Samuraylar Ülkesinde 5 Destinasyon: Japonya Gezi Rehberi
Okurların okuma listelerinde ısrarla Japonya'nın olmasını istemelerinin bir nedeni var elbette... İşte ülkenin hayal gücünü ateşleyen gelenekleri, kültürü ve manzaralarında gezintiye çıkmak için beş destinasyon...
Okurların okuma listelerinde ısrarla Japonya’nın olmasını istemelerinin bir nedeni var elbette… İşte ülkenin hayal gücünü ateşleyen gelenekleri, kültürü ve manzaralarında gezintiye çıkmak için beş destinasyon…
Haguro Dağı’nın tepesindeki tapınağa çıkan 2446 taş basamaklı yolun ortalarına geldiğimde hırçınlığım zirveye çıkmak üzereydi. Kendi kendime, zaten bu balo kıyafetleri içinde yürüyüş yapmanın yeterince rahatsızlık verdiğini söyleyip mırıldandığımı hatırlıyorum, daha da kötüsü yoldan gelip geçen herkes durup fotoğrafımı çekiyordu.
Japonya’nın Tohoku bölgesindeki Dewa Sanzan dağlarını Budizm, Şintoizm, Taoizm ve Budizm öncesi dinsel dağ ibadetlerinin harmanlandığı bir inanç olan Shugendo’nun merkezi olarak 1000 yıldan fazla bir süredir kullanan münzevi keşişler gibi bir yamabushi olarak buradaki pratikleri deneyimlemek için Haguro’ya gelmiştim. Baştan aşağı beyazlara bürünmüştüm – üstümde happi ceket, altımda yırtmaçlı pantolon ve tabi ayakkabılar- vardı ve birkaç gündür Sensei’m-rehberim olan deneyimli bir yamabushi önde ben arkada yürüyordum.
Bu yürüyüşümüz, ortamdan tümüyle kopmak ve “şimdi”nin farkında olmak içindi. Tam da bu taş basamakların en az 1000’inciye geldiğimde zihnimin yükünü atmış, sadece acı içinde tam bir bilinç hâlini yaşıyordum, Tokyo’da beni bekleyen son teslim tarihleriyle meşguldüm ve bir türlü sonu gelmeyen yaz sonu sıcaklarından rahatsız olmuştum ki aniden bir şey oldu… Sensei durdu, o durunca ben de durdum. O sükûnet içinde, bizi saran havayı içimize çektik ve birkaç derin nefesten sonra iç sesimiz sustu, yerini sarhoş edici bir orman duygusuna bıraktı; yaprakların hışırtısı ve kuşların cıvıltısı; bir hafif esintinin serinletici hissi gelip sırtımıza yapıştı. Şimdinin büyüsüne aldanmıştım.
O gün daha sonra, soğuk bir şelalenin altında uyduruk peştamallarla meditasyon yapıyor, ardından yeniden doğuş ritüelinin bir parçası olarak ateşlerin üzerinden atlıyor, yani klasik yamabushi pratiklerini deneyimliyor olacaktık. Ama Haguro Dağı’nda karşımıza çıkan ormanın sükûnetindeki o durgunluk, şaşkınlık ve uyluk ağrısı geçtikten çok sonra hafızamda çınlamaya devam edecek. Baştan aşağı huzur…
Tohoku Bölgesi
Neleri ünlü: Açık hava etkinlikleri, doğa, geleneksel kültür ve folklor, tarihi yerler
Rota: Tokyo • Sendai (Yamadera ve Matsushima’ya yan gezilerle) • Hiraizumi • Tono Vadisi • Hachinohe • Aomori • Kakunodate • Tozawa • Dewa Sanzan
Ne yapılır: Japonya’nın en az ziyaret edilen bölgelerinden biri olan Tohoku, sahilleri ve dağ manzaraları, kırsal yaşamın tadı ve gelenekleri deneyimleme fırsatları sunuyor.
Tokyo’nun hemen yakınından Japonya’nın ana adasının serin uzak kuzeyine kadar uzanan Tohoku bölgesi, sert kışları, engebeli dağ sıraları ve rüzgarlı kıyıları olan uzak ve gizemli bir yer olarak uzun zamandır ün yapmıştır. Günümüzde trenle ulaşımı kolay olsa da bölge, hâlâ denizaşırı gezginleri yeterince kendine çekebilmiş değildir.
