Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Antik Sparta’nın Savaşçı Yetiştiren Sıradışı Eğitim Sistemi

Yönetimin tek derdi ülkenin askeri gücünün devam etmesiydi. İşte bu nedenle Sparta’da kayda değer güzel sanatlar, edebiyat veya felsefe eserleri görülmemekteydi. Spartalı çocuklara sadece ihtiyaçları kadar okuma yazma öğretilirdi.

0 13.977

“Spartalı gibi yaşamak” sözü günümüzde batı dillerinde halen kullanılmaktadır ve çok basit ve sade yaşamak anlamına gelmektedir. Spartalılar gerçekten çok asgari şartlarda hayatlarını sürdürmeyi amaçlardı. Yönetimin tek derdi ülkenin askeri gücünün devam etmesiydi. İşte bu nedenle Sparta’da kayda değer güzel sanatlar, edebiyat veya felsefe eserleri görülmemekteydi. Spartalı çocuklara sadece ihtiyaçları kadar okuma yazma öğretilirdi. Bunun dışında Spartalıların ticaret veya tarım yapmak gibi becerileri de yoktu. Onlar için bilgili veya üretici olmaktan çok tüm acılara katlanabilen cesur bir asker olabilmek daha önemliydi.

“Thermopylae’de Leonidas’’, Jacques Louis Davi. 300 Spartalının hepsi Helot köle askerlerle birlikte ölümüne dövüştüler. İran dövüşü kazandı, ama savaşı kaybetti.

Sparta nüfusu 3 ana gruptan oluşmaktaydı. Bu grubun en tepesinde Spartalılar vardı. Spartalılar nüfus içinde azınlıkta olmalarına rağmen ülke yönetiminde söz sahibiydiler. Piramidin ortasında bulunan Periökler yurdun en kalabalık nüfus grubunu oluştururlardı. Bu grup elbette Spartalılara bağlıydı. Ancak kişisel olarak özgürdüler ve Sparta’ya askerlik hizmeti vermek zorundaydılar. Bununla birlikte piramidin en altında bulunan Helotlara göre oldukça iyi bir hayatları vardı. Buna sebep olarak Periöklerin Sparta ordusuna ordu araç gereçleri üretiyor olması gösterilebilirdi. Piramidin en altında bulunan Helotlar ise yaşam şartları en kötü olan gruptu. Helotlar hiçbir şekilde özgür değillerdi. Onlar Sparta topraklarını ekmekle ve çıkan ürünün bir kısmını Sparta ordusuna vermekle yükümlü bir gruptu. Spartalılar bu iki grup sayesinde ordu millet anlayışını sürdürebilecek bir devlet haline geldi. Bu organizasyonun sağlanması yanında bir takım riskleri barındırıyordu. Bunlardan en önemlisi Helotların isyan etme olasılığıydı. Spartalılar bu yüzden sınırları dışında bir yere sefere gittiğinde bu grubun olası isyanını engelleyecek güçte bir askerliği birliği mutlaka ülkelerinde bırakıyorlardı. Nitekim Pirus, ordusu ülke dışında bulunan Sparta’ya saldırdığında onu şehri fethetmek alıkoyan yukarıda bahsi geçen bu birliklerden biriydi.

Spartalıların yaşamları ülkelerinin güvenini sağlamak ve sınırlarını genişletmek için askeri amaçlara göre belirlenmişti. Buna mukabil çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde eğitim ve yaşam da askeri amaçlara göre düzenleniyordu. Erkek çocuklar 7 yaşını tamamladıktan sonra ailelerinden alınarak yaşıtlarıyla birlikte acımasız ve zorlayıcı bir askeri eğitim hayatına başlıyorlardı.

