Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kartacalı Hannibal: Ordu Komutanı ve Roma’nın Azılı Düşmanı

Tarih boyunca, yetenekleri ve stratejik becerileri ile insanlığın yolunu şekillendiren ve belirleyen büyük askeri liderler olmuştur. Bu askeri liderlerden biri de Kartacalı Hannibal'dır.

0 694

Tarih boyunca, yetenekleri ve stratejik becerileri ile insanlığın yolunu şekillendiren ve belirleyen büyük askeri liderler olmuştur. Bu askeri liderlerden biri de Kartacalı Hannibal’dır. Büyük bir Kartacalı general olan Hannibal Barca, Roma İmparatorluğu’nun gücüne karşı destansı bir mücadele yürütmüş, İkinci Pön Savaşı sırasında Roma ile çatışmış ve nihayetinde Akdeniz dünyasının tarihini şekillendirmiştir. Adı, korkunun silinmez bir sembolü haline gelmiştir ve bugün tüm zamanların en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilmektedir.

Kartacalı Hannibal’ın Olağanüstü Yükselişi

MÖ 247 yılında bugün Tunus olarak bilinen Kartaca’da ünlü Kartacalı lider Hamilcar Barca’nın oğlu olarak dünyaya gelen Hannibal, ihtiras dolu bir evde büyüdü. Erkek kardeşleri Hasdrubal ve Mago ile birkaç kız kardeşinin yanı sıra Hannibal’ın gelişim yılları, ona doyumsuz bir macera arzusu aşılayan babası tarafından şekillendirildi.

İtalya’daki antik Capua şehir devletinde bulunan ve Kartacalı Hannibal’a ait olduğu düşünülen mermer büst

Bir zamanlar Akdeniz’de baskın bir güç olan Kartaca; Sicilya, Sardinya ve İspanya’da koloniler kurmuştu. Ancak Roma Cumhuriyeti’nin hızlı yükselişi Kartaca’nın üstünlüğüne karşı zorlu bir meydan okuma oluşturdu. MÖ 264 yılında Roma’nın Sicilya’daki Messana kasabasını ele geçirmesiyle Birinci Pön Savaşı patlak verdi.

Hannibal bu çalkantılı dönemde doğdu ve yirmi yılı aşkın bir süre devam eden ve MÖ 241’de Lutatius Antlaşması neticesinde Roma’nın zaferiyle sonuçlanan uzun süreli çatışmalara tanık oldu. Bu süre boyunca Hannibal’in babası, Kartacalı saygın bir lider olan Hamilcar orduyu komuta etti ve önemli bir nüfuza sahip oldu. Ancak, zayıf konumda olmaları sebebiyle, Kartaca Senatosu Hamilcar’a kesin bir zafer elde etmesi için yeterli kaynak sağlayamamış ve savaş Roma’nın Batı Akdeniz’in hâkim gücü olarak ortaya çıkmasıyla sonuçlanmıştır.

Savaşın ardından Roma, Kartaca’ya ağır vergiler koyarak hazinesini eritmiş ve onları paralı savaşçılarına ödeme yapamaz hale getirmiştir. Hamilcar, paralı askerlerin isyanıyla karşı karşıya kalmış ve Kartaca’nın zaten zor durumda olan durumu daha da zora girmiştir. Hannibal’ın yılmaz ruhu ve sarsılmaz kararlılığı işte bu ortamda şekillenmeye başladı ve Roma’nın gücüne meydan okuma hırsını körükledi.

Hannibal daha çocukken bile savaş tutkusuyla yanıp tutuşuyor, babasına denizaşırı seferlere katılmasına izin vermesi için yalvarıyordu. Hamilcar, oğlunun coşkusunu fark ederek Hannibal’ın isteğini kabul etti ve birlikte İspanya’ya doğru bir yolculuğa çıktılar. Orada genç oğluna Roma’yla asla dost olmayacağına dair kutsal bir yemin ettirerek Hannibal’ın hayatını belirleyecek olan destansı mücadelenin temelini attı.

Kartacalı genç Hannibal Roma’ya düşmanlık yemini ediyor

Genç Hannibal Barca, orduda yetişerek liderlik ve taktiksel savaş sanatındaki becerilerini geliştirdi. Babası savaşta öldüğünde, Hannibal’ın üvey kardeşi Hasdrubal liderliği devraldı ve Hannibal bir subay olarak ona itaatle hizmet etti. Hasdrubal MÖ 221 yılında bir suikast sonucu öldürülünce, Kartacalı Hannibal, ordunun komutasını devralmak için Senato’ya başvurdu. Bu olay Hannibal yaklaşık 26 yaşındayken ve Imilce adında bir İberya prensesiyle evliyken gerçekleşti.

Artık Kartaca ordusunun başkomutanı olan ve Roma’nın artan hâkimiyetiyle karşı karşıya kalan Hannibal, Romalılarla doğrudan yüzleşmek için cesur bir plan tasarladı. İlk başta babasının İspanya’daki seferlerini hararetle sürdürerek bölgede ittifaklar ve stratejik kaynaklar kurmaya çalıştı. Ancak MÖ 2018’de Kartacalı Hannibal, Akdeniz’deki deniz yollarını kontrol etmek için çok önemli bir kale olan günümüz Valencia’sı yakınlarındaki Saguntum’da Roma’nın müttefiklerine saldırdı. Bu hareket Roma ile Kartaca arasında daha önce yapılan anlaşmayı ihlal etti ve Roma’ya güçlü bir ültimatom göndererek İkinci Pön Savaşı’nı başlattı.

Şehri kuşatıp harabeye çevirdikten sonra Kartacalı Hannibal kuzeye yöneldi. Kendisini bir özgürlük savaşçısı olarak tanıtarak başarılı bir şekilde asker topladı ve Roma’yla karşı karşıya gelmek için bir plan tasarladı. Bu plana göre, Roma’nın denizlerdeki üstünlüğüyle karşılaşmaktan kaçınarak Alpleri karadan aşıp İtalya’ya ulaşmak amacıyla Kuzey İspanya ve Güney Galya’dan geçmeye çalıştı.

Heinrich Leutemann’ın çizimiyle Hannibal’ın Alpleri Geçişi

Kartacalı Hannibal: Her Zorluğa Rağmen Alpleri Geçmek

Yaşamının en dikkat çekici ve en çok hatırlanan başarılarından biri, bölgedeki Roma karşıtı müttefikleriyle birleşme umuduyla Alpleri geçerek İtalya’ya ulaşmasıdır. MÖ 218 yılında Kartacalı Hannibal, 100.000’den fazla askerden ve yaklaşık 40 savaş filinden oluşan göz kamaştırıcı bir orduyu komuta ediyordu. Hannibal’ın Alpler boyunca izlediği kesin rota bilimsel tartışmalara konu olsa da, yolculuğun tehlikeli ve zorluklarla dolu olduğu geniş ölçüde kabul görmektedir.

Sıra dışı bir askeri deha olan Hannibal, çetin Alpler boyunca yapılacak yolculuğun büyük zorluklar içerdiğinin farkındaydı. Ancak bir komutan olarak dehası onu bu zorlu sefere titizlikle hazırlanmaya, yol boyunca kendisini bekleyen özel koşullar hakkında önemli istihbarat toplamak için gözcüler göndermeye zorlamıştır. Bu planlama Hannibal’ın sarsılmaz kararlılığını ve stratejik öngörüsünü ortaya koyarak tarihin en cesur ve efsanevi askeri seferlerinden birine zemin hazırlamıştır.

İlgili Yazılar

MÖ 218 yılının sonbaharında yola çıkan Kartacalı Hannibal ve ordusu, Alplerin sert iklimiyle yüzleşirken bir yandan da yerli kabilelerin amansız gerilla saldırılarına maruz kaldı. Bu kabileler, ilerlemelerini durdurmak için ağır taşlar yuvarlayarak yollarını tıkadılar. Karşılaştıkları zorluklar arasında, antik Galya’nın Galyalı bir kabilesi olan Allobroges tarafından kontrol edilen geçit kritik bir engel oluşturuyordu. Ancak Hannibal’ın stratejik dehası galip geldi. Hannibal’ın gönderdiği casuslar Allobroges’un savunmasındaki önemli bir zaafı keşfetti: Allobroges mevzilerini sadece gündüzleri tutuyor ve geceleri terk ediyordu. Hannibal bu zayıf noktadan yararlanarak zekice bir strateji geliştirdi.

Kartacalı Hannibal’ın İspanya’dan Roma’ya gitmek için Alpler üzerinden izlediği rota

Ordusuyla beraber karargâh kurdu ve geceyi orada geçirecekleri yanılsamasını yaratmak için çok sayıda ateş yaktı. Karanlığın çökmesiyle bir saldırı ihtimalinin düşük olduğuna kanaat getiren Allobroges, günün sonunda mevzilerini terk etti. Bu fırsatı değerlendiren Hannibal’ın kuvvetleri, her türlü direnişi atlatarak geçide doğru hızla ilerledi. Bu hesaplanmış ve cesur saldırı, Hannibal’ın zorlu koşullara uyum sağlama ve düşmanlarının zayıflıklarından yararlanma yeteneğini ortaya koymuş ve nihayetinde tarihin en olağanüstü askeri liderlerinden biri olarak ünlenmesine katkıda bulunmuştur.

Ordu Alplere tırmanışını tamamlarken Hannibal, yaklaşan kabilelerin saldırması ihtimaline karşı adamlarını yürüyen ordunun yaklaşık 30,5 metre yukarısındaki çalılıklara yerleştirdi. Ancak düşmanlar saldırdığında Hannibal birçok adamını ve askerini sarp kayalıklarda kaybetti.

Hannibal’ın ordusu sonunda MÖ 218 yılının Kasım ayı başlarında tırmanışlarını tamamladı. MÖ 218 baharında Saguntum’dan yola çıktıklarından beri beş aydan fazla bir süredir yürüyorlardı; bu süreçte binlerce insan ve hayvan düşman kabileler, sert hava koşulları veya tehlikeli uçurumlardan düşerek ölmüştü. İnişe başlamadan önce bir vadide iki gün dinlendiler. Moralleri düşüktü ve önlerinde zorlu bir yolculuk olduğunu biliyorlardı.

İnişleri sırasında ordu, toprak kaymasıyla kaplı bir patikaya yaklaştı. Hannibal orduyu dolambaçlı bir yoldan götürmeye karar verdi, ancak sonunda yolun ordunun geçmesi için imkânsız olduğunu belirledi. Sonunda heyelanın kapladığı alana doğru geri döndüler. Hannibal, askerlere kapalı yolu temizlemek için sırayla çalışmalarını emretti. Bir gün sonra yük hayvanları karşıya geçebildi ve Hannibal onları yakındaki bir otlağa indirdi. Ancak, kalan savaş fillerinin geçebileceği kadar yolu temizlemek üç gün daha sürdü.

Roma’daki Palazzo del Campidoglio’da bulunan ve Kartacalı Hannibal’ı Alpleri geçerken gösteren 1510 tarihli freskten bir detay

Kartacalı Hannibal’ın Nihai Yenilgisi ve Çöküşü

Hannibal’ın Alpleri geçtiğine dair doğrudan bir arşiv kanıtı olmasa da, Hannibal’ın zorlu yolculuğu ona ağır bir bedel ödetmiş; çatışmalar, zorlu koşullar ve firarlarla Kartaca kuvvetlerinin azalmasına neden olmuştur. Ancak her türlü zorluğa rağmen, 17 çetin günün ardından Kartacalı Hannibal beklentilerin ötesine geçerek yaklaşık 20.000 piyade ve 6.000 süvariyle İtalya’ya ulaştı.

Hannibal’ın ordusu İtalya’ya vardığında, Roma topraklarına yönelik ana taarruza başlamak için kuzey İtalya’daki Roma aleyhtarı güçlerle birleşti. İtalyan kırsalında yıkım yaratmasına ve birkaç yıl boyunca önemli zaferler elde etmesine rağmen, Kartacalı Hannibal sonunda yenilgiyle yüz yüze geldi. Bunun nedeni Romalı General Quintus Fabius Maximus’un (MÖ 217 – 216) Fabian taktikleri olarak bilinen taktikleriydi; Fabius, Kartacalı Hannibal’ı adamlarını küçük, masraflı çatışmalara sokarak yenebileceğini fark etti, bu da insan gücünün azalmasına ve sonunda geri çekilmek zorunda kalmasına neden oldu.

Nicolas Poussin tarafından resmedilen Kartacalı Hannibal filler üzerinde Alpleri geçerken

Yine de Kartacalı Hannibal on yıldan fazla bir süre Roma’yla savaşmaya devam etti ve kesin yenilgisi ancak MÖ 202’de Kuzey Afrika’daki Zama Muharebesi’nde, Scipio Africanus’un İkinci Pön Savaşı’nı fiilen sona erdirip Hannibal’ın itibarını sarsmasıyla gerçekleşti. Barış anlaşmasının bir parçası olarak Kartaca, İspanya ve Kuzey Afrika’daki topraklarını teslim etmek, donanmasını dağıtmak ve Roma’ya büyük bir tazminat ödemek zorunda kaldı.

Kartacalı Hannibal, Kartaca siyasetine adadığı yılların ardından MÖ 195 yılında Romalılar tarafından görevinden çekilmeye zorlandı. Önce Selevkos İmparatorluğu’na sığındıktan sonra kendisini günümüz Türkiye’sindeki Bitinya Kralı Prusias’ın sarayında buldu. Romalılar iadesini talep edince, Kartacalı muhteşem Hannibal MÖ 183 yılında zehir içerek canına kıymayı tercih etti; bu, ezeli düşmanına karşı son bir meydan okuma hareketiydi. Romalı tarihçi Livy, ölmeden önce onun “Romalıları, bu baş belası yaşlı adamdan korkmaktan kurtaralım,” dediğini aktarır.

Hannibal’ın Alpler boyunca yaptığı yolculuk bugün antik savaşın ve Hannibal’ın en büyük başarılarından biri olarak kabul edilmektedir. Çok sayıda insan ve hayvan kaybedilmiş olsa da, bu yolculuk Hannibal’ın liderlik yeteneklerinin ve Roma’yı yenmek için gerekli her türlü aracı kullanma konusundaki sarsılmaz kararlılığının bir kanıtı olarak değerlendirilmektedir. Alpleri geçmesi, onun tüm zamanların en büyük askeri liderlerinden biri olarak hatırlanmasını sağlamıştır.

Çeviri: Gürkan Çimen

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More