Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Hayrete Düşeceğiniz Antik Döneme Ait 10 Ev Eşyası

Antik dönem ev eşyalarını küçümsemeden önce mutlaka bu yazımıza bir göz atmalısınız. Sizleri hayretler içerisindeki bırakacak antik dönemin ilginçlikleri yazımız içerisinde.

0 8.889

Genellikle, atalarımızdan daha çok bizim hayatımızı kolaylaştıran modern icatlara hayret ederiz. Elbette, bu eşyaların bazıları öldürücü olmuştur, fakat çoğu da hayatımızı daha iyi hale dönüştürmüştür.

Oysa, güvenerek geliştirdiğimiz ve hayatımızı kolaylaştıran şeylerin çoğu, binlerce yıldır bir şekilde var oldu. Ancak atalarımız, modern üretim teknikleri ve malzemeleri olmadan günlük sorunların üstesinden gelmek için, doğuştan var olan yaratıcılıklarını kullandılar.

10- Grönland’a Özgü Fok Kürkü Tanga

Genellikle, giyecekler tarih boyunca ufalmıştır. Ancak modern tanga, Grönland’lı eskimoların birkaç yüzyıldan beri salladıkları şaşırtıcı bir eski buluştur.

Naatsit, G-string benzeri, fok kürkünden yapılmış, geleneksel bir iç çamaşırıdır. Malzemesi, dayanıklılığının yanısıra, çok sıcak ve çok soğuk düzeyde olmayan yalıtım özelliğinden dolayı tercih edilmiştir. Ren geyiğinin ya da balinanın sinirleri ile dikilmiş ve dekoratif boncuklar veya kasıklık kısmına tutturulan fok kafası ile modaya uygun hale getirilmiştir.

Hem kadınlar hem de erkekler iç çamaşırı giyerdi. Belki de, daha kalın bir fok kürkü pantolon altına gizliyorlar ya da, ziyarete gelen Danimarkalı misyonerleri şok edecek şekilde, rahatça evde dolaşırken sadece naatsit giyiyorlardı .

9- Kutsal 20 Kenarlı Zar

Zar, çağlar boyunca ortalıktaydı. Ancak, Met müzesinde Mısır’dan gelen, dünyanın en eski 20 kenarlı zarı (D20) bulunmaktadır ve Batlamyus (dünyanın sabit olduğunu ve bütün gök cisimlerinin dünya etrafında döndüğünü savunan sistem) zamanından kalmış olması, potansiyel olarak 2000 yıldan eski olduğunu göstermektedir.

Zarın, 2,5 santimetre (1 inç) boyunda olması, yılantaşından (yılan benzeri benekleri olan kayalar) yapılması ve Yunan harfleri içermesi dışında fazla bir şey bilinmemektedir. Kökeninin izi sürüldüğünde, yolculuğu hakkında, sadece 100 yıl kadar önce, Reverend Chauncey Murch tarafından Mısır’da misyonerlik çalışmaları sırasında bulunduğu bilgisi mevcuttur.

Ancak, çoktan göçmüş zanaatçıları tarafından masaüstü oyunları ve hatta kumar amacıyla yapılmış olması olasılığı pek mümkün görünmemektedir. Aksine, nuh nebiden kalma D20 ve bunun gibi yaşıtları zarlar, kehanet veya ayin törenleri için kullanılmış olabilirler.

8- Sivrisinek-Savar Mağara Yatak Takımı

Güney Afrika’da bulunan antik yataklara bakılırsa, “mağara adamları”, sanıldığından çok daha yaratıcıydılar. Arkeologlar, Sibudu bölgesindeki bir mağaranın içinde, kumtaşı kayalıklarından oyulmuş, 77.000 yıllık şilteler keşfettiler.

Mağara adamları, yerel bitki örtüsü hakkında düşündüğümüzden daha çok şey biliyorlardı. Çünkü yataklarını, sazlar, hasırotları ve çimler gibi tıbbi bitki ve yeşilliklerden oluşan en az 15 katmandan yapmışlardı. En dikkat çekeni ise, böcek öldürücü ve sivrisinek kovucu özellikleri ile bilinen yabani ayva toplamalarıydı.