Spartalıların yaşamı boyunca en önemli görevleri dünyaya gelmelerinden itibaren iyi bir asker olmaktan başka bir şey değildi. Çocuklar doğduktan sonra 7 yaşına kadar aile eğitimi alırlardı. 7 yaşına basan çocuklar ilk olarak “konuşma salonu” denen bir yere alınırdı. Burada çocukların fiziksel ve zihinsel olarak asker olmaya yeterli olup olmadıklarına bakılırdı. Uygun olmayanlar elendikten sonra uygun olanların hayat boyu süreceği eğitim başlardı. Burada çocuklara itaat etmeyi, disiplinli ve azimli olmayı öğretmenin yanında onlara fiziksel egzersizlerle birlikte açlık, susuzluk ve fiziksel ağrı ve acılara katlanmayı öğretiyorlardı. Erkek çocuklardan karanlıktan korkmamak ve yemek seçmemek gibi alışkanlıklar edinmeleri beklenirdi.

Erkek çocuklar 12 yaşlarına bastığında onların yetişkin bir dünya görüşüne sahip oldukları düşünülürdü. Çocuklar yıl boyu üzerlerinde sadece bir montla yaşar ve akranlarıyla beraber gruplar halinde uyurlardı. Çocuklar arasında birbirlerine karşı bağlı olmaları beklenirdi. Bu bağlılığın eşcinsel ilişkilere dönüşmesi kaçınılmaz olmasına rağmen bunun savaşta faydalı olduğu düşünülürdü. Bu yaşta çocuklardan bazılarına zaman zaman sadece bir kılıç verilerek düşman bölgesine bırakılır ve hayatta kalmaları beklenirdi. Bu hayatta kalma mücadelesi sırasında Spartalı erkekler Helotları öldürme yetkisine de sahiptiler. Bu yaşta gençlerin öğrenmesi gereken diğer yetenek ise açık ve kısa bir biçimde konuşma yapabilmekti.  Bunun dışında erkekler yaşıtları ile birlikte kutlamalarda koro halinde şarkı söylerlerdi. Bunun da bireyler arasında işbirliğini artırdığı düşünülürdü. Görüldüğü gibi askerlerin hem bireysel hem de takım halinde ahenk içinde olması için pek çok farklı yöntem denenmiştir.

İlgili Yazılar
Falanks Düzeni

Erkekler 20 yaşına geldiklerinde yetişkin hayatına adım atmış oluyorlardı. Genç erkekler en küçük askeri birim olan çadır hayatına ve yemek birlikteliğine geçiş yapıyorlardı. Birlikte yenen yemekler ordu kooperasyonun önemli bir işareti kabul edilirdi. Yemek için avlanmaya gidenler savaşma isteği en yüksek olan kişilerden seçilirdi. Bu askerler savaş meydanlarında omuz omuza savaşırdı. Taşıdıkları kalkanları da sağındaki ve solundaki askerin gövdesinin yarısını kapatacak büyüklükte olurdu. Spartalıların uyguladığı bu formasyon biçimine “falanks” adı verilirdi. Savaştan kaçmak veya korkaklık göstermek vatandaşlıktan çıkarılma sebebi olduğu için Sparta erkekleri kaçmaktansa ölmeyi yeğlerdi. Aynı sebepten Sparta askerlerinin anneleri onları savaşa gönderirken kalkanlarını çocuklarına verir. Bu esnada onlara ya kalkanın üstünde ölmüş olarak ya da kalkanla birlikte sağ olarak geri gelmelerini söylerlerdi. Burada anneler çocuklarını sağ veya ölü tekrar görmek istediklerini ancak kalkanları olmadan geriye dönmemelerini istediklerini gösteriyordu.

Erkekler 30 yaşında tam vatandaşlık hakkını alırlardı. Artık çadırda yaşama zorunlulukları kalmamasına rağmen ailesiyle birlikte çok asker yaşardı. Bu da zamanla askerlerin birbirlerine ne kadar bağlandıklarını göstermektedir. Erkekler bu dönemden sonra 60 yaşına kadar askeri yükümlülüklerini devam ettirmek zorundalardı. 60 yaşına kadar sağ kalmayı başaranlar ise yönetim kademelerinde görev alırlardı.

