Eski Romalılar, insanlığa büyük fayda sağlayan bir takım bilimsel gelişmelerden sorumluydu. Ancak, çözümlerin bazıları işe yaramadı. İşte, antik Romalıların çözüm ürettiği 10 hastalık ve hatalı tedavileri.
Uyarı: Bu Romalı tedavileri işe yaramıyor, bu yüzden denemeyin.
10- Akne
Akne muhtemelen hemen hemen her Roma gencinin belasıydı, bu yüzden Romalılar buna bir çare bulmaya çalıştılar. Timsah eti, lekelerden ve hatta çillerden kurtulmada etkiliydi.
Sivilceler devam ederse, Romalılar yağ ve ekşi peynirle banyo yapmayı önerirdi. Pırasa yaprakları ile cilt ovulduğunda sivilceler yok edilebilirdi. Son olarak, Çin tarçını ve balla karıştırıldığında mür suyunun, Romalıların varus olarak adlandırdığı şeyleri hafifletmede etkili olduğu söylenir.
Bunların tümü akneyi iyileştirmezse, dördüncü yüzyılda bir Roma imparatoru olan mahkeme doktoru Theodosius hastalarına yıldız kaymasını izlerken yüzlerini bir bezle silmelerini söyledi. Belirsiz nedenlerden dolayı, bunun sivilceleri geçirdiği söylenmiştir.
9- Siğiller
Siğiller çok çeşitli tedavilere sahipti. Çoğu zaman, Romalılar, siğillerden kurtulmak için inek gübresi, fare gübresi veya kuğu yağı yakardı. Pliny, taze baklamsı bezelyeyi almayı ve siğillere sürmeyi önerirdi. Daha sonra okuyucularına bezelyeyi güvenli bir şekilde bir beze sarmayı ve geriye atmayı öğretti. Siğillerin denizköpüğü veya beyaz deniz kumu ile temizlenmesi de işe yarardı. Eğer kişinin gücü yeterse, altının siğiller için etkili bir ilaç olduğu düşünülüyordu. Ancak, eğer bir Romalı bu tedavilerin hiçbirini alamıyorsa, ayın 20. gününden sonrasını bekleyebilir, bir yolda yüz üstü yatabilir, Ay’a bakıp, yakınındaki herhangi bir şeyi alıp ve siğil üzerine sürebilirdi.
8- Baş Ağrıları
Baş ağrıları için birçok tedavi yöntemi vardı, bunların çoğu bir şekilde hayvanları içeriyordu. Örneğin, bir bukalemunda ıslatılan şarap, baş ağrısı çeken kişinin kafasına serpilebilirdi. Eğer bu başarısız olursa, bir filin hortumu kafasına dokundurulabilirdi. (Filin hapşırması halinde daha etkili olduğu düşünülmüştür.) Bir Romalı, bir öküz ya da eşeğin içtiği suyu da içebilirdi. Adet kanıyla boyanmış ve yanmış bezden ve gül yağından yapılan bir merhemin etkili bir tedavi olduğu söyleniyordu. Son çare olarak, inatçı bir baş ağrısını tedavi etmek için bir tilkinin genitalleri başın etrafına sarılabilirdi.
7- Kabızlık
Antik Romalılar tuvalete giderken sorun yaşadıklarında, seçecekleri birçok tedavi vardı. Örneğin, balda saklanan çiğ ayvaları yemek yardımcı olabilirdi. Kurt safrasını farklı türlerdeki süt, tuz ve balla birlikte göbek deliğinin üzerine koymak bağırsakların rahatlamasında etkili olabilirdi. Bir kurt safrasının göbeği üzerinde durduğu düşüncesini sevmeyenler için, boğa safrası pelin otuyla parçalanıp ve bir fitil olarak uygulanabilirdi. Suya sürülen taze pancarlar kabızlıktan şikâyet edenler için de yararlıdır. İşin tuhafı, bu ilacın ishalden muzdarip olanlar için de işe yaradığı düşünülüyordu. Neredeyse her türlü meyvenin de iyi olduğu söyleniyordu. Son olarak, Büyük Cato gibi insanlar kabızlık ve çok sayıda başka hastalık için büyük bir tedavi olarak lahanayı tavsiye ederdi.
6- Bulantı
İlgili Yazılar
Bulantıdan muzdarip olanlar için – doğal nedenlerden ya da Romalıların birçok “tedavilerinden birine” tepki olarak – üç parmak tutam kimyonun harikalar yarattığı söylenir. Avrupa’da yaygın bir bitki olan kabak, sirke içinde pişirilirse bulantıyı azaltmaya yardımcı olduğu söylenirdi. Gül suyu etkili olabilir, ancak Romalılar uykusuzluk için bir çare olduğu için derin bir uykuya da dalabilirler. Eski Romalılar çok fazla şarap içmenin bulantı için bir çare olduğuna inanıyorlardı. (Onlar da ertesi gün yaşayacakları içki sersemliği için bir tedavi vardı.) Ancak, hamile ve midesi bulanan bir Romalı kadına bir nar yemesi veya suyunu içmesi tavsiye edilirdi. Son çare olarak, insan anne sütü bulantıyı tedavi etmek için kullanılabilirdi. Eğer kadın çocuğunu sütten kesmişse özellikle etkili olduğu söylenirdi ve erkek çocuk doğurmuşsa ikimisli etkiliydi.
