Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Avrupa Hunlarının MS 5. Yüzyıldaki Kısa Tarihi

Attila, kayıpları telafi etmek için imparatorluğun batı bölgesine yöneldi. O zamanlar ona “Tanrı'nın Kırbacı” anlamına gelen “Flagellum Dei” lakabını takmışlardı. İşledikleri günahlar yüzünden onları cezalandırması için Tanrı tarafından gönderildiğine inanıyorlardı.

0 8.441

Hunlar, Türk-Moğol kökenli bir Asya kabilesiydi. Göçebe olan bu kabile, ata binme ve okçuluk konusunda oldukça yetenekliydi; “ulusların geçidi” adı verilen bir doğrultuyu takip ederek Orta Asya’daki bozkırlardan, güney Rusya ovalarına kadar ilerlemişlerdir. Aşağı Volga, Don ve Kuzey Kafkasya bölgesinde yaşayan farklı topluluklarla bir araya gelerek kabile ittifakı kurmuşlardı. Komşu kabile ittifakı, kralları Ermanaric’in hakimiyeti altında Alt Dinyeper bölgesine yerleşen Gotlardı. Gotlar 375 yılında Hunlar’a yenildi ve Ermanaric intihar etmiştir.

Diğer barbar milletler Hunlardan kaçtıkları için Roma İmparatorluğu’nun kapısına dayanmışlardı. Bu olaylar nedeniyle kabileler, dalgalar halinde Avrupa’ya göç etmeye başladı. Bunlar, 6. yüzyılın ikinci yarısına kadar süren “Kavimler Göçü” olarak biliniyor.

4. yüzyılın sonuna gelindiğinde Hunlar Pannonia’ya ulaşmıştı. Doğuda Volga’ya, batıda Pannonia’ya uzanan ittifaklarını Antes, Hazarlar, Gepidler, Heruller, Sueviler, Quadi, Ostrogotlar ve Scirii kabileleri oluşturuyordu.

Attila (434- 453)

Hun kabile ittifakı 434’te başa geçen iki kardeş tarafından yönetiliyordu: Onlardan biri gençliğini Romalılar’ın elinde geçiren Attila, diğeri ise Bleda’ydı. Attila, erkek kardeşini 445 yılında öldürdü ve bu engin toprakların hükümdarlığını ele geçirdi. Her şeyi yakıp yıktığı seferleriyle kuzeyde Jutland’a, güneyde ise Thermopylae (Yunanistan) geçidine ulaştı. Eyerinini üzerinde savaşmadığı nadir zamanlarda başkentinde ikamet ediyordu. Başkenti, Tisza Nehri’nin kuzeyindeki Tokaj kasabası civarındaydı.

Attila ve maiyeti, beşinci yüzyılda bir Doğu Roma heyeti tarafından ziyaret edildi. Heyetin başkanlığını deneyimli diplomat Romalı Priscus yapıyordu. Priscus daha sonra Hun saray hayatı ve günlük yaşam tarzları hakkında bir kitap yazdı ama ne yazık ki bu eser kayboldu. Eserin bazı parçalar hala elimizde ve bize değerli bilgiler vermektedir. Priscus’a göre Attila’nın maiyeti, hakimiyeti altına aldığı kabilelerin liderlerinden oluşuyordu. Saray, güvenlik kuleleri ve takviye birliklerle korunuyordu. Hunlar sadece hayvancılıkla uğraşıyordu, diğer ihtiyaçları hakimiyet altına aldığı kabileler karşılıyordu.

İlgili Yazılar

Devamlı yapılan baskınlar ve fetihler sayesinde insanlar farklı malzemelerle tanışmaya başlamıştı. Kabilelerin ve resmi aristokrasinin köleleri vardı ve en güçlüleri tamamen kendilerine tabi olan köylerin efendileriydi.

Hunlar, imparator Marcian yönetime geçinceye kadar (450 – 457) Doğu Roma İmparatorlarından yüksek miktarda haraç topluyordu. Tahtına çıktıktan sonra Marcian ödeme yapmayı reddetti. Hun kralına altın değil ancak üzüm verebileceğini söyledi. Attila, kayıpları telafi etmek için imparatorluğun batı bölgesine yöneldi. O zamanlar ona “Tanrı’nın Kırbacı” anlamına gelen “Flagellum Dei” lakabını takmışlardı. İşledikleri günahlar yüzünden onları cezalandırması için Tanrı tarafından gönderildiğine inanıyorlardı.

Batı Roma İmparatorluğu, imparator III. Valentinianus tarafından yönetiliyordu (425 – 455). İmparatorun kız kardeşi Honoria, yerel bir aristokratla evlenmeyi reddetmesinin ardından Attila’dan yardım istemek için ona mühürlü yüzüğünü gönderdi. Attila bunu bir evlilik teklifi olarak gördü ve Valentinianus’tan kız kardeşini ve imparatorluğun yarısını istedi. Valentinianus’un bu teklifi reddetmesinden sonra Attila, Galya’yı istila etmeye karar verdi. Taraflar, 451 yılında Paris’in kuzeybatısındaki Marne Nehrinde, Catalunum ovalarında karşı karşıya geldi. Roma ordusu Aetius tarafından yönetiliyordu. Ordu aynı zamanda Frenkler, Burgonyalılar ve Vizigotlar kuvvetleriyle de takviye edilmişti. Hun kuvvetleri Attila’nın kendisi tarafından yönetiliyordu. Kesin bir kazanan yoktu ancak Attila kazandığı ganimetle Galya’yı terk etti.

452 yılında Padus vadisine giren Attila, Aquileia ve Mediolanum’a saldırdı. Attila, Roma’ya doğru ilerlemek istiyordu ancak Papa Leo (440 – 446)’nun, kendisini aforoz ile tehdit etmesi (kilise kayıtlarına göre) cesaretini kırmıştı ya da belki de kendisine yüklü bir para ödenmişti. Roma’ya ilerlemesini ne durdurdu bilmiyoruz ama Attila Pannonia’ya çekilmek zorunda kaldı.

Attila, 453 yılında evlilik töreninden sonra verilen bir ziyafet sırasında hayatını kaybetti. Doğal sebeplerden ölüp ölmediği tam olarak belli değil ama üç tabutun içine gömüldüğü biliniyor: biri altın, diğeri gümüş, üçüncüsü ise demir. Attila’nın şöhreti sınırları aşmış durumda. Bugün hala birçok ülkede tanınan hükümdar, Macaristan’da Etzel[1] ve güneydeki Slavlar arasında da Atila Pooglavog olarak biliniyor. Hun kabile ittifakı Attila’nın ölümünden sonra parçalandı. Hunların adı beşinci yüzyılda da geçiyor ancak hiçbir zaman başka güçlü bir devlet oluşturamadılar. Güneydeki Rus bozkırlarına çekildiler ve orada yaşayan halkın içine karıştılar.

Çeviri: Sinem Ayan

[1] Nibelungen Destanında Attila, Etzel ismiyle geçmektedir. Etzel, kudretli bir otoriteye sahip, barış yanlısı bir hükümdardır.

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More