çeşme) – bir yer altı mağarası – keşfettiler.
Busiello, “Bu alanda dalış yapmayı gerçekten eşsiz bir deneyim olarak tanımlıyor: “Burada dalış tarihe dalmak gibidir, antik Roma kalıntılarına su altında bakmak tarif etmek imkânsız, gerçekten güzel bir deneyim” dedi.
“L Pisonis” Yazıtı
Sadece birkaç inç çapında “L Pisonis” yazılı bir kurşun su borusu kesiti bulundu. Uzmanlara göre, bu bize Roma tarihinin en kötü şöhretli skandallarından birinin meydana geldiği yeri gösteriyor. Klasikler profesörü Kevin Dicus’a göre, “L Pisonis, Piso ailesinin nişanesiydi” ve aynı zamanda“Bitişiğinde bulunan villa büyük ihtimalle İmparator Nero’nun yakın arkadaşı olan Gaius Calpurnius Piso’nun mülküydü.” Eski metinler bize Piso’nun imparatoru Baiae’deki tatil villasında öldürmek için plan yaptığını, böylece imparator olabileceğini, ancak son dakikada fikrini değiştirdiğini söylüyor. Nero planı öğrendiğinde, Piso’ya kendini öldürmesini emretti. Artık suikast girişiminin nerede gerçekleşeceğini biliyoruz ve bu bilgi arkeologlar için Kutsal Kase’yi bulmak gibiydi. ”
Sonunda dalgıçlar, Piso ailesinin kendi iskelesine ve iki büyük hamam kompleksine sahip etkileyici villalarının yanı sıra, batık şehirde daha lüks başka mülklerin de olduğunu ve bunlardan birinin İmparator Claudius’a ait olabileceğini kayıtlara geçirdi.
Çeviri: Belgin Avşar