Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Cengiz Han’ın Hayatı ve Yanlış Bilinen Gerçekleri – Bölüm 1

Moğollar hakkında bir örnek vermek gerekirse, Cengiz Han 1220'lerde, ordusunun bir bölümünün başında Afganistan civarındayken diğer kuvvetleri de Rusya'nın engin steplerinde savaş halindedir – buradan Moğolların hareket kabiliyeti ve lojistik kapasitesi hakkında fikir yürütmek mümkündür.

0 13.327

Cengiz Han, genel olarak Moğol İmparatorluğu’nun ilk Büyük Hanı olarak kabul edilir (geriye ölümünden sonra tarihteki en büyük tek parça bir imparatorluk bırakmıştır), bir figür olarak, hem övülür hem de yerilir. Dışarıdan bakıldığında bu birbirine zıt değerlendirmelerin nedeni, fethetme, yağmalama ve liderlik alanlarındaki inanılmaz atılganlığıdır – ki iki yönde de aynı derecede sınır tanımaz ve acımasızdır. Bir örnek vermek gerekirse, Cengiz Han 1220’lerde, ordusunun bir bölümünün başında Afganistan civarındayken diğer kuvvetleri de Rusya’nın engin steplerinde savaş halindedir – buradan Moğolların hareket kabiliyeti ve lojistik kapasitesi hakkında fikir yürütmek mümkündür.

Fakat biz, sadece askeri açıdan değil, Cengiz Han’ın tarihini objektif bir bakış açısıyla ele almayı hedefliyoruz. Bu nedenle, makalemizde daha çok Moğolistan’ın günümüze kadar ulaşan en eski eseri, Moğolların Gizli Tarihi’ni esas alıyoruz. Bu kaynak, genel olarak Büyük Han’ın hayatına ait başlıca kronik olarak kabul edilir. Öyleyse sözü daha fazla uzatmadan, her zaman yoruma açık olan Cengiz Han hakkında bilmeniz gereken 12 şeye bir göz atalım – yaşamının ilk yıllarından ölümüne…

1) Temuçin’in Kökleri

M.Ö. 1162’de, bugünkü Ulanbatur yakınındaki Burhan Haldun dağının eteğinde doğan Cengiz Han’ın (Jengiz ve hatta Çingis olarak da söylenir) ilk çocukluk dönemi, esrarengiz anekdotların anlatıldığı gizemlerle örtülüdür. Örneğin, efsanenin biri, ileride büyük bir fâtih olacağına işaret edecek şekilde elinde bir kan pıhtısı ile doğduğundan, bir başka efsane de, koruyucu bir gri kurttan gelen kutsal atalarından bahseder. Ancak, gerçek hayata dönüp baktığımızda Cengiz Han’ın babası Yesügey’in, Börçigin kabilesinin lideri ve aynı zamanda Moğol kabilelerinin bir önceki ‘Han’ı (ya da kralı da denebilir) olan Hotula Han’ın da yeğeni olduğunu görürüz.

Cengiz Han’a doğduğunda verilen ismin Temüçin (veya Timuçin) olduğu biliniyor. Klasik kaynaklara göre kendisine, muhtemelen Moğolların göreneklerine uygun şekilde, babasının esir aldığı yüksek rütbeli bir düşmanın adı verilmiştir. Bazı kaynaklar, bu esirin Moğolların uzun süredir düşmanı olan Tatarların lideri Temüçin Uge olduğunu ileri sürer. İşin etimolojik yönüne bakarsak, Temüçin kelimesi temur yani demir, çin ise işi yapan anlamına gelir. Esasında, Temüçin sözcüğü de Moğolistan’da “demirci” anlamında kullanılır.

2) Hayatta Kalma Çabası

Temüçin’in ilk yılları, deyimdeki gibi “ağzında gümüş kaşıkla doğmuş” olmasına rağmen çatışmalar ve tehlikeler içinde geçer – kimi zaman bütün çabası sadece hayatta kalabilmek olmuştur. Babası Yesügey, Temüçin henüz 9 yaşındayken Tatarlar tarafından zehirlenir. Ve küçük oğlu, Borçigin, kabilesinin bir sonraki lideri olarak babasının izinden gitme çabasındayken, ailesi onu liderlik yapmak konusunda “yetersiz” bulur ve böylece liderlik yarışından elenmiş olur. Oluşan iktidar boşluğunu ise, Temüçin’in annesi ve kardeşlerini haince yalnızlığa terk eden rakip Tayçiut ailesi doldurur.