İlk uğrak yerinize gitmek için, Tokyo’nun kuzeyindeki Tohoku Shinkansen’e (hızlı tren) binin ve adacıklarla dolu Matsushima Körfezi’ni ve dağın tepesindeki Yamadera tapınağını ziyaret için Sendai’ye (Tohoku’nun en büyük şehri) gelin. 17. yüzyıl haiku şairi Matsuo Basho’nun ufuk açıcı kitabı “Derin Kuzeye Giden Dar Yol”a ilham veren Tohoku bölgelerinden ikisi olan adacıklarla dolu Matsushima Körfezi’ni ve dağın tepesindeki Yamadera tapınağını ziyaret etmek için iyi bir başlangıç noktasıdır.
Kuzeye, Basho’ya doğru benzer bir rotadan devam edin, önce UNESCO listesindeki Hiraizumi tapınaklarını ziyaret edin, ardından geceyi Tono Vadisi’nde, pirinç tarlaları ve ekili alanlar arasında, ve yine, insanları akarsulara ve göletlere sürüklemek gibi yaramaz alışkanlıkları olan gizemli bir su insanı Kappa’nınki gibi folklorik hikayelere ev sahipliği yapan, bisikletle dolaşabileceğiniz bu güzel yerde geçirin.
Bir sonraki durak Aomori; liman kenti Hachinohe’de bir gece geçirmek ve doğal Michinoku sahil şeridinde biraz yürüyüş yapmak için Tohoku’nun (ilçelere benzer) altı ilinin en kuzeyindeki şehir. 2011’deki deprem ve tsunaminden sonra kurtarma çalışmaları kapsamında açılan patika, Hachinohe’den Fukushima’ya yaklaşık 700 km uzanıyor, ancak aşılması kolay onlarca etapa ayrılıyor.
Bir sonraki durağınızın ne olacağını mevsim şartları belirleyecek olsa da Hachinohe’den daha içerilere gitmeyi deneyin: Oirase Gorge vadisi özellikle sonbahar, renkli kıyafetlerine büründüğünde çok çekicidir; Hakkoda Dağı, kışın Tohoku’daki birçok kayak merkezinden biridir; Towada Gölü, kano keyfini çıkarmak için idealdir; ışıklandırılmış dev şamandıraların geçit törenleri, Aomori’de her yıl yapılan Nebuta Matsuri’yi Japonya’nın en fotojenik yaz festivallerinden biri yapar.
Aomori’den güneye doğru dönüş yolunda, eski samuray evlerinin sokaklarında gözyaşı döken kiraz ağaçlarının sıralandığı Kakunodate kasabasına uğrayın (çiçeklerin en güzel göründüğü dönem Nisan-Mayıs sonu arasıdır), ardından Tozawa’nın köyündeki pirinç yetiştiren bir ailenin yanında kalmak için Yamagata Eyaletine devam edin. Orada, kutsal Dewa Sanzan dağlarının eteklerindesiniz, bundan yararlanarak, son durak olarak Tokyo’ya geri dönmeden önce bir veya iki günlüğüne yamabushi beden ve zihin eğitimi alabilir veya sadece manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Kansai Bölgesi
Neleri ünlü: Şehirler, tarihi yerler, yerel kültür ve yemekler, manzaralar, açık hava etkinlikleri
Rota: Osaka • Kyoto • Koyasan • Kii Yarımadası (Kumano Kodo/ Kumano Sanzan/ Shirahama/ Kushimoto)
Ne yapılır: Japonya’nın cıvıl cıvıl ikinci şehrini keşfetmek için eski başkent Kyoto’nun o bilinen esintileri içinize çekin ve Kumano Kodo’nun antik hac yollarında yürüyüş yapın.
Çok renkli Kansai bölgesi eski Japonya’nın kültür ve siyaset merkezidir. Bu bölgenin insanları övünülecek, daha doğrusu Japon usulünce, pazarlık yapmaktan ve midelerinin peşinden giden özellikleriyle başkalarına benzemezler.
