Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

3 Efsanevi Antik Ülke: Atlantis, Thule ve Kutsanmış Adalar

Antik dünya, efsanelerin ve gerçekliğin bir arada var olduğu ilginç bir yerdi. Fantastik yerler arasında en dikkati çekenler Atlantis, Thule ve Kutsanmış Adalar hikayeleridir.

0 1.653

Antik dünya, efsanelerin ve gerçekliğin bir arada var olduğu ilginç bir yerdi. Fantastik yerler arasında en dikkati çekenler Atlantis, Thule ve Kutsanmış Adalar hikayeleridir.

Antik gezginler ve kâşifler için coğrafi bilginin sınırları oldukça dardı. İnsanlar uçsuz bucaksız bir dünyada yaşadıklarını, bildiklerinin ötesinde ne olduğunu hep merak ettiler.  Eski Yunanlılar, Akdeniz boyunca yoğun bir şekilde seyahat ettiler. Romalılar, fetih ordularının açtığı yolları izleyerek daha da ileri gittiler. Ne kadar uzağa gitseler de yine de bilinmeyen diyarlar vardı- terra incognita. Haritadaki gidilmeyen boş alanlara girmeye cesaret edenler, daha önce hiç görmedikleri, hatta duymadıkları şeylerle karşılaştılar. Öte yandan sonu olmayan Okyanus, efsanelerin ve gerçeklerin birbirine karıştığı, akla gelebilecek her şeyin mümkün olduğu ürkütücü ama harika bir yerdi.

Thule, Atlantis ve Kutsanmış Adalar daima fantastik öykülerin ve mitlerin kaynakları oldu. Meraklı Kaşiflerin bilinmez maceralara atılmasına neden oldu.

Atlantis: Efsanevi Batık Ada

Hiç şüphesiz, Atlantis antik dünyanın en ünlü efsanevi yeridir. Bununla birlikte, bir gün veya bir gecede dalgaların altında kaybolan efsanevi ada-kıta gerçek bir yer değildi. Atlantis, Yunan filozofu Platon tarafından anlatılan konusu ahlak üzerine olan bir hikaye için icat edilen kurgusal bir yerdi. MÖ 5. yüzyılda yazılan ve iki diyalogunda (Timaeus ve Critias) anlatılan Platon’un öyküsünün tam anlamıyla  ciddiye alınmaması gerekiyordu. Platon’un öğrencisi Aristoteles, Atlantis efsanesini saf bir fantezi olarak görüp bir kenara attı. Ne de olsa, bu iki diyalogda yer alan ayrıntılar gerçek olamayacak kadar hayal ürünüydü.

Platon, Atlantis’i Atlantik Okyanusu’nda, Herkül Sütunları’nın (Cebelitarık) batısındaki büyük bir ada-kıta olarak tanımladı. Gelişmiş ve zengin bir medeniyetin yaşadığı muhteşem bir ülkeydi. Edindikleri bilgiler ve güçlerinin oluşturduğu kibir, aşırı hırs onları yozlaştırdı. Görkemli adalarıyla yetinmeyen Atlantisliler, tüm Akdeniz halkına savaş ilan ettiler. Atinalılar bu işgalcilere karşı savaştı. Sonunda, Atlantisliler tanrıların gözünden düştü. Bir gece Atlantis, bütün halkıyla birlikte bir deprem ve sel tarafından yok edildi.

Bu hikâye, açıkça Atina’nın demokrasisini övmeyi amaçlayan ayrıntılı bir alegori olsa da, görünüşe göre herkes batık ada efsanesini bir kurgu eseri olarak görmüyor. MS ikinci yüzyılda yazan tarihçi Plutarch, Life of Solon adlı eserinde, Sais’te filozofun Mısırlı bir rahiple yaptığı konuşmayı anlattı. Konuşma sırasında rahip, Atlantis’ten gerçek bir yer olarak bahseder. Bir asır önce coğrafyacı Strabo, hikâyenin bir kısmının gerçek olma, Atlantis’in gerçekten de bir doğal afet tarafından yok edilmiş bir ada olma olasılığını değerlendirdi. Platon’un hikayesi, MÖ 1600’de Minos uygarlığını yok eden volkanik bir ada olan Thera’nın (bugünkü Santorini) fiili patlamasından veya Platon’un kendi döneminde feci bir tsunamiyle yok olan bir Yunan şehri olan Helike’nin kaderinden ilham almış olabilir.

Eski kaynaklar Atlantis’ten nadiren bahseder. Sonraki yüzyıllarda, Atlantis efsanesi birçok bilgin ve kâşifin hayal gücünü ateşledi. Sonuç olarak, Platon’un çalışmasında küçük bir rol oynayan bu batık ada, kültürel manzaramızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Atlantis’in popülerliği ve gerçekten var olduğuna dair iddialar, kurgu eserlerinin alanı olmaya devam ediyor.

Thule: Dünyanın Ucuna Yolculuk

MÖ 4. yüzyılın ortalarında, Atina şehrinde söylentiler yayıldı. Bir Yunan kâşif, dünyanın sonuna yaptığı yolculuğun fantastik bir hikayesiyle geri dönmüştü. Kâşifin kuzeyde, güneşin hiç batmadığı ve kara ile okyanusun jöle benzeri bir maddeyle bir araya geldiği uzak bir adayı ziyaret ettiği bildirildi. Bu Kâşifin adı Pytheas’tı ve daha sonra efsaneye girecek olan ada Thule’du.