5- Mide Gazı
Mide Gazı, birçok Roma “tedavisinin” yaygın bir yan etkisiydi ve çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilirdi. Tavuk suyunun, bağırsaklar için mükemmel bir temizleyici olduğu söylenmiştir. Yaşlı bir horozdan yapılmış ve yoğun bir şekilde tuzlanmışsa, daha da etkili olmuştur. Bir tavuğun beyaz dışkısı da kontrol edilemeyen mide gazından muzdarip olanlar için faydalıydı. Ayakkabıcıların ayakkabı boyasıyla karıştırıldığında, fesleğen şiddetli mide gazını yatıştırırdı. Ancak, bu tedavi çok sık kullanıldığında, çılgınlığa neden olabilir ya da hastayı komaya sokabilir. Pliny ayrıca, kimyon ve kuşkonmazın karıştırılmasının yararlı olduğunu söylemiştir, ancak bu tedavi genellikle diğer belirlenemeyen sorunlara neden olmuştur. Son çare olarak sirke ve gül yağı ile kıyılmış kunduz eti sıvı halde olduğu sürece kullanılabilir. Yenirse, epilepsi için kullanılır.
4- Dizanteri
Dizanteriye herhangi bir sayıda bakteri, virüs veya parazit neden olur. Kalın bağırsağın iltihaplanmasına sebep olur ve hasta için kanlı ishalle sonuçlanır. Ancak, eski Roma’da, bu hastalığın nedenini bilmiyorlardı, bu yüzden tedaviler oldukça ihtimal dışı kalıyordu. Tavuk çorbası bir tedavi olarak kabul edildi. Küçük Asya’nın doğal bir asfaltı olan ziftin de işe yaradığı düşünülüyordu. Zift ayrıca kadınlarda adet kanamasını hızlandırabilir. Benekli bir kertenkelenin eti de etkili bir tedavi yöntemidir. Fakat yabancı bir ülkeden ithal edilmeli ve yenilmeden önce kaynatılmalıdır. Gerçek kertenkele türü kaydedilmemiştir. Yumurta sarısı(Beyazlar yok) haşhaş suyu ve şarapla karıştırılabilir. Eski Roma’daki mucize ilaç olan narçiçekleri toplanıp dizanteriyi tedavi etmek için yenilebilirdi. Ayrıca, kusulan kanın şarap ve bir akbabanın akciğerleri ile karıştırılması halinde işe yaraması gerekiyordu.
3- İdrar Kaçırma
İdrar kaçırma, sırtlanın mesanesini alarak, şarapta ıslatılıp yiyerek tedavi edilebilir. Kavrulmuş yaban domuzu mesanesinin de oldukça etkili olması beklenirdi. Onları yakalayabilirseniz, kavrulmuş denizatları idrar kaçırma için yaygın bir tedaviydi. Daha büyük bir balık karnında bulunan daha küçük bir balık da iyi bir tedavi idi. Eğer hasta, bir çocuk olsaydı, Pliny yemekleriyle haşlanmış fareler yediklerini belirtti. Belki de en acayip tedavi papirüs veya keten almak ve onu cinsel organlarının ucuna dokundurmaktı. Eğer başarısız olursa, cinsel organların etrafında ve sonra bacak çevresinde bir keten ya da papirüs ipi bağlamak da iş görürdü. Daha gariptir ki, idrar kaçırma bir domuzun penisinin yakılıp, şarapla karıştırılması ve karışımın içilmesi ile tedavi edilebilir. Romalı “domuz şarabı” ile sarhoş olduğunda, Latince şu sözleri söyledi: ‘’Bir köpeğin yaptığı gibi yatağa işemeyebilirim.’’
2- Gut Hastalığı
Tekrarlayan şiddetli iltihaplı eklem yangısı olan Gut, çeşitli yollarla tedavi edilebilir. Hardal, safran, erkek keçi yağı ve dişi keçi gübresinin birleşimi, belirtileri hafifletmede etkiliydi. Etkilenen kısımları bir deniztavşanıyla ovmak ve kunduz derisinden yapılmış ayakkabılar giymek de tavsiye edilirdi. Pliny’nin “Pontik kunduz” olarak tanımladığı şeyin derisinin en etkili olduğu düşünülüyordu. Pliny ayrıca, adet gören bir kadına dokunmanın belirtileri hafifletebileceğine inanıyordu. Zambak soğanı ile kaynatılan buzağı gübresinin de yararlı bir tedavi olduğuna inanılıyordu. Daha üzücü tedavilerden biri, bir kazığa bağlanmış ve yağda kaynatılmış canlı bir tilki kullanmaktı. Gutu iyileştirmede etkili bir içecek olduğu düşünülüyordu.
1- Epilepsi
Epilepsi, modern zamanlarda tedavi etmek için hala zor olsa da, antik Romalılar bir takım başarılı çözümlere sahip olduklarına inanıyorlardı. Örneğin, bu hastalığa sahip bir Romalı, geceleyin kaynaktan alınan ve daha sonra ölü bir adamın kafatasına yerleştirilen suyu içebilirdi. Bir sonraki adım demir bir silahla öldürülen bir canavarın etini yemekti. Silah daha önce bir adamı öldürmüş olmalıydı. Bunların hepsi başarısız olursa, bir kişinin bir nöbet geçirdiği yere demir çivi koymanın yardımcı olacağı düşünülürdü. Kısrak sütüne ya da suyuna batırılmış bir ayı ya da yaban domuzu testislerinin son derece etkili bir tedavi olduğu düşünülüyordu. Bir dişi eşeğin plasentasının kokusu, özellikle de bir erkek doğurduysa, nöbet geçirmek üzere olanlara faydalı olurdu. Bununla birlikte, bu ne pratik ne de zamanında bir çözümdü. Eğer hiçbir şey işe yaramadıysa, hastalanan bir Romalı, kurutulmuş deve beynini alabilir, sirke koyabilir ve onu yiyebilirdi.
Çeviri: Gülizar Çakmak
Kaynak
Listverse