Sibudu şilteleri, onu takip eden en eski yatak takımından 50.000 yıl daha eski ve şaşırtıcı biçimde rahattır. Çünkü yapımcıları bu şilteleri, 30 santimetre (12 inç) yüksekliğinde yığarak bitkileri sürekli tazelemişler ve bu modayı, sonraki 39.000 yıl boyunca devam ettirecek kadar beğenmişlerdi.

7- Kıbrıs’a Özgü Afyon Testileri

Antik insanlar, bölgelerinde yaygın olan çeşit çeşit uyuşturucu maddenin keyfine vardılar. Verimli Hilal (Mezopotamya ve Doğu Akdeniz) sakinleri alkol yaptılar ve Mezoamerika’lılar (Meksika ve Orta Amerika) psikoaktif bitkileri tercih ettiler. Son zamanlarda, bilim insanları, Yakın Doğu’da da uyuşturucu madde kullanımının ilk kanıtlarını buldular.

Geleneksel olarak muhafazakâr olan bir bölgede araştırmacılar, oldukça büyük mutfak benzeri bir alan keşfettiler. Burada antik Kıbrıslılar, afyon türevi maddeler ve bazıları psikoaktif olarak daha etkisiz olan papatyadan olmak üzere,  ayin uyuşturucuları ve kütle halinde ilaçlar üretiyorlardı.

Kıbrıslıların afyonu hazırladıktan sonra onu, afyon şeklinde testilerde muhafaza ediyor olmaları, tarihin ilk markalaşma örneklerinden birini işaret etmektedir. Araştırmacıların bu testileri yerel dini alanlarda ve aynı zamanda Mısır ve Doğu Akdeniz ülkeleri gibi uzak topraklarda bulmaları, yaklaşık 4000 yıllık afyon ticaretini akla getirmektedir.

6- Antik Mısır’a Özgü Postişler

Mısırlılar, saçı bir prestij sembolü olarak saydılar ve hem yaşamda hem de ölümde göz kamaştırmak için jölenin yanısıra postişler icat ettiler. Amarna’da ortaya çıkarılan 3.300 yıllık bir ceset, kafasının değişik bölümlerine tutturulmuş “yaklaşık 70 postiş ile çok karışık bir saç modeli” taşıyordu. Arkeologlar, her şey göz önüne alındığında, oldukça iyi dayanmış, sayısız başka postişli Mısırlı cesetler bulmuşlardır.

Benzer şekilde, 3.500 yıl öncesinden, 4-58 yaş arası 18 mumyanın incelenmesi, dokuzunun saçlarında yağlı bir karışımın izleri olduğunu göstermiştir: Jöle. Büyük olasılıkla, yüksek sınıf bireyleri tarafından kullanılıyor ve hem yaşayana hem de ölüye uygulanıyordu ki, böylece sonraki hayatlarına olan büyük yolculuk sırasında bir tane bile saç telinin yerinden çıkmaması sağlanıyordu.

5- Antik Çiçek Desenli Baloncuklu Naylon

İlgili Yazılar

2014 yılında arkeologlar, Wiltshire, İngiltere’de Roma döneminden bronz çanak zulası keşfettiler. Şüphesiz, saklama kapları sevimliydi fakat zulayı benzersiz kılan, etraflarında bulunan kurutulmuş organik maddeydi.

Ortaya çıkan sonuç şuydu ki, 1.500 yıllık değerli kaplar, tarihin en eski hava kabarcıklı ambalaj malzemesi- baloncuklu naylon- ile sıkı sıkı sarılmıştı. Polen analizi sonucu; eğreltiotu ve mavi kantaron dışında yonca ve düğün çiçeği gibi diğer endemik bitki ve çiçeklerden oluşan bir karışım olduğu ortaya çıktı.

Bu durum, aynı zamanda bir tarihi de tam olarak saptamıştır. Bitkilerin durumlarından hareketle araştırmacılar kapların, tahminen beşinci ve altıncı yüzyılların yaz sonlarında gömüldüğüne inanmaktalar.

4- Moche Sembolik Çömlekleri

Kuzey Peru’daki İnka-öncesi Moche insanları, gizemli ve muhtemelen çevresel nedenlere yenik düşmeden önce 700 yıllık varoluşlarının tadını çıkardılar.