Pythias yolculuğunu anlatan “Okyanus Üzerine” adlı kitabını yazdı. Ne yazık ki, sadece sonraki bazı yazarlar tarafından korunan parçalar günümüze ulaşmıştır. Pytheas, memleketi Massalia’dan (bugünkü Marsilya) ayrıldıktan sonra kuzeye gitti. Cebelitarık Boğazı’ndan mı geçtiği yoksa karadan mı geçtiği bilinmiyor. Bununla birlikte, Yunan gezginin sonunda Britanya Adalarına ulaştığını ve ilk antik kaşiflerden biri olduğunu biliyoruz.

İlgili Yazılar

Anakaranın kenarını geçtikten sonra Pytheas geri dönmedi. Bunun yerine, Yunan kaşif yolculuğuna devam ederek altı gün kuzeye “tüm toprakların en uzağına” – efsanevi Thule’ye seyahat ettiğini iddia etti. Gecelerin sadece iki üç saat sürdüğü ve yazın hiç karanlığın olmadığı bir ülkeydi. Pytheas ayrıca açık sarı saçlı, açık tenli mütevazı çiftçiler olarak tanımladığı Thule sakinleriyle bir karşılaşmasını anlattı.

İlk yorumcular, Pytheas’ın yolculuğunun gerçekliğinden şüphe duyuyorlardı. Hem Polybius hem de Strabo, Pytheas’ı bu hayali hikayelerle birçok okuyucuyu yanıltan bir “sahtekâr” olmakla suçlayarak onun iddialarını sorguladılar. Bölgenin insan yerleşimi için çok kuzeyde olduğu düşünüldüğünden, şüpheleri anlaşılabilir. Öte yandan Yaşlı Plinius daha açık sözlüydü ve Pythias’ın gerçekten de çok kuzeye gittiğini ve efsanevi bir yere ulaştığını öne sürüyordu. Tarihçi Tacitus, Britanya valisi olarak İskoçya’nın kuzeyine yelken açan ve Thule olduğuna inandığı bir ada gören kayınpederi Agricola’nın yolculuğunu anlatır.

Eskiler için Thule, antik dünyanın en kuzey noktasını temsil ediyordu. Thule nesiller boyu haritacılar tarafından taklit edilen bir örnek oluşturdu.  Thule ve çevresinin tanımı, akademisyenlere olası yerini tam olarak belirlemeleri için yeterli bilgi verdi. Önerilen isimlerden bazıları Shetland, Norveç, Faroe Adaları ve İzlanda’dır. Geçilmez sulu buz, yoğun sis, yaz gündönümü sırasında karanlığın olmaması ve kış gündönümünde güneş ışığının olmaması, Pytheas’ın daha da uzağa, belki de Kuzey Kutup Dairesi civarına gittiğini gösteriyor. Ancak Pytheas, Thule’ye hiç ulaşmamış olsa bile bunun çok az önemi vardır. Yolculuğunun mirası sadece efsanevi bir yerin yaratılması olmuştur: haritanın en ucunda yer alan gizemli, uzak, anlaşılmaz bir ülke, yüzyıllar boyunca kaşiflere ve gezginlere ilham kaynağı oldu. – Bilinmeyen yer,terra incognita – efsanevi Thule.

Kutsanmış Adalar: Atlantis’ten Daha mı Gerçek?

Eski uygarlıklar, ölüm ve yaşam arasındaki çizginin bulanık olduğu efsanevi, doğaüstü bölgelerin hikayelerini anlattı. Yunanlılar, tanrılar tarafından seçilenlerin kutsanmış ve mutlu bir hayat yaşayabileceği yeryüzü cennetine Elysium adını verdiler. Ancak Elysium sabit bir yer değildi;  gelişen ve çok yönlü bir fikirdi. MÖ 4. yüzyılda Platon zamanında, Elysium batı okyanusunda bir ada veya takımada haline geldi: Kutsanmış Adalar veya Şanslı Adalar.

Romalı yazarlar, efsanevi takımadaları haritada belirli bir yere yerleştirerek bu fikri daha da ileri götürdüler. Hem Plutarch hem de Yaşlı Pliny, Atlantik’te, İspanya’dan birkaç günlük yelken mesafesinde bulunan “Şanslı Adalar”dan bahsetti. Ancak dönüm noktası niteliğindeki Coğrafya adlı eserinde, takımadaları coğrafi boylamın ölçümü için referans olarak ve Orta Çağ boyunca kullanımda kalacak olan İlk Meridian’ı kullanarak Adaların yerini tanımlayan Ptolemy’dir. Blessed Adaları (kutsanmış adalar) gerçek bir yer haline geldi – Atlantik Okyanusu’nda, Fas kıyılarının 100 kilometre (62 mil) batısında bulunan Kanarya Adaları.

Böylece Kanarya Adaları “Şanslı Adalar” haline geldi ve ortaçağ haritaları bu takımadaları genellikle “Insula Fortunata “ olarak gösteriyordu.  Hıristiyanlığın gelişi ile cennetin yerin tamamen doğaüstü aleme kaydı. Yine de, Dünya üzerinde vaat edilmiş bir toprak fikri varlığını sürdürdü. Efsanevi “Kutsanmış Adalar” batıda bir yerlerde kaldı.

Takip eden yüzyıllarda Avrupalılar bu toprakları batıda aramaya devam ettiler. Eskilerin hayal gücünün çok ötesinde uzaklarda bir “Kutsanmış Ada” olarak düşünülen Amerika kıtası bulanana kadar devam etti.

Yazar: Vedran Bileta /Tarihçi

Çeviri: Bt Kandar

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More