Kansai’nin en büyük şehri olan Osaka, mikrokozmozun kalbidir. Şehrin tarihi geçmişi hakkında fikir edinmek için aynı adı taşıyan kalesini ziyaret edin; neon ışıklı Dotonbori veya Shinsekai’nin gecelerinde dışarıdaki Osakan havasını içinize çekin; yerel sokak yemeklerini, bir Osakan klasiği olan, tatlımsı ekşi sosta pişirilen takoyaki’yi (kıyılmış ahtapot köftelerini) tadın.
Bir sonraki durak olan Kyoto’da, 1868’de Tokyo devralıncaya kadar 1000 yıldan uzun süreyle Japonya’nın başkenti olan Kyoto’da işler çok farklıdır. Şehir; yaldızlı Kinkakuji tapınağı Fushimi Inari’deki sıra sıra kırmızı torii geçitleri, Gion “geyşa bölgesi”, Saihoji’nin az bilinen yosun bahçesi gibi geçmişten sayısız kültürel ve manevi anılarla doludur. Görülmesi gereken yerleri işaretlemek ve daha sessiz Kyoto anlarına rast gelmek için en az birkaç gününüz var.
Ardından, keşiş Kobo Daishi’nin dokuzuncu yüzyılda, ormanlarla kaplı bu dağlık bölgede bir tapınak kurmasından bu yana Budizm’in Shingon mezhebine ev sahipliği yapan ve Koyasan olarak da bilinen Koya Dağı’na gidin. Günümüzde Kobo Daishi’nin ilk yerleşkesinin etrafında kümelenmiş 100’den fazla tapınak ve manastır vardır ve buraya bir gecelik gezi yapınca bunlardan birinde kalınır; uyandığınızda tapınağın sabah ritüellerine katılıp keşişlerin shojin ryori vegan mutfağından tadabilirsiniz.
Koyasan’dan sonra, Kii Yarımadası’nı keşfetmek için güneyde iki-üç gün daha geçirin. Yarımadanın batı kıyısındaki Shirahama’da plajlar, okyanus kıyısındaki kaplıca banyoları ve ryokan hanları vardır. Güney ucunda, Kushimoto’da deniz kanosuna binebilir, dalış ve kürek sörfü yapabilirsiniz. Ancak en çok tercih edilen ise, UNESCO listesinde bulunan ve Kii’nin dağlık iç kısmından geçen ve üç büyük Kumano Sanzan tapınağını bin yıldır birbirine bağlayan Kumano Kodo hac yollarını arşınlamak.
İlgili Yazılar
Tokyo ve Kanto Bölgesi
Neleri Ünlü: Büyük şehir esintileri; geleneksel kültür; doğa; Japonya’nın her yönünü deneyimleme
Rota: Merkezi Tokyo • Kamakura, Takao, Nikko ve Hakone’ye yan geziler • Izu Adaları
Ne yapılır: Başkentin kimi zaman modern ve geleneksel kültürün kaotik karışımını deneyimleyin, ardından Japonya’nın daha sakin kesimi için Fuji Dağı’nı, Izu Adaları’nı (ve daha fazlasını) ziyaret edin.
Yoğun saatlerde hep aynı metroda seyahat halindeymiş gibi görünen 14 milyon kişiye ev sahipliği yapan Tokyo, beklediğiniz tüm kalabalıkları ve renkleri sunuyor – çılgın gençlik akımları ve neon ışıklarıyla yıkanan semtler dâhil – ama eski moda mahalleler, batıya uzanan dağ sıraları, hatta bir adalar zinciri, Tokyo’nun keşfedilecek başka birçok yönü var.
Başlamak için genç Shibuya’yı, şık Omotesando’yu, hep hareketli Shinjuku’yu ve diğer simgesel bölgeleri keşfetmek için birkaç gün ayırın, bu arada, doğu yakasının biraz bohem bir bölgesi olan ve dar sokakların retro mağazalara, çağdaş galerilere ve küçük kafelere ev sahipliği yaptığı Yanaka gibi daha az ziyaret edilen bölgelere de zaman ayırın.
