Her Sanatseverin Gezmesi Gereken 8 Muhteşem Şehir
Rönesans hazinelerinden etkileşimli dijital sergilere kadar, dünya genelinde göz ardı edilen en iyi şehirlerden bazıları…
Rönesans hazinelerinden etkileşimli dijital sergilere kadar, dünya genelinde göz ardı edilen en iyi şehirlerden bazıları…
Floransa, İtalya
Rönesans hazinelerine ev sahipliği yapan Floransa, kendisi bir sanat eseridir. Eski büyük kiliseleri, Brunelleschi’den Michelangelo’ya kadar geçmişin sanatçıları tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Ziyaretçiler, sadece sokaklarında yürüyerek Floransa’nın yaratıcı özünü hissedebiliyorlar.
Çoğu turist, dünyaca ünlü bu müzenin koridorlarını süsleyen başyapıtların bulunduğu ikonik Uffizi Galerisi’ne acele edecektir. Eski çağların heykelleri ve resimleri hayranlıkla izleyin. Rönesans dönemi ve 14. yüzyıldan en büyük koleksiyonlarla karşılaşın. Giotto ve Simone Martini gibi sanatçıların eserlerini görmeyi bekleyebilirsiniz.
Floransa’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken diğer bir durak Pitti Sarayı ve Boboli Bahçeleri’dir. Bu yerler, Palatine Galerisi, Gümüş Müzesi ve Modern Sanat Galerisi dahil olmak üzere çeşitli önemli galerilere ev sahipliği yapmaktadır. Elbette Floransa’yı terk etmeden Santa Maria Del Fiore büyük kilisesinde bulunan Vasari’nin “Son Yargı” tablosunu görmelisiniz.
Bogotá, Kolombiya
Yüksek yüksekliğe sahip Kolombiya başkenti son yıllarda dikkat çeken bir şehir haline geldi. 20. yüzyılda Doris Salcedo ve Pedro Ruiz gibi ünlü sanatçıların isimleri Bogotá’dan ortaya çıktı. Fakat bir süre şehirdeki sanatsal topluluk gizli tutuldu. Şimdi, siyasi temaları işleyen sokak sanatları sayesinde sokaklar ve binalar canlanıyor. Kendi sanatçılarına ve uluslararası sanatçılara ev sahipliği yapan müzeler ve galeriler bulunuyor.
Bogotá Modern Sanat Müzesi’ne girin ve 20. yüzyıl sanat ilhamınız için yerinizi alın. Aynı zamanda La Candelaria’daki Museo de Botero’ya gidin. Kolombiyalı sanatçı Fernando Botero’nun 200’den fazla eserini bağışladığı bir yerdir. Bunların birçoğu kendi eserleri, ayrıca Picasso ve Monet gibi sanatçıların isimlerinden seçmeler de bulunuyor.
Santa Fe, New Mexico, ABD
Dünyanın dört bir yanından sanatçılara ilham veren Santa Fe, Amerika Birleşik Devletleri’nin en eski şehirlerinden biridir. Bu çöl kasabasındaki doğal ışık, özellikle deniz seviyesinin 7,200 fit üzerinde bulunmasından dolayı, yaratıcıları büyülemektedir
İşte herkesi çeken gerçekten bir şeyler bulunmaktadır. İlk kez gelenler için, ziyaret edilecek 100’den fazla galeri bulunan Canyon Road’a gitmek iyi bir başlangıç noktasıdır. Eğer bunaltıldığınızı hissediyorsanız; başlamak için harika bir yer, hikâye dolu yerli sanat eserlerinin bulunduğu Museum of Indian Arts and Culture’dir.
Daha eğlenceli bir deneyim için, Meow Wolf House of Eternal Return, sizi içine çeken bir sanat kurulumu sunar. İçinden geçebileceğiniz buzdolapları, sizi başka bir dünyaya götüren bir çamaşır makinesi ve karanlıkta parlayan ağaçlar bekleyin.
Ayrıca, keşfedilecek çağdaş sanat ve Georgia O’Keeffe’in hayatı ve çalışmasına adanmış bir müzede, tanınmış Amerikan Modernizmi sanatçısı Georgia O’Keeffe’e saygı gösterme fırsatı da bulunuyor.
Málaga, İspanya
Eğer en fazla Pablo Picasso eserini görmek istiyorsanız; kalabalık Barcelona’ya gitmek isteyebilirsiniz. Ancak onun işlerinin gerçek hayranları, sanatçının doğduğu ve Málaga’nın sadece bir plaj yerinden daha fazlasını deneyimleyebileceği Costa Del Sol’a güneye gitmelisiniz.