Bu “büyük kaçış”, Cengiz Han’ın yaşamında önemli bir yer işgal eder. Ayrıca, yoksul olsalar da, Temüçin’in ailesinin Borçigin kabilesinin prestijli üyeleri arasında, hatta hanedandan sayıldığını da belirtmek gerekir. Bu prestijin kaynağı olan genç adam, (yıllar önce babası Yesügey tarafından) daha büyük Onggirat (veya Hongirad) kabilesinden Börte’yle beşik kertmesi yapılmış, Temüçin de, on altı yaşına geldiğinde, terk edilmiş ailesine destek olması için bu evliliği devam ettirmişti.

Bir kez daha söylersek, bozkır kabileleri arasında şiddetli çekişmeler ve sık sık çatışmalar baş gösterir, bu sefer de, Cengiz Han’ın annesi Höelin’in kabilesi Merkit’in beslemiş olduğu kin ortalığı ateşe verir. Moğolların Gizli Tarihi’ne göre, Temüçin’in babası Yesügey, yıllar önce, Höelin’i Merkit kabilesinden kaçırarak evlenmiş, şimdi sıra Merkitlere gelmiştir, onlar da gelini kaçırıp ondan öçlerini almışlardır.

4) Kurnazlığın Gücü

Ne var ki, hayatı boyunca karşısına çıkan çok sayıda tehlikeli olay gibi bu özel durum da, genç Temüçin için bir sıçrama tahtası olmuştur, bu kez siyaset sahnesinde yukarılara doğru… Uygun zamanlarda ittifaklar kurma konusundaki keskin sezgileri onu haklı çıkarmıştır ve bir samur kürk armağanı ile Tuğrul’u (Çin kaynaklarında Wang Han olarak da bilinir) yani Keraitlerin hanı ve Moğolların en güçlü aşiretlerinden birinin liderini ziyaret eder. İlginçtir, Tuğrul Yesügey’in geçmişte “anda”sıdır (kan kardeşi) ve bu kardeşlik, şimdi de Tuğrul’un genç Temüçin’in elinden tutmasını gerektirir.

Bundan dolayı, eski müttefikinin oğlu için bir ordu hazırlatır (Gizli Tarih‘e göre sayıca 20.000 civarında). Temüçin’e, çocukluk arkadaşı (ve gelecekte rakibi olacak) Camoka’nın liderlik ettiği silahlı gruplar yardımcı olur. Bu büyük takip sonucu, genç Cengiz Han, ilk büyük zaferini Merkitler’e karşı kazanır ve gelini kurtarır.

İlgili Yazılar

5) Savaşçı Liderlerin Çatışması

Tarihte sıklıkla görüldüğü gibi,  Temüçin’in ailesinin (henüz daha işin başında olsa da) eski gücünü kazanmaya başlaması, muhtemelen, müttefikleri olan Camoka ve Tuğrul’un gizliden gizliye kıskançlığa kapılmasına yol açmıştı. Gizli Tarih, Cengiz Han’ın yaşamının bu dönemini kasıtlı olarak karanlıkta bırakmıştır, sadece, Temüçin’in genç karısı Börte’nin, Moğol kabilelerine liderlik edebilecek tek adayın kendisi olduğunu öne sürmesi ve bu yüzden de Camoka ile yollarını ayırmaya ikna etmesine ilişkin üstü kapalı ifadeler vardır.  İkinci neden, muhtemelen il beyleri ve kabile liderlerinin iktidarlarını paylaşma ve birleşik bir cephe oluşturma konusunda (bazen dış unsurların etkisiyle) isteksiz davranmaları bozkırdaki siyasetin doğasındaki uzlaşmazlıkla ilgilidir.