Kız çocukları yukarıda bahsi geçen eğitimleri almıyor ve ailelerinin yanında kalıyorlardı. Bununla birlikte onlardan fiziksel olarak güçlü olmayı ve böylece yetişkinliklerinde sağlıklı ve güçlü çocuklar doğurmaları bekleniyordu. Bu sebeple kızların spor yapmaları şarttı. Zira güçsüz çocuklar her zaman sistemin dışına itiliyordu. Sparta örf ve adetlerine göre kadınlardan beklenen Sparta ülkesine savaşçılar doğurmaktı. Diğer Yunan yönetimlerinin aksine 20 yaşına gelen bir Spartalı kadın ailesini kurabiliyordu. Kadınlar müstakbel kocalarının cesur olmasını isterdi. Kadın hamile kaldığında evlilik başlamış demek oluyordu. Bununla birlikte yegâne amacın çocuk doğurmak olması nedeniyle tek eşlilik de zorunlu değildi. Sparta kadınları diğer Yunan şehirlerinde yaşayan kadınlardan çok daha özgürdü. Ülkenin büyük kısmı onlara aitti.

Ülkenin sahip olduğu olanakları Helotları yöneterek işletiyorlardı. Tek amaçları savaşmak olan Sparta erkeklerinin, kadınlara diğer Yunan şehirlerinden daha fazla özgürlük ve salahiyet tanımak zorunda kaldığı görülmektedir. Sparta kadınlarının savaşmak için eğitim almamış olmaları onların savaşmayacağı anlamına gelmemelidir. En az erkekler kadar vatansever olan bu kadınlar yirmi yedi bin kişiden oluşan ve çağının en ileri ordularından biri olarak kabul edilen Pirus’un ordusuna karşı mücadele etmişlerdi. Bu savaşta Sparta ordusu Girit’e savaşmaya gittiği için geride sadece Helotları kontrol altında tutmak için kalan iki bin Spartalı asker vardı. Buna rağmen Spartalı kadınların da desteğiyle Pirus’un muazzam ordusu püskürtülmüştü. Bu da Sparta halkının kadını ve erkeğiyle ne kadar savaşa hazır olduklarını göstermektedir.

Sparta Kalkanı

Spartalılar sahip oldukları eğitim sistemiyle her ne kadar bilim ve sanata önem vermemiş gözükseler de kullandıkları bazı yöntemlerle tarihe geçmeyi başarmışlardır. Örneğin antik dünyada en eski aşk şiiri Spartalılara aittir. Yine Spartalılar antik dünyanın önemli müzik ve dans örneklerini ortaya koymuştur. Buna neden olarak askerlerin arasındaki duygusal bağın tesiri ve koro halinde söylenen şarkıların etkisi olduğu söylenebilir. Bunun dışında askeri mesajların düşman eline geçmemesi için asalara sarılarak yazılıp gönderilmesi ve mesajın okunması için de aynı kalınlıkta asaya ihtiyaç duyulması aksi takdirde mesajın okunamaması da dünyanın ilk şifreli haberleşme sistemi olarak kabul edilmektedir. Bunun dışında savaş becerilerini geliştirmek için vücutlarını en dayanıklı testlere tabi tutan ve bunun için sürekli spor yapan Spartalılar bu sayede olimpiyatları uzunca bir süre domine etmiştir.

Vatan topraklarını korumak ve genişletmek için tek yolun güçlü bir orduya ve dayanıklı askerlere sahip olmaktan geçtiğini düşünen Spartalılar bu uğurda her şeyi mubah saymıştır. Askerlerinin iyi yetişebilmesi ve her durumda ayakta kalabilmeleri için onları acımasız testlerden geçirmiş; orduların ahenkle savaşabilmesi için farklı yollar denemiştir. Nitekim uyguladıkları bu sıra dışı yöntemleri onları savaş alanlarında başarıya taşımış ve Sparta’nın fütuhat sürecine katkı sağlamıştır.  Fakat zor şartlarda yaşamaya alışkın olan bireyler zamanla aradaki eşitliğin bozulduğunu görmeye başlamış ve bu anlayışın zamanla bozulması Sparta’nın çöküşüne neden olmuştur.

Araştırma ve Yazı: Mehmet Göçmen

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More