35’ten fazla müzeye ev sahipliği yapan bu liman şehri, kültürel sunumlarıyla sıralamalarda yükseliyor. Picasso Müzesi 2003 yılında Málaga’da açıldı. Elbette ki Pablo Picasso’nun 200’den fazla eserini sergiliyor ve yıl boyunca geçici sergiler düzenliyor.
İlgili Yazılar
Ayrıca, Carmen Thyssen Müzesi 19. yüzyıl İspanyol tablolarını keşfeder. 20. ve 21. yüzyıl sanatını görmek için ise Pompidou Merkezi, Paris enstitüsünün Fransa dışındaki ilk merkezi olarak inşa edilen El Cubo adlı renkli bir binanın içinde bulunabilir.
Seul, Güney Kore
Tarihi Güney Kore başkenti, çağdaş sanat dünyasında yükselen bir şehir olmuş, özellikle Seul Sanat Müzesi şehri haritaya koymakta önemli bir rol oynamıştır. Burada sanatseverler, ünlü Kore ressamı Chun Kyung Ja gibi yerel sanatçıların kalıcı sanat sergilerini keşfedebilir ve aynı zamanda dünyanın dört bir yanından yaratıcıların geçici sergilerini görebilirler.
Kore sanat kültürünün hızlı büyümesi, şehrin tarihi bölgesinde yeni bir kültürel merkez olarak benzeri görülmemiş Dongdaemoon Tasarım Plazası gibi yeni projelerle yansıtılmıştır.
Melbourne, Avustralya
Avustralya’nın Kültürel Başkenti olarak adlandırılan Melbourne, sokakları yaratıcılıkla dolu bir şehirdir. Düşündürücü grafitilerle süslenmiş binalar arasında etkileyici müzeler ve butik galeriler bulunuyor.
Şehirdeki en büyük galeri, dünyanın dört bir yanındaki sanatçılardan gelen sergilere ev sahipliği yapan Ulusal Victoria Galerisi’dir. Aynı zamanda Avustralya’dan daha yakın sanatçılara ait kalıcı sergileri de sergiler. Bununla birlikte, Salvador Dali ve Pablo Picasso gibi klasiklere de göz atabilirsiniz.
Şehirdeki diğer önemli yerler arasında Ian Potter Merkezi, ACMI (Hareketli Görüntü Avustralya Merkezi) sesli-görsel gösteriler için ve daha yakın zamanda Avustralya’nın ve Güney Yarımküre’nin ilk dijital sanat galerisi olan The LUME yer alır. Çok duyusal sanatı deneyimlemek için bir mekandır.
San Francisco, Kaliforniya, ABD
San Francisco ziyareti, SFMOMA (San Francisco Modern Sanat Müzesi) ziyareti olmadan tamamlanmamış demektir. 1935 yılında kurulan bu, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük modern ve çağdaş sanat galerilerinden biridir. Yalnızca 20. yüzyıl sanatının sergilenmesine adanmıştır. 2016 yılında müze büyük bir yeniden yapılanma geçirdi. Bu da mekânı daha büyük ve eserleri daha etkileyici hale getirdi.
Ama bu kadarıyla sınırlı değildir. Şehir, Anglim Gilbert Gallery gibi daha küçük galerilerle dolup taşıyor. Canlı bir sanat topluluğu arıyorsanız; San Francisco’nun Mission Bölgesi, insan hakları konularına dikkat çeken ve kültürel mirası yansıtan parlak renkli duvar resimleriyle süslenmiştir.
Cape Town, Güney Afrika
Cape Town, en büyük çağdaş Afrika sanat galerisine ev sahipliği yapıyor. Zeitz Müzesi 2017 yılında açıldı ve V&A su kenarında bulunuyor. Beton ve cam yapısı görmeye değer bir manzara sunuyor. Sergilerinde Güney Afrikalı sanatçılar Athi-Patra Ruga ve Mary Sibande’nin eserleri de dahil olmak üzere kıtanın dört bir yanından birçok önemli ve etkili yaratıcının çalışmaları yer alıyor.
Ancak Zeitz Müzesi’nden önce uzun yıllar boyunca var olan şehirde başka Afrika sanat sahneleri de mevcuttur. Örneğin 1871 yılına kadar uzanan köklere sahip olan Güney Afrika Ulusal Galerisi’ni deneyebilirsiniz ve bu galeride ırk ayrımcılığına dair ilginç eserler bulunuyor.
Woodstock Bölgesi de görülmeye değer. Bu çekici mahalle, galerilerle dolu, canlı duvar resimleriyle süslenmiş ve pastel pembe belediye binasının etrafında toplanan modern kafelerle doludur.
Çeviri: Büşra Eraltuğ
Kaynak
wanderlust