Camoka’ya gelince, esrarengiz bir tarihsel karakter olarak kabul edilir. Kaynaklardan bildiğimiz onun çocukluk arkadaşı ve ardından da Temüçin’in andası olduğunu işaret ediyor. Camoka bizzat Börte’yi Merkitlerin elinden kurtarma operasyonuna katılmış ve altın kemerle ödüllendirilmiştir. Ancak Cengiz Han’la olan dostluğu, belirsiz bir nedenden (muhtemelen kişisel hırsları nedeniyle) dolayı uzun sürmez ve kısa bir süre sonra Camoka, Temüçin’in baş rakibi olur. Ardından gelen on yılda, bu rekabet, (MS 1187’deki) Dalan Balzut Muharebesi ile sonuçlanan acımasız bir düşmanlığa dönüşür. Temüçin, bu savaşta ağır bir yenilgi alır ve yakın adamlarından bazılarının büyük kazanlarda pişirilerek işkence gördüğünü haber alır.

Aslında, Gizli Tarih’te, Camoka’nın acımasız ve hatta (müttefiklerini riske atmak gibi) haince eylemlerinden bahsederken, Temüçin için daha yumuşak bir üslup kullanılmıştır. Bir kez daha tarihe geri dönersek, Cengiz Han, feci yenilgisinden sonraki on yıl boyunca Çin’deki Jin Hanedanının yanında durarak gücünü ve prestijini (küçük bir şef olarak da olsa) korumayı başarmıştır. MÖ 1197’de Tatarlara (Jin’in düşmanı) karşı bir zafer kazanır ve ardından Çinliler tarafından J’aut Quri unvanını alır, müttefiki Tuğrul ise, bir prense uygun daha onurlu bir sıfat olan Wang Han (veya Ong Han) olarak ilan edilir.

6) Moğolların Birleşmesi

MS 1201’de, Merkitler ve Naymanlar gibi Temüçin’in düşmanlarınca desteklenen Camoka, kendini Moğol bozkırlarının gür-hânı (hanlar hanı)  ilan eder. Öte yandan, hedefinden asla vazgeçmeyen Temüçin de, baş düşmanının gizli ve açıktan gösterdiğini iddia ettiği düşmanlıktan kendini korumak için, Moğollardan ve diğer kabilelerden çok sayıda takipçi toplamaya başlar. Bu sayı, daha önceki Tatar savaşçıların Moğol topraklarına girmesiyle daha da artar.

Ancak bu manzara, sonunda, eski müttefiki olan Tuğrul’un taraf değiştirmesi ve (muhtemelen kendi oğlu tarafından ikna edilen) Camoka ile bir birlik oluşturmasıyla Cengiz Han’ın düşmanlarının lehine sonuçlanır. Fakat Tuğrul’la Camoka’nın “aralarındaki” ilişkinin soğuk olması, Temüçin’e, eski müttefikini yalnız bırakmak için bu çatlaktan faydalanma fırsatı verir. Bu andan itibaren, Temüçin elindeki kuvvetlerden güç alarak zayıflamış durumdaki Tuğrul ve Kerait kabilesine kötü bir yenilgi tattırır.

Moğolların gelecekteki parlak generali Subutay da dâhil olmak üzere çok sayıda kabile lideri ve prensi de Camoka’yı terk etmeye başlar. Sonunda, MS 1206’da, bir dizi askerin saf değiştirmesiyle, Camoka kendi adamları tarafından Temüçin’e teslim edilir. Ve çocukluk arkadaşı Camoka’ya dostluk elini uzatsa da o, bir prense yakışan (kanı akıtılmadan) ölümü tercih eder. Sonuçta, Camoka boynu kırılarak idam edilir.