Ardından yakın çevreye açılın. Merkez Tokyo’dan demiryolu ağı ile çok sayıda günübirlik gezilere çıkabilirsiniz: UNESCO listesindeki tapınaklar ve türbelerin yanı sıra ünlü Büyük Buda heykeli için 13. yüzyılın başkenti Kamakura’da bir gün geçirin; yürüyüş için Takao Dağı’na veya Tanzawa-Oyama Yarı Ulusal Parkı’nın daha sessiz parkurlarına gidin. Şehirden bir gecelik kaçmak isterseniz, UNESCO listesindeki Toshogu Mabedi ve Chuzenji Gölü’ne ev sahipliği yapan kuzeydeki Nikko’yu gezebilir, Tokyo’nun batısında da, Hakone’nin geleneksel hanlarından ve rahatlatıcı kaplıca banyolarından Fuji Dağı’nın yakından manzarasını izleyebilirsiniz.
Bunların hepsine ait ayrıntıları gezi rehberinizde bulabilirsiniz, ancak Tokyo’nun Izu Adalarının tanıtımı çok yapılmaz. Ziyaret edebileceğiniz yedi ada vardır: Tek eğlenceli gezi, volkanik manzaralar eşliğinde yürüyüş yapabileceğiniz ve o bölgenin İzu ardıç kuşunu gibi yabani yaşamdan canlıları görebileceğiniz Tokyo’nun 180 km güneyindeki Miyakejima’ya gecelik feribotla gitmek olacaktır.
Kyushu ve Okinawa
Neleri Ünlü: Bölgedeki sakin şehirler, volkanlar ve kaplıcalar ve sub-tropik adalar
Rota: Kumamoto • Kagoshima • Yakushima • Okinawa Honto • Yaeyama Adaları
Ne yapılır: Japonya’nın merkez adalarının en batısındaki Kyushu Adası, jeotermal aktivitenin sık sık görüldüğü, nispeten daha az ziyaret edilen bölgelerinden biridir, Okinawa ise Japonya’nın cennet ada versiyonudur.
Kyushu gezinize Kumamoto ile, Japonya’da bugünlerde tartışmasız en popüler yerel maskotu olarak bilinen siyah ayı Kumamon ile başlayın.
Her yerde karşınıza çıkacak posterler ve ürünlerde pembe kırmızı yanaklı karakteri göreceksiniz. Kumamon, milyar yenlik ticaret hacmi olan bir endüstridir. Yeniden inşa edilen Kumamoto Kalesi’ni ziyaret edin, Suizenji Jojuen’in geleneksel peyzajlı bahçesini gezin veya aktif volkan Aso Dağı’nı gezmek için şehir dışına çıkın.
Kumamonlara hediyelik eşya dükkanlarında bile rastlayabilirsiniz. Komşu vilayet olan Kagoshima’ya geçtiğinizde, başlıca cazibe merkezlerinden biri de, yürüyüş yapabileceğiniz ve sık sık duman çıkaran bir yanardağ olan Sakurajima’dır.
Japonya’daki fotojenik volkanların yanında çok aktif jeotermal faaliyetlerin bir avantajı da ülkenin dört bir yanındaki kaplıcaların (onsen) varlığıdır. Kagoshima şehrinin güney sahilinde, Ibusuki’de bu onsen kaplıcalardan başka geleneksel konaklama için ryokan hanları, kum banyoları, cilde ve kan dolaşımına iyi gelen sıcak, buharı tüten kumlara boynunuza kadar gömülmek de var.
Kum banyoları gibi, bir sonraki durak da herkese uygun olmayabilir. Sub-tropikal Yakushima Adası o kadar nemli ve yağmurludur ki yerleşik halk ayın 35 gün yağdığını söyler. Ancak, dağlık iç kısımları kaplayan antik sedir ormanı, yürüyüş yapmak için el değmemiş, direkt Tolkien’den gelmiş gibi bir yerdir.
Bundan sonrası çok daha az yorucudur: Okinawa. Ana adada Cape Manzamo’da gün batımının tadını çıkarın ve Tomigusuku’da bulunan İkinci Dünya Savaşı’nda açılmış tünellere göz atın. Ayrıca, harika deniz ürünlerinin yanı sıra haşlanmış domuz paçası, dilimlenmiş domuz kulağı ve Goya Champuru adı verilen acı kavun, tofu ve domuz eti kızartmasından oluşan Okinawa yemeklerini de deneyin.
