Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kayıt Altına Alınan Tarihteki İlk Veba Salgınının Detayları

Bu çalışma, tarihsel olarak belgelenmiş ilk veba salgını hakkında yeni görüşler sunmakta ve bazı sorulara yanıt bulmamıza yardımcı olan, tarihsel, arkeolojik ve paleoepidemiyolojik kanıtları gün yüzüne çıkarmaktadır.

0 2.207

Uluslararası bir araştırma ekibi, tarihteki ilk veba salgını sırasında (MS 541-750) vebaya sebebiyet veren bakteri Yersina pestis’in etkisi ve evrimi hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için, 21 adet arkeolojik alandaki insan kalıntılarını analiz ettiler.

PNAS’te (Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı) yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar, Almaya, Fransa ve İspanya’dan 8 adet veba genomunu tekrardan bir araya getirdiler ve Y.pestis türleri arasında, daha önce keşfedilmemiş bir seviyede çeşitliliği ortaya çıkardılar. Ek olarak, Justinianus veba salgınıyla direkt olarak alakalı olan ilk genetik bulguyu da İngiliz Adaları’nda buldular.

Yakın zamanda (sarı) ve önceden (turkuaz) yayımlanmış genomları gösteren harita ve filogenetik ağaç. Gölgeli bölgeler ve noktalar, İlk Salgın’ın tarihsel olarak kayıt altına alındığı yerleri gösteriyorlar.

Arkeoloji bölüm üyelerinin işbirliğiyle, Cambridge Üniversitesi’nden bir grup, Edix Hill’deki Anglo-Saxon arazisinde, Britanya’daki ilk veba salgınının genetik delillerini buldular. Arkeolojik tarihleme ve bu Y.pestis türünün evrimsel ağaçtaki pozisyonunu kullanarak  araştırmacılar, genomun, büyük bir olasılıkla, MS 544 yılında Britanya Adaları’nda meydana gelen öldürücü salgın hastalıkla bağlantılı olduğu kanısına vardılar.

Edix Hill Arasizisi’nin Arkaplanı

Edix Hill mezarlığı, Cambridgeshire Eyalet Meclisi’nin Arkeolojik Saha Ekibi tarafından, 1989 ve 1991 yılları arasında kazıldı ve MS 500 ve 650 yılları arasında gömülen, 149 tane kişiye ulaştılar.

Cambridge Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Craig Cessford’a göre, “Nispeten etkileyici mezarlar olsalar da Edix Hill, Doğu Anglia döneminden tipik bir mezarlık. 540’lardaki Justinianus Vebası’nın Anglo-Saxon İngilteresine ulaştığına dair tarihsel bir kayıt bulunmamakta, yani bunun Edix Hill’deki teşhisi oldukça büyük bir keşfi temsil ediyor”

Sol: 6. Yüzyıldaki veba dolayısıyla hayata gözlerini yuman, yetişkin bir kadının ve 10-11 yaşlarındaki bir çocuğun, Edix Hill’deki çifte mezarları.
Sağ: 15 yaşlarındaki,6. Yüzyıldaki veba salgınında ölen, genç bir adamın mezarı

“En az dört kişide Y.pestise rastlandı, bu da demek oluyor ki, vebadan öldüklerin neredeyse kesin. İskeletlerin %15’den daha azı test edildiğinden, toplamın bundan çok daha fazla olması muhtemeldir. Edix Hill mezarlığı,50-60 kişilik küçük bir topluma veya topluluklara hizmet ettiği için, bu olay onlar adına büyük bir travma niteliğinde olmuş olmalı. Dönemin korkunç şartlarına rağmen, bu bireyler titizlikle ve saygıyla gömülmüşler ve diğer nedenlerden ölen kişilerden, arkeolojik olarak, farksızlar. Bazı veba kurbanları tek bir şekilde gömülürken, diğerleri de çift olarak gömülmüşler. Hepsine çeşitli mezar eşyaları da eşlik etmiş.

Edix Hill’in Justinianus Vebası tarafından sarsılmamış olması pek olası değil, tamamı olmasa da Anglo-Saxon İngiltere’sinin büyük bir bölümü bu veba yüzünden harap olmuştu. Bu nedenle bu keşif, daha önceleri sadece tahmin edilebilen bir tarihi olayı temsil ediyor, bu da demek oluyor ki erken dönem Anglo-Saxon İngiltere’sinin hikayesi tekrardan yazılmalıdır.

Mezarlıktaki iskeletler, Wellcome Trust tarafından finanse edilen, “Vebadan sonra: Orta çağ Cambridge’de Sağlık ve Tarih” projesinin araştırmacıları tarafından tekrardan inceleniyorlar.

İlgili Yazılar
Şüpheli veba mezarından çıkan bir dişten numune alınıyor

Y.Pestis Türlerinin İlk Pandemi Sırasındaki Yüksek Çeşitlilikleri

Araştırmacılar, 6. ve 8. Yüzyıllar arasında Avrupa’da dolaşan Y.pestislerde, daha önceleri bilinmeyen tür çeşitliliğini buldular. Bulunan 8 yeni genom; Britanya, Fransa, Almanya ve İspanya’dan geldi. “Geniş bir coğrafi ve zamansal kapsamı kapsayan genomların elde edilmesi bize Y.pestis’in ilk pandemi sırasında Avrupa’da mevcut olan mikro çeşitliliğini değerlendirme fırsatı veriyor”, dedi yazar Marcel Keller. Yeni keşfedilen genomlar açığa çıkarıyorlar ki, İlk Pandemi’nin 200 yıllık süre zarfında, birçok ve yakın derecede birbirleriyle ilişkili Y.pestis türleri Avrupa’da dolanıyorlarmış.

Şu an erişilebilir olan genomlara rağmen, araştırmacılar Justinianus Veba Salgını’nın başlama noktasını aydınlata bilmiş değiller.

Bu soy, Orta Asya’da Birinci Pandemi’den birkaç yüz yıl önce ortaya çıkmıştı, ancak mevcut verileri, MS 541’de Mısır’da ilk kez bildirilmeden önce, Justiniaus Vebası’nın kökenini bir insani salgın olarak çözümlemek için yetersiz olarak yorumluyoruz. Ancak, tüm genomların aynı soya ait olması, salgının, Avrupa ve Akdeniz kıyılarında bu süre zarfındaki sürekliliğini gösterir.

İki Bağımsız Tarihsel Veba Salgınının Soylarında Yakınsak Evrimin Olası Kanıtı

Çalışmanın bir diğer ilgi çekici buluşu ise, İlk Pandemi’nin sonlarına doğru ortaya çıkan genomların, genetik kodlarında iki tane virulans etmen içeren etmenlerin delesyonudur. 800-1000 yıl sonra ortaya çıkan İkinci Pandemideki genomlarda da bu delesyon görülmüştür.

Lunel-Viel (Güney Fransa). Veba kurbanı kişi imha hendeğine atılmış; 6. Yüzyılın sonları 7. yüzyılın başları

“Bu, yakınsak evrimin olsaı bir örneğidir, yani bu, Y.pestis türlerinin bağımsız olarak benzer özellikler geliştirdiği anlamına gelir.

Bu çalışma, tarihsel olarak belgelenmiş ilk veba salgını hakkında yeni görüşler sunmakta ve bazı sorulara yanıt bulmamıza yardımcı olan, tarihsel, arkeolojik ve paleoepidemiyolojik kanıtları gün yüzüne çıkarmaktadır.

Çeviren: Batıkan Demirtaş

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More