Şimdi dramatik sonların ötesine geçip mevcut duruma baktığımızda, Camoka’nın ölümünün Temüçin’e Moğol bozkırlarındaki kabileleri birleştirmek konusunda ilk pratik fırsatı sağlamış olduğunu görüyoruz. Ve son olarak, (kalan en yakındaki son düşman) Naymanlarla yapılmış koalisyonu yendikten sonra, Temüçin, inanılmaz görevine başladı. Aynı yıl içinde, MS 1206’de, Onon Nehri kıyısında bir kurultay (“büyük meclis”) toplandı. Ve çeşitli Moğol ve diğer Türk prenslerinin de yer aldığı bu önemli askeri konseyde Temüçin, kendisini Cengiz Han (‘Dünyanın Hâkimi’ anlamına gelen) olarak ilan etti. Özünde, Merkitler, Naymanlar, Moğollar, Keraitler, Tatarlar, Uygurlar ve diğer çeşitli klanların savaşçı kabilelerini bir araya toplayarak düşmanlarının hayranlığını kazandı ve dağınık haldeki bu grupların tek lideri olarak siyasal iktidarını pekiştirmeyi başardı.

7) Cengiz Han’ın Uzak Seferleri

Moğol ulusu, yüzyıllar boyunca ilk defa Cengiz Han yönetiminde bir varlık gösterdiler. Ve varlığının başlangıcından itibaren, kendi bölgesindeki general ve prensler, büyük liderlerinin tüm tutkularını, Moğol kabilelerinin geleneksel sınırlarının çok ötesindeki topraklara ilişkin tutku ve arzularını anlayıp hayranlıkla onun peşinden gittiler. Bu kapsamda, Cengiz Han’ın ilk “stratejik” emri, askeri gücünü yakın tarım medeniyetlerine göstermek olmuştu. Ancak, Çin’deki Jin Hanedanı kesinlikle arzulanan bir hedef olsa da, Moğollar, Tangut – Xixia  (Batı Xia) Krallığının bulunduğu batı kanatlarını güvenceye almak zorundaydılar.

Cengiz Han tarafından idare edilen bu ilk büyük askeri sefer (MS 1209), Moğol ordusunun karakteristik taktik manevra kabiliyetini ve cesaretini yansıtıyordu. Örneğin, 650 milin üzerinde bir mesafeyi ifade eden (acımasız Gobi Çölü’nün 200 mil uzağındaki) ve uzun süren bu zorlu seferde Moğollar, sahte bir “geri çekilme”ye (gelecekte Moğollara özgü manevra olacak olan askeri aldatmaya) başvurdular ve kuşatma silahlarından (geleneksel Moğol savaşlarına göre nispeten “yabancı” kalan makinelerden) faydalandılar, bu askeri donanım Xixia’nın güçlü ve hisarlarla çevrili başkenti Yinchuan’ı ele geçirmede çok önemli rol oynamıştır.

Xixia’nın yönetiminin teslim alınmasından ve pahalı ganimetlerle doldurulmasından sonra, Cengiz Han, dikkatini Yangtze (Han) Nehri’nin kuzeyindeki geniş toprakları işgal eden Çin Jurchen Jin İmparatorluğu’na yöneltti. MS 1211 dolaylarında, Jurchenleri Yehuling Savaşı’nda büyük bir yenilgiye uğrattı. Ve ardından, bir süre sonra (Çinlilerden büyük miktarda ganimet toplayan) Cengiz Han, başarılı seferi Çin topraklarının derinliklerinde devam etti ve MS 1215’teki Jin başkenti Zhongdu’nun (günümüzde Pekin) ele geçirilmesi ve yağmalanmasıyla sonuçlandı.

Muzaffer Moğol ordusu, ardından, uzun zamandır Cengiz Han’ın düşmanlarından biri olan Naymanlı Kuçluk’a sığınan Karahıtayları mağlup etti. Tarihsel açıdan Karahıtayların yenilgisi (ve topraklarına katılması), Müslüman Orta Asya’nın zengin topraklarına açılan koridor olması açısından çok önemliydi. Esasında, MS 1218’deki küçük sefer, bir domino etkisi gibi, sürekli saldırı halindeki Moğollarla kendisini yakın İslam ülkelerinin koruyucusu olarak gören güçlü Harzemli İmparatorluğu arasında kaçınılmaz bir güç gösterisine zemin hazırlamış oldu.

Yazının 2. bölümü ilerleyen günlerde yayınlanacaktır.

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak realmofhistory

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More