Bu turu, Japonya’nın Tayvan’a Tokyo’dan daha yakın olan en güneybatı noktası olan, Okinawa’nın pastoral Yaeyama Adaları’nı birkaç gün dolaşarak tamamlayın. Adalar ilginçtir –Ishigaki’nin kobalt koyları ve beyaz kumsalları vardır; Iriomote ormanlarla kaplıdır; sükunet içindeki Taketomi’de, geleneksel taş bungalovların kırmızı kiremit damları olan ve kötülüğü uzaklaştırmak için dışarıda shisa heykellerinin bulunduğu köyler vardır; bu arada Yonaguni’de yaban midilliler ve kış aylarında dalgıçların çekiç başlı köpekbalıklarıyla yüzebilecekleri tüplü dalış noktaları vardır.
Çubu Bölgesi
Neleri Ünlü: Geleneksel kültür ve el sanatları, kaleler, tarihi sokak manzaraları, kaplıca banyoları, doğa
Rota: Nagoya • Inuyama • Magome ve Tsumago • Gero Onsen • Takayama • Japon Alpleri • Kanazawa
Ne yapılır: İyi korunmuş kasabalar ve kaleler, Japonya Alpleri’nden etkileyici manzaralar ve Kyoto benzeri gelenekler, ancak Kyoto gibi kalabalıklar olmadan…
Nagoya şehri, çoğu insanın “mutlaka ziyaret edilmesi gerekenler” listesinde üst sıralarda yer almıyor, ancak Chubu bölgesinin en büyük şehri, bir keşif günü ayırmaktan daha fazlasını hak ediyor; yeniden inşa edilmiş bir kale, Toyota’nın gösterişli bilim müzesi ve ulu Atsuta Mabedi var, ki içinde sadece imparatorun ve birkaç seçkin rahibin görebileceği “çim biçen kılıcı” adı verilen bir imparatorluk kalıntısı olduğu söyleniyor.
Ancak Tokyo ve Kyoto arasında yer alan bir vilayetler grubu Chubu, Nagoya’nın ötesine geçip bölgenin geçmişini keşfettiğinizde ancak kendini gösteriyor. Bunun için ilk durak, 500 yıllık bir kaleye ev sahipliği yapan Nagoya’nın hemen kuzeyindeki Inuyama kasabasıdır. Buradan Nakasendo’ya, Kyoto ve Edo’yu (şimdi Tokyo) birbirine bağlayan antik anayola doğru gidin ve geceyi iki iyi korunmuş Nakasendo kasabalarında, Magome veya Tsumago’daki rustik bir handa kalın. İki kasaba arasındaki birkaç saatlik yürüyüş, güzel bir kırda yürüyüş olacaktır.
Ardından, dağlarla çevrili açık hava hamamlarına ve geleneksel ryokan hanlarına ev sahipliği yapan kaplıca kasabası Gero Onsen’in kültürünü içinize çekin – orada tatami hasır zeminli odalarda kalacak ve size kaiseki ryori, küçük, mevsimlik yemeklerden oluşan bir dizi yemek servisi yapılacaktır.
Ekspres trenle Gero’nun birkaç saat kuzeyinde, COVID-19 öncesinde turistlerin akınına uğrayan, ancak yine de ilgi çekici eski mahallelere ve sabah pazarlarına sahip bir şehir olan Takayama’da bir veya iki gece geçirin. Ayrıca, yaz yürüyüşleri veya kışın kar ayakkabısıyla yürüyüş için Shinhotaka Teleferiği’ni engebeli zirvelere götürebileceğiniz Japon Alpleri’ne günübirlik geziler için de iyi bir başlangıç noktasıdır.
Son durak, Japonya Denizi kıyısındaki Kanazawa şehridir ve Japonya’nın geleneksel sanatlarını, zanaatlarını ve duyarlılıklarını keşfetmek isteyen herkes için Kyoto’nın daha tenha bir alternatifidir. Büyük merkezi göleti, peyzajlı alanları ve çay evleriyle buradaki Kenrokuen bahçesi, Japonya’nın en iyilerinden biri olarak kabul edilirken, Higashi Chaya geyşa bölgesinin eski ahşap binaları büyüleyici bir geçmişe sahiptir ve şimdi kafelere, tatlı dükkanları ve Kanazawa’nın altın varaklı el sanatlarında uzmanlaşmış mağazalara ev sahipliği yapmaktadır.
Çeviri: Sinan Akbaytürk
Kaynak
wanderlust