Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Tanrıların Yiyeceklerinin Öteki Dünya Özellikleri

Tanrıların ayak izlerinden yürümeye cesaretimiz var mı? O zaman bu yazımız tam size göre.

0 4.218

Yunan Mitolojisinin gençleştirici özelliği olduğu söylenen, kutsal bir sıvı olan Nektar’ından, Hint Vedik Mitolojisinde bahsedilen Amrita’ya kadar, Simon E. Davies tarafından yazılan bu makalede Tanrıların Beslendiği Gıdalar ve inanılmaz, bu dünyadan farklı özellikleri ele alınmıştır.

Nektar

Tanrıların nektarı, içecek veya merhem olarak kullanılabilen ilahi bir içkiydi. Onu her kim kullanırsa gençlik ve güzellikle donatıldığı söyleniyordu. Tanrıça Afrodit’in nektarı parfüm olarak kullandığı söylenirken Apollo’nun nektarı bedenin çürümesini neredeyse sonsuz bir şekilde engelleyebilme gibi inanılmaz özellikleri olan bu nektarı ölü bedenleri korumak için kullandığı söylenmektedir.

Ambrosia

Ambrosia, Yunan tanrılarının en değerli yiyeceğiydi. Ne zaman bir ilah bu lezzetli ambrosiadan yese, ciltleri herhangi bir kirlilikten arınarak onları daha genç ve çekici hale getirmekteydi. Bazı akademisyenler, hem nektar hem de ambrosianın tüketim şekli farklı şekilde olarak hazırlanmış bal çeşitleri olduğuna inanmaktadırlar. Bu besinlerin iyileştirici ve temizleyici bir gücü olduğu söylenmektedir ki genellikle antiseptik olarak kullanılmaktadırlar. Düzenli yenildiği takdirde ambrosianın ölümsüzlük bahşettiğine inanılmaktadır.

Amrita

Amrita genellikle Rigveda’nın efsanevi hikayelerinde bahsedilen kutsal bir besindir. Tanrılara ölümsüzlük kazandıran bir içecek olarak tanımlanmaktadır. Amrita, Hint mitolojisinin devaların deli bir bilgenin laneti üzerine ölümsüzlüklerini nasıl kaybettiklerini anlatan ”okyanus-çalkalanması” efsanesinde geçmektedir. Ölümlü düşmanları, asuralar, tarafından desteklenerek ölümsüzlük nektarı olan harikulade amritayı yaratabilmek için okyanusu çalkalamışlardır. Her kim onu içerse kelimenin tam anlamıyla ölüm ona uğramazdı.

Kutsal Şeftaliler

Çin mitolojisinde, ölümsüzlük şeftalileri, onları yiyen herkese uzun ömürlü olmayı sunma özelliğinden dolayı tanrılar tarafından tüketilmekteydi. Kutsal şeftali ağacı her bin yılda bir yapraklarını ortaya çıkarırdı buna ek olarak da meyvenin olgunlaşması için üç bin yıl daha gerekmekteydi. Tanrıların bir gün bir gece süren ziyafetlerine katılmadan önce kutsal şeftalileri dört bin yıl bekledikleri söylenirdi.

Gençlik Elmaları

İlgili Yazılar

İskandinavya mitolojisinde, Idunn, altın elmanın koruyucusu olarak bilinen bir tanrıçaydı. Adı “her zaman genç” veya “gençleştirici” anlamına gelmektedir. İskandinavya tanrılarının ölümsüzlükleri Idunn’un bu altın elmaları sürekli olarak onlara vermesine bağlıydı. Nesir Edda’da, Loki’nin bir zamanlar bir devin zoruyla Idunn’u baştan çıkarıp Asgard’dan dışarı çıkarıp ağaçların arasına götürdüğü daha sonra da devin onu kaçırıp kendi evine götürdüğü hikayesi anlatılmaktadır.[1] Idunn’un yokluğunda tanrılar giderek ciltleri yaşlanmakta, saçları ağarlaşmaktaydı. Onun ortadan kaybolmasında Loki’nin parmağı olduğunu fark eden tanrılar, ondan derhal Idunn’u bulup devden kaçırmasını sağladılar. Ancak o zaman eski ölümsüzlükleri ve gençliklerine kavuşabilmişlerdi.

Yaşam İksiri

Yaşam iksiri, belirli bir bardaktan belli bir zamanda içildiğinde, içenlere ölümsüzlük ve ebedi gençlik bahşeden efsanevi bir iksirdir. İksir, çeşitli masallarda her ikisinin de sıvı altının, ‘’beyaz damlalarından’’ içtikleri ve böylece ölümsüzlüğe kavuştukları söylenen Thoth ve Hermes Trismegistus’un simya öğretilerine dayanmaktaydı. Çağlar boyunca simyacılar bu inanılmaz formülü yeniden yaratmaya çalışmışlar ancak çabaları boşa gitmişti. Qin Hanedanlığında, Qin Shi Huang, iksiri bulmak için doğu denizlerine bir Taocu simyacı yollamış ancak kendisini bir daha gören olmamıştır.

Eden Elmaları

Yaratılış Kitabında hayat ağacının (Cennet Bahçesi’nde bulunan), fanilerin kıymetli nektarını çalmasını engellemek için Cherubim tarafından korunduğu söylenir. Vahiy Kitabında iyileştirici özelliklere sahip olduğu söylenen “on iki meyvesi” olan bir ağaç olarak tarif edilmiştir. Aziz Bonaventure, Hayat Ağacı’nın şifalı meyvesinin İsa’nın iyileştirici gücüne sahip olduğunu öğretmiştir. Thomas Aquinas (ortaçağ döneminden bir Katolik rahip), ağacın meyvesinin Adem’in uzun ömürlülüğünü, dünyevi hayvan hayatının ötesinde devam ettirmesi işlevi gördüğünü ileri sürmüştür.

Soma

Soma, onu içen herkese ölümsüzlük bahşettiği söylenen Vedik ve Pers metinlerde adı geçen kutsal bir içkiydi. Nektarın, parlak, ışıldayan sarı taçyaprakları, uzun bir yeşil sapı olduğu söylenen bir bitkiden geldiği söylenir. Bu güçlü içkiyi içerken kişinin vücudu tanrının özellikleriyle ”kükrediği” söylenmektedir. Etkileri, savaşçılara daha hızlı ve daha kuvvetli olmayı, doğum yapanların dinç ve güçlü çocukları olmasını ve felsefe çalışmalarına kendilerini adayanlara manevi güç sağlamaktadır.

Asıl kafaları karıştıran bu besinlerin sadece yaratıcı hikayelerin bir parçası oldukları mı yoksa gerçekten de var oldukları mıydı? Atalarımız gerçekten de hız, zekâ ve uzun ömürlü olmayı sağlayabilen böylesine güçlü bir maddeyi keşfetmişler miydi?

[1] Ç.N: Hikayenin geekstra.com sitesindeki versiyonundan yararlanılmıştır.

Çeviri: Gülnihal Kafadar

Kaynak Ancient-Code

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More