Tapınak, mezar ve sulama kanallarına ilaveten Moche insanları, arkalarında Kolombiya-öncesinin en güzel ve tuhaf seramik koleksiyonunu bıraktılar. Ve çömlekçi çarkına bile sahip değillerdi.

Diğer kültürler tarafından el ile yapılmış donuk, hayalgücü kıt eşyaların aksine, Moche insanları çanaklarını, hayvan, bitki, portre, din ve doğa sahneleri ile şekillendirdiler. Seramiklerin bazıları komşu topluluklara kraliyet armağanı olarak gönderilirken, diğerleri de cenazeye ait hatıra olarak mezarlara yerleştiriliyordu.

3- Lüks Viking Kuştüyü Yastıklar

Genellikle yağmalamalarıyla bilinen Vikingler, aynı zamanda tarihin en gösterişli yastık ve yorganlarından bazılarını yapmışlardır. Norveç’teki gömme Viking höyüklerini kazan arkeologlar, bunların zarif yatak odaları ile donatılmış olduğunu buldular.

Odalar, kuştüyü karışımı ile doldurulmuş yastık ve yorganlar da içeren, bin bir türlü abartı ile döşenmişti. Araştırmacılar Vikinglerin, yatak takımlarını bulabildikleri her türlü atık kuştüyü ile doldurmadıklarını ortaya çıkardılar. Aksine, sonuçta yumuşak ve aynı zamanda destekleyici yastıklar yaratmak için, nadir bulunan ve sıradan kuşların iyi çalışılmış bir kombinasyonunu kullandılar.

Vikingler, kargaların yanısıra deniz ördeğinden de (yalıtım için) tüyler yoldular. Daha sonra, hafif ve şeffaf bir biçim için, mega-kıtanın en büyük baykuşlarından biri olan, lüks Avrasya puhu kuşu tüylerini kullandılar.

2- Romalıların Nefis İşlemeli Akik Camları

İlkel cam yapımı tam bir keşmekeşti. Acemi ve kısıtlı yöntemlerle haftada sadece bir şişe üretilebiliyordu, bu nedenle cam eşyalar, değerli metal ve taşlar kadar pahalı hale geldi.

Daha sonra, M.Ö. 50 yılında Romalılar, daha kolay şekillendirmeye imkân veren cam üflemeyi icat ettiler. Bunu geliştirilmiş fırın teknolojisiyle birleştirince, Romalılar, kısa süre sonra pound yerine ton cinsinden zarif cam parçalar ürettiler. Bu durum camın değerini bir süre düşürse de Romalılar, yaklaşık M.Ö. 27 ‘den M.S. 68’e kadar kusursuz işlemeli akik cam üreterek onu tekrar lüks hale getirdiler.

Romalılar, cam baloncukları tabakalayarak ve sonra gereken yerlerini yontarak, doğal ve aynı fiyattaki kırmızı akikten bile daha güzel çok renkli camı yarattılar. Daha sonra da camı tanrılar ve günlük yaşamın işaretleri ile süslediler.

1- İlk Oyuncak Araba

Dünyanın en eski yerleşimlerinden birinde, 5000 yıllık çocuk oyuncakları zulası topraktan çıkarıldı. Bunlardan biri de, dünyanın en eski oyuncak “arabası”- topraktan yapılmış, dört tekerlekli bir yarış arabasıydı.

Araştırmacılar oyuncak arabayı, o zamanlar Ay tanrısı Sin’e adanmış bir dini merkez ve kabristan olan Soğmatar (Şanlıurfa/TÜRKİYE) köyündeki bir mezarlık içerisinde buldular. Gömütlerden birinde, muhtemelen bir çocuğa ait bu mezarda tekerlekli oyuncak araba ve kuş motifli bir çıngırak yer alıyordu.

Yarış arabası gibi, çıngırak da türünün en eskisidir. Böylesine gelişmiş oyuncaklara çok az kişi sahip olabilirdi, bu nedenle bu oyuncaklar muhtemelen kralların veya diğer Bronz Çağ ileri gelenlerinin çocukları için yapılmıştı.

Çeviri: Gamze Kamacı

Kaynak